> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Hayber gazasındaki fıkhi hükümler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hayber gazasındaki fıkhi hükümler  (Okunma Sayısı 1056 defa)
05 Temmuz 2011, 16:25:15
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 05 Temmuz 2011, 16:25:15 »



B) HAYBER GAZÂSINDAKİ FIKHI HÜKÜMLER

 
1— Hayber Gazâsındaki Fıkhı Hükümler:
 

1— Haram aylarda kâfirlerle savaşılması. Kuşkusuz Hz. Peygamber (s.a.) Hudeybiye'den Zilhicce ayında dönmüş, kısa bir müddet Medine'de kaldık­tan sonra Muharrem ayında Hayber'e gitmiştir. Zührî, Urve-Mervan ve Mis-ver b. Mahreme kanalıyla böyle rivayet etmiştir. Aynı şekilde Vâkıdî şöyle diyor: "Allah Rasûlü (s.a.) Hayber'e hicrî yedinci yılın başında çıkmıştır." Fakat bunu delil almak söz götürür. Zira Allah Rasûlü'nün (s.a.) Hayber'e çıkışı Muharrem ayının başında değil, sonlarında gerçekleşmiş, Hayber'i fet­hi ise şüphesiz Safer ayında olmuştur. Bu istidlalden daha kuvvetli delil, Al­lah Rasûiü'nün (s.a.) ağaç altında iken ashabından, savaşmak ve kendisini bırakıp kaçmamak üzere bîat almasıdır. Bu biat Zilkade ayında gerçekleş­miştir. Fakat bu da Hz. Peygamber'in (s.a.) Hayber'e Muharrem'in başında çıktığına delil teşkil etmez. Çünkü Allah Rasûlü (s.a.), ancak müşriklerin Hz. Osman'ı öldürdükleri ve kendisiyle savaşmak istedikleri haberi kendisine ula­şınca, ashabtan savaşmaları ve bırakıp kaçmamaları konusunda bîat almış, ashab da işte o zaman bîat etmiştir. Savaşı düşman başlattığı zaman haram ayda savaş yapmanın caiz olduğu konusunda ihtilâf yoktur. Ancak ihtilâf ha­ram ayda savaş açma hususundadır. Cumhur (âlimlerin büyük çoğunluğu), bunu caiz görerek şöyle derler: Haram ayda savaşmanın haramlığı mensuh-tur. Bu, dört mezhep imamının görüşüdür. Allah onlara rahmet etsin.

Ata ve daha başkaları ise bunun mensuh olmayıp, devam etmekte olduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir. Atâ, Allah'a yemin ederek: "Haram ayda sa­vaşmak helâl kılınmamış ve bunun haramlığmı da hiçbir şey nesh etmemiş­tir." derdi.

Bu iki istidlalden, daha kuvvetli diğer bir istidlal ise, Hz. Peygamber'in (s.a.) Tâif'i muhasara altına almasıdır. Çünkü Allah Rasûlü (s.a.) Taife Şev-vai'in sonlarında çıkmış ve onları yirmi küsur gün muhasara altında tutmuş­tu. Bu kuşatma günlerinden birkaç günü ise Zilkade ayı içindeydi. Zira Mekke'yi Ramazan ayının bitimine on gün kala fethetmiş ve fetihten sonra orada ondokuz gün ikamet etmiş, namazını kısaltarak kılmıştı.[771] Akabinde Şevval ayının bitimine yirmi gün kala Hevâzin'e gitmişti. Allah, Hevâzin'i fethetmeyi kendisine nasib etmiş, Hz. Peygamber (s.a.) orada elde edilen ga­nimetleri taksim etmişti. Sonra oradan Tâif'e gitmiş ve Tâif'i de yirmi küsur gün muhasara altında tutmuştu. İşte bu durum, kuşatma günlerinden birkaç günün kesin olarak Zilkade ayı içinde olmasını gerektirir.

Denmiştir ki: Allah Rasûlü (s.a.) Tâif'i ancak on küsur gün muhasara altında tutmuştur. İbn Hazm: "Şüphesiz sahih olan budur!" der. Doğrusu, İbn Hazm'm kabul ettiği, hayret edilecek bir görüştür. Bunu sahih görüp ke­sin kılması da nereden geliyor? Halbuki Sahihayn *da Tâif muhasarası konu­sunda Enes b. Mâlik'ten gelen bir rivayette: "Onları kırk gün muhasara altında tuttuk. Kaleye sığınarak korundular.." diyerek hâdise anlatılmıştır.[772] İşte bü­tün bunlardan ötürü bu kuşatma hâdisesi hiç şüphesiz Zilkade ayında olmuş­tur. Bununla birlikte kıssada bir delil yoktur. Çünkü Tâif gazvesi, Hevâzin gazvesini tamamlayıcı mahiyette olmuştur. Önce onlar Allah Rasûlüyle (s.a.) savaşmaya başlamışlar, yenilgiye uğrayınca kralları -Mâlik b. Avf en-Nadri-Sakîflilerle beraber Allah Rasûlü'yle (s.a.) harb ederek Tâif kalesine sığın­mıştı. Onlarla yapılan savaş, başlanılan savaşın devamı mahiyetindedir. En iy^ bilen Allah'tır.

