> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Vehbe Zuhayli - Usul > Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri  (Okunma Sayısı 1604 defa)
27 Şubat 2010, 16:26:58
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 27 Şubat 2010, 16:26:58 »



Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri



Vaz´î hüküm bir şeyin sebep veya şart veya mâni veya sahih veya fasid veya azimet veya ruhsattan biri olduğunu beyan eden Allah´ın hitabıdır. Tariften de anlaşılacağı gibi yedi kısımdır:

1- Sebep

Sebep lügatte ip ve kendisiyle başkasına ulaşılan şey manasına gelir. Ni­tekim "Artık o kimse tavana bir sebep uzatsın" (Hac: 22/15) ayetindeki "sebep" ip manasınadır. Usülcülere göre ise: Naklî delilin, bir şer´î hükme alâmet olduğuna delâlet ettiği zahir ve munzabit bir vasıftır[1]. Kıyas bahsinde de gör­düğümüz gibi "sebep" "illet"ten daha umumidir. Yani her illet bir sebeptir ama her sebep bir illet değildir.



Çeşitleri:



Bazan sebep hükme münasib olur; o takdirde buna "illet" denir. Meselâ "sefer" ramazanda oruç tutmamanın cevazı için bir sebeptir. Bu, ruhsat gerekti­ren meşakkati ihtiva ettiği için münasip ve zahir bir vasıftır. "Sarhoş etme" iç­kinin haram kılınması için bir sebeptir ve bu münasib bir vasıftır, çünkü alkol aklı gidermektedir. "Taammüden öldürme" kısasın farz olması için münasib bir sebeptir. Çünkü kısas insan hayatına yönelen cinayete mani olur; canı ve kanı korur. Bu "sebebe" de illet denir.

Bazan da münasib olmaz. Meselâ güneşin zeval vaktine gelmesi. "Güneş döndüğü vakit namazı kılın" (İsra: 17/78) ayet-i kerimesinde beyan edildiği gibi güneşin dönmesi öğle namazının farz olması için bir sebeptir. Halbuki bizim aklımız bu hükümle sebep arasında açık bir münasebet bulamamaktadır. "Sizden kim o aya şahit olursa oruç tutsun" (Bakara: 2/185) ayeti ve "Hilal"i gördüğünüz zaman oruç tutun, gördüğünüz zaman (bayram yapın)" hadisi gereğince hilalin görülmesi orucun farz olması için bir sebeptir. Halbuki asıl hükümle bu sebep arasında açık bir münasebet bulunmamaktadır. "Hac bilmen aylardadır. Kim o aylarda hacca niyet ederse hac esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, kavga etmek yoktur." (Bakara: 2/197) ayetinin beyanına göre hac aylan, gücü yetene hac farz olması için bir sebeptir.

Halbuki biz hükümle sebebi arasında makul bir münasebet göremiyoruz. Buna sebep denir, illet denmez.

İster münasip ister gayri münasip olsun -yukardaki misallerde de geçtiği gibi- sebep bazan teklîfî hüküm için de bir sebep olabilir. Meselâ şer´î nisaba malik olmak zekâtın farz olması, hırsızlık elin kesilmesinin vacib olması, has­talık ramazanda oruç tutmamanın caiz olması için birer sebeptir.

Sebep bazan da mülkiyetin veya hellalhğın isbatı veya bunların izalesi için bir sebep olur. Meselâ satış mülkiyetin isbatı ve izalesi, vakfetme ve âzâd etme mülkiyetin, nikah hellalhğın isbatı, talak bu helalliğin izalesi için bir se­beptir. Akrabalık miras alabilmek, telef etme telef edene tazmin ettirmek için bir sebeptir.

Sebep ya mükellefin kudreti dahilinde olur veya olmaz. Kısasın vücû-buna sebep olan amden öldürme, ilgili ahkamın terettübüne sebep olan satış, kira ve nikah gibi akidler mükellefin kudreti dahilinde olduğu halde, namazın farz olması için vaktin girmesi, küçük çocuk üzerinde velayetin sabit olması için "küçük" olma, miras almak için akrabalık mükellefin kudretinde olmayan sebeplerdir.



Sebebin Hükmü:



Müsebbeb (netice) ister bir teklîfî hüküm olsun veya bir mülkiyetin veya helalliğin isbatı veya bunların izalesi olsun, ister sebebi ortaya koyan buna te-retttüp edecek müsebbebi kasdetsin ister etmesin sebep bulunursa mutlaka ona terettüp eden müsebbeb bulunur. Buna göre sefere çıkan kişi istese de istemese de onun için ramazanda oruç tutmama ruhsatı sabit olur, nikah akdi yapan er­keğe mehir ve nafaka vacib olur, hanımını ric´î talakla boşayan kişi "Benim için dönüş yok" dese bile hanımına dönüş (ric´at) hakkı vardır. Çünkü müsebbeb insan tarafından değil sâri´ tarafından terettüp ettirilir ve sebeple müsebbeb arasındaki bu irtibat Allah´ın iradesiyle t anlamlanır.



2- Şart



Şart masdardır. Lügatta bir şeyi ilzam etme ve iltizam etme = kabul et­tirme ve kabullenme manasına gelir. Çokluk hali "şurût" tur. Râ´nın harekesiyle "alâmet" manasına gelir, çoğulu "eşrât"tır. Nitekim ayet-i kerimede "Eşrâtı geldi" (Muhammed: 47:18) denilmiştir, yani kıyamet alâmetleri geldi demektir. Usûlcülere göre şart: Varlığına tesir etmeksizin hükmün üzerine tavakkuf ettiği şeydir[2] "Varlığına tesir etmeksizin" kaydı ile "sebeb" i dışarda bırakmıştır. Çünkü yukarıda gördüğümüz gibi sebep müsebbebin varlığında müessirdir, zira sebebin varlığı müsebbebin varlığını, yokluğu da yokluğunu getirir. Meselâ namaz kılmak için taharet, abdest, zekatın farz olması için havli havalan, satış akdinin sahih olması için malı teslim edebilme kudreti, talak vaki

olması için evliliğin bulunması, zinanın recme sebep olması için "ihsan" vasfı, yetimin malının kendisine verilebilmesi için rüşdüne gelmiş olması hepsi birer şarttır. Bu şartlar bulunmazsa hüküm bulunmaz, ancak şartın bulunmasından meşrutun = hükmün bulunması lâzım gelmez.

Şart sebebi tamamlar ve üzerine terettüp edecek neticeyi gerçekleştirir. Meselâ satış akdi -şartlan tam bulunursa- mülkiyetin intikali için bir sebepdir. Şartlan tahakkuk ettiği takdirde nikah akdi cinsel yönden istifadenin helal olması için bir sebepdir. Bu şartlardan birisi de nikahın iki şahidin huzurunda yapılmasıdır. Taammüd ve haksız yere olmak şartıyle öldürme kısas için bir sebepdir.

Şartla rükün arasındaki fark: Bir şeyin varlığı hem rüknün hem de şartın varlığına bağlıdır. Ancak Hanefîlere göre rükün "bir şeyin varlığı kendine bağlı olup onun hakikatından bir cüz olan şeydir". Meselâ rükû´ namazın bir rüknüdür çünkü onun bir parçasıdır. Aynı şekilde "kıraat" namazda bir rükün­dür. İcab-kabul akdin rüknüdür. Çünkü onun hakikatinden bir parçadır. Şart ise "bir şeyin varlığı kendine bağlı olup onun hakikatından hâriç olan şeydir" Meselâ abdest namazın şartıdır ve namazın hakikatından hâriç bir şeydir. Ni­kahta iki şahidin bulunması, satış akdinde iki bedelin de tayini şarttır, her ikisi de akidden hariç şeylerdir.

Rükündeki halel, yapılan akdi iptale götürür. Şarttaki yani akdin hakikatından hariç olan akdin vasfındaki halel ise Hanefîlere göre akdi fesada götürür.

Şartın Çeşitleri:



Şart bazan hükmün şartı bazan da sebebin şartı olur. Zekatın farz olması için malın üstünden bir yıl geçmesi, satış akdinin oluşması için teslim etme kudreti hükmün şartıdır. Zinanın recmin vücûbuna sebep olması için ihsan, öldürmenin kısasın vücûbuna sebep olması için amden ve zulmen olması da sebebin şartıdır[3]

Şart ya şer´î olur veya caiî olur. Şer´î şart, akidlerin ibadetlerin ve hadler ikâme etmenin şartlan gibi sâri´ tarafından konulan şartlardır.

Ca´lî şart ise mükellefin kendi tasarruf ve iradesiyle konulan şartlardır. Meselâ vakıf yapanın, hibe ve vasiyet edenin koştuğu şartlar, kocanın hanı­mını boşamak için koyduğu şartlar, alış-verişte taraflardan birinin diğerine karşı ileri sürdüğü -mesela ev satarken bir müddet oturma şartıyle satma gibi-şartlar ca´lî şartlardır.

Caiî şartın muteber olanı akdin hükmüne ters ve muhalif olmayan şarttır, böyle olursa akid bâtıl olur. Buna göre bir şarta bağlı olan veya ilerdeki bir vakte izafe edilen satış veya nikah akdi batıl olur. Meselâ "başarılı olursam bu kitabı sana sattım, görev alabilirsem seninle evlendim" dese akid sahih olmaz,

çünkü akdin hükmü akidden sonraya kalmaz. Ve bu şart akdin muktezası (olan derhal mülkiyetin intikali) na ters düşer. İşte bu şartı muallak ve istikbale izafe edilen şarttır. Şart akdin muktezasını ortadan kaldırmazsa akid sahih olur ve neticeleri terettüp eder. Meselâ evi bir sene oturma şartıyla satma, hanımın babasının evinde oturma şartıyle onunla evlenme gibi. Bu da taraflardan birine bir menfaat temin edecek, akidle beraber zikredilen mukayyed şarttır.

Yukarıda görüldüğü gibi ca´lî şart, sâri´ nazarında muteber olursa şer´î şart gibi olur, muteber olmazsa batıl olur.



3- Mani´



Mani´, varlığı hükmün olmamasını veya sebebin butlanını gerektiren şeydir1. Buna göre mâni, hükme mâni olan, sebebe mâni olan olmak üzere iki çeşittir[4].

Hükme mâni: Bu, sebep var olduğu halde hükmün bu sebebe terettübüne mâni olan şeydir. Meselâ haddin infazına mâni olan şüphe, Malikîler hariç cumhura göre katil babaya kısas tatbik edilmesine mâni olan "babalık vasfı", mirasa mâni olan din farkı bu kabildir.

Sebebe mâni: Varlığı, sebebin var olmasına mani olan şeydir. Meselâ borç. Şafiîler hariç cumhura göre zekâtın farz olmasına mânidir. Çünkü sebebin tahakkukuna yani nisaba malik olmaya mânidir. Zira bu mala alacaklı­ların hukukunun taalluk etmesi itibariyle borçlu aslında borca tekabül eden ka­darına malik değildir. Hür insanın satılması halinde hürriyet, mülkiyetin sebe­binin tahakkuku olan satışın sıhhatine mânidir ve satış batıldır.



4, 5- Sahih ve Bâtıl



Sahih, rükünleri ve şer´î şartlan tam olup, üzerine şer´î neticeleri terettüp eden şeydir. Fukahaya göre ibadetlerde sahih, fiilin kazayı düşürecek şekilde yapılmasıdır. Buna göre abdestli olduğunu zannederek namaz kılanın namazı fasiddir, çünkü kaza sakıt olmamıştır. Muamelâtta sahih ise üzerine şer´î eseri terettüp eden şeydir. Meselâ satış akdinin şer´î eseri satın alınan maldan intifa­nın helâl olması, nikahda istimtanın helâl ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri
« Posted on: 28 Mart 2024, 12:51:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri rüya tabiri,Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri mekke canlı, Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri kabe canlı yayın, Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri Üç boyutlu kuran oku Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri kuran ı kerim, Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri peygamber kıssaları,Vaz´i Hüküm ve Çeşitleri ilitam ders soruları, Vaz´i Hüküm ve Çeşitleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes