> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Hidâne konusunda imamların görüşleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hidâne konusunda imamların görüşleri  (Okunma Sayısı 894 defa)
25 Mayıs 2011, 15:18:58
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 25 Mayıs 2011, 15:18:58 »



7 — Hidâne Konusunda İmamların Görüşleri:

 

Harb b. İsmail şöyle der: İshâk b. Râhûyeh'e "Annenin boşanması durumunda, kız ve erkek çocuğu, ne zamana kadar annesi yanında kalır?" diye sordum. Şöyle cevap verdi: "(Erkek çocuğunun) yedi yaşma kadar annesinin yanında kalması, bana daha sevimli gelmektedir. Daha sonra ise muhayyer kılınır." Ben ona: "Muhayyer kılma fikrini kabul ediyor musun?" dedim. O: "Hem de nasıl!" dedi. Ben: "Yedi yaşından daha küçük olan muhayyer kılınmaz, (öyle mi?)" diye sordum. O: "Bazıları beş yaşma kadar demişlerdir. Ben ise yedi yaşma kadar olmasını daha uygun buluyorum." dedi.

İmam Ahmed'in mezhebine gelince tafsilat vardır: Çocuk ya erkektir ^ya da kızdır. Eğer erkek ise; ya yedi yaşındadır veya daha küçüktür. Eğer 'yedi yaşından daha küçükse, anne daha öncelikli hak sahibidir ve çocuk muhayyer kılınmaz. Eğer yedi yaşında varsa, bu takdirde üç rivayet i bulunmaktadır:

Birincisi: —Mezhebinde sahih ve meşhur olan budur— Çocuk I muhayyer kılınır. İmamın tâbilerinin tercihi de bu olmaktadır. Eğer çocuk ikisinden birisini tercihte bulunmazsa, aralarında kur'a çekilir ve çocuk, kur'a kime çıkmışsa ona verilir. Eğer birisini tercih eder, sonra dönerek öbürünü tercihte bulunursa, bu kez çocuk ikinciye verilir ve bu böyle devam eder.

İkincisi: Muhayyer kılrnmaksızm, çocuk üzerinde baba daha çok hak sahibi olur.

Üçüncüsü: Yedi yaşından öncede olduğu gibi, anne daha çok hak sahibidir.

Eğer çocuk kız ise ve yedi yaşından da küçük bulunuyorsa, muhayyer kılmmaksızm çocuk anneye teslim edilir. Eğer yedi yaşma ulaşmışsa, mezhebindeki meşhur görüşe göre, dokuz yaşına kadar anne yine daha çok hak sahibidir. Dokuz yaşma ulaştığında ise, muhayyer kılmirnaksızın baba daha çok hak sahibi olur.

İmam Ahmed'den dördüncü bir rivayette, kız çocuğu bulûğ çağına ulaşıncaya kadar, onun üzerinde anne evlenmiş olsa bi]e, daha çok hak sahibidir.

Yine ondan beşinci bir rivayette ise, yedi yaşından sonra, erkek çocukta olduğu gibi muhayyer bırakılır ki, İmam bunu beyan etmiştir ve tâbilerinden çoğu bunu İmam'm mezhebinde bir "vecih" olarak zikretmişlerdir. Özetle İmam Ahmed'in mezhebindeki durum bundan ibarettir.

İmam Şafiî ise şöyle der: "Çocuk erkek olsun kız olsun, yedi yaşına ulaşıncaya kadar anne daha çok hak sahibidir. Eğer yedi yaşına ulaşırlar ve yaşıtlarının aklı gibi akıllan yerinde oılursa, her biri anne ve babadan birisini seçme konusunda muhayyer bırakılırlar ve hangisini tercihte bulunurlarsa onun gözetimine verilirler."

İmam Mâlik ve Ebu Hanife: "Kız çocuğu hiçbir şekilde muhayyer bırakılmaz" demişlerdir. Sonra bunlar ihtilâf etmişler ve Ebu Hanife şöyle demiştir: "Anne: kız çocuğu bulûğ çağma ulaşıncaya kadar, erkek çocuğu da yalnız basma yeyip içip, giyinebileceği bir zamana kadar babadan daha çok hak sahibidir. Bu zamandan sonra ise, her ikisi de babanın yanında kalırlar. Ebeveynden olmayan başka birisi karşısında ise, (anne) kız ya da erkek çocuğu kendi başlarına yeterli oluncaya kadar daha çok hak sahibidir ve bulûğa itibar edilmez." İmam Mâlik ise şöyle demiştir: "Çocuk kız olsun erkek olsun, dişi çıkıncaya kadar annesi onun üzerinde daha çok hak sahibidir." Bu İbn Vehb'in rivayeti olmaktadır. İbnu'l-Kâsım'ın rivayeti ise: "Bulûğ çağına kadardır ve çocuk herhangi bir şekilde muhayyer bırakılmaz." şeklindedir.

Leys b. Sa'd şöyle der: "Anne, oğlan çocuğu sekiz yaşına, kız çocuğu da bulûğ çağma ulaşıncaya kadar, onlar üzerinde daha çok hak sahibidir. Bundan sonra ise, onlar üzerinde baba daha çok hak sahibi olmaktadır."

Hasan b. Hayy ise şöyle demiştir: "Anne, kız çocuğunun memeleri beîirinceye, oğlan çocuğu da ihtilam devresine yaklaşıncaya kadar, onlar üzerinde babadan daha çok hak sahibidir. Bu devreden sonra ise, her ikisi de anne ve baba arasında muhayyer bırakılırlar. Kız ve erkek olması aynıdır."

Muhayyer kılmayı sadece erkek çocuğu için sözkonusu edip, kız çocuğu hakkında etmeyen kimseler şöyle demektedirler: "Ebu Hufeyre hadisinde, Hz. Peygamber'den (s.a.) muhayyer kılma durumu erkek çocuğu hakkında sabit olmuştur. Bu durum, râşid halifelerden ve Ebu Hureyre'den de sabit olmuştur ve bu hususta ashaptan onlara karşı bir muhalifin bulunduğu asla bilinmemektedir. Hiçbir kimse bu hususa tepki göstermemiştir. Sonra bu hüküm son derece âdil olmaktadır. Çünkü anne, sadece çocuğun küçüklük devresinde kadınlardan başkasının kolayca yapamayacağı terbiye, kucakta tutma ,. emzirme ve şefkatle davranmaya olan ihtiyacı göz önünde tutularak baba üzerine takdim edilmiştir. Yoksa annenin ebeveynden biri elması hasebiyle babaya takdimi gerektirecek bir üstünlüğü yoktur. Çocuk kendi tercihini belirtebilecek bir yaşa ve ancak kadınların yapabilecekleri hizmetlerden müstağni hale geldiği zaman, anne ve baba da eşit hale gelirler ve annenin takdimini gerektiren sebep ortadan kalkmış olur. Bu durumda anne ve baba, çocuk üzerinde eşit haklara sahip olmuş olurlar. Dolayısıyla, tercihi gerektirecek bir durum olmadıkça biri diğeri üzerine takdim edilemez. Tercihi gerektirecek husus da ya haricî olur ki, bu kur'a yoludur, veyahut da çocuk tarafından olur, bu da çocuğun tercihte bulunmasıdır. Sünnet her ikisi hakkında da varid olmuştur. Ebu Hureyre hadisi, her ikisini de birleştirmektedir. Biz de her ikisine birden itibar etmiş bulunuyoruz. Birini almış da diğerini bırakmış değiliz. Hz. Peygamber'in (s.a.) takdim ettiğini biz de takdim, onun tehir ettiğini biz de tehir etmiş bulunuyoruz. Hz. Peygamber (s.a.) "muhayyer kılmayı" takdim etmiştir; çünkü, kur'aya ancak hakların her yönden eşit olmaları durumunda ve hiçbir tercihi gerektirecek unsurun bulunmadığı zamanda gidilmektedir. Biz de burada aynı şekilde yapıyoruz: Ebeveynden birisini çocuğun tercihine dayanarak takdim ediyoruz. Eğer çocuk tercihte bulunmazsa veya her ikisini de birden tercihte bulunursa, o zaman da kur'aya başvuruyoruz. Eğer bu aynı zamanda sünnete uygun bir hüküm olmasaydı, karşılıklı nza ile, tarafların anlaşmazlığını kesip atacak, en güzel ve en adaletli bir hüküm olurdu."

Bu konuda İmam Ahmed ile İmam Şafiî'nin mezheblerinde bir başka vecih vardır ki, buna göre, erkek çocuğu ebeveynden herhangi birisini tercihte bulunmasza, kur'asız olarak annenin yanında kalır. Çünkü hidâne hakkı o ana kadar annenin idi. Biz bu hakkı ondan, ancak çocuğun tercihiyle babaya nakilde bulunabiliriz. Çocuk tercihte bulunmadığı zaman ise, eskiden olduğu hal üzere kalır.

Soru: Siz muhayyer kılmayı "kur'a" üzerine takdim ettiniz. Hadiste ise önce kur'amn takdimi sonra da muhayyer kılma sözkonusudur. Uygun olan da budur. Çünkü, kur'a, hak sahiplerinin eşit olmaları durumunda birisinin takdimi için kendisine baş vurulan şer'î bir yoldur. Burada anne ile baba eşit durumdadırlar, dolayısıyla prensip olarak ikisinden birisinin kur'a ile takdimine gitmek gerekir. Eğer kur'aya gitmezlerse, o takdirde çocuğun tercihine başvurmaktan başka bir çare yoktur ve bu tercihle ikisinden birisi diğeri üzerine takdim olunur. Hal böyle iken, İmam Ahmed ve Şafiî'nin tabileri niçin çocuğun muhayyer kılınmasını kur'a üzerine takdim etmektedirler?

Cevap: Kur'a üzerine çocuğun muhayyer kılınması, hadisin lâfızlarının onun üzerinde ittifak etmeleri ve râşid halifelerin amellerinin o doğrultuda olması sebebiyledir. Kur'aya_ gelince, onu beızı râviler hadiste zikretmiş, bazıları ise zikretmemişlerdir. Kur'a, sadece Ebu Hureyre hadisinin bazı tariklerinde sabit olmuştur; bu yüzden de muhayyer kılma (tahyîr), kur'a üzerine takdim olunmuştur. Eğer muhayyer kılma yolu ile meseleyi halletme imkânı bulunamazsa, başka alternatifler de yoksa, bu durumda kur'aya baş vurmaktan başka yol kalmaz.

Hem erkek hem de kız çocuğunu muhayyer kılanlar şöyle demektedirler: Nesâî, Sünen-inde, İmam Ahmed. Müsnecfinde Râfi' b. Sinan hadisinde şöyle nakilde bulunmaktadırlar: Râfi' ile anne (ayrıldığı kansı), çocukları üzerinde anlaşmazlığa düşerler. Hz. Peygamber (s.a.} Râfi'i bir köşeye, kadını da başka bir köşeye oturtur. Aralarına da kız çocuğunu koyar ve onlara: "Çocuğu kendinize doğru çağırın!" diye emir buyurur. Çocuk annesine doğru meyleder. Bunun üzerine Hz. Peygamber  (s.a.): "Allahım! Onu doğruya hidâyet eyle!" diye dua eder de çocuk hemen babasına döner ve baba çocuğu alır.[50] Bunlar şöyle demektedirler: Eğer bu hadis varid olmasaydı, Ebu Hureyre hadisiyle, daha önce geçen haberler (âsâr) kız çocuğunun da muhayyer kılınacağı konusunda delil olabilirdi. Çünkü çocuğun erkek olmasının hükümde bir etkisi yoktur; aksine o da erkek çocuğu gibidir. Bunun benzerlerini şu nasslarda da görüyoruz: "Kim, eşyasını iflâs etmiş bir adamın yanında bulursa..."[51] ; "Kim bir müşterek (erkek) köle üzerindeki bir payını âzad ederse..."[52] (Bu ve bu gibi nasslarda "erkeklik" bildiren ifadeler bir tahsis amacı için kullanılmamıştır.) Hatta hidâne konusunda varid olan hadis, erkeklik şartının aranmaması hususunda daha da evleviyet arzeder. Çünkü bu hadiste geçen "sabi" (erkek çocuğu) sözcüğü, Hz. Peygamber'in kelamından değildir. Sahabî, sadece olayı hikâye etmektedir ve muhayyer bırakılanın "erkek çocuğu" olduğunu zikretmektedir. Hükmün illeti araştırılıp, bir ayıklamaya gidildiği zaman [tenkîhu'l-menât), hükmün sübutunda çocuğun erkek olmasının herhangi bir etkisi olmadığı görülecektir.

Hanbelîler şöyle demektedirler: Sizinle münakaşa iki noktadadır: Birincisi: RâfT hadisini delil olarak kullanmanız konusudur; ikincisi de muhayyer kılma hadisindeki "erkeklik" vasfını ilga etmenizle ilgilidir.

Birinci nokta: Hadis, İbnu'l-Münzir ve daha başkaları tarafından zayıf bulunmuştur. Yahya b. Saîd ve es-Sevrî, Abdülhamîd b. Cafer'in zayıf olduğunu söylemişlerdir. Sonra o hadiste yine İhtilâf vardır: Birinde muhay...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hidâne konusunda imamların görüşleri
« Posted on: 26 Nisan 2024, 11:21:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hidâne konusunda imamların görüşleri rüya tabiri,Hidâne konusunda imamların görüşleri mekke canlı, Hidâne konusunda imamların görüşleri kabe canlı yayın, Hidâne konusunda imamların görüşleri Üç boyutlu kuran oku Hidâne konusunda imamların görüşleri kuran ı kerim, Hidâne konusunda imamların görüşleri peygamber kıssaları,Hidâne konusunda imamların görüşleri ilitam ders soruları, Hidâne konusunda imamların görüşleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes