๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 16 Haziran 2011, 11:19:32



Konu Başlığı: Havlan heyetinin gelişi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 16 Haziran 2011, 11:19:32
25— Havlan Heyetinin Gelişi:

 

Hicretin 10. yılı Şaban ayında on kişilik Havlan heyeti Rasûlullah'a (s.a.)  geldiler ve: "Ya Rasûlallah! Biz kavmimizin temsilcileriyiz. Allah Teâlâ'ya  inanan ve Rasûlu'nü tasdik eden kimseleriz. Develerin böğürlerini yorarak  dağlan, ovalan aştık. Allah ve Rasûlü'nün üzerimizdeki nimeti sayesinde seni ziyarete geldik." dediler. Hz. Peygamber (s.a.) buyurdu ki: "Bana gel­mek için katettiğiniz mesafede, her birinizin devesinin attığı her adım için bir mükâfat vardır. 'Seni ziyaret İçin' sözünüze gelince, kim beni Medine'de zi­yaret ederse, kıyamet gününde yanımda olacaktır." Dediler ki: "Ya Rasûlal-lah! Bu yolculukta bizim hiçbir kaybımız yoktur." Daha sonra Rasûlullah (s.a.): "Ammu Enes (Umyânis) ne yapıyor?" diye sordu. —Umyânis, Hav­lan kabilesinin taptığı bir puttu.— Dediler ki: "Müjdeler olsun ki Allah onun yerine senin getirdiğin dini koydu. Ancak birkaç ihtiyar kadın ve yaşlı erkek ona bağlı kaldı. înşaailah döndüğümüzde onu yıkacağız. Biz büyük bir alda­nış ve fitne içindeydik."

Rasûlullah (s.a.) onlara dedi ki: "Gördüğünüz en büyük fitnesi ne idi?" Dediler ki: "Bir yıl çürümüş kemikleri yiyecek kadar kuraklığa uğramıştık. Gücümüzün yettiği kadar mal toplayıp yüz tane öküz satm aldık ve bir sabah Ammu Enes için kurban olarak keserek yırtıcı kuşlara bıraktık. Halbuki biz o kuşlardan daha aç ve ihtiyaç içindeydik. O sırada yağmur yağdı. Otların adam boyunca büyüdüğünü gördük. Bizden birisi: Ammu Enes bize nimet verdi, diyordu." Bu putları için hayvanlarından ve ekinlerinden ayırmış ol­dukları payı Hz. Peygamber'e (s.a.) anlattılar. Onlar, mallarından bir kısmı­nı putlarına, bir kısmını da kendi iddialarınca Allah'a adıyorlardı. Dediler ki: "Ekin ekerdik, ortasını Ammu Enes'e ayırırdık ve onun adını verirdik. Başka bir ekini de Allah'ın bölgesi olarak adlandırırdık. Rüzgâr dönerse (ekin iyi yetişirse) Allah'a ayırdığımız payı Ammu Enes'e verirdik, fakat aksi olur­sa Ammu Enes'in payını Allah'a vermezdik."

Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.), Allah'ın (c.c.) kendisine şu âyeti indir­diğini söyledi: "Allah'ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah'a pay ayırdı­lar."[311] Sonra: "Ona gider mahkeme olurduk, o da konuşurdu." dediler. Rasûlullah (s.a.) buyurdu ki: "Sizinle konuşanlar şeytanlardır."

Daha sonra dindeki farzları sordular. Rasûlullah (s.a.) bunları teker te­ker haber verdi ve onlara, sözlerinde durmalarını, emânete riayet etmelerini, komşularına iyi davranmalarını ve hiç kimseye zulmetmemelerini emretti ve buyurdu ki: "Zulüm kıyamet gününde karanlıktır (sahibini karanlıklara bo­ğar)." Birkaç gün sonra gelip vedalaştilar. Rasûlullah (s.a.) hediyelerini ver­di ve dönüp kavimlerine gittiler. Oraya varır varmaz, daha yüklerinin düğü­münü çözmeden Ammu Enes'i yiktılar.[312]


[311] En'âm, 6/136.

[312] Bk. İbn Seyyiddinnâs, 2/253-254; Şerhu 'l-Mevâhib-i Ledüniyye, 4/58-59; Ibn Sa'd, 1/324.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/205-206.