> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > İhtiyaç fazlası sular
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İhtiyaç fazlası sular  (Okunma Sayısı 1341 defa)
20 Mayıs 2011, 11:28:16
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 20 Mayıs 2011, 11:28:16 »



3 — İhtiyaç Fazlası Sular:                            

 

Kendi ihtiyacmdan, hayvanlarının ve ziraatinin ihtiyaç duyduğu miktardan artar, kendisi gibi bir insan veya onun hayvanları ihtiyaç içinde olurlarsa, suyu karşılıksız olarak verir. Her bir kimse suya gelip hem kendisi içer, hem de hayvanlarını sulayabilir. Ne sahibi buna engel olabilir ne de di|er insanların ücret ödemesi gerekir. Peki kuyudan-su çekmek için gerekli olan ip, kova ve makara gibi âletleri de meccanen vermeli mi, yoksa karşılığında ücret alabilir mi? tmam Ahmed'in arkadaşlarının ihtiyaç halinde bir eşyanın ödünç verilmesinin vacip olması konusunda iki ayrı görüşleri vardır. Bunlar içerisinde delil yönünden en açık olanı vacip olmasıdır.

îmam Ahmed bu hükmün ancak açık alanlar için geçerli olduğunu, bina gibi kapalı yerlerde su varsa, oraya sahibinin izni olmaksızın girilemeyeceğini söylemiştir. Suyun fazlasının başkasına ziraat için de verilmesinin gerekip gerekmediği konusunda da iki görüş vardır. Her iki görüş de İmam Ahmed'den rivayet edilmektedir.

Birincisi: Gerekmez. Bu aynı zamanda İmam Şafiî'nin görüşüdür. Çünkü ziraî mahsulün kendisinde bir hürmet (yani helak olmaya terkedümesinin haram olma durumu) yoktur. Bu yüzden de, hayvanların aksine, sahibinin ziraî mahsulü sulaması vacip değildir.

İkincisi: Gerekir. Bu görüş sahipleri daha önce geçen hadislerle, onların umûmuyla ve Abdullah b. Ömer'den gelen şu rivayetle delil getirmişlerdir: el-Vehat'taki arazisinin işlerini yürüten kâhyası kendisine bir mektup yazarak arazisini suladığını ve suyun arttığını, bunun da otuzbin dirheme istendiğini bildirdi. Bunun üzerine kâhyasına cevap yazan Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle dedi: "Kendi sıran geldiğinde arazini sulayınca suyu senden sonra gelene ver. Bunu yaparken en yakından başla. Ben Rasûlullah'm (s.a.) suyun fazlasının satılmasını yasakladığını işittim.[536]

Bu görüşün sahipleri derler ki: Ziraat mahsullerini sulamamak onları helak etmek demektir. Bu ise hayvanları helak etmek gibi haramdır. "Gerekmez" diyenlerin "Kendisinde bir hürmet yoktur." sözlerinin cevabı ise: "Sahibinin hürmeti vardır." şeklindedir. Malının helakine sebep olmak caiz değildir. Sonra sizin "hürmetinin olmadığı" yolundaki iddianızı kim kabul eder? Ebu Muhammed el-Makdisî der ki: Hürmetinin olmadığını söylemenin men edilmesi ihtimal dahilindedir. Çünkü malı zayi etmek yasaklanmıştır. Telef edilmesi haram kılınmıştır. Bu ise, hürmeti olduğunu gösterir.

Soru: Arazisinde veya evinin içinde bulunan bahçesinde bir kuyu ya da kaynak suyu olsa bu su, o araziye veya bahçeye tâbi olarak onun malı sayılır mı?

Cevap: Kuyunun kendisi ve kaynak suyunun bulunduğu yer onun malıdır. Suya gelince, o konuda İki görüş vardır ki, bu görüşler İmam Ahmed'den ve îmam Şafiî'nin arkadaşlarından da nakledilmiştir:

Birincisi: Onun malı sayılmaz. Çünkü o su toprağın altından akıp onun toprağına çıkıyor. Bu haliyle aynen, onun toprağına, akan ırmak gibidir.

İkincisi: Onun malıdır.

"Biri arazi sahibi, diğeri de su sahibi iki kişi ziraat işinde ortaklık yapsalar çıkan mahsul ikisi arasında paylaştırılır mı? sorusuna tmam Ahmed: "Paylaşmalarında bir mahzur yoktur." diye cevap vermiş, Ebubekir de bu görüşü tercih etmiştir.

Sahipli arazilerde bulunan katran, petrol (metindeki "naft" kelimesi, kitabın müellifinin yaşadığı asn gözönüne alarak düşünmeli), mumya ve tuz gibi sıvı madenler de su hükmündedir. Aynı şekilde bir kimsenin arazisinde biten otlar için de, su için zikredilen iki görüş geçerlidir. Hanbelî mezhebinde kabul edilen görüşe göre bu su kimsenin malı olmaz. Yukarıda sayılan madenler de öyle. İmam Ahmed der ki: Suyun satışını kesinlikle hoş bulmuyorum. el-Esrem der ki: Ebu Abdullah'a şöyle bir soru sorulduğunu duydum: "Bir kavmin bulunduğu bölgede bir nehir vardı ve hisselerine göre anlaşma gereğince biri bir gün, biri iki gün arazilerini suluyorlardı. Bir gün benim sıram geldiğinde suya ihtiyacım olmazsa, onu para karşılığında kiraya vereyim mi?" Ebu Abdullah dedi ki: "Bilmiyorum. Ancak Hz. Peygamber (s.a.) suyun satılmasını yasaklamıştır." Ona: "Satmıyor, yalnızca kiraya veriyor." denildiğinde şu cevabı verdi: "Konuyu hoş göstermek için hîle yapıyorlar. Bu dedikleri satıştan başka nedir?"

İnsanların suyun kullanılmasında ortak olduklarını gösteren hadisler de satışının yasak olduğunu gösteren açık bir delildir. İmam Ahmed'e sorulan mesele, Şam bölgesinde yaşayan insanların sıkça karşılaştıkları meselelerden biridir. Arazilerin ve bahçelerin nehir suyundan bir payı bulunuyor, sahipleri o payı alıyor ve üzerine evler veya dükkanlar yapıp suyunu kiraya veriyorlardı. İmam Ahmed bu konuda önce duraksadı. Sonra Hz. Peygamber'in (s.a.) suyun satışını yasakladığını söyleyerek cevap verdi. "Bu bir kiralamadır." denince de: "Bu hile yollu bir adlandırmadır, lâfzı hoş gösterir, ancak sözleşmenin esası satıştır. Şeriatın esasları bu bu suyun satışını yasaklamıştır. Su sahibinin yalnızca, arazisini sulamakta öncelik hakkı vardır. Suya ihtiyacı kalmayınca onu pazara çıkarması caiz değildir. Çünkü ondan sonra gelen ihtiyaç sahibi o suya daha lâyıktır. Bu tıpkı bir madenin yanında konaklayıp ordan ihtiyacı kadarını alan kimse gibidir ki, o adamın geri kalanını satması caiz değildir."

Aynı şekilde herhangi bir yere önceden gelip oturan kimse, orada oturduğu sürece, orada oturmaya başkalarından daha çok hak sahibidir. Oraya ihtiyacı kalmayınca kiralamak isterse caiz olmaz. Sahipsiz bir araziye başkalarından önce hayvanlarını götüren kimse de, hayvanları orada bulunduğu sürece daha çok hak sahibidir. Oradan ayrılacağı zaman, kalan otlan satmaya kalkışırsa, bu onun hakkı değildir. Su da aynen böyledir. Toprağından ayrılınca onun o suda hiçbir hakkı kalmaz ve aynen arazisinde yetişmeyen ve kendisine ait olmayan ot durumunda sayılır.

Soru: Sizin verdiğiniz örneklerle bu mesele arasında fark vardır. Zira su kendi arazisinden çıkmakta ve o arazinin menfaatlerinden biri olmakta ve diğer menfaatleri gibi onun malı sayılmaktadır. Verdiğiniz örneklerde zikri geçen hiçbir mal onun malı değildi. O örneklerde ancak yararlanma (intifa*) ve öncelik hakkı sözkonusu idi.

Cevap: Bazılarının suyun satışına cevaz vermelerine ve onu arazisine ait haklardan bir hak olarak kabul etmesine sebep olan espri budur. Bu anlayıştan dolayı, arazisini içindeki su ile birlikte pazarlayabileceği gibi, sadece suyunu da pazarlayabilir, denilmiştir. Bu görüşe şu cevap verilir: Arazisinin hakkı, yararlanma konusundadır, yoksa Allah'ın insanlar arasında ortak olarak ihsan etmiş bulunduğu suyun mülkiyeti konusunda değildir. Aynı zamanda ona yararlanmada öncelik tanınmıştır. Şeriatın esasları, hikmeti ve kamu yararım gözetmesi de bu görüşü gerektirmektedir. Buna göre bir kimse izinsiz olarak arazisine girip suyundan alsa o suya sahip olur. Çünkü o aslen mubah olan bir şeydir ve arazisinde bir kuş yuva yapmış, bir ceylan oraya girmiş veya bir balık kenara vurmuş da o da girip onu almış gibi sayılır.

