Konu Başlığı: Hadler konusunda İslam ahlakıyla hükmetmesi Gönderen: Safiye Gül üzerinde 03 Haziran 2011, 16:40:37 b) Ehl-i Kitaba Hadler Konusunda İslâm Ahkâmı İle Hükmetmesi:
Sahıhayn ve Müspetlerde rivayet edilmektedir: Yahudiler Hz. Peygam-ber'e (s.a.) gelerek kendilerinden bir erkekle kadının zina ettiklerini söylediler. Hz. Peygamber (s.a.) onlara: "Recm hakkında Tevrat'ta ne buluyorsunuz?" diye sordu. Onlar: "Biz onları rüsvay (teşhir) ederiz ve sopa ile (celd) dövülürler." dediler. Abdullah b. Selâm hemen: "Yalan söylediniz! Tevrat'ta recm hükmü vardır." dedi. Tevrat'ı getirdiler ve açtılar. Birisi recm âyetinin üzerini eli ile kapattıktan sonra üst ve alt tarafım okudu. Abdullah b. Selâm: "Elini kaldır!" dedi, adam elini kaldırdı. Bir de baktık orada recm âyeti var. Sonunda yahudiler: "Ya Muhammedi (Abdullah) doğru söyledi. Tevrat'ta recm hükmü vardır." dediler. Hz. Peygamber (s.a.) de emretti ve her ikisi de recmedildi.[404] Bu uygulama şu hükümleri içerir: 1— Zina cezasının tatbikinde aranan muhsan olma şartı için kişinin müs-lüman olması aranmamaktadır. 2— Evli zimmîler de birbirlerini muhsan yaparlar. İmam Ahmed ve Şafiî de bu görüşü benimsemişlerdir. Bu görüşte.olmayanlar, hadisin izahında ihtilâf etmişlerdir: İmam Mâlik, Muvatta 'dan başka bir yerde şöyle demiştir: "Yahudiler zimmî değillerdi." Sahih-i Buhari'dzki ifade ise, onların zimmet ehlinden oldukları şeklindedir. Şüphesiz bu olay Hz. Peygamber (s.a.) ile aralarında geçen muahededen sonra olmuştur ve o sırada harp halinde değillerdi. Yoksa nasıl Hz. Peygamber'e (s.a.) muhakeme olmak için başurur ve hükmüne razı olurlar? Hadisin başka bir yoldan rivayetinde: "Bizi şu peygambere götürün. Çünkü O hafifletme (prensibi) ile gönderilmiştir." demiş-lerdir.[405] Diğer bazı rivayetlerinde ise şöyledir: "Yahudiler O'nu (s.a.) ders ve okuma odalarına (midrâs) davet ettiier."[406] Hz. Peygamber (s.a.) gelmiş ve aralarında hükmetmiştir. Şüphesiz onlar (bu haliyle) muâhade ve sulh ehli idiler Bir başka grup ise şöyle te'vil yapmışlardır: Hz. Peygamber (s.a.) onlar Tevrat'ın hükmüne göre recmetti. Hâdisenin akışından bu açıkça anlaşıl maktadır. Bu yorum onlara asla bir fayda sağlamaz. Çünkü Hz. Peygamber (s.a. onların arasında mutlak adaletle (hakla) hükmetmiştir ve her halükarda uyul ması gerekir. Hak varken başka yol aramak sadece sapıklık değil midir? Bir başka grup da; Hz. Peygamberin (s.a.) onları siyaseten recmettiğin söylemişlerdir. Bu, en olmayacak görüştür. Aksine Hz. Peygamber (s.a.) on lan kendisinden başka hükme yer olmayan Allah'ın hükmüyle recmetmiştir Hz. Peygamber'in (s.a.) bu uygulamasından şu neticeler de çıkar: 3— Zimmîler davalarını bize getirdiler mi, aralarında ancak İslâm ah kâmı ile hükmedebiliriz. 4— Zimmîlerin, birbirleri hakkındaki şahitliklerinin kabulü gerekir. Çün kü bu uygulamada zinakârlar ikrarda bulunmamışlardır. Aleyhlerine müslü manlar da şahitlik yapmamışlardır. Çünkü onların zinalarını görmemişler dir. Nasıl olur ki, Sünen'&z bu hâdiseyle ilgili olarak Hz. Peygamber'in (s.a. şahitleri istediği, dört kişinin geldiği ve erkeğin âletini, milin sürmedanhğ girdiği gibi kadının uzvu içerisinde gördüklerine dair şehadette bulundukları yazılıdır.[407] Bu hadisin bazı rivayetlerinde: "Onlardan dört kişi geldi." ifadesi, diğer bazılarında da: "Bana sizden dört kişi getirin." buyurduğu belirtilir. 5— Bu uygulama, recm ile iktifa edilip hem celd hem de recmin bir arada uygulanmayacağını gösterir. Ibn Abbas şöyle der: Recm Allah'ın kitabında vardır. Onu ancak inceliklere dalan kimse çıkarabilir. O da Allah'ın: "Ey ehl-i kitab! Rasûlümüz size kitaptan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi." Âyetidir [408]Başkaları ise recm hükmünü: "Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi."[409] âyetinden istin-bat etmişlerdir. Zührî, hadisinde şöyle diyor: Bize ulaştığına göre, "Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi." âyeti onlar (yahudiler) hakkında inmiştir. Nebî (s.a.) da onlardandı. (Âyette zikri geçen nebilerden.)[410] [404] Buharî, 86/37 ve daha başka yerlerde; Müslim, 1699; Muvatta,2/%\9\ Tirmizî, 1436; Ebu Davud, 2446, 4449. Hepsi de Abdullah b. Ömer'den. [405] Ebu Davud, 4450. Ebu Hureyre'den. [406] Ebu Davud, 4449. İbn Ömer'den [407] Ebu Davud, 4452. Câbir b. Abdillah'tan rivayet edilen bu hadisin senedinde Mücalid b. Saîd b. Umeyr el-Hemedanî vardır, zayıftır. Yine Ebu Davud, Şa'bî'den (4453, 4454) benzer bir hadis rivayet etmiştir. Bu rivayet mürseldir, fakat râvileri sikadır. [408] Mâide, 5/15. [409] Mâide, 5/44. [410] Ebu Davud, 4450, 4451. İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/152-154. |