Konu Başlığı: İtikafa girişi Gönderen: Safiye Gül üzerinde 28 Temmuz 2011, 14:09:40 2— îtikâfa Girişi:
Hz. Peygamber (s.a.), Allah Teâlâ kendisini katına alıncaya kadar Ra-mazan'ın son on gününde îtikâfa girerdi.[223] îtikâfı bir defa terketti, onu da Şevval'de kaza etti.[224] Kadir gecesini araştırdığından, bir defasında Ramazan'ın ilk on günü, sonra ortasındaki on gün, daha sonra da son on günde îtikâfa girdi. Sonra Kadir gecesinin son on gününde olduğunu anladı.(141) Rasûlullah (s.a.) da Rabbine kavuşuncaya kadar Ramazan'ın son on günü îtikâfa girmeye devam etti. Çadır kurulmasını emreder, mescidde bir çadır kurulur ve orada RaJ bi azze ve celle ile başbaşa kalırdı. îtikâfa girmek istediğinde, sabah namazım kılar, sonra îtikâfa girerdi. Bir defasında çadır kurmalarını emretti, kuruldu. Hanımlarının da çadırlarında olmalarını emretti, onlarınki de kuruldu. Sabah namazını kıldığında baktı ve o çadırları gördü. Emredip çadırını bozdurdu ve Ramazan ayında îtikâfı terkedip Şevval ayının ilk on gününde îtikâfa girdi.[225] Her yıl on gün îtikâfa girerdi. Vefat ettiği yıl yirmi gün îtikâf yaptı. Cebrail her yıl Kur'ân'ı Rasûlullah'la bir defa karşılıklı okurdu; o yıl iki defa okudu. Rasûlullah da Cebrail'e Kur'an'ı her yıl bir defa okurdu» o yıl iki defa okudu.[226] îtikâfa girdiğinde, çadırına tek basma girer ve îtikâf halinde iken insanî ihtiyaçları dışında evine gitmezdi. Başını mescidden Hz. Âişe'nin odasına doğru çıkarır (uzatır) -kendisi mescidde ve Hz. Âişe de hayızlı olduğu halde- Hz. Âişe Rasûlullah'm (s.a.) başını tarar ve yıkardı.[227] Rasûlullah (s.a.) îtikâfta iken hanımlarından biri kendisini ziyaret etmiş, gitmek için ayağa kalktığında Rasûlullah da onunla birlikte kalkıp, evine kadar götürmüştür. Bu geceleyin olmuştur.[228] Fakat îtikâfta iken hanımlarından hiçbirisiyle cinsel ilişkiye girmemiş, oynaşmamış, öpüşmemiş ve bu türden davranışlarda bulunmamıştır. îtikâfa girdiğinde yatağı serilir, îtikâfa girdiği yere divanı konulurdu. İhtiyaç için îtikâftan çıktığında, yolu üzerindeki hastaya uğramış ama ona ne yönelmiş, ne de hal ve hatırını sormuştur.[229] Bir defasmda bir Türk çadırında îtikâfa girmiş ve tentesi üzerine hasır koymuştur. [230]Bütün bunlar îtikâfın gayesini ve özünü elde etmek içindir; cahillerin, îtikâf yerini muhabbet ve ziyaretçilerin uğrak yeri haline getirmelerinin, aralarında dolaşan sözlerle sohbet etmelerinin tersinedir. Bu başka şey, Hz. Peygamber'in îtikâfı başka şeydir. Tevfik Allah'tandır. [231] [223] Buharı, 33/1; Müslim, 1172. [224] Buharı, 33/14; Müslim, 1173. 341. Müslim, 1167 (215). [225] Buharı, 33/6, 65/14; Müslim, 1173 (6). [226] Buharî, 66/7; Dârimî, 2/27; Ahmed, 2/336, 355; İbn Mâce 1769. [227] Mâlik, 1/312; Buhari, 6/2, 33/2; Müslim, 297. [228] Buharî, 33/8; Müslim, 2175. Hz. Safiyye anlatıyor: "Hz. Peygamber (s.a.) îtikâfa^ı-mişti. Geceleyin ziyaretine gittim, kendisiyle konuştum. Sonra evime dönmek için kalktım. Beni evime kadar götürmek İçin o da kalktı. Hz. Safiyye'nin evi Üsâme b. Zeyd'in hanesinde idi. Derken oradan Ensar'dan iki kişi geçti. Hz. Peygamber'i (s.a.) görünce hızlandılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.): —Ağır olun! Bu hanım Safiyye binti Huyey'dir, dedi. Adamlar: —Sübhanallah, ey Allah'ın Rasûlü! dediler. Rasûlullah da: —Şüphesiz şeytan kanın dolaştığı gibi insanın damarlarında dolaşır. Ben de sizin kalbinize şer atar diye korktum, buyurdu. Yahut "şer" yerine "bir şey" dedi. [229] Ebu Davud, 2472 [230] Müslim, 1167 (215). [231] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/106-108. |