Allah Teâlâ, Mâide sûresinde -ki iniş sırası itibariyle Kur'an'ın son sûre-lerindendir ve içerisinde mensuh âyet yoktur- şöyle buyurmuştur: "Ey ina­nanlar, Allah'ın nişanelerine, hürmet edilen aya, (Kabe'ye) hediye olan kurbanlığa, gerdanlıklar takılan hayvanlara... sakın hürmetsizlik etmeyin..."

Allah Teâlâ, Bakara sûresinde de şöyle buyurmuştur: "Ey Muhammedi Sana hürmet edilen ayı, o aydaki savaşı soruyorlar. De ki: 'O ayda savaşmak büyük bir günahtır. Fakat Allah yolundan alıkoymak...' " [773] Bu iki âyet Ivlti-denîdir. Nüzul itibariyle aralarında yaklaşık sekiz sene vardır ve ne Allah'ı'ı kitabında, ne de Rasûlü'nün sünnetinde bu iki âyetin hükmünü nesh eden bir şey vardır. Ümmet de nesh edildiği hususunda icmâ' etmemiştir. Nesh epj-diği yolunda, kim şu âyeti: "...Müşriklerle topyekün savaşın!.." [774] veya ben­zeri olup da umumi hüküm ifade edene âyetleri delil gösterecek olursa nesh hususunda ona delâlet etmeyen şeyle istidlalde bulunmuş olur. Kim de nesh hususunda; Hz. Peygamber'in (s.a.) Ebu Âmir'i bir seriyye ile Zilkade ayın­da Evtas'a göndermesini delil gösterecek olursa, delilsiz istidlalde bulunmuş olur. Çünkü bu olay, müşriklerin başlattıkları gazvenin devamı mahiyetin­deydi. Yoksa haram ayda Allah Rasûlü (s.a.) tarafından onlara karşı saya(ş açma diye bir şey söz konusu olmamıştır.

2—  Ganimet mallarının, süvari için üç, yaya için qe iki hisse şekliik taksim edilmesi. İzahı yukarıda geçmişti.

3—  Ordudaki askerlerin her birinin yiyecek bir şeyler bulduğu zamkı bulduğu şeyin beşte birlik kısmmı (devlete) vermeksizin yemesi caizdir. Nit kim Abdullah bPMugaffel Hayber günü kaybedilen bir yağ tulumunu elır geçirmiş ve Hz. Peygamber'in (s.a.) huzurunda ona sahip olmuştur. [775]

4— Harp bittikten sonra, orduya yardım için gelenlere ganimetten 0e verilmesi ancak ordunun izin ve rızasına bağlıdır. Çünkü Hz. Peygamber (sta Hayber'de kendisine katılan gemi halkına -Cafer ve arkadaşları- pay veH mesi hususunu ashabıyla görüştükten sonra, onlara hisse vermiştir.

5— Evcil eşek etlerinin haram kılınması. Hayber günü evcil eşek etler nin Allah Rasûlü tarafından haram kılınışı sabittir. Yine evcil eşek etlerinin haram kılınışına illet (sebep) olarak onlann pis olmasını gösteren haber de sabittir. Bu haber, "Allah Rasûlü (s.a.) evcil eşekleri yasakladı. Çünkü onlar kavmin yük hayvanları idi. Allah Rasûlü'ne (s.a.): 'Yük taşıyan hayvanlar yok oidu, eşekler yendi' denildiğinde, onların etini yemeyi yasakladı." diyen sahabilerin sözüne de, "Beşte biri ayrılmadığı için yasakladı" diyenlerin sö­züne de, "Allah Rasûlü evcil eşeklerin etini yemeyi yasakladı, çünkü onlar kentin etrafında dolaşıyor ve pislik yiyorlardı." diyenlerin sözüne de tercih edilmiştir. Bunların hepsi Sahih'ie[776] mevcuttur. Fakat Allah Rasûlü'nün (s.a.): "Onlar pistir." şeklindeki sözü, illet olma konusunda bütün bunlara tercih edilmiştir. Çünkü öteki görüşler râvinin zannından kaynaklanmış olup illet olarak pis olmalarının gösterilmesine aykırı düşen ifadelerdir.

Evcil eşek etinin haram kılınışıyla Allah Telâlâ'nm şu âyeti arasında her­hangi bir çelişki yoktur: "Ey Muhammed! De ki: Bana vahyolunanda leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o pistir- ve günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamı­yorum..." [777] Şu gerçek ki, bu âyetin inişi esnasında yiyeceklerden bu dört şeyden başkası haram kılınmamıştı. Ancak haram kılma yeni yeni ve az az gerçekleşiyordu. Eşeklerin bundan sonra haram kılınması ise, nas (Kur'an) kendisi hakkında hüküm koymadığı için Kur'an'm dışında yeni baştan bir haram kılmadır. Yoksa Allah Rasûlü'nün (s.a.) hükmü yürürlükten kaldıran (nâsih) bir zat olması bir yana, O, ne Kur'an'm mubah kıldığı şeyleri kaldı­ran, ne de umumî hükmünü tahsis eden bir kimsedir. Allah en iyi bilendir.

6— Müt'a nikâhı Hayber günü haram kılınmamıştır. Müt'a nikâhının haram kılınması fetih (Mekke'nin fethi) yılında gerçekleşmiştir.[778] İşte doğ­ru olan budur! İlim adamlarından bir grup, Allah Rasûlü'nün (sa.) müt'a nikâhını Hayber gününde haram kıldığı zannına kapılarak, Sahihayn'dsi ge­çen ve Hz. Ali'den rivayet edilen şu hadisi delil göstermişlerdir: "Allah Ra-sûlü (s.aj) Hayber gününde kadınlarla müt'a nikâhı yapılmasını ve evcil eşek etlerinin yenmesini yasak etti." [779]

fi' Yine bu konuda Sahihayn'da yeralan bir hadis ise şöyledir: Hz. Ali (r.a) İbn Arjbas'ın, kadınlarla müt'a nikâhı yapma konusunda yumuşaklık gös­terdiğimi jişitince: "Ey îbn Abbas, yavaş ol! Çünkü Allah Rasûlü (s.a.) Hay­ber günü, müt'a nikâhını ve evcil eşek etlerini yasak etti." demiştir. Buharî'de yine Hz. Ali'den rivayet edilen bir metin ise şöyledir: "Allah Rasûlü (s.a.) Hayber günü kadınlarla müt'a nikâhı yapılmasını ve evcil eşek etlerinin yen­mesini yasak etti."

Bu ilim adamları, Allah Rasûlü'nün (s.a.) müt'a nikâhını fetih yılında mubah (helâl) kılıp sonra haram kıldığını görünce: "Müt'a nikâhı haram ki lındı, sonra mubah kılındı, ardından yeniden haram kılındı." diye görüş be­yan etmişlerdir.

Şafiî şöyle der: "Müt'a nikâhından başka önce haram sonra mubah, sonra yeniden haram kılınan bir şey bilmiyorum!" îlim adamlarından bir grup da: "Müt'a nikâhı iki sefer neshedilmiştir." demişlerdir. Bir başka grup ise bu konuda diğerlerine muhalefet ederek şöyle demişlerdir: "Müt'a nikâhı an­cak fetih yılında haram kılınmıştır. Bundan önce ise mubahtı." Bunlar de­vamla diyorlar ki: "Hz. Ali b Ebî Tâlib (r.a), müt'a nikâhının haram kılmışı ile, evcil eşeklerin haram kılınışım bir arada haber vermiş -Zira İbn Abbas her ikisini de mubah görüyordu- ve onun görüşünü reddetmek için, Hz. Pey-gamber'den (s.a.) her ikisinin de haram olduğuna dair haberi rivayet etmiş­tir." Hiç kuşkusuz eşek etlerinin haram kılınması Hayber günü olmuştu. Eşeklerin haram kılınmaları için, zaman olarak Hayber gününü zikretmiş, fakat müt'a nikâhının haram kılmışını mutlak bırakarak bir zamanla kayıt-lamamıştır. Nitekim bu durum Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde sahih bir isnadla şöyle geçmiştir: "Allah Rasûlü (s.a.), evcil eşek etlerini Hayber günü haram kıldı, kadınlarla müt'a nikâhı yapılmasını da hara...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hayber gazasındaki fıkhi hükümler
« Posted on: 19 Nisan 2024, 11:27:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hayber gazasındaki fıkhi hükümler rüya tabiri,Hayber gazasındaki fıkhi hükümler mekke canlı, Hayber gazasındaki fıkhi hükümler kabe canlı yayın, Hayber gazasındaki fıkhi hükümler Üç boyutlu kuran oku Hayber gazasındaki fıkhi hükümler kuran ı kerim, Hayber gazasındaki fıkhi hükümler peygamber kıssaları,Hayber gazasındaki fıkhi hükümler ilitam ders soruları, Hayber gazasındaki fıkhi hükümlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes