Konu Başlığı: Ashab ile istişare Gönderen: Safiye Gül üzerinde 08 Temmuz 2011, 17:33:38 3— Ashab İle İstişare:
Kureyş'in geldiğini haber alan Resulullah (s.a.) ashabıyla istişare etti. Muhacirler konuştular ve güzel şeyler söylediler. Sonra onlarla ikinci defa istişare etti, muhacirler konuştular ve güzel şeyler söylediler. Sonra üçüncü defa onlarla istişare etti. Ensar, Resulullah'ın (s.a.) kendilerinin görüşünü almak istediğini anladı. Sa'd b. Muaz, davrandı kalktı ve şöyle dedi; — Ey Allah'ın Resulü! Bize üstü kapalı bir şeyler söyler gibisin. Resûlullah.(s.a.) gerçekten onları kastediyordu. Çünkü Ensar, Resûlul-lah'a (s.a.), onu kendi şehirlerinde başına gelecek kötülüklerden korumak üzere biat etmişlerdi. Savaşa çıkmaya niyetlendiğinde Rasülullah (s.a.), ne düşündüklerini öğrenmek için onlarla istişare etmişti. Sa'd, şöyle devam etti: — Belki de siz, Ensar'm size, ancak kendi şehirlerinde yardım etmekle yükümlü oldukları görüşünde olmalarından korkuyorsunuz. Ben, Ensar adına konuşuyorum ve onlar adına cevap veriyorum: İstediğin yere git; istediğin kişiyle ilişki kur; istediğin kişiyle ilişkini kes. Mallarımızdan dilediğini al, dilediğini ver; bizden aldığın, bize bıraktığından bize göre daha sevimlidir. Emrettiğin bir işte bizim işimiz senin işine tâbidir. Vallahi, Berku'l-Gemâd'a(7i kadar gitsen bile seninle birlikte geleceğiz. Vallahi, bizden şu denize dalmamızı istesen, seninle birlikte dalarız. îbn Hişam, es-Sîret 1/625, senedsiz olarak. îbn Kesîr de (2/395) benzerini rivayet etmiş ve Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkâs el-Leysî-babası-dedesi yoluyla mürsel olarak Merdûyeh'e nisbet etmiştir. İbn Hacer el-Askalânî, Fethu'l-Bân'de (7/224) İbn Ebî Şeybe'ye nisbet etmiştir. Buharı de (64/4) îbrîMes'ûd'dan şöyle rivayet etmiştir: "Mik-dad b. Esved'in öyle bir durumuna şahid oldum ki o durumda olmak bana o duruma denk tutulacak şeylerden daha sevimlidir. Zira o, Hz. Peygamber (s.a.) müşriklere karşı savaşa çağırarak geldiğinde: "Musa'nın kavminin 'Sen ve Rabbin gidin, savaşın' dedikleri gibi demeyeceğiz. Biz senin sağında, solunda, önünde, arkanda çarpışacağız" dedi. Hz. Peygamber'in (s.a.) yüzünün güldüğünü ve Mikdad'm sözünün Hz. Peygamber'İ (s.a.) sevindirdiğini gördüm." Ayrıca hadisi Ahmed b. Hanbel (1/390, 428) ve Hâkim (3/349) de rivayet etmiş; Zehebî de sahih bulmuştur. Müslim'de (1779) Enes b. Mâlik'ten şöyle nakledilmiştir: Enes anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.), Ebu Süfyan'ın geliş haberini alınca istişare etti. Ebu Bekir konuştu. Hz. Peygamber (s.a.) ondan yüzünü çevirdi. Sonra Ömer konuştu, ondan da yüz çevirdi. Sa'd b. Ubâde ayağa kalktı ve: "Bizi (görüşümüzü almayı) mı kastediyorsun ey Allah'ın Rasûlü? Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, atlarımızı, denize daldırmamızı emretsen daldırırız; onları BerküM-Gemâd'a sürmemizi emretsen onu da yaparız... dedi." Yine bu rivayette şöyle geçer: Rasülullah (s.a.): "Şurası falanın düşüp öleceği yerdir" diyerek elini oraya buraya koyuyordu. Râvi der ki: "Müşriklerden hiçbiri Rasûlullah'ın (s.a.) elini koyduğu yerden uzaklaşamadı." Konuşanın Sa'd b. Ubâde olması su götürür. Çünkü kendisine hisse ayrılanlardan oluşu se- o n»HirV katılmamıştır. İbn Hacer der ki: Rasûlullah'ın (s.a.) yüzü güldü ve ashabından işittiği sözlerle sevindi ve buyurdu: "Yürüyünüz ve müjdeleyiniz. Allah Teâlâ bana iki topluluktan birini va-adetti. Şüphesiz ben, topluluğun (Kureyşlilerin) nerede öleceklerini görüyorum."[452] [452] İbn Hişâm (1/620), İbn İshak'tan rivayet etmiş ve: "Selemoğullanndan bazı adamlardan işittim" demiştir ki, bu sözde îbn İshak ile Selemoğullarından olan adamlar arasındaki râvi bilinmemektedir. Hâkim (3/426, 427) de hadisi mevsûl olarak rivayet etmiştir. Senedinde meçhul bir râvi vardır. Zehebî der ki: Hadis münkerdir. İbn Kesîr, Bidâye'ât (3/167) İbn Abbas'tan bu hadisi rivayet etmiş ve el-Emevî'ye nisbet etmiştir. Râviler arasında kelbi de vardır ve bu şahıs sika görülmemiştir. İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/217-218. |