Konu Başlığı: Hz Peygamber Ebva da Gönderen: Safiye Gül üzerinde 25 Temmuz 2011, 16:00:35 11— Hz. Peygamber (s.a.) Ebvâ'da:
Sonra Allah Rasûlü (s.a.) yola koyuldu. Ebvâ'ya varınca Sa'b b. Ces-sâme, O'na bir yaban eşeğinin budunu hediye etti. Hz. Peygamber (s.a.) hediyeyi geri verdi ve: "İhramlı olmasaydık reddetmezdik, geri verme sebebimiz yalnız budur." dedi. SahihayrCdaki bir rivayette Hz. Peygamber'e (s.a.) bir yaban eşeği hediye edildi denilmektedir. Müslim'deki bir metinde ise "yaban eşeği eti" diye geçmektedir.[392] Humeydî diyor ki: Süfyan bu hadisin rivayetinde "Allah Rasûlü'ne (s.a.) yaban eşeği eti hediye edildi." derdi. Süfyan bazan "ucundan kan damlayan" der, bazan da bunu söylemezdi. Geçen zaman içerisinde Süf-yan'ın "yaban eşeği" dediği de olmuştur. Sonra "et" dedi ve bunu ölünceye kadar sürdürdü.[393] Bir rivayette "yaban eşeği yarısı" ve bir diğer rivayette de "yaban eşeği bacağı" geçmektedir. Yahya b. Saîd'in Cafer — Amr b. Ümeyye ed-Damrî — babası (Ümeyye ed-Damrî) — Sa'b senediyle rivayetine göre Cuhfe'de iken Hz. Peygam-ber'e (s.a.) yaban eşeğinin budu hediye edildi. Hem kendisi, hem de yanındaki insanlar ondan yediler. Beyhakî, "Bu hadisin senedi sahihtir." diyor.[394] Şayet bu rivayet sağlamsa Hz. Peygamber (s.a.) diri olanını geri çevirmiş, eti kabul etmiş demektir. Şafiî (r.h.) diyor ki: Şayet Sa'b b. Cessâme Hz. Peygamber'e (s.a.) eşeği diri olarak hediye etmişse ihramlı kişi yaban eşeği kesemez. Eğer eşeğin etini hediye etmişse, muhtemeldir ki, Hz. Peygamber (s.a.) bu eşeğin kendisi için avlanmış olduğunu bildiğinden onu Sa'b'a geri vermiştir. Bunun izahı Câbir hadisindedir... Mâlik'in rivayet ettiği "Hz. Peygamber'e (s.a.) bir eşek hediye etti." hadisi, başkalarının rivayet ettiği "Hz. Peygamber'e (s.a.) eşek eti hediye etti." hadisinden daha sabittir. Ben derim ki: Yahya b. Saîd'in Cafer'den rivayet ettiği hadis, kuşkusuz bir hatadır. Çünkü olay birdir. Bu şâz ve münker rivayet istisna edilecek olursa râviler Hz. Peygamber'in ondan yemediğinde ittifak etmişlerdir. Sa'b'ın Hz. Peygamber'e (s.a.) hediye ettiği diri mi idi, yoksa et mi idi ihtilâfına gelince, et olduğunu rivayet edenlerin rivayeti üç yönden kabule daha elverişlidir: 1- Bunun râvisi iyi bellemiş ve olayı iyi zabtetmiştir. Öyle ki ucundan kan damlamakta olduğunu bile zabtetmiştir. Bu da olayı, bu önemsiz hâdiseye varıncaya kadar iyi bellediğini, hafızasında tuttuğunu gösterir. 2- Bu rivayet hediye edilenin, eşeğin bir bölümü ve ondan bir et olduğu konusunda açıktır; "Hz. Peygamber'e (s.a.) bir eşek hediye etti." sözüyle çelişmez. Hatta "et" rivayetini, ete hayvanın adı verilmiştir diye yorumlamak mümkündür. Bu da dil yönünden olmayacak şey değildir. 3- Diğer rivayetler hediye edilenin hayvanın bir kısmı olduğu konusunda birleşmekte, yalnızca o kısmın hangi kışımı olduğunda birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Bu kısım eşeğin budu mu, yarısı mı, bacağı mı yoksa bir parça eti mi idi? Bu rivayetler arasında bir çelişki yoktur. Çünkü hediye edilenin, budun ve bacağın bulunduğu yarı olması mümkündür ve bunu öyle de böyle de söylemek doğrudur. Hem İbn Uyeyne "bir eşek" sözünden vazgeçip ölünceye kadar "eşek eti" sözünde sebat etmiştir. Bu da gösterir ki, Hz. Peygamber'e (s.a.) Sa'b'm hayvan değil, et hediye etmiş olduğu onun tarafından anlaşılmıştır. Bununla Ebu Katâde'nin avladığından yemesi arasında bir çelişki yoktur. Zira Ebu Katâde hâdisesi hicretin altıncı yılı Hudeybiye senesi meydana gelmişti. Sa'b hâdisesi ise ya birçok kimsenin söylediği üzere Veda hacci sırasında —ki Hacceîüi-Vedâ adlı eserinde Muhib et-Taberî de böyle demektedir—; ya da Hz. Peygamber'in (s.a.) yaptığı umrelerden biri esnasında meydana gelmiştir. Bu sonuncusu şüphelidir. Ceylan hâdisesi ile Yezîd b. Kâ'b es-Sülemî el-Behzî'nin eşeği olayı Veda haccı sırasında mı, yoksa Hz. Peygamber'in (s.a.) umrelerinden biri sırasında mı meydana gelmiştir? Allah daha iyi bilir. Şayet Ebu Katâde hadisi, "Ebu Katâde avı Hz. Peygamber (s.a.) için avlamamıştı" şeklinde ve Sa'b hadisi, "Sa'b avı Hz. Peygamber (s.a.) için avlamıştı" şeklinde yorumlanırsa problem ortadan kalkar. Câbir'in Hz. Peygamberden (s.a.) aktardığı şu (merfû) hadis de buna şahitlik eder: "Kara hayvanlarının avı, hayvanı siz avlamadıkça yahut hayvan sizin için avlanmadıkça size helâldir."[395] Ancak İdadisi, Câbir'den rivayet eden Muttalib b. Hantab'ın Câ-bir'den hadis işittiği bilinmemektedir denilerek hadisin illetli olduğu söylenmiştir. Bunu söyleyen Nesâî'dir. Taberî, Hacceîü'l-Vedâ adlı eserinde diyor ki:"Biraz yol alınca Ebu Katâde bir yaban eşeği avladı. Kendisi ihramlı değildi. Hz. Peygamber (s.a.): He/hangi biriniz Ebu Katâde'ye bir şey emretti yahut ona avı gösterdi mi? diye sorduktan sonra ashabına o avdan yemelerini helâl kıldı." Bu, merhumun bir yanılgısıdır. Çünkü Ebu Katâde hâdisesi Hudeybiye senesi meydana gelmişti. Sahihayn'da bu şekilde rivayet edilmiştir: Oğlu Abdullah, onun şöyle dediğini aktarır: "Biz Hudeybiye senesi, Hz. Peygamber'in (s.a.) beraberinde yola çıktık. Ashabı ihrama girdi, ben girmedim..." Hadisin devamında Ebu Katâde, yaban eşeği hâdisesini anlatmaktadır.[396] [392] Buharî, 28/6; Müslim, 1193; Muvatta, 1/353. [393] Sünen-i Beyhakî, 5/192. [394] Sünen-ı Beyhakî, 5/193. İbn Türkmânî, el-Cevherü'n-Nakty adlı eserinde Beyhakf- nin bu görüşünü eleştirerek demiştir ki: Bu hadisin senedindeki Yahya b. Süleyman el-Ca'fî, îbn Vehb'den, o da Yahya b. Eyyub el-Gâfikî el-Mısrî'den rivayet etmiştir. Yahya b. Süleyman hakkında Zehebî'nin el-Mhan ve el-Kâşifadh eserlerinde zikrettiğine göre Nesâî: "Sika değildir", İbn Hibbân: "Sanırım garîb birisidir.", Nesâî: "Kuvvetli değildir", Ebu Hatim: "Onun rivayeti delil kabul edilmez" ve Ahmed: "Hıfzı kötü İdi, çok hata ederdi." demişlerdir. Mâlik ise, onu iki hadiste yalanlamıştır. Buna göre senedinden ve sahih hadise muhalefet etmiş olmasından dolayı bu hadisi teville uğraşılmaz. Beyhakî'nin "Eti kabul etti" sözünü, Sahih'deki; Hz. Peygamber'in (s.a.) onu kabul etmediği rivayeti reddeder. [395] Ebu Davud, 1851; Nesâî, 5/187; Tirmizî 849; Şafiî, 2/26; İbn Hibbân, 980; Hâkim, 1/452. Hadis, Muttalib b. Abdullah b. Hantab'ın azatlısı Amr b. Ebu Amr'dan rivayet edilmiştir. Muttalib'in azatlısı —her ne kadar Sahihayn râvilerinden ise de— ihtilaflı bir râvidir. Tirmizî "Onun Câbir'den hadis işittiği bilinmiyor." diyor. [396] Buharı, 28/5, 64/35; Müslim, 1196 (59). İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/181-184. |