> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram  (Okunma Sayısı 1627 defa)
25 Temmuz 2011, 15:56:12
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 25 Temmuz 2011, 15:56:12 »



b) Hz. Âişe İlk Önce Hangi İhrama Girmişti?

 

Âlimler Hz. Âişe'nin ilk önce hangi ihrama girdiği konusunda f&* iki görüş ortaya atmışlardır:                                                               

Birinci görüş: Tek umre ihramına girmiştir. Yukarıda kaydettiği! hadislerden dolayı doğru olan budur. Sahih'de Hz. Âişe'nin şöyle dediği kaydedilmektedir: Veda haccında Allah Rasûlti (s.a.) ile birlikte Zilhicce ayının başlarına doğru yola çıktık. Allah Rasûlü (s.a.): "Sizlerden kim umreye niyetlenip ihrama girmek, telbiye getirmek isterse öyle yapsın. Şa­yet ben kurban sevketmemiş olsaydım umreye niyet edip ihrama girer, tel­biye getirirdim." buyurdu. Ben de umreye niyetlenip ihrama girenlerden­dim... Bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.) Hz. Âişe'ye: "Umreyi bırak, hac­ca niyetlenip ihrama gir" buyurmuştur. Bu sözü Hz. Peygamber (s.a.) Hz. Âişe'ye, Mekke yakınlarındaki Şerifte söylemişti. Bu ifade Hz. Âişe'nin umre ihramına girdiğini açık bir şekilde göstermektedir.

İkinci görüş: Önce ifrâd haccı yapmak üzere hacca niyetlenip ihrama girmiştir. İbn Atrdilber diyor ki: Kasım b. Muhammed, Esved b. Yezîd ve Amra, hepsi de Hz. Âişe'den, onun umre değil hac ihramına girmiş olduğunu gösteren rivayetlerde bulunmuşlardır. Amra'nın rivayetinde şöy­le diyor: "Allah Rasûlü (s.a.) ile birlikte yola çıktık. Bu yolculuğu yalnız hac yolculuğu olarak görüyorduk." Esved b. Yezîd de benzerini rivayet etmiştir. Kâsım'ın rivayetinde ise "Allah Rasûlü (s.a.) ile birlikte hac için telbiye getirdik" demektedir. İbn Abdilber sözüne devamla diyor ki: Hz. Âişe'den "Ben umreye niyetlenip ihrama girenler arasmdaydım." sözünü aktaran Urve'nin hata ettiğini söylemişlerdir. İsmail b. İshak: "Bunlar ya­ni Esved, Kasım ve Amra kaydettiğimiz rivayetler üzerinde birleşmektedir­ler. Bundan da anladık ki, Urve'den aktarılan rivayetler yanlıştır." demek­tedir, îbn Abdilber sözünü şöyle sürdürüyor: Yanlış olması muhtemel gö­rünmektedir. Hz. Âişe'nin Beytullah'ı tavaf etmesinin mümkün olmaması, kurban sevketmemiş olanların yaptıkları gibi onun da umre ihramından çıkması ve Hz. Peygamber'in (s.a.) ona tavafı terkedip hacca devam etme­sini emretmesi bu yanlışlığa düşmesine sebep olmuştur. Böylece buradan Hz. Âişe'nin umreci olduğu, umresini terkedip hacca başladığı anlamım çıkarmakla yanılgıya düşmüşlerdir. Ebu Ömer (İbn Abdilber) sözüne de­vam ederek diyor ki: Câbir b. Abdullah, Urve'nin Hz. Âişe'den rivayet ettiği gibi, Hz. Âişe'nin umreye niyetlenip ihrama girdiğini rivayet etmiştir.

Bu ikinci görüşü savunanlar diyorlar ki: Urvenin yanlış anlaması Hz. Peygamber'in (s.a.) şu sözünden kaynaklanmıştır: "Başını çöz, saçlarını tara, umreyi bırak ve hacca niyetlenip ihrama gir, telbiye getir." Hammad b. Zeyd, Urve'nin oğlu Hişam'dan babası Urve'nin şöyle dediğini rivayet eder: Birçok kimse bana, Allah Rasûlü'nün (s.a.) Âişe'ye "Umreni bırak, başını çöz, saçlarını tara ve hac yapan kimsenin yaptığım yap!" buyurduğunu aktarmıştır. Görüldüğü üzere Hammad, Urve'nin bu sözü Hz. Âişe'­den işitmediğini ortaya koymuştur.

Ben derim ki: Reddedilmeleri için bir sebep, bir kusur bulunmayan ve asla yoruma açık olmayan bu sahih ve sarih naslann, Hz. Âişe'nin ifrad haccı yaptığı konusunda açık (zahir) olmayan mücmel (kapalı) bir ifade ile reddedilmeleri ne kadar hayreti mucip! Zira onun ifrâd haccı yaptığını iddia edenlerin ileri sürdükleri delil neticede onun "Allah Rasûlü (s.a.) ile birlikte yola çıktık. Bu yolculuğu yalnız hac yolculuğu olarak görüyor­duk." sözüdür. Aman Yarabbi, ne kadar tuhaf! Temettü' yapan kimsenin hacdan başka birşey için yola çıktığı düşünülür mü? Elbette temettü' ya­pan olarak hacca çıkmıştır. Nitekim, cünüp olduğu için gusleden bir kimse önce abdest alsa "Cünüplükten dolayı gusletmek için çıktım" demesi ol­mayacak bir şey değildir. Mü'minlerin annesi (r.a.) de doğru söylemiştir. Çünkü Hz. Peygamber'in (s.a.) emriyle umre ihramına girinceye kadar yol­culuğu, yalnız hac yolculuğu olarak görüyordu. Sözleri birbirini doğrula­maktadır.

Hz. Âişe'nin "Allah Rasûlü (s.a.) ile birlikte hac için telbiye getir­dik." sözüne gelince: Sahi hay n'daki bir rivayete göre Câbir onun umreye niyetlenip ihrama girdiğini, telbiye getirdiğim söylemiştir. Sahih-i Müslim'­deki bir rivayete göre de Tavus onun böyle yaptığını söylemiştir. Mücâhid de ondan aynısını aktarmıştır. Hz. Âişe'den gelen rivayetler çelişse bile sahabenin ondan yaptığı rivayet, tabiînin rivayetine göre alınmaya daha lâyıktır. Oysa burada hiç çelişki yoktur. Çünkü "Şöyle yaptık" diyen kim­senin bu sözü hem kendisinin ve hem de arkadaşlarının yapmış olmalarıyla doğrulanır.

Ne tuhaf! İbn Ömer'in: "Allah Rasûlü (s.a.) umreyi hacca ilâve et­mek suretiyle temettü' yaptı." sözünün "Hz. Peygamber'in (s.a.) ashabı temettü' yaptı" anlamına geldiğini ve İbn Ömer'in fiili, emretmiş olmasın­dan dolayı Hz. Peygamber'e (s.a.) izafe ettiğini söylüyorlar! O zaman Hz. Âişe'nin "Hac için telbiye getirdik." sözüyle de hac için telbiye getiren sahabe grubu kastedilmiştir, deseniz ya! Yine onun "Allah Rasûlü (s.a.) ile birlikte yola çıktık, O'nunla birlikte yolculuk yaptık." vb. sözlerinde olduğu gibi "yaptık" sözü hakkında da aynısını söylemeli değil misiniz?!.. Şayet bu rivayet yanlış değilse sahih ve sarih hadislerden dolayı kesinlikle bunu bu şekilde yorumlayıp Hz. Âişe'nin umre ihramına girdiğini söyle­mek düşer. Hz. Âişe'nin hadislerini en iyi bilen insanın, ondan aracısız şifahî olarak duyup işiten Urve'nin bu konuda yanlışlık yaptığı nasıl söyle­nebilir?!..

Hammad'ın rivayetindeki "Birçok kimse bana, Allah Rasûlü'nün (s.a.) Âişe'ye: Umreni bırak buyurduğunu aktarmıştır." sözüne gelince; bu riva­yet, Hz. Âişe'den gelen sahih rivayetlere aykırı düşerse bunu illetli sayıp reddetme gereği ortaya çıkar. Ama o rivayetlere uygun düşer ve onları doğrular, Hz. Âişe'nin umre ihramına girdiği konusunda onlara şahitlik yaparsa, bu durum kendisinin doğru olarak aktarıldığına, aktaran kimse­nin iyi zaptedip bellediğine delil olur. Maamafih Hammad b. Zeyd, bu illetli rivayeti —birçok kimse bana... aktardı, sözünü— tek başına aktar­mış ve bir grup muhaddis ona muhalefet ederek bunu Urve yoluyla Hz. Âişe'den muttasıl senedle rivayet etmişlerdir. Şu halde çelişki düşünülse bile çoğunluğun rivayeti doğruya daha yakındır. Aman Yarabbi! Ne kadar tuhaf! Hz. Âişe'nin hadislerini en iyi bilen insan Urve'nin, onun söylediği "Ben de umreye "niyetlenip ihrama girenlerdendim." sözünü rivayet eder­ken, çeşitli ihtimaller taşıyan mücmel bir söze dayanarak, yanlışlık yaptığı­nı söylemek nasıl caiz olur ve bu sözle kıssanın —bir kısmı yukarıda sırala­nan yön ve açılardan— akışının da lehinde şahitlikte bulunduğu sahih ve sarîh bir nas aleyhine nasıl hüküm verilebilir?! İşte Hz. Âişe'nin umreye niyetlenip ihrama girdiğini rivayet eden dört insan: Câbir, Urve, Tavus ve Mücahid. Şayet Kasım, Amra ve Esved'in rivayetleri bunların rivayetle-riyle çelişse çokluklarına dayanarak bunların rivayetlerini esas almak daha münasip olur. Çünkü aralarında (bir sahabî olan) Câbir vardır. Hem Ur-ve'nin fazileti ve teyzesi Hz. Âişe'nin (r.a.) hadislerini bilmesi de malumdur.

İbn Abdilberr'in "Hz. Peygamber'in (s.a.) ona tavafı terkedip hacca devam etmesini emretmesi dolayısıyla Hz. Âişe'nin umreci olduğunu söyle­mekle yanılgıya düşmüşlerdir." sözü ne kadar tuhaf! Hz. Peygamber (s.a.), Hz. Âişe'ye umreyi bırakmasını hacca yeniden niyetlenip ihrama girmesini emretmiş ve ona: "Hacca niyetlenip ihrama gir, telbiye getir." buyurmuş­tur. "Haccı sürdür.", "Onda devam et." dememiştir. Hz. Peygamber'in (s.a.), Âişe'ye saçlarını taramasını emrettiğini aktaran râvinin, sırf redde­den kişinin mezhebine muhalefet etmiş olmasından dolayı yanlış rivayette bulunduğu nasıl söylenebilir?!.. Allah'ın kitabında, Peygamberinin sünne­tinde ve ümmetin icmâ ettiği konular arasında ihramlı kimsenin saçım ta­ramasını haram kılan bir husus nerede? Görüşleri destekleme ve taklid se­bebiyle, sika râvilerin yanlışlık yaptıklarım söylemek caiz değildir. İhramlı kimse saçın dökülmesinden güvencede olursa başını taramaktan menedil-mez. Şayet taramakla saçından herhangi bir şeyin düşmesinden emin ol­mazsa, işte bunun yasaklanması tartışma ve ictihad konusudur. İki tarafın arasında delil, hüküm verir. Eğer ne bir âyet, ne bir hadis ve ne de bir icmâ menedilmesine delil değilse, o caiz demektir. [405]


[405] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/187-190.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:18:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram rüya tabiri,Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram mekke canlı, Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram kabe canlı yayın, Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram Üç boyutlu kuran oku Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram kuran ı kerim, Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram peygamber kıssaları,Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihram ilitam ders soruları, Hz Aişe nin ilk önce girdiği ihramönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes