> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası  (Okunma Sayısı 985 defa)
21 Mayıs 2011, 10:05:08
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 21 Mayıs 2011, 10:05:08 »



h) Hayızdan Kesilmiş ve Henüz Hayız Görmemiş Kadınların İsttbrâsı:

 

Soru: Sünnet, hamilenin Istibrâsmın doğum süresi, hamile olmayanın istibrâsmın ise bir hayız süresi olduğunu belirtmiştir. Peki, nasıl oluyor da hayızdan kesilmiş kadınların ve daha henüz hayız görmeyen kadınların iddetleri konusunda sükût etmemiş de istibrâlan konusunda sükût etmiştir?

Cevap: ALLAH'a hamdolsun ki, onların istibrâlan konusunda sünnet sükût etmemiş, aksine îma ve tenbih yoluyla açıklamıştır Zira ALLAH Teâlâ hür kadının iddetini üç kar' olarak belirlemiş, sonra da hayızdan kesilmiş ve daha henüz hayız görmeyen kadınların iddetini ise üç ay olarak belirlemiştir. Böylece ALLAH Teâlâ'mn her kar' karşılığına bir ay koyduğu anlaşılmış oldu. Bundan dolayı ALLAH Teâlâ, cariyeler hakkında, kadın her ay bir kere hayız olur şeklindeki çoğunlukla meydana gelen âdetini icra etmiş; sünnet de hayız olan cariyenin istibrâsınm b,ir hayız müddeti olduğunu açıklamıştır. Böylece ay, hayız yerini tutmuş olur. Bu görüş îmam Ahmed'den gelen rivayetlerden ve Şafiî'nin iki görüşünden biridir. Ahmed'den gelen ikinci bir rivayete göre ise, (hayızdan kesilmiş cariye) üç ay istibrâda bulunur şeklinde olup, ondan gelen meşhur görüş ve Şafiî'nin iki görüşünden biri budur. Bu görüşün gerekçesi, Ahmed b. Kasım rivayetinde, Ahmed'in delil olarak ileri sürdüğü husustur. Ahmed b. Kasım anlatıyor: Ebu Abdillah'a: "Üç ayı nasıl bir hayız yerinde saydın? Oysa ALLAH Teâlâ, Kur'an'da her hayıza karşılık bir ay koymuştur." dedim. Ahmed şu cevabı verdi: Üç ay dememizin sebebi, hamilelikten dolayıdır. Çünkü hamilelik, bu süreden daha az bir zamanda anlaşılmaz. Zira Ömer b. Abdülaziz, bu konuyu sormak için ilim adamlarını ve ebeleri topladı. Onlar, hamilelik üç aydan daha az bir zamanda anlaşılmaz dediler. Bu onun çok hoşuna gitti. Sonra Ahmed devamla dedi ki: İbn Mes'ûd'un şu sözünü işitmedin mi? O demiştir ki: "Nutfe, kırk gün geçince alaka olur. Sonra bunun üzerinden kırk gün geçince mudga olur." Seksen gün geçince mudga olur. Mudga ettir. Artık o zaman rahimde çocuğun bulunduğu anlaşılır." Îbnu'l-Kâsım diyor ki: Ahmed bana: "Bu kadınlarca malumdur. Ama bir ayın anlamı yoktur." dedi. Îbnu'l-Kâsım'in anlattıkları burada bitti.

İmam Ahmed'den gelen bir üçüncü rivayete göre ise, hayızdan kesilmiş cariye bir buçuk ay istibrâda bulunur. Zira Hanbel'in rivayetine göre, Ahmed demiştir ki: Atâ: "Cariye hayız olmazsa, istibrâsı kırk beş gecedir." demiştir. Hanbel diyor ki: Amcam (Ahmed): "Ben de bu görüşteyim.  Çünkü hayızdan kesilmiş boşanan kadının iddeti bu kadardır." dedi.

Bu görüşün gerekçesi şudur: Şayet kadın hayızdan kesilmiş olduğunda boşanmış olsaydı, bir rivayete göre bir buçuk ay iddet bekler. Cariyenin bu kadar süre istibrâda bulunması daha uygundur.

Ahmed'den gelen dördüncü bir rivayete göre, hayızdan kesilmiş cariye iki ay istibrâda bulunur. Bu rivayeti ondan Kadı aktarmıştır. Arkadaşlarından pek çoğu bu rivayeti müşkil bulmuşlardır. Hatta el-Muğnî sahibi: "Bu görüşün bir gerekçesini görmedim." demiş ve eklemiştir: Eğer onun istibrâsı iki ay olsaydı, kuru' halinde olanların istibrâsı da iki kar' olurdu. Bunu söyleyen bir kimse bilmiyoruz.

Bu rivayetin gerekçesi şudur: Hayızdan kesilmiş cariye, boşanmış olana göre ele alınmıştır. Cariye iken boşanmış olsaydı, iddeti iki ay olurdu. Ahmed'den (r.a) meşhur olan budur. Kendisi bu konuda, Ömer'in (r.a.) sözünü delil göstermiştir. Doğru olan da budur. Zira aylar, kuru' yerine geçmektedir. Kuru' halinde olanların iddeti iki kar'dır. Onların bedeli iki aydır. Kar' halinde olarım istibrâsı bir hayız süresidir, dedik; çünkü hayız rahimde çocuk bulunmadığına açık bir alâmettir. Bu durum bir ayın geçmesiyle anlaşılmaz. Dolayısıyla, rahimde çocuk bulunup bulunmadığı anlaşılacak bir müddetin geçmesi gerekir. Bu müddetde ya iki, ya da üç aydır. Şu halde iki ay daha uygundur. Zira boşanmış kadın hakkında onun rahminde çocuk bulunmadığına bir alâmet sayılmıştır, îstibrâda bulunan kadın hakkında alâmet olması daha uygundur. İşte bu rivayetin gerekçesi budur.

îmdi, delil bakımından tercihe şayan olan, bir tek ayla yetinmektir. Nassın îmâ ve tenbihlnin gösterdiği husus da budur. Hayızdan kesilmiş cariyenin istibrâ süresini üç saymak, onunla hür kadın arasını eşitlemektir. Yine bu cariyenin istibrâsını iki ay saymak onunla, kocasından boşanmış kadını eşitlemektir. Ona en uygun müddet, bir aydır. Zira bu tam bir bedeldir. Şeriat sahibi, bu bedelin benzerini cariyenin benzeri olan hür kadında muteber saymıştır. Sahabe bunu boşanmış cariyede muteber görmüştür. Hz. Ömer'in (r.a.): "Boşanmış cariyenin iddeti iki hayızdır. Hayız olmuyor ise, iki aydır." dediği sahihtir.

Ahmed (r.a.) bunu delil göstermiştir. Kendisinden gelen en meşhur rivayete göre Ahmed (r.a.) açıkça ifade etmiştir ki, hayız hali ortadan kalkar ve hayızının kesilmesinin sebebini bilmezse, dokuz ay hamile olup olmadığı anlaşılsın diye, bir ay da hayız yerine olmak üzere toplam on ay iddet bekler.

Ondan gelen ikinci bir rivayete göre bir sene iddet bekler. Bu, üstad Ebu Muhammed'in yoludur. Kendisi diyor ki: Ahmed, burada bir hayız yerine bir ay koydu. Çünkü hayızdan kesilen kadın hakkında onun tekrarının gözönünde bulundurulması, rahminde çocuk bulunup bulunmadığının anlaşılması içindir. Burada ise müddetin çoğunluğunun geçmesiyle onun hamile olmadığı anlaşılmıştır. Böylece bir ayı, kıyasa uygun olarak bir hayız yerinde tutmuştur, işte el-Hırakî'nin hayızdan kesilmiş olanla hayız hali ortadan kalkmış olan arasını ayırarak kaydettiği budur. O diyor ki: Eğer hayızdan kesilmiş ise üç ay; hayız hali ortadan kalkıp da bunun sebebini bilemezse dokuz ay hamile olup olmadığı anlaşılsın diye, bir ay da hayız yerine olmak üzere iddet bekler.

Üstad Ebu'l-Berekât ise, hayız hali ortadan kalkan kadın konusundaki ihtilâfı, hayızdan kesilen kadın hakkındaki ihtilâf gibi saymış ve onun hakkında dört rivayeti hamilelik müddetinin çoğunluğundan sonra onunla hayızdan kesilmiş arasında bir eşitleme yapmıştır. Muharrar adlı eserinde diyor ki: Hayızdan kesilmiş ve daha henüz hayız görmeyecek kadar küçük olan kadınlar bir ay, Ahmed'den gelen bir rivayete göre üç ay, bir rivayete göre iki ay ve bir rivayete göre de bir buçuk ay iddet beklerler. Cariyenin hayız hali oltadan kalksa ve sebebini bilemese dokuz aydan sonra (ihtilâfa göre) bu sürelerde istibrâda bulunur.

el-Hırakî ile Üstad Ebu Muhammed'in tuttuğu yol daha sahihtir. Tercih ettiğimiz bir ayla yetinme de budur. el-Muğnİ adlı eserinde Üstad da bu görüşe eğilim göstermiştir. Diyor ki: Bir ay istibrâsının gerekçesi şudur: ALLAH bir ayı, bir hayız yerinde tutmuştur. Bundan dolayı aylar, hayızlann değişmesiyle değişmiştir. Hayızdan kesilmiş hür kadının iddeti üç kar1 yerine üç ay, cariyenin iddeti iki kar' yerine iki ay olmuştur. Hayız hali ortadan kalkan ve Istibrâ yapmakta olan cariyenin istibrâsı dokuz ay hamile olup olmadığı anlaşılsın diye, bir ay da hayız yeı-ine olmak üzere toplam on aydır. Şu halde burada tıpkı hayız hali ortadan kalkan cariyede olduğu gibi, bir hayız yerine bir ay olması gerekil-. Rahimde çocuk bulunmadığını gösteren dokuz ay beklemeyi gördünüz denecek olursa, "Burada rahimde çocuk bulunmadığını gösteren hayızdan kesilmişlik hali vardır. Doyayısıyla iki hal eşitlenmiş oldu." diye cevap veririz. [452]


[452] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 6/314-316.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 21 Mayıs 2011, 18:36:42 Gönderen: Hafıza Aişe »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası
« Posted on: 26 Nisan 2024, 15:55:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası rüya tabiri,Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası mekke canlı, Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası kabe canlı yayın, Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası Üç boyutlu kuran oku Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası kuran ı kerim, Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası peygamber kıssaları,Hayızdan kesilmiş kadınların istibrası ilitam ders soruları, Hayızdan kesilmiş kadınların istibrasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes