๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Zadul Mead => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 05 Temmuz 2011, 16:28:55



Konu Başlığı: Fezâreoğullarının pay istemesi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 05 Temmuz 2011, 16:28:55
13— Fezâreoğullarının Pay İstemeleri:

 

Musa b. Ukbe şöyle demiştir: Fezâreoğulîan Hayberlilere yardıma ge­lenlerdendi. Allah Rasûlü (s.a.) Fezareoğullanna haber gönderip, Hayberli­lere yardım etmemelerini isteyerek, eğer Hayberlileri bırakıp giderlerse kendilerine Hayber'den bir şeyler verileceğini vaad etti. Fakat bu teklifi ka­bul etmediler. Allah Teâlâ Hayber'in fethini Rasûlüne (s.a.) nasib edince, Fe-zâreoğullanndan orada bulunanlar Allah Rasülü'ne (s.a.) gelerek; "Bize vermiş olduğun sözü tut" dediler. Allah Rasûlü (s.a.) de onlara: "O halde Zürrü-kaybe -Hayber dağlarından bir dağdır- sizin olsun" dedi. Bunun üzerine Fe-zâreoğulları "O zaman seninle savaşırız" deyince Allah Rasûlü (s.a.): "Peki bizimle savaşmak için buluşma yeriniz şurası olsun" buyurdu. Fezâreoğulla-rı bu sözü Allah Rasûlü'nden (s.a.) işitir işitmez kaçışarak çekip gittiler.

Vâkidî şöyle der: Ebu Şüyeym el-Müzenî, -müslüman olmuş ve islâmi-yeti güzel bir şekilde yaşamıştır- şöyle demiştir: Uyeyne b. Hısn ile ailelerimi­zin yanına döndüğümüzde, Uyeyne tekrar yanımıza gelmişti. Hayber'e yakın bir yerde, gecenin sonuna doğru konaklamış ve son derece korkmuştuk. Bu arada Uyeyne: "Size müjdeler olsun! Rüyamda Hayber dağlarından Zürru-kaybe'nin bana verildiğini gördüm. Vallahi! Muhammed'in yakasına yapı­şacağım!" dedi. Hayber'e geldiğimiz zaman, Uyeyne de gelmiş, Allah Rasûlü'nü (s.a) Hayber'i fethetmiş olarak bulmuştu. Uyeyne, Allah Rasûlü­ne (s.a.): "Ey Muhammed! Müttefiklerimden elde ettiğin ganimetten bana da'pay ver! Çünkü ben, seninle çarpışmaktan vazgeçtim, seni müttefiklerim­le başbaşa bıraktım" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.): "Yalan söy­lüyorsun! Seni, ancak işitmiş olduğun o sayha ürkütüp, ailenin yanma kadar götürdü!" buyurdu. Uyeyne: "Ey Muhammed! Beni mükâfatlandır!" dedi. Allah Rasûlü (s.a.) "O zaman Zürrukaybe senin olsun" buyurdu. Uyeyne "Zürrukaybe nedir?" dedi. Allah Rasûlü (s.a,): "Rüyada aldığını gördüğün dağdır." deyince, Uyeyne, Peygamberimizin yanından ayrıldı. Uyeyne aile­sinin yanına dönünce, Haris b. Avf gelerek: "Ben sana, eline bir şey geçmez! demedim mi? Vallahi! Muhammed doğu ile batı arasındaki heryere galip ge­lecektir. Yahudiler bunu bize söyler dururlardı. Ebu Râfi' Sellâm b. Ebi'l-Hukayk'ın: 'Bizler, peygamberlik hususunda, Harunoğullanndan çıktı diye Muhammed'i kıskanıyoruz. Halbuki o, Allah tarafından gönderilmiş bir pey­gamberdir. Fakat yahudiler bu hususta bana kulak asmazlar. Bizim için, biri Yesrib'te (Medine) diğeri ise Hayber'de olmak üzere iki defa boğazlanmak vardır' dediğine şahitlik ederim." Haris şöyle devam eder: O vakit Sellâm'a: Muhammed yeryüzünün tamamına hükmedecek mi? diye sormuştum da, bana: "Musa'ya indirilmiş olan Tevrat'a yemin ederim ki, evet! Fakat, yahudilerin O'nun hakkında söylediğim şeyleri öğrenmelerini de istemem!" demişti. [764]


[764] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/378-379.