๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 07 Haziran 2011, 18:55:24



Konu Başlığı: Kitab
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 07 Haziran 2011, 18:55:24
74— Kitab

 

a) Humma Muskası: el-Mervezî anlatır: Ebu Abdillah'a benim ya yakalandığım haberi ulaşmıştı. Benim için, hummaya karşı bir kağıda şun­ları yazdı:

'Bismillahirrahmanirrahim, Bismillah ve billah. Muhammedün Rasûlullah

Dedik ki: Ey Ateş! İbrahim üzerine serinlik, güllük-gülistanlık ol. Ona bir tu­zak kurmak istediler. Fakat biz onları hüsrana uğrayanlardan kıldık. Ey Al­lah'ım! Cebrail'in, Mikail'in, İsrafil'in Rabbi! Bu muskanın sahibine gücün, kudretin ve azametinle şifa ver. Ey Hak olan İlâh! Âmin."

el-Mervezî şöyle der: Ben dinleyici iken Ebu'l-Münzir Amr b. Mecma Ebu Abdillah'a okuyarak arzda bulundu, Yunus b. Hibbân'm kendisine tah-diste bulunduğunu söyledi. İbn Hibbân kendisine şöyle demişti: Ebu Cafer Muhammed b. Ali'ye muska asmanın hükmünü sordum. O şöyle dedi: "Eğer ALLAH'ın Kitabı'ndan ya da Hz. Peygamber'in (s.a.) sözünden ise, onu as ve gücün yettiğince onunla şifa iste." Ben ona: "İki gün ara ile tutan humma için yazıyorum" dedim. O:

"Tamam" dedi.

İmam Ahmed Hz. Âişe ve diğer bazı sahabîlerin bu konuda katı davran­madıklarını zikretmiştir.

Râvi Harb şöyle der: Bu konuda Ahmed t>. Hanbel katı değildir. İmam Ahmed: "İbn Mes'ûd bundan hiç mi hiç hoşlanmaz, kerih görürdü." demiş­tir. İmam Ahmed, kendisine musibet geldikten sonra muska asılması hak­kında suaî ettiklerinde: "Bunda bir beis olmayacağını umuyorum." dedi.

el-Hallâl, Abdullah b. Ahmed'den: "Babamı (İbn Hanbel'i) musibet son­rasında, gerek korku, gerek humma için muska yazarken gördüm." dediğini nakletmiştir.

b) Zor doğum için muska: el-Hallâl nakleder: Abdullah b. Ahmed şöyle der: Babamı, kadının doğumu zorlaştığında, beyaz bir cama veya temiz bir şeye muska yazarken gördüm. İbn Abbas hadisini yazardı:

"ALLAH'tan başka ilâh yoktur. O Halîm'dir, Kerîm'dir. Yüce Arş'ın Rabbi, her türlü noksanlıklardan Seni tenzih ederiz. Bütün övgüler âlemlerin Rabbi ALLAH'a mahsustur. 'Onlar kendilerine söz verileni gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir müddeti eğlendiklerini sanırlar. Bu bir bildiridir.'[204] 'Kıyameti gördükleri gün dünyada ancak bir akşam yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış olduklarını sanırlar.'[205]el-Hallâl şöyle der: Bize Ebu Bekr el-Mervezî haber verdi. Bir adam Ebu Abdillah'a gelerek:

—  Ey Ebu Abdillah! İki gündür doğuramayan bir kadın için (muska) yazar mısın? dedi. Ebu Abdillah, ona geniş bir cam ve zaferan getirmesini söyledi (ve yazdı). Onu birçokları için aynı şekilde yazarken gördüm. O, İk-rime ve İbn Abbas'tan naklederek şöyle derdi: İsa (a.s.), yavrusu yan gelen bir ineğe rastladı. İnek dile gelerek: "Ey ALLAH'ın Kelimesi! Benim için Al­lah'a dua et de şu halimden beni kurtarsın!" dedi. Hz. İsa:

— Ey nefsi nefisten yaratan, nefsi nefisten kurtaran, nefsi nefisten çıka­ran, şunu kurtar, dedi. İnek derhal yavrusunu attı ve hemen ayağa kalkarak yavrusunu koklamaya başladı. Ebu Abdillah sonra: "Kadmm doğumu zor­laştığı zaman ben bunu, o kadm için yazarım." dedi. Bütün bunlar rukye ol­maktadır. Yazılmasında fayda vardır.

Seleftan bazıları, bir kısım Kur'an âyetlerinin yazılarak, içilmesine ruh­sat vermişler ve bunu Yüce ALLAH'ın Kur'an'da kıldığı şifadan saymışlardır.

Doğum için yazılacak diğer bir muska da şöyledir: Temiz bir kap içerisine:

"Gök yarılıp Rabbine boyun eğdiği zaman, ki boyun eğecektir. Yer dü­zeltilip, içinde olanları dışarı atarak boşaldığı zaman..."[206] âyetleri yazılır ve hamile olan kadm ondan içer ve karnı üzerine serper.

c) Burun kanaması için muska: Şeyhülislâm İbn Teymiye (r.h.), alnı

"Yere: Suyunu çek; göğe: Ey gök sen de tut! denildi. Su çekildi, iş de bitti."[207] âyetini yazardı. Ona şöyle derken işittim: Ben bunu birçok kim­seye yazdım da iyi oldu. Burun kanı ile yazmak asla caiz değildir. Bazı cahil­ler öyle yapıyorlar. Çünkü kan pistir. Dolayısıyla onunla Yüce ALLAH'ın kelâ­mının yazılması caiz değildir.

Burun kanaması için diğer bir muska da şudur: Musa (a.s.), bir rida ile çıktı ve Şuayb'ı (a.s.) buldu. Ona ridasını verdi: "ALLAH dilediğini siler, dile­diğini bırakır. Ana kitap onun katındadır." dedi[208]

d) Hazaz (öfke) için: Üzerine şu âyet yazılır:

"Ona ateşli bir kasırga isabet etti ve yandı."[209]

ALLAH'ın güç ve kudretiyle, bir başkası şudur: Güneşin sarardığı sırada üzerine şu âyet yazılır:

"Ey inananlar! ALLAH'tan sakının, Peygamberine inanın ki, ALLAH size rahmetini iki kat versin; size ışığında yürüyeceğiniz bir ışık var etsin, sizi ba­ğışlasın; ALLAH bağışlayıcıdır, acıyandır."[210]

e) Humma için: Üç adet ince kağıt üzerine:

yazılır. Her gün bir kağıt parçasını alır, ağzına koyar ve onu su ile yutar,

f) Irku'n-nesâ (siyatik) için şu yazılır:

"Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla. Ey ALLAH'ım! Her şeyin Rab-bi, her şeyin Rabbi, her şeyin meliki, her şeyin yaratıcısı olan Rabbim. Beni Sen yarattın, bu illeti de Sen yarattın. Onu bana musallat edip eza çektirme. Beni de ona musallat edip onu kestirecek hale getirme. Bana dert bırakmaya­cak şekilde bir şifa ver. Senden başka şifa verecek kimse yoktur."

g) Kanayan damar için: Tirmizî, Câmi'mde îbn Abbas'tan şöyle nakle­der: Hz. Peygamber (s.a.), humma ve bütün ağrılara karşı kendilerine şu du­ayı öğretirdi:

"Yüce ALLAH'ın adıyla. Kanı durmayan her damardan, ateşin sıcaklığı­nın şerrinden ulu ALLAH'a sığınırım."[211]

h) Diş ağrısına karşı: Ağrı olan yanak üzerine şöyle yazılır:

"Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla, ALLAH sizi annelerinizin kar­nından bir şey bilmez halde çıkarmıştır. Belki şükredersiniz diye size kulak, göz ve kalp vermiştir."[212]

Veya şu yazılır:

"Gecede ve gündüzde sükun bulan her şey O'nundur. O alîmdir."[213]

i) Çıban için: Üzerine şu âyet yazılır:

"Ve sana dağlan sorarlar, de ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerim düz, kuru bir toprak haline getirecek, orada ne çukur ne tümsek göre-ceksin."[214]


[204] Ahkâf, 46/35.

[205] Nâziat, 79/46.

[206] İnşikâk, 88/1-4.

[207] Hûd, 11/44.

[208] Ra'd, 13/39. (Âyetle ilgi kurulamamıştır).

[209] Bakara, 2/266.

[210] Hadîd, 57/28.

[211] Tirmizî, 2076. Senedinde İbrahim b. İsmail b. Ebî Habibe vardır, zayıftı

[212] Nahl, 16/78.

[213] En'âm, 6/13.

[214] Tâhâ, 20/105-107.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/75-79.