> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları A-L > Kıyas
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kıyas  (Okunma Sayısı 862 defa)
28 Şubat 2010, 22:08:38
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 28 Şubat 2010, 22:08:38 »




KIYAS




Ölçmek, kıyaslamak, karşılaştırmak ve iki şey arasındaki benzerlikleri tesbit etmek, hakkında nass (âyet hadis) bulunan bir meselenin hükmünü, aralarındaki ortak illetten dolayı, hakkında nass bulunmayan meselenin hükmüne bağlamak anlamında bir fıkıh usulü terimi. K.Y.S kökünden, "kâse" ve "kâyese" dili geçmişin mastarı. Müctehid tarafından ictihad yapılarak çıkarılan hükümler, kıyas yoluyla Kitap ve Sünnet´e dayandırılır. Çünkü şer´i hükümler, ya doğrudan doğruya âyet veya hadislere, ya da kıyas yoluyla bu nass´lara dayanır. (İbn Manzûr, Lisanü´l-Arab, Beyrut 1374/1955, "kıyas" maddesi; Nesefi, el-Menâr Fi Usûli´l-Fıkh, İstanbul 1326, s.22; Abdulvahhâb Hallâf, Mesâdiru´t-Teşrii´l-İslâmi, Küveyt 1970, s.21, Sadru´ş-Şeria´nın Tenkihu´l-Usûl´ünden naklen).

İmam Şafiî (ö 204/819) kıyas hakkında şöyle der:
´Her hadise hakkında ya ona ait bir hüküm veya hak olan hükmün yolunu gösteren bir delâlet vardır. Meselenin açık hükmü varsa ona uymak gerekir. Eğer belirli bir hüküm yoksa, meselenin hak olan hükmüne götüren yolun delili ictihad ile aranır, ictihad ise kıyastan ibarettir´ (Şâfiî, er-Risâle, Kahire 1940, s.477).

Kıyasın tariflerinde ortak olan nokta şudur: Nass´a dayanan bir meselenin hükmünü, ictihad yoluyla, aynı ortak illeti taşıyan ve nass ile belirtilmemiş bulunan mesele için de sâbit kılmaktan ibarettir.

Aşağıdaki örnekler kıyasın anlaşılmasına yardımcı olur. Hz. Peygamber: "Hâkim, öf keli iken iki kişi arasında hüküm vermesin " (Buhârî, Ahkâm, 13) buyurmuştur. Buna kıyas yapılarak, Mecelle´nin 1812. maddesinde; "Hâkim gam ve gussa (keder) ve açlık ve galebe-i nevm (uykulu) gibi sıhhat-ı tefekküre (sağlıklı düşünmeye) engel olabilecek bir ârıza ile zihni müşevves (karışık) olduğu halde hükme tesaddî (teşebbüs) etmemelidir" denilmiştir. Hadiste geçen "öfke hâli" ile, Mecelle maddesindeki "üzüntü, keder, açlık ve şiddetli uyku halleri" arasındaki ortak illet, bu gibi hallerin sağlıklı karar vermeye engel teşkil etme ihtimalidir (Mahmud Es´ad, Telhîsu Usûli´l-Fıkh, İzmir 1313, s.12)

"Kur´ân´da iki kız kardeşi bir nikâh altında toplamak yasaklanmıştır."

(en-Nisâ, 4/23). Hadiste de şöyle buyurulmuştur: "Kadın, halası ve teyzesiyle bir nikâh altında toplanamaz" (Buhârî, Nikâh, 27). Bunlara kıyas yapılarak; biri erkek farz edildiğinde diğeriyle evlenmesi caiz olmayacak derecede mahrem hısım olan iki kadının bir nikâh altında toplanamayacağı esası benimsenmiştir. Çünkü bütün bunlar, akrabalığın hiçe sayılmasına ve sılâ-i rahmin kesilmesine yol açmaktadır (Hallaf, a.g.e., s. 24).

İslam hukukunda Kitap, Sünnet ve İcmâ´dan sonra dördüncü aslî delil kıyas´tır. Ancak kıyas, ilk üç aslî delil gibi kesin bilgi ifade etmez. O, vücub değil, cevaz ifade eder. Buna göre kıyas, zan bildirir ve yeni bir hüküm isbat etmeyip, üç delilden biriyle sabit olan ve delili gizli bulunan hükmü ortaya çıkarır. Yani kıyas, bir çeşit ictihad olduğu için kendi başına bir hüküm bildirmez, nass (âyet-hadis) veya icmâ´ ile bildirilen hükmü yeni mese-leye nakleder. Kısaca zannî olmakla birlikte kıyasın hükmü nakletme(tadiye) dir (Abdülkadir Şener, Kıyas İstihsan İstislah, Ankara 1974, s.70; es-Serahsî, Usûl, vrk. 98/a, 178/a´dan naklen; M. Es´ad, a.g.e., s.11).

Kur´ân-ı Kerîm´de benzer olayların, benzer hükümlere tabi tutulduğunu bildiren âyetler vardır. Ezcümle: "Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin uğradıkları âkıbetlerin nasıl olduğuna bakmazlar mı? Allah onları helâk etmiştir. Kâfirler için de aynı âkıbet vardır" (Muhammed, 47/10). Şu iki âyette de birbirine benzemeyen olayların, hükmünün de farklı olduğu bildirