Konu Başlığı: Dırâr mescidi ve yıktırılması Gönderen: Safiye Gül üzerinde 19 Haziran 2011, 20:55:54 14— Dırâr Mescidi ve Yıktırılması:
Hz. Peygamber (s.a.)Tebük'ten döndü ve Zî-Evan'a kadar geldi. Zî-Evan, Medine'ye bir saatlik mesafededir. Daha önce Dırar mescidini yapanlar, Rasûiullah (s.a.) Tebük'e giderken yanına gelip demişlerdi ki: "Ya Rasûlallah! Hasta ve özürlüler için, bir de yağmurlu kış gecelerinde sel geldiği zaman birlikte namazlarımızı eda etmek üzere bir mescid yaptık, gelip orada bize namaz kıldırmanı istiyoruz." Allah Rasûlü (s.a.): "Ben şimdi yolcuyum ve meşgulüm, inşaallah dönersek gelir namazınızı kıldırırım." dedi. Dönüşte ZîEvan'a geldiğinde, mescid hakkında vahiy nazil oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Benî Seleme b. Avf'ın kardeşi Mâlik b. Duhşum İle Ma'n b. Adiy el-Aclânî'yi çağırtıp onlara dedi ki: "Halkı zalim olan şu mescide gidiniz, yakıp yıkınız." Bu iki kişi süratle çıkıp Salim b. Avfoğutları mahallesine geldiler. Bunlar Mâlik b. Duhşum'un kabilesindendi. Mâlik, Ma'n'a dedi ki: "Beni bekle, bir ateş alıp geleyim." Ailesinin yanına gitti, yapraklı bir hurma dalım ateşleyip geldi. Sonra süratlice mescide girdiler ve -mescid halkı o sırada içerde olduğu halde- mescidi yaktılar ve yıktılar, içindeki münafık topluluk dağıldı. Bunun üzerine Cenâb-ı Hakk, bu konuda şu âyetleri indirdi: "Zarar vermek, inkâr etmek, mü'minlerin arasım ayırmak için bir mescid yapanlar da vardır." [130] Kıssayı sonuna kadar anlattı.[131] İbn İshak mescidi yapan on iki kişinin adını zikretmiştir. Sa'lebe b.'Hâ-tıb da onların arasındaydı. Osman b. Saîd ed-Dârimî, Abdullah b. Salih[132]—Muâviye b. Salih— Ali b. Ebî Talha—İbn Abbas yoluyla şöyle rivayette bulunmuştur: "O kimseler ki müminlerin arasım ayırmak için, küfürlerini kuvvetlendirmek için... mescid edindiler." âyetinde mevzubahs edilenler Ensar'dan mescid yapan bir gruptu. Ebu Âmir onlara demişti ki: "Mescidinizi yapın, gücünüz yettiği kadar silah ve mühimmat hazırlayın. Ben Rum Kralı Kayser'e gidip oradan asker getireceğim ve Muhammed'le birlikte ashabım buradan çıkaracağım." Mescidi inşa edip bitirince Rasûlullah'a (s.a.) gelerek: "Mescidimizin inşasını tamamladık. Senin orada bize namaz kıldırıp, mübarek olması için dua etmeni arzu ediyoruz." dediler. Bunun üzerine Allah Teâlâ şu âyetleri indirdi: "Ey Rasûlüm; orada asla namaza durma, tâ ilk gününden beri Allah'a karşı gelmekten sakınmak için kurulan mescid (Küba mescidi), elbette içerisindedia-maza durmana daha uygundur. Onunla birlikte cehennem ateşine yuvarlandı. (Bundan maksat temelleridir.) Yaptıkları bina, kalblerinde bir şüphe ve ızdirap kaynağı olmakta -kalbleri parçalanıncaya kadar- devam edecektir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."[133] [130] Tevbe, 9/107. [131] İbn Hişâm, 2/529-530. [132] Abdullah b. Salih, Leys'in kâtibidir ve zayıf bir râvidir. Ali b. Ebî Talha, İbn Abbas'a yetişmemiştir. İbn Cerîr et-Taberî (11/33), bu âyetin tefsirinde der ki: Allah Teâlâ buyuruyor ki: "Onların yapmış bulundukları binaları, kalplerinde bir şüphe ve nifak düğümü olarak kalacaktır." Onlar o binayı yapmakla iyi bir şey yaptıklarını zannediyorlardı. "Meğer ki kalpleri ölmek suretiyle parçalanmış olsun." Allah, Dırâr Mescidi'ni yapan münafıkların hallerini, dindeki şüphelerini, mescidi niçin ve ne maksatla yaptıklarını ve ahiretteki durumlarını bilmektedir. Onların ve bütün mahlukatının işlerim düzenlemekte hikmet sahibidir. [133] Tevbe 9/108-110. İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/103-104. |