Konu Başlığı: Hz Peygamberin yağmur duaları Gönderen: Safiye Gül üzerinde 05 Ağustos 2011, 13:20:47 L) HZ. PEYGAMBER'İN (S.A.) YAĞMUR DUASINDAKİ TUTUMLARI I— Hz. Peygamber'in (s.a.) Yağmur Duaları: Hz. Peygamber'in (s.a.) pekçok şekilde yağmur duasında bulunduğu sabittir: . Birinci şekil: Cuma günü hutbe esnasında minberde yağmur duasında bulunmuştur ve şöyle dua etmiştir: "Allah'ım, imdadımıza yetiş! Allah'ım, imdadımıza yetiş! Allah'ım, imdadımıza yetiş! Allah'ım, bize yağmur ver! Allah'ım, bize yağmur ver! Allah'ım, bize yağmur ver!"[1117] İkinci şekil: Halka, namazgaha çıkıp yağmur duasında bulunacağı bir gün vadetti. Güneş doğunca gösterişsiz giyimli, mütevâzi, alçak gönüllü, vakarlı ve yalvarır bir vaziyette evinden çıktı.[1118] Namazgaha varınca -doğruysa- minbere çıktı; -çünkü bu konuda kalbimde bir tereddüt vardır-Ardından Allah'a hamdetti. O'na övgüde bulundu ve O'nun büyüklüğünü belirtti. O esnada söylediği hutbe ve duadan günümüze kadar geleni şöyledir: "Hamd âlemlerin Rabbi, Rahman-Rahim ve din gününün sahibi Allah'a! Allah'tan başka tanrı yoktur. O, dilediğini yapar. Allah'ım! Allah Sensin, Senden başka tanrı yoktur. Zengin Sensin, bizler muhtacız. Üzerimize yağmur yağdır. Yağdırdığını da bize kuvvet ve bir zamana kadar kalıcı kıl."[1119] Sonra ellerini göğe doğru kaldırdı. Yalvarmaya, niyaz ve dua etmeye başladı. Ellerini göğe o kadar kaldırdı ki, koltuklarının beyazı göründü. Sonra sırtını cemaata dönüp kıbleye yöneldi. İşte o sırada kıbleye yönelmişken ridâsının şeklini değiştirdi. Sağını sola, solunu sağa attı ve ridânın dışını içine, içini dışına çevirdi. Ridâsı siyah dört köşe bir aba idi. Kıbleye yönelik vaziyette dua etmeye başladı. Cemaat da aynı vaziyette idi. Sonra inip cemaata ezansız, kâmetsiz ve herhangi bir sesleniş olmadan bayram namazı gibi iki rekât bir namaz kıldırdı. Her iki rekâtta da açıktan okudu. Birinci rekâtta Fâtiha'dan sonra A'lâ sûresini, ikincide ise Gâşiye sûresini okudu. Üçüncü şekil: Hz. Peygamber (s.a.), cuma dışında bir günde Medine minberinde sade bir yağmur duasında bulundu. Bu yağmur duasında herhangi bir namaz kıldırdığı naklolunmamıştır.[1120] Dördüncü şekil: Mescidde otururken yağmur duasında bulundu. Ellerini göğe kaldırıp Allah'a (c.c.) dua etti. O zaman yaptığı duadan bize intikal edeni şöyledir: "Allah'ım bize can kurtaran, bereketli, her yeri kaplayan âcil -gecikmez, faydalı- zarar vermez bir yağmur ihsan et."[1121] Beşinci şekil: Medine mescidinin bugün Bâbü's-Selâm denilen kapısına bir taş atımlık mesafede ve mescidin o kapısından dışarı çıkanın sağına düşen Zevrâ mevkiine yakın bir yer olan Ahcâru'z-Zeyt'de yağmur duasında bulundu.[1122] Altıncı şekil: Bir gaza sırasında müşrikler erken davranıp suyu tutmuşlar, müslümanlar susuz kalmışlardı. Bunun üzerine müslümanlar, Allah Rasûlüne (s.a.) yakındılar. Münafıklardan birisi de: "Şayet peygamber olsaydı, Hz. Musa'nın kaymi için yağmur duasında bulunduğu gibi o da kendi kavmi için yağmur duasında bulunurdu." dedi. Bunlar Hz. Peygam-ber'in (s.a.) kulağına gidince: "Gerçekten bunu söylediler mi? Belki Rab-biniz size yağmur gönderir." buyurdu. Sonra ellerini kaldırdı, dua etti. Üzerlerine bir bulut geldi ve yağmur yağmaya başladı. Sel suları vadiyi doldurdu. İnsanlar kana kana içtiler. Suya ihtiyaçları kalmadı. Yağmur duasında okuduğu dualardan bize intikal edenlerden bazıları: "Allah'ım, kullarını, dilsiz hayvanlarını sula; rahmetini yay, öhî ülkeni dirilt !"[1123] "Allah'ım, bize can kurtaran, bereketli, hoş, faydalı, zarar vermez, âcil-gecikmez bir yağmur ihsan et.[1124] Hz. Peygamber'in (s.a.) her yağmur duasında bulunmasının ardından yağmur yağmıştır. Bir keresinde yağmur duasında bulundu. Bunun üzerine Ebu Lübâbe ayağa kalkıp: "Ey Allah'ın Rasûlü! Hurmalar kurutma kaplarında!" diyerek (yağmur suyundan hurmaların bozulacağı kaygısını belirtti). Hz. Peygamber (s.a.) "Allah'ım, Ebu Lübâbe çıplak kalkıp kurutma kabının su deliğini futasıyla tıkamaya mecbur kalıncaya kadar bize yağmur ver!" diye dua edince yağmur yağmaya başladı. Sahabîler Ebu Lübâbe'nin yanında toplanıp: "Sen Hz. Peygamber'in (s.a.) söylediği gibi çıplak olarak kalkıp kurutma kabının su deliğini futanla kapamadıkça kesinlikle yağmur kesilmeyecek" dediler. Bunun üzerine dediklerini yaptı; hava derhal a'çıldı.[1125] Yağmur yoğun bir şekilde yağmaya devam edince Hz.Peygamberden (s.a.) havanın açılması için dua etmesini istediler. Hz, Peygamber (s.a.) de havanın açılması için şu şekilde dua etti: "Allah'ım, etrafımıza yağdır, üzerimize değil! Allah'ım, tepelere, dağlara, bayırlara, vadi içlerine ve otlaklara yağdır. "[1126] Hz. Peygamber (s.a.) yağmur yağdığını görünce: "Allah'ım, bize faydalı yağmur ver!" diye dua ederdi."[1127] Yağmur yağarken elbisesini (avret olmayan yerinden) açar, yağmurun (bedenine) dokunmasını sağlardı. Bunun sebebi sorulunca da: "Yakında yaratıldığı için Rabbi ile yakında buluşmuşlardır." buyurmuştur.[1128] Şafiî diyor ki: İtham edemeyeceğim birisi Yezîd b. el-Hâd'dan rivayet eder ki, Hz. Peygamber (s.a.) sel aktığı zaman ashabına: "Haydin Allah'ın temizleyici kıldığı şu şeyin yanına çıkıp onunla temizlenelim, bundan dolayı da Allah'a hamdedelim" dedi.[1129] Şafiî devamla diyor ki: İtham edemeyeceğim birinin bana İshâk b. Abdullah'tan naklettiğine göre Hz. Ömer, sel aktığı zaman arkadaşlarını sele doğru götürür ve "Her birimizin buraya gelmesinden maksadı, yıkanmaktan başka birşey değildir." derdi. Hz. Peygamber (s.a.) bulut ve rüzgârı görünce, bu durum yüzünden belli olur, bir ileri bir geri giderdi. Yağmur yağınca bu durumu geçer, sakinleşirdi. Böyle davranması o anda azap gelmesi endişesi taşıdığından kaynaklanmaktaydı. Şafiî diyor ki: Salim b. Abdullah babası Abdullah b. Ömer aracılığıyla Hz. Peygamber'in (s.a.) yağmur duasında şu duayı okuduğunu nakletmiştir: "Allah'ım! Bize can kurtaran, içe sinçn, bereketli, hoş, bo^/fi hayırlı, sırılsıklam eden, her tarafı kaplayan bol sulu, yerleri örten, sirekli, devamlı bir yağmur ver. Allah'ım! Bize yağmur yağdır. Bizi ümitsizliğe düşenlerde! eyleme! Allah'ım! Kulların, toprakların, hayvanların ve diğer yarattı ların öyle bir kıtlığa, öyle bir sıkıntıya, öyle bir darlığa düştüler başkasına durumumuzu açamayız. ' yHak Peygamber Allah'ım! Ekinlerimizi yeşert, hayvanlarımızın memelerini doldur. Göğün bereketlerinden bize bereket yağdır. Yerin bereketlerinden bizim için bitkiler çıkar. Allah'ım! Bizden yoksulluğu, çıplaklığı, açlığı kaldır. Senden başkasının def edemeyeceği belâyı bizden defet. Allah'ım! Sen'den af diliyoruz. Çünkü Sen şüphesiz çok affedicisin. Artık bize gökten bol bol yağmur yağdır."[1130] Şafiî (r.h.) diyor ki: İmamın bu duayı okumasını müstehap görüyorum. Bana ulaştığına göre, Hz. Peygamber (s.a.) yağmur duasında bulunacağı zaman ellerini göğe kaldırırdı.[1131] Yine bize kadar ulaşan bir haberde deniliyor ki, Hz. Peygamber (s.a.) yağmur yağmaya başladığı ilk vakitlerde yağmur altında kalır, bedenine yağmurun dokunmasını sağlardı. Bana gelen bir başka haberde de Hz. Peygamberin (s.a.) ashabından birisi sabah kalktığında yağmur yağmış olduğunu gördüğü zaman: "Allah'ın insanlara verdiği herhangi bir rahmeti önleyebilecek yoktur. "[1132] âyetini okur-du.[1133] Şafiî der ki, hakkında kötü düşünmeyeceğim birisinin Abdülazîz b. Ömer'den, onun da Mekhûrden naklettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuşlardır: "Ordular karşılaşıp (savaşırken), namaza kamet getirilirken ve yağmur yağarken duanızın kabulünü isteyin. "[1134] Pek çok kimsenin yağmur yağarken ve namaza kamet getirilirken dualarının kabulünü istediklerini duydum. Beyhakî diyor ki: Bize Sehl b. Sa'd'dan mevsûî olarak nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber'in (s.a.) şöyle buyurdukları rivayet olunmaktadır: "Dua, ezan okunurken, savaş anında ve yağmur altında geri çevrilmez.[1135] Ebu Ümâme'den bize gelen bir hadiste de Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Dört yerde göğün kapıları açılır, dualar kabul olunur: I-Ordular karşılaştığında, 2~ Yağmur yağarken, 3- Namaza kamet getirilirken, 4- Kabe görüldüğünde.[1136] [1117] Buharî, 15/6-11; Müslim, 897; Nesâî, 3/160, 161. [1118] Ebu Davud, 1165; tbn Mâce, 1266; Nesâî, 3/157; Tahâvî, 1/191, 192; Tirmizî, 558. Hadisin isnadı hasendir. Tirmizî: "Bu hadis hasen-sahih'tir" demiş; tbn Huzeyme (1405 ve 1408) ile İbn Hibbân (603) hadisi sahîh saymışlardır. [1119] Ebu Davud, 1173. et-Takrîb yazan bu hadisin senedinde adı geçen Yunus b. Yezîd el-Eylî hakkında: "Sikadır. Ancak Zührî dışındaki râvilerden yaptığı rivayette hata vardır. Bu hadis de onlardandır." diyor. Buna rağmen tbn Hİbbân (604) ve Hâkim (1/328) hadisi sahih saymış, Zehebî de buna muvafakat etmiştir. Ebu Davud ise: "Bu hadis garîbtİr, isnadı ceyyiddir." diyor. Buharî, Sahihinde (15/4) Abdullah b. Zeyd'-in: "Hz- Peygamber (s.a.) namazgaha çıktı, yağmur