Soru: Arazi sahibi başkasının arazisine girmesine engel olabilir mi, başkasının oraya izinsiz girmesi caiz inidir?

. Cevap: Bazı arkadaşlarımız bir şey almak için izinsiz olarak girmenin caiz olmadığım söylemişlerse de, bu görüşün ne Şârfin ne de îmam Ahmed'in sözünde bir dayanağı yoktur. Bilâkis îmam Ahmed sahipli bir arazide hayvan otlatmanın caiz olduğuna fetva vermiştir. Başka bir maksatla girmek ise yasaktır. Doğru olan görüş, bir kimsenin, alması mümkün olan şeyleri almak için girmesinin caiz olmasıdır. Çünkü genellikle arazinin sahibini bulup izin istemek imkân dahilinde olmayabilir. Bazen su içmeye, hayvan sulamaya veya otlatmaya ihtiyaç olduğu halde sahibi bulunmayabilir. Mal sahibinin izni olmaksızın girmeyi yasaklasaydık hayvanlar zarar görürdü.

Aynı zamanda böyle bir izinin faydası da yoktur. Çünkü arazi sahibinin araziye girimeyi men etmeye hakkı yoktur. Bilâkis buna imkân vermesi vaciptir. Netice itibarıyla arazi sahibinin giriş izni vermediği düşünülse bile, o dinen haram olan bir iş yapmış olur ve girişi men etmeye kalkışması da helâl olmaz. Bu durumda oraya girişin izine bağlı olmasının herhangi bir faydası yoktur.

Şâri'in kendisine tanıdığı bir hakkı ancak oraya girmek suretiyle alabilecekse, o kimse bu konuda şer'an izinli sayılır. Ancak arazi sahibinin ailesi ve harîm-i ismetini korumak gibi bir endişe ile başkasının izinsiz girmesini yasaklaması halinde, izinsiz girilmesi caiz olmaz. Sahrada olan araziye veya içinde kuyu bulunan metruk bir eve izinli yada izinsiz girilmesi mümkündür. Allah Teâla: "İçinde kendinize ait bir şeylerin bulunduğu oturulmayan bir eve girmenizde herhangi bir sakınca yoktur."[537] buyurmaktadır. Âyette günah olmadığı bildirilen giriş, izinsiz giriştir. Çünkü daha önceki âyet başkalarının evlerine izin istemeden sessiz sedasız ve ev halkına selam vermeden girilmesini yasaklamıştı.[538]' Ayet-i kerîmede geçen"el-isti'nâs" kelimesi izin isteme anlamındadır. Selef âlimlerinin bazüan bu kelimeyi "el-isti'zân" şeklinde okumuşlardır. Daha sonra insanların kendilerine ait olan şeyleri almaları için meskûn olmayan evlere izinsiz girmelerinin günah olmadığı bildirilmiştir. Bu da gösteriyor ki başkasına ait boş ev veya araziye, su ya da ot gibi şeylerden hakkı olanı almak için girmek caizdir. Kur'an nassının zahiri budur.

İmam Ahmed'in fetvasının muktezası da böyledir. Basan Allah'tandır. [539]


[536] Ebu Ubeyd, Emval, s. 379, 380. el-Vehat Tâif in köylerinden biridir. Abdullah b. Amr el-Âs'ın orada büyük bir üzüm bağı bulunmaktaydı. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde rivayet ettiği...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İhtiyaç fazlası sular
« Posted on: 25 Nisan 2024, 19:55:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İhtiyaç fazlası sular rüya tabiri,İhtiyaç fazlası sular mekke canlı, İhtiyaç fazlası sular kabe canlı yayın, İhtiyaç fazlası sular Üç boyutlu kuran oku İhtiyaç fazlası sular kuran ı kerim, İhtiyaç fazlası sular peygamber kıssaları,İhtiyaç fazlası sular ilitam ders soruları, İhtiyaç fazlası sularönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes