> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Vehbe Zuhayli - Usul > Sünnet
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sünnet  (Okunma Sayısı 1159 defa)
03 Mart 2010, 02:09:30
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 03 Mart 2010, 02:09:30 »



Sünnet



İkinci Delil
Sünnetin Tarifi ve Çeşitleri


Sünnet lügatte alışılmış yol demektir. Usûlcülere göre ise Rasûlullah´tan (s.a.) den sadır olan her türlü söz, fiil ve takrire denir. Bu tarif sünnetin üç çe­şidine de işaret etmektedir:

1- Kavlî sünnet
: Bu, Rasûlullah (s.a.)´in çeşitli maksat ve münasebetlerde söylediği hadisi şeriflerdir. Meselâ: "Ameller niyetlere göredir", "Zarar vermek ve zarara zararla mukabele etmek yoktur", "Mer´ada otlayan hayvanda zekat vardır", "Vârise vasiyet yoktur", deniz suyundan abdest almanın hükmünü so­rana cevap olarak söylediği "Onun suyu temiz, meytesi helaldir" gibi sözleri bu kabildendir.

2- Fi´lî Sünnet: Bu, Rasûlullah (s.a.)´in yaptığı fiilerdir. Meselâ: Beş vakit namazı kılması, haccı eda etmesi, müddeînin yemini ve bir şahitle hüküm vermesi, hırsızın sağ elini bileğinden kesmesi gibi.

3- Takrîrî Sünnet. Bu, Rasûlullah (s.a.) in yanında meydana geldiği veya zamanında meydana gelip de haberdar olduğu halde sükût ettiği veya açıkça "olur" verdiği veya kendilerinden onu güzel bulduğuna ve memnun olduğuna delâlet edecek bir tavrın sadır olduğu şeydir. Meselâ: Sahabeden iki kişi su bu­lamamış teyemmüm etmişlerdi. Daha sonra su buldular, birisi abdest alıp na­mazını iade etti diğeri etmedi. İade etmeyene "Sünnete uygun hareket ettin, kıl­dığın namaz kâfidir" demesi, diğerine de "Sen de iki kere ecir aldın" demesi bir takrîrî sünnettir. Aynı şekilde: Rasûlullah´ın sofrasında kertenkele yenmesi, Muaz bin Cebel´in Yemen´e giderken nasıl hükmedeceğini beyan sadedinde "Önce Kur´anla, sonra sünnetle, sonra ictihad ile" hükmedeceğini söylediğinde bunu uygun bulması, Üsâme ile Zeyd´in ayaklarına bakarak "bunlar birbirin-dendir" diye hükmeden kişinin bu hükmünden çok memnun olması... hep takr­îrî sünnettir. Bu hâdiseden sonra "kıyâfe" (insanların eline? ayağına, yüzüne, şekline bakarak hangi kabileye, hangi ırka ait olduğunu bilme) nesebin isbatı için bir yol olarak kabul edilmiştir. Hanefîlerin dışında fukahanın cumhurunun görüşü budur.



Sened Bakımından Sünnetin Kısımları



Sünnet senedi bakımından cumhura göre iki kısımdır: Mütevâtir sünnet, âhâd sünnet[1]. Hanefîlere göre ise üç kısımdır: Mütevâtir sünnet, meşhur sün­net, âhâd sünnet[2]

Mütevâtir sünnet: İlk üç asırda[3] yalan üzerine ittifakı âdeten mümkün ol­mayan bir topluluğun Rasûlullah (s.a.) den rivayet ettiği hadistir. Meselâ: Ab-dest, namaz, oruç, hac, zekat, ezan, ikamet gibi şeâir-i İslâm´dan olup Rasûlul-lah´tan rivayet edilen amelî sünnetler "Kim benim üzerime yalan söylerse ce­hennemdeki yerine hazırlansın", "Ateşte yanacak ökçelere yazık" gibi hadisi şerifler mütevâtirdir. Muhammed bin Cafer el-kettânî´nin en-Nazmü´l-Mütenâsir fi´l-Hadisi´l-Mütevâtir adlı kitabında belirttiğine göre mütevâtir hadislerin sayısı 309 kadardır.

Mütevâtirin hükmü: Mütevâtir, Rasûlullah´tan kat´î olarak sabit olan ha­distir. O halde kesin bilgi ve yakîn ifade eder, inkâr eden kâfir olur.

Hadis mütevâtir olması için rivayet edenlerin sayısı konusunda tercih edilen ölçü şudur: Muayyen bir sayı sınırlaması koymadan, kişide haber veren­lerin sözleri hakkında kat´î ilim ve yakîn hasıl eden mikdardır.

Meşhur sünnet: Rasûlullah´tan rivayet edenlerin sayısı -bir veya iki kişi olabilir- mütevâtirde aranan sayıya ulaşmayan, fakat sahabeden sonra ikinci hicrî asırda yayılıp yalan üzerinde ittifakları mümkün görülmeyen bir mütevâtir rivayet topluluğunun nakledegeldiği sünnettir. Üçüncü hicrî asırdan sonra meş­hur olması muteber değildir. "Ameller niyetlere göredir", "İslâm beş esas üzere bina edilmiştir", "Zarar vermek, zarara zararla mukabele etmek yoktur", hadis­leri, mesh üzerine meshetmek hadisi, Recm hadisi, meşhur hadislerdendir.

Tevatürle bunun farkı şudur: Tevatürde şart koşulan topluluk mütevâtir sünnette ilk üç asrın her birinde mutlaka bulunmalıdır. Halbuki meşhur sün­nette bu mikdann ilk halkada bulunması şart değildir.

Meşhur sünnetin hükmü: Bu sünnetin, onu rivayet eden sahabeden nak-ledilişi kat´îdir, ancak Rasûlullah (s.a.) den rivayet kat´î değildir. Dolayısıyle itminan ve yakîne yakın zan ifade eder, inkar edenler fasık olur. Mütevâtir sün­nette olduğu gibi meşhur´la da Kur´an-ı Kerîm´in umûmu tahsis, mutlakı tak-yid edilebilir.

Âhâd sünnet: Rasûlullah´tan (daha sonraki asırlarda da) rivayet edenlerin sayısı, bir veya ikiyi geçmeyen veya tevatür seviyesine ulaşmayan hadistir. Hadislerin pek çoğu âhâddır. Buna haber-i vâhid denir. Hükmü: Bu sünnet zan ifade eder. İtminan veya yakîn ifade etmez. Bu hadisin Rasûlullah´tan sudûru zannîdir. Ancak, sübûtunda şek olduğundan itikadı vacib olmasa bile onunla

amel edilmesi vacibtir. Alimlerin cumhurunun görüşü budur. Çünkü sahih ha­dis râvilerinde adalet, zabt ve itkan sıfatlan kamilen mevcut olması sebebiyle bu zan, vukuu râcih (Yani Rasûlullah´ın bu hadisi söylemiş olması kuvvetle muhtemel) olan bir zandır. Bu da bu hadisle amel etmenin vacib olması konu­sunda kâfidir.



Sünnetin Hükümlere Delâleti


Eğer başka manaya tevil ihtimâli yoksa, sünnetin ahkâma delâleti kat´î, varsa zannî olur. Sünnet bu hususta Kur´an gibidir. Ancak farkı, Kur´an-ı Kerîm´in tamamı sübûtu veya vurûdu kat´îdir. Sünnet ise, mütevâtir sünnetin dışında sübûtu veya vurûdu kat´î değildir. Şu halde sünnet sübûtu kat´î olan, sübûtu zannî olan olmak üzere iki çeşittir. Ama delâlet açısından o aynen Kur´an gibidir. Kur´an-ı Kerîm ve sünnetten her birinin delâleti kat´î de olabilir zannî de olabilir.



Sünnetin Yeri



Hüccet olması açısından sünnet, Kur´an-ı Kerîm´den sonra ikinci dere­cede gelir. Çünkü Kur´an-ı Kerîm sübûtu kat´î, sünnet ise sübûtu zannîdir. Kat´î olan, zannî olandan önce gelir. Çünkü sünnet Kur´an´ın beyanıdır, beyan beyan olunana tâbidir. Yukarıda geçen "Ne ile hükmedeceksin ey Muaz" hadisi de buna delâlet etmektedir.

İçinde varid olan hükümler açısından sünnetin yeri dört kısımdır1:


/- Sünnetin Kur´anı teyid etmesi: Namaz kılmayı, zekat vermeyi, rama­zan orucunu tutmayı, hacca gitmeyi emretmesi, Allah´a şirk koşmayı, yalan şahitliği, ana-babaya âsî olmayı, haksız yere adam öldürmeyi nehyetmesi Kur´an´ı teyiddir. "Hiç bir müslümanın malı gönül nzası olmadan helal olmaz" hadisinde olduğu gibi başkasının malını yemeyi nehyeden bu hadis "Ey iman edenler, aranızda mallarınızı bâtıl yollarla yemeyin" (Nisa: 4/29) ayetini, "Ka­dınlara hayrı tavsiye edin" hadisi "Onlarla iyi geçinin" (Nisa: 4/193 ayetini te­yid etmektedir.

2- Sünnetin Kur´anı beyan etmesi: Bu beyan üç çeşittir:


a) Kur´an´ın mücmelini beyan etmesi: Meselâ kavlî ve fiilî sünnetler iba­detlerin şeklini, muamelâtın esaslarını beyan etmiştir.

b) Kur´an´ın âmm (umumi olan) lafızlarını tahsis etmesi: Meselâ "Kadın, ne halası ne teyzesi, ne erkek kardeşinin kızı, ne kız kardeşinin kızı üzerine nikahlanmaz" hadisi "... bunların gerisindekiler size helâl kılınmıştır" (Nisa: 4/24) ayetini tahsis etmiştir.

c) Kur´an´ın mutlakını takyid etmesi: Meselâ: Rasûlullah (s.a.) in hırsızın elinin bilekten kesileceğini bildirmesi "Erkek hırsızın ve kadın hırsızın ellerini kesin" (Maide: 5/38) ayetinde mutlak gelen "el" i takyid etmiştir.

3- Sünnetin Kur´anı neshetmesi: Meselâ "Vârise vasiyyet yoktur" hadisi "Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır (mal) bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir şekilde vasiyet vardır" (Bakara: 2/180) mealindeki vârise vasiyeti emreden ayeti nesh etmiştir. Şâfıî hariç cumhurun görüşü budur.

4- Kur´an-ı Kerîm´in sukut ettiği hususlarda sünnetin yeni bir hüküm ge­tirmesi: Meselâ, muhsan (evli) olan zâninin recmedilmesi, bir şahid ve bir ye­minle hükmedilmesi, erkeklere ipek ve altın kullanmanın haram olması, sa-daka-i fıtır, âkile (katilin akrabaları) üzerine diyet yüklenmesi, ehlî eşek etinin haram olması, esirlerin kurtarılması gibi haberler bu cümledendir.



Sünnetin Hüccet Oluşu



Kur´an-ı Kerîm gibi şer´î hüküm istinbât edilmesi hususunda sünnetin de uyulması vacib ve ahkam için ikinci kaynak olduğu üzerinde âlimler ittifak et­mişlerdir. Buna dair Kur´an´dan icmâ ve makul (aklî delil) den pek çok delil vardır[4]

Kur´andan deliller. Allah (c.c.) peygamber (s.a. a itaat edip ona uy­mayı müminlere farz kıldı, peygamberine itaati kendine itaat saydı, aralarında çıkan nizalan Allah ve Rasûlüne havale etmelerini müslümanlara emretti. Allah ve Rasûlünün verdiği hüküm de -erkek olsun kadın olsun- hiç bir mümine ter­cih hakkı bırakmadı, pek çok ayet-i kerimede peygamberin hükmünü kabul et­meyenin imanı olmayacağını beyan etti. Bu ayetlerden bazıları şunlardır:

"Ey iman edenler! Allah´a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sa­hiplerine de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah´a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah´a ve Rasûlüne götürün, b...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sünnet
« Posted on: 19 Nisan 2024, 04:47:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sünnet rüya tabiri,Sünnet mekke canlı, Sünnet kabe canlı yayın, Sünnet Üç boyutlu kuran oku Sünnet kuran ı kerim, Sünnet peygamber kıssaları,Sünnet ilitam ders soruları, Sünnetönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes