Konu Başlığı: Hayızlıyken cimada bulunmak Gönderen: Safiye Gül üzerinde 31 Mayıs 2011, 13:23:24 a) Hayız Halinde ve Cimada Bulunulan Temizlik Süresi İçinde Boşama:
Sen-Birinci mesele: Hayız halinde ve cimada bulunulan temizlik süresi! boşamak. Haram olan talakın vukuu konusunda, selef ve halef ulemas. arâUda mevcut olan görüş ayrılığı hâlâ devam etmektedir. Vukuuna dair icmâ iddiasında bulunan kimseler yanılmış ve ancak ilminin yettiği kadarı ile konuşmuştur. Başkalarının muttali olduğu bilgilerden yoksun kalmıştır. İmam Ahmed şöyle der: "Kim (bu konuda) icmâ iddiasında bulunursa, o yalancıdır. Ne biliyor, belki de insanlar ihtilâf etmişlerdir." Nasıl icmâ olabilir ki, bu konudaki ihtilâfın, halef ve selef uleması arasında mevcut olduğu ötedenberi bilinmektedir? Muhammed b. Abdüsselâm el-Huşenî, Muhammed b. Beşşâr—Abdülvahhab b. Abdülmecid es-Sekafî— Ubeydullah b. Ömer—İbn Ömer'in azadhsı Nâfi' senedi ile İbn Ömer'den karısını hayızli iken boşayan bir adam hakkında: "Buna itibar edilmez (sayılmaz)." dediğini nakleder. Bu rivayeti Ebu Muhammed b. Hazm ei-Muhallâ'da isnadı ile zikretmiştir[820]' Abdürrezzâk, Musannefdt İbn Cüreyc—İbn Tavus senediyle Tâvus'un, "Meşru talâk ve meşru iddete muhalif oldukça onu talâk saymadığını" ve onun: "Meşru talâk şekli kişinin karısını, cima etmeksizin, temizken veya hamileliği belli iken boşaması dır." diye söyleyip durduğunu nakleder[821] Huşenî, Muhammed b. el-Müsennâ—Abdurrahman b. Mehdî— Hem-mâm b. Yahya—Katâde senediyle Hilâs b. Amr'ın, karısını hayız halinde iken boşayan adama "O sayılmaz" dediğini rivayet eder.[822] Ebu Muhammed b. Hazm şöyle der: Bunların hilâfına icmâ bulunduğu iddiasına cür'et etmek karşısında şaşmamak elde değil. Böyle bir iddia sahibi, hayız halinde iken veya cima ettiği temizlik süresi içinde iken boşamanın geçerli kabul edileceğine dair kendi görüşüne uygun ashaptan hiçbir kelime bulamamaktadır (sonra da icmâ iddiasında bulunmaktadır.) Ashabtan bu konuda sadece îbn Ömer'den bir rivayet vardır. Ona da yine kendisinden daha güçlü bir rivayet ters düşmektedir. Bunun dışında Hz. Osman ve Zeyd b. Sabit'ten rivayet edilen kabul edilemeyecek iki rivayet daha vardır: Bunlardan birincisini, İbn Vehb— îbn Sem'ân— bir adam senediyle Hz. Osman'dan rivayet etti: "Hz. Osman, kocası tarafından hayizh iken boşanan kadın hakkında, o hayızını sayamayacağına, ondan sonra üç hayız beklemesi gerekeceğine hükmederdi." şeklindedir. Derim ki: İbn Sem'ân, yalancı (kezzâb) olan Abdullah b. Ziyad b. Seman'dır. Hem de kim olduğu bilinmeyen meçhul bir râviden rivayet etmiştir. İbn Hazm devam eder: İkincisi, Abdürrezzâk —Hişâm b. Hasan—Ebu Alkame'nin azadhsı Kays b. Sa'd—ismini verdiği bir adam—Zeyd b. Sabit senedi ile rivayet edilmiştir. Rivayete göre Zeyd b. Sabit karısını hayızlı iken boşayankimse hakkında: "Talâk onu bağlar, kadın bu hayız hariç üç hayız boyu iddet bekler." demiştir. İbn Hazm şöyle der: Bu konuda, şayet onların caiz gördüklerini biz de caiz görsek —bundan Allah'a sığınırız— icmâ iddiasında biz onlardan daha şanslıyız. Zira muhaliflerimiz de dahil olmak üzere ilim ehli arasında kesinlikle, hayızlı iken veya cima yapılan temizlik süresinde iken verilen talâkın bid'at olduğunda, Hz. Peygamber'in (s.a.) onu yasakladığında ve emrine muhalefet etmemenin gereğinde bir ihtilâf yoktur. Bu onlar katında da kuşkusuz böyle olunca, bu durumda bir bid'at ve sapıklık olduğunu ikrar ettikleri bu bid'atın tecvizi sureti ile hükmü nasıl caiz görebiliyorlar! Müşahade ile anladığımıza göre, bid'ati tecviz eden, onun bid'at olduğunu söyleyenlerin icmâına muhalif olmaz mı? İbn Hazm devam ediyor: Hatta bu konuda bize ihtilâf ulaşmasa bile kesin bilmediği, hepsinden görüşlerinin ulaşmadığı bir konuda bütün ehl-i İslâm adına kesin bir yargıya varan, onların hepsi adma yalancı olmaz mı? [823] [820] el-Muhallâ, 10/168. Râvilcri sikadır. [821] Musannef, 10923, 10925. Râvileri sikadır. [822] el-Muhailâ, 10/163. [823] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/321-323. |