duasında bulundu. Kıbleye yöneldi, ridâsının şeklini değiştirdi ve iki rekât namaz kıldı." dediğini rivayet ediyor. [1120] tbn Mâce, 1270. [1121] Ebu Davud, 1169; Beyhakî, 3/355. tsnâdı sahihtir. Hâkim (1/327) bu hadisi sal saymış, Zehebî de ona muvafakat etmiştir. [1122] Ebu Davud, 1168; Ahmed, 5/223. Senedi sahihtir. Hâkim (1/327) hadisi sahîh saymış,Zehebî de ona muvafakat etmiştir. Ayrıca bk. Nesâî, 3/159; Tirmİzî, 557. [1123] Ebu Davud, 1176; Mâlik, Muvatta, 1/190, 191. [1124] Bk. Dipnot: 5. [1125] Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, 2/215; Taberanî, Beyhakî, Ebu Nuaym el-Isfehânî, dis zayıftır. [1126] Buharî, Müslim, Nesâî, Mâlik. [1127] Buharı, 15/23; Nesâî, 3/164. [1128] Müslim, 898; Ebu Davud, 5100. [1129] Şafiî, el-Ümm, 1/252, 253; Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ, 3/359. Be munkatı' olduğunu, çünkü Yezîd b. Abdullah b. el-Hâd'ın Hz. doğrudan doğruya rivayette bulunmadığım söylüyor. [1130] et-Ümm, 1/251. Hadisin senedinin Şafiî'den Salim b. Abdullah'a kadar olan kısmı kesiktir. [1131] Mâlik, Muvatta, 1/192; el-Ümm, 1/223. Buharı ve Müslim'de (895) ise Enes b. Mâ-lik'den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.) yağmur duası dışında hiçbir duasında ellerini kaldırmazdı. Yağmur duasında ise ellerini koltuklarının beyazı gözükecek şekilde kaldırırdı. [1132] Fâtır, 35/2. [1133] Mâlik, Muvatta, 1/192. İsnadı mu'daldir. [1134] Şâfıî, el-Ümm, î/223. Hadis mürseldir; çünkü Mekhûl Hz. Peygamber'e (s.a.) yetişmemiştir. [1135] Ebu Davud, 2540. Beyhakî (3/360) ise şu şekilde rivayet ediyor: "/*/ şey reddolunmaz yahut hemen hemen reddolunmaz: I- Ezan okunurken yapılan dua, 2- Savaş anında, ordular birbirleriyle vuruşurken yapılan dua." Hadisin senedi hasendir. tbn Hibbân (297 ve 298) hadisi sahih saymıştır. Ebu Davud ve Beyhakî tarafından rivayet edilen "yağmur altında" sözünün geçtiği hadisin senedinde bilinmeyen bir râvi vardır. [1136] Beyhakî, 3/360. Hadis zayıftır. İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/429-435. Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamberin yağmur duaları Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 29 Ocak 2014, 20:29:23 Aleyküm selam;
"ALLAH'ım! Bize can kurtaran, içe sinçn, bereketli, hoş, bo^/fi hayırlı, sırılsıklam eden, her tarafı kaplayan bol sulu, yerleri örten, sirekli, devamlı bir yağmur ver. ALLAH'ım! Bize yağmur yağdır. Bizi ümitsizliğe düşenlerde! eyleme! ALLAH'ım! Kulların, toprakların, hayvanların ve diğer yarattı ların öyle bir kıtlığa, öyle bir sıkıntıya, öyle bir darlığa düştüler başkasına durumumuzu açamayız. ' Amin Allah kabul etsin... Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamberin yağmur duaları Gönderen: Ramazan. üzerinde 26 Ocak 2015, 10:35:37 Hz Muhammed (S.A.V.) pek çok farklı şekilde ellerini açıp RABB'imize yağmur duasında bulunmuştur.Bizimde bu sene barajlarımızda az su var bizde ellerimizi açıp Yüce ALLAH'a yağmur duası etmeliyiz.
|