> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Hz Peygamber in Mekke ye girişi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz Peygamber in Mekke ye girişi  (Okunma Sayısı 2455 defa)
25 Temmuz 2011, 15:05:41
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 25 Temmuz 2011, 15:05:41 »



16— Hz, Peygamber'in Mekke'ye Girişi:

 

Hz. Peygamber'in (s.a.) haccını anlatmaya dönelim.

Sonra Hz, Peygamber (s.a.) yola koyuldu. Zîtuvâ'da konakladı. Şim­di orası "Âbâru'z-Zâhir" adıyla bilinmektedir. Zilhicce'nin dördüne rast­layan pazar gecesini orada geçirdi. Sabah namazını orada kıldı. Sonra o gün gusletti ve Mekke'ye doğru yola koyuldu. Mekke'ye gündüz Hacûn üzerindeki Mekke'nin yukarı tarafına düşen yüksek tepeden girdi. Umrede aşağı taraftan girerdi. Hacda yukarı taraftan girdi, aşağı taraftan çıktı. Sonra yola devam edip kuşluk vakti Mescid-i Haram'a girdi.

Taberânî, Hz. Peygamber'in (s.a.) Mekke'ye, bu gün insanların Şey-beoğulları kapısı adını verdikleri Abdimenâfoğulları Kapısından girdiğini kaydetmektedir[496]

İmam Ahmed'in kaydına göre Hz. Peygamber (s.a.), Dâr-ı Ya'lâ ma­hallesinin bir yerine girdiği vakit Beytullah'a yönelmiş ve dua etmişti.

Taberânî kaydetmektedir ki, Hz. Peygamber (s.a.), Beytullah'ı gördü­ğünde şöyle dua etmişti:

"Allah'ım! Şu evini daha çok şereflendir; ona daha çok saygı ve hey­bet duyulmasını, onun daha çok üstün tutulmasını sağla!"[497]

Yine Taberânî'nin rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.), Kabe'yi gö­rünce ellerini kaldırır, tekbîr getirir ve şöyle dua ederdi:

"Allah'ım! Selâm Sensin. Selâm Sendendir. Rabbimiz! Bizi selâmla (yahut selametle yaşat). Allah'ım! Şu evini daha çok şereflendir; ona daha çok saygı ve heybet duyulmasını, onun daha çok üstün tutulmasını sağla! Onu hac yahut umre yapma niyetiyle ziyaret edenlerin de şereflerini, ta­zimlerini, saygılarını ve iyiliklerim arttır!"[498] Bu hadis mürseldir. Ancak Saîd b. Müseyyeb, Hz. Ömer İbnü'l-Hattâb'ın (r.a.) bu duayı okuduğunu işitmiştir.[499]                                           

Mescid-i Haram'a girince doğru Beytullah'a gitti. Tahiyyetü'l-mescid namazı kılmadı. Zira Mescid-i Haram'ın tahiyyetü'l-mescidi tavaftır. Hacer-i Esved'in hizasına varınca onu selâmladı, üzerine varmadı. Onu geçip Rükn-i Yemânî cihetine ilerlemedi. Ellerini kaldırmadı. Ne "Bu tavafımla şu ve şu yedi tura niyet ettim." dedi ve ne de bilgisizlerin yaptığı gibi tavafa tekbirle başladı. Hatta bu, kötü bid'atlerdendir. Hacer-i Esved'i bütün be­deniyle hizasına alıp, sonra ondan yüz çevirip onu yan tarafına alma diye bir şey yapmadı. Aksine Hacer-i Esved'i karşısına alıp selâmladı. Sonra sağından başlayıp Kabe'yi soluna aldı. Ne Kabe kapısının yanında, ne oluk altında ve ne de Kabe'nin arkasında ve rükünleri yanında dua etmiştir. Tavaf için ne bilfiil yaparak ve ne de öğreterek belli bir zikir tayin etmiştir. Sadece iki rükün arasında şöyle dua ettiği mahfuzdur:

"Rabbimiz! Bize dünyada bir iyilik, âhirette bir iyilik ver. Bizi cehen­nem azabından koru!"[500] Bu tavafı sırasında ilk üç turda remel yaptı: Hızlı yürür, adımlarını kısa atardı. Ridasım koluna alıp iki ucundan birini, kürek kemiklerinden biri üzerine attı ve diğer kürek kemiği ile omuzunu açık bıraktı. Hacer-i Esved'in karşısına her gelişinde mihceni ile ona işaret ediyor yahut selâmlıyor ve mihceni öpüyordu. "Mihcen", ucu eğri değnek demektir. Hz. Peygamber'in (s.a.) Rükn-i Yemânî'yi selâmladığı sabittir; ancak ne onu, ne de selâmladığında elini öptüğü sabittir. Dârakutnî'nin İbn Abbas'tan rivayetine göre, Allah Rasûlü (s.a.) Rükn-i Yemânî'yi öper ve yüzünü onun üstüne koyardı.[501] Ancak bu hadisin senedinde Abdul­lah b. Müslim b. Hürmüz adlı bir râvi vardır ki, İmam Ahmed onun hak­kında "hadisi sâlihtir = sâlihu'l-hadis" derken[502] diğerleri onu zayıf say­mıştır. Ama burada Rükn-i Yemânî'den maksat Hacer-i Esved'dir. Çünkü o, Rükn-i Yemânî diye adlandırılır ve diğer rükünle ona "Yemâniyyân" denir. Kapı tarafından Hıcr'ın bitişiğindeki rükünle ona "Irakıyyân", Hıcr'ı takip eden iki rükne "Şâmiyyân" ve Rükn-i Yemânî ile Kabe'nin arkasın­dan Hıcr'a bitişen rükne "Garbiyyân" denir. Ancak Hz. Peygamber'in (s.a.) gerek Hacer-i Esved'i öptüğü, gerekse eliyle onu selâmladığı ve elini üzerine koyup sonra elini öptüğü ve gerekse mihcenle selâmladığı sabittir. Böylece üç tür istilâm (selâmlama) şekli ortaya çıkmaktadır. Bir rivayete göre de dudaklarını Hacer-i Esved üzerine uzun müddet koyarak ağlamıştır.

Taberânî'nin ceyyid senedle rivayetine göre; Hz. Peygamber (s.a.), Rükn-i Yemânî'yi selâmladığı vakit "Bismiliahi vallahu ekber" derdi[503]

Hacer-i Esved'e her gelişinde "Allahu ekber" demiştir.[504]

Ebu Davud et-Tayâlisî ile Ebu Âsim en-Nebîl, Cafer.b. Abdullah b. Osman'ın şöyle dediğini söylemektedirler: Muhammed b. Abbad b. Ca­fer'in Hacer-i Esved'i öptüğünü ve üzerine ainını koyduğunu gördüm. Sonra dedi ki: İbn Abbas'm bunu öptüğünü ve üzerine alnını koyduğunu gördüm ve İbn Abbas dedi ki: Ömer İbnü'I-Hattâb'ın bunu öpüp üzerine alnını koyduğunu gördüm ve sonra şöyle dediğini işittim: "Allah Rasûlü'nün (s.a.) böyle yaptığını gördüm, ben de yaptım. "[505]

Beyhakî'nin rivayetine göre İbn Abbas, Rükn-i Yemânî'yi öptü, sonra üzerine alnını koydu. Sonra yine öpüp üzerine alnını koydu. Bunu üç kere yaptı. [506]

Yine Beyhakî, İbn Abbas'ın: "Hz. Peygamber'in (s.a.) Hacer-i Esved üzerine alnım koyduğunu gördüm" dediğini kaydeder.[507]

Hz. Peygamber (s.a.), iki yemânî rükün ( = Yemâniyyân) dışında rü­künlerden hiçbirini selâmlamamış ve eliyle sıvazlamam ıştır. Şafiî (r.h.) der ki: Hiç kimse bu iki rüknü selamlamayı Allah'ın evi terkedilmiş olsun diye terketmemiştir. Ancak Allah Rasûlü'nün (s.a.) selâmladığını selâmlamış, selâmlamadığını da selâmlamamiştır.

Hz. Peygamber (s.a.) tavafı bitirince Makâm'ın arkasına geldi vej.

"Makâm-ı İbrahim'den bir namazgah edinin." âyetini[508] okudu. Makâm'ı, Kabe ile kendisi arasına alarak iki rekât namaz kıldı. Bu iki rekâtta, Fati-ha'dan sonra Kâfirûn ve İhlâs sûrelerini okudu. Sözü edilen bu âyeti oku­ması, Hz. Peygamber'in (s.a.) davranışla Kur'an'ı tefsir edişi ve Allah'ın bu âyetten ne kasdetmiş olduğunu açıklaması demektir. Namazını bitirince Hacer-i Esved'e yöneldi ve onu selâmladı. [509]


[496] Heysemî, Mecmau'z-Zevâid'de (3/238) İbn Ömer'den rivayet edilen bir hadis olarak vermiş ve demiştir ki: Bu hadisi Taberânî, Evsafız rivayet etmiştir. Senedinde Mer-van b. Ebu Mervan vardır. Süleymanî onun hakkında; "Söz götürür bir râvidir" demiştir. Diğer râviler, Sahih râvileridir.

[497] Senedinde, Mecmau'z-Zevöid'âz kaydedildiği üzere zayıf bir râvj olan Âsim b. Süley­man el-Kûzî vardır. Onun hakkında İbn Adiy: "Hadis uyduranlardan sayılır", Fel-lâs: "Hadis uydururdu", Nesâî: "Metruktür", Dârakutnî: "Yalancıdır" ve İbn Hib-bân: "Onun hadislerini yazmak caiz değildir. Ancak taaccüp için yazılabilir." diyor.

[498] Şafiî,  1/339; Beyhakî, 5/73. Senedi zayıftır.

[499] Beyhakî, 5/73. Metni şöyledir: Hz. Ömer'in, Kabe'yi gördüğünde şöyle dediğini işit­tim: "Allahümme! Ente's-selâm ve minke's-selâm ve hayyi Rabbena bisselâm" Sene­di hasendir.

[500] Şafiî, 2/44; Ahmed, 3/411; Ebu Davud, 1892; Abdürrezzak, Musannef, 8963. Sene­dinde Sâib'in azatlısı Ubeyd vardır. İbn Hibbân'dan başkası onu sika kabul etmemiş­tir. Hafız îbn Hacer, Tehzîb'de İbn Kânİ', İbn Mende ve Ebu Nuaym'ın onu sahabe arasında zikrettiklerini kaydediyor. Diğer râvileri sikadır. İbn Hibbân (1001) ve Hâ­kim (1/455) hadisi sahih saymış, Zehebî ona muvafakat etmiştir.

[501]  Dârakutnî, 2/290. Senedi zayıftır.

[502] Tehzîb ve el-Cerhu ve't-Ta'dîI (5/164) adlı eserlerde İmam Ahmed'in onu zayıf say­dığı kaydediliyor.

[503] Merhum müellif burada yanılmıştır. Çünkü Taberânî merfû olarak rivayet etmemiş, Beyhakî (5/79) gibi İbn Ömer'den mevkuf olarak rivayet etmiştir. Hafız îbn Hacer, Telhîsu'l-Habîr adlı eserinde böyle demektedir. Senedi sahihtir.

[504] Buharı, 25/62.

[505] Ebu Davud et-Tayâlisî, 1/215, 216; Beyhakî, 5/74. Râvileri sikadır.

[506] Şafiî, el-Ümm, 2/145; Beyhakî, 5/75. Senedinde İbn Cüreyc'in tedlîsi vardır.^

[507] Beyhakî, 5/75. Senedi zayıftır.

[508] Bakara, 2/125.

[509] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/234-238.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz Peygamber in Mekke ye girişi
« Posted on: 27 Nisan 2024, 00:13:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz Peygamber in Mekke ye girişi rüya tabiri,Hz Peygamber in Mekke ye girişi mekke canlı, Hz Peygamber in Mekke ye girişi kabe canlı yayın, Hz Peygamber in Mekke ye girişi Üç boyutlu kuran oku Hz Peygamber in Mekke ye girişi kuran ı kerim, Hz Peygamber in Mekke ye girişi peygamber kıssaları,Hz Peygamber in Mekke ye girişi ilitam ders soruları, Hz Peygamber in Mekke ye girişiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes