> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > Hamile kadınla ilgili hükümler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hamile kadınla ilgili hükümler  (Okunma Sayısı 3677 defa)
21 Mayıs 2011, 10:12:30
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 21 Mayıs 2011, 10:12:30 »



e) Hamile Kadınla İlgili Bazı Hükümler:

 

Altıncı hüküm: Hz. Peygamber'in (s.a.): "Hamile olanla doğuruncaya, olmayanla da bir hayız geçirmek suretiyle istibrâda bulununcaya kadar cinsî ilişkiye girilmez." sözünden şu hüküm çıkarılmıştır: Hamile kadın hayız olmaz. Onun gördüğü kan, istihâza kanı gibi bir rahatsızlık kanıdır. Dolayısıyla bu durumdaki kadın orucunu tutar, namazını kılar, Kabe'yi tavaf eder ve Kur'an okuyabilir.

Bu mesele, fakihler arasında ihtilaflıdır. Şu fakihler hamilenin gördüğü kanın, hayız kanı olmadığını söylemektedirler: Atâ, Hasan (el-Basrî), îkrime, Mekhûl, Câbir b. Zeyd, Muhammed b. Münkedir, Şa'bî, Nehaî, Hakem, Hammad, Zührî, Ebu Hanife ve arkadaşları, Evzâî, Ebu Ubeyd, Ebu Sevr, Îbnu'l-Münzir, mezhebi içindeki meşhur görüşüne göre îmam Ahmed ve iki görüşten birine göre Şafiî.

Şu fakihler ise bu kanın hayız kanı olduğunu söylemektedirler:

Katâde, Rabîa, Mâlik, Leys b. Sa'd, Abdurrahman b. Mehdi ve îshak b.Rahûyeh. Bunu Beyhakî, Sünen'inde kaydetmiştir. îshak b. Râhûyeh anlatıyor: Ahmed b. Hanbel, bana: "Kan gören hamile hakkında ne

dersin?" diye sordu. Ben de: "Namazını kılar." dedim ve delil olarak da Atâ*nın Hz. Âişe'den (r.a.) rivayet ettiği haberi gösterdiir... Bunun üzerine Ahmed b. Hanbel dedi ki: "Medinelilerin naklettiği haberi, Hz. Âişe'nin

cariyesi Ümmü Alkame'nin naklettiği haberi ne yapıyorsun? Oysa bu daha sahihtir." îshak, "Bunun üzerine Ahmed'in görüşüne döndüm." diyor . Bu ise îmam Ahmed'in, hamilenin gördüğü kanın hayız kanı

olduğunu açıkça belirtmesi gibi bir durum arzetmektedir ve îshak'ın ondan anladığı da budur. Ahmed'in işaret ettiği haber şudur: Bize Beyhakî, Hâkim —Ebu Bekir b. İshak — Ahmed b. İbrahim — îbn Bükeyr — Leys — Bükeyr b. Abdullah —Âişe'nin cariyesi Ümmü .Alkame senediyle Hz. Âişe'ye (r.a.) kan gören hamilenin durumu sorulduğunda: "Namazını kılar." dediğini rivayet eder[440] Beyhakî diyor ki: Bu görüş bize Enes b.

Mâlik'ten de rivayet edilmiştir. Bize Ömer b. Hattab'dan da buna delil teşkil eden bir rivayet nakledilmiştir. Ayrıca bize rivayet edildiğine göre Hz. Âişe (r.a.). Allah Rasûlü'ne (s.a.), Ebu Kebîr el-Hüzelî'nin şu beytini

okumuştur:

"Her türlü hayız kalıntısından, emzikli kadının bozmasından ve emzikli iken kendisi ile cinsî ilişki kurulan kadının hastalağmdan

arınmıştır, o."'[441]'

Beyhakî diyor ki: Bunda, hamileliğin hayız halinde başladığına delil vardır. Zira Hz. Peygamber (s.a.) şiiri red sadedinde bir şey söylememiştir. Bize Matar — Atâ senediyle rivayet edildiğine göre Hz. Âişe (r.a.): "Hamile hayız olmaz. Kam görünce namazı kılar." demiştir. Yahya el-Kattân, bu rivayeti münker sayar, îbn Ebî Leylâ'nın ve Matar'm Atâ'dan rivayetini zayıf görürdü. Muhammed b. Râşid, Süleyman b. Musa — Atâ — Hz. Âişe (r.a.) senediyle Matar'm rivayetine benzer bir rivayet ak:aramıştır. Şayet

bu rivayet gerçekse görünen o ki, Hz. Âişe önceleri hamile hayız olmaz görüşündeydi; ama sonra hamile de hayız olur, görüşünü benimsedi ve böylece Medinelilerin rivayet ettikleri görüşe dönmüş oldu. En iyi bilen Allah'tır.

Hamilenin gördüğü kanın hayız kanı olduğunu kabul etmeyenler diyorlar ki: Hz. Peygamber (s.a.) cariyeleri iki kısma ayırdı: 1) Hamile olanlar: Bunların iddet süresini çocuğun doğumuna kadar geçen süre olarak belirledi. 2) Hamile olmayanlar: Bunların iddet sürelerini de, bir hayız olarak belirledi. Böylece bir hayız, rahimde çocuk bulunmadığına alâmet oldu. Şayet hayızla hamilelik bir arada sözkonusu olsaydı, bir hayız süresi hamileliğin yokluğuna alâmet olmazdı. Bundan dolayı, hamile olmadığına bir delil olsun diye, boşanmış kadının iddeti üç kar' olarak tayin edildi. Hamilelik hayız haliyle bir arada bulunsaydı, hayız hamileliğin yokluğuna bir delil olmazdı. Sahihte yer alan bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.), oğlu, karısını hayızlı iken boşayan Hz. Ömer'e (r.a.) : "Ona, emret kamına dönsün. Sonra karısı temizlenip, ardından hayız olup sonra yeniden temizleninceye kadar ona ilişmesin. Sonra isterse onu tutar, isterse dokunmadan boşar. İşte Allah'ın, kadınların bu süreç içinde boşanmalarını emrettiği iddet budur." buyurdu [442]'

Bu hadisin delil olması şöyledir: Gerek kan gördüğü sürede, gerekse başka zaman hamile kadını boşamak icmâen bid'at değildir. Şayet hamile, hayız görür olsaydı, gerek bu hayız süresi içerisinde ve gerekse temiz olduğu vakitte cinsî ilişkiden sonra boşanması, hadisin umûmî ifadesine bakılarak bid'at olurdu.

Müslim'in Sahihinde Ibn Ömer'den rivayetine göre ise Hz. Peygamber (s.a.). Hz. Ömer'e: "Ona emret, karısına dönsün. Soııra temiz yahut hamile iken boşasın." buyurmuştur.[443] bu da gösterir ki, hamilenin gördüğü kan, hayız olmaz. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.) gebelik vaktinde yapılan boşamayı temizlik vaktinde yapılan boşama ile denk saymıştır. Şayet hamilenin gördüğü kan, hayız olsaydı o zaman onun biri temizlik, diğeri hayız olmak üzere iki durumu sözkonusu olurdu. Oysa hayız halinde boşanması helâl olmazdı. Zira bu bid'at olur.

Ahmed'in Müsned'mde Rüfeyfi'den rivayetine göre: Hz. Peygamber (s.a.): "Herhangi bir kimsenin kendi suyuyla başkasının ekinini sulaması ve hayız oluncaya, yahut hamileliği anlaşılmcaya kadar bir cariye ile cinsî illişkiye girmesi helâl olmaz." buyurmuştur. [444]' Bu hadiste Hz. Peygamber (s.a.), hayız halinin varlığını, rahimde çocuğun yok olduğuna bir alâmet saymıştır. Rivayete göre Hz. Ali: "Allah, hamilelerden hayızı kaldırmış ve kanı, suyu çekilen rahimlere vermiştir." demiştir. îbn Abbas ise: "Allah, hamilelerden hayızı kaldırmış ve kanı, çocuğa nzık yapmıştır." diyor. Bu iki rivayeti de Ebu Hafs îbn Şahin rivayet etmiştir.

el-Esrem ve Dârakutnî senetleriyle, kan gören hamile hakkında Hz. Âişe'nin (r.a.): "Hamile hayız olmaz. Yıkanır, namazını kılar." dediğini rivayet ederler. Hz. Âişe'nin (r.a.): "Yıkanır." sözü mendupluk ifade eder; zira kan gören hamile, müstahâza durumundadır.

Başkalarının bu sahâbîlere muhalefet ettikleri bilinmemektedir. Ancak Hz. Âişe'nin: "Hamile namaz kılmaz." dediği sabittir. Sözleri arasında birlik sağlamak için onun bu sözü, hamilenin doğuma iki gün yahut buna yakın bir süre kala gördüğü lohusalık kanı olarak yorumlanır.

Hem hamilenin gördüğü bu kanla iddet sona ermez. Dolayısıyla} istihâzada olduğu gibi, o da hayız değildir.

Hz. Âişe (r.a.) hadisi göstermektedir ki, hayızlı kadın hamile kalabilir. Biz de Öyle söylüyoruz. Ancak hamilelik onun hayızır.ıı keser ve hayız halini ortadan kaldırır.

Ayrıca Allah Teâlâ, hayız kanının süte dönüşüp çocuğa gıda olmasını âdet olarak icra etmiştir. Şu halde gebelik vaktinde çıkan kan hayız değil, bir rahatsızlık kanıdır.

Hamilenin gördüğü kanın hayız kanı olduğunu savunanlar diyorlar ki: Tartışmasız, hamile kadın bilhassa hamileliğin ewe tinde âdeti üzere kan görebilir. Tartışma bu kanın varlığı hakkında değil, hükmü hakkındadır. İttifakla bu kan hamilelikten önce hayız idi. Bu durumda biz ıstıshâb (eski durumun devamı) delilini esas alarak onun hükmünü, kesin şekilde kaldıracak bir delil ortaya çıkıncaya kadar geçerli sayarız. Hüküm bir yerde sabit olunca, onu kaldıracak bir delil gelinceye kadar devamlılığı asıl kabul edilir. Birincisi, tartışma konusunda icmâ'm hükmünü ıstıshâb deliline dayanarak sürdürmektir. İkincisi ise, yerinde sabit hükmü onu kaldıracak bir delilin varlığı kesinleşinceye kadar ıstıshâb deliline dayanarak devamlı saymaktır. Aralarındaki fark açıktır. Hem Hz. Peygamber (s.a.): "Hayız kanı olursa, siyah olur bilinir." buyurmuştur.[445] Bu kan ise siyah ve malumdur. O halde hayızdır.

Hz. Peygamber (s.a.): "Sizden herhangi biri hayız olduğunda oruç tutmaz, namaz kılmaz değil mi?" buyurmuştur.[446]' Kadının hayızı gerek dil, gerekse şeriat açısından ayın malum vakitlerinde kanın çıkması demektir. Bu dil açısından da böyledir. İsimlerde asıl olan, onların değiştirilmeleri değil, anlamlarının aynen bırakılmasıdır.

Hem şarîat sahibinin hükümleri kendisine bağladığı kadının uzvundan çıkan kan biri hayız, diğeri ise istihâza olmak üzere iki kısımdır, şeriat sahibi bunlara bir üçüncüsünü ilave etmemiştir. Hamilenin gördüğü kan istihâza değildir. Çünkü istihâza sürekli olan ve hayız müddetinin en uzun olanına ilave durumda buhman yahut âdeti aşan kandır. Konumuz olan kan, bunlardan biri değildir. Şu halde, istihâza olması ihtimali ortadan kalkmıştır. Öyleyse, bu hayızdır. Burada bir üçüncü kısım ispat edip, onu da rahatsızlık kanı saymanız mümkün değildir. Zira bu ancak nass, icmâ yahut kabul edilmesi vacip bir delille sabit olur. Oysa böyle bir şey yoktur. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.), istihâza olan kadını âdetine çevirmiş ve: "Hayız olduğun günler sayısınca otur." buyurmuştur.[447] Bu hadis de gösterir ki, kadınların âdetleri kanın vasfı ve hükmü konusunda muteberdir. Hamilenin gördüğü kan ilavesiz, noksansız ve intikalsiz olarak mutat olan âdeti ve vakti üzere sürerse âdeti, o kanın hayız olduğuna delil olur ve âdetini hükümde esas almak ve bunu âdet dışına çıkan rahatsızlığa tercih etmek vacip olur.

Ümmet içerisinde bu konuyu en iyi bilenler, Hz. Peygamber'in (s.a.) hanımlarıdır. Onların da en iyi bilenleri Hz. Âişe'dir. Onunsa kan gören hamile hakkında "Namaz kılmaz." dediği, Medinelilerdsn sahih senetle rivayet edilmiştir. Ayrıca İmam Ahmed bu rivayetin Hz. Âİşe'den gelen diğer rivayetten daha sahih olduğunu söylemiştir. Bundan dolayı îshak eski görüşünden vazgeçip bu görüşü benimsemiş ve Ahmed b. Hanbel'in de bu görüşte olduğunu haber vermiştir.

Sahabeden gelen zikrettiğiniz buna muhalif sözlerin sıhhati biliniyor. Sahih olsalar bile, konu sahabe arasmda tartışmalıdır, arada hüküm verecek bir delil yoktur.

Hem h...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hamile kadınla ilgili hükümler
« Posted on: 25 Nisan 2024, 03:30:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hamile kadınla ilgili hükümler rüya tabiri,Hamile kadınla ilgili hükümler mekke canlı, Hamile kadınla ilgili hükümler kabe canlı yayın, Hamile kadınla ilgili hükümler Üç boyutlu kuran oku Hamile kadınla ilgili hükümler kuran ı kerim, Hamile kadınla ilgili hükümler peygamber kıssaları,Hamile kadınla ilgili hükümler ilitam ders soruları, Hamile kadınla ilgili hükümlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes