๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 15 Temmuz 2011, 20:02:04



Konu Başlığı: Kavminin tutumu
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 15 Temmuz 2011, 20:02:04
2— Kavminin Tutumu:

 

Allah'ın emrini açıkça ortaya koyup da kavmine açıktan davette bulu­nup onları, tanrılarına sövmeye[25] ve (eski) dinlerini ayıplamaya çağırınca ge­rek O'na, gerekse davetine icabet eden ashabına karşı müşriklerin eza ve ce­faları şiddetlendi, hem O'na, hem de inanan müslümanlara türlü türlü işken­celerde bulundular. Bu, Allah Teâlâ'mn, yaratıkları arasındaki bir âdetidir. Nitekim buyurmaktadır ki:

"Sana söylenenler, senden önceki peygamberlere de söylenmişti."[26] "İşte böyle, cin ve insan şeytanlarını her peygambere düşman yaptık."[27]

"Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber gelince mutlaka: 'Sihirbazdır' veya 'Delidir' derlerdi. Öncekiler, sonrakilere böyle mi vasiyet ettiler? Hayır, bunlar azgın bir millettir. "[28]

Allah Teâlâ bu şekilde peygamberini teselli etti ve kendisinden önce ge­çen peygamberlerde O'nun için bir örnek bulunduğunu haber verdi. Hz. Pey-gamber'e (s.a.) uyanları da şöylece teselli etti:

"Sizden önce gelip geçenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar öyle darlığa ve sıkıntıya uğramışlar ve sarsıl­mışlardı ki, peygamber ve beraberindeki inananlar: 'Allah'ın yardımı ne za­man?' diyecek duruma düşmüşlerdi. İyi bilin ki, Allah'ın yardımı kuşkusuz yakındır."[29]

"Elif, Lâm, Mim. İnsanlar: 'İnandık' demekle sınanmadan bırakilıve-receklerini mi sanırlar? Oysa biz, kendilerinden öncekileri'de sınamışizdır. Allah elbet doğruları ortaya çıkaracak ve elbet yalancıları ayıracaktır. Yoksa günah işleyenler bizden kaçabileceklerini mi sanırlar? Ne kötü yargıda bulu­nuyorlar!

Allah'a kavuşmayı uman bilsin ki, Allah'ın koyduğu vakit elbet gelecektir. O, herşeyi işitir ve bilir. Cihad eden ancak kendisi için cihad etmiş olur. Kuş­kusuz Allah'ın âlemlere hiç ihtiyacı yoktur. İnanıp yararlı iş yapanların an-dolsun, günahlarını örteriz. Onları yaptıklarından daha güzeli ile mükâfat­landırırız. Biz, insana ana ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişiz­dir. Şayet ana ve baban seni körü körüne Bana ortak koşmaya zorlarlarsa; onlara itaat etme. Dönüşünüz Banadır. Yaptıklarınızı size bildiririm. İnanıp yararlı işler yapanları andolsun iyiler arasına katacağız.

 İnsanlardan: 'Allah'a inandık' diyenler vardır; ama Allah yolunda eza­ya uğratılınca insanların verdiği işkenceyi Allah'ın azabı gibi sayarlar. Rab-binden bir yardım gelecek olsa andolsun: 'Biz de sizinle birlikteydik' derler. Allah, herkesin kalplerinde olanı en iyi bilen değil midir?"[30]


[25] Allah Rasûlü (s.a.) söven-sayan, kötü ve edepsiz söz söyleyen bir zat değildi. Yalnızca müşriklerin, tanrılarını, ancak Allah Teâlâ'ya lâyık olan sıfatlarla nitelemelerinin doğru olmadığını, onların inandıkları tanrılarda böyle sıfatlar bulunmadığım söyler ve onların tanrılarını Allah'ın da şu âyetlerde nitelediği sıfatlarla nitelerdi: 1- "Allah'dan başka kendilerine dua ettiğiniz şeyler de sizler gibi kuldur." 2- "O'ndan gayrı ancak dişilere dua ediyorlar. Onlar ancak azgın şeytana dua ediyorlar." 3- "O'ndan gayrı dua ettiğiniz varlıklar ne size yardım etmeye güç yetirebilirler, ne de kendilerine yar­dım edebilirler." 4- "Allah'ı bırakıp putlara tapanlar sadece zanna uymaktadırlar. Onlar yalnızca tahminde bulunuyorlar." (Yunus, 10/66). İşte bu âyetlerde de görüldüğü üzere

Allah, putperestlerin inandıkları tanrıların kusurlarını sergilemektedir.

[26] Fussilet, 41/43

[27] En'âm, 6/112

[28] Zâriyât, 51/52, 53

[29] Bakara, 2/214.

[30] Ankebût, 29/1-10.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/30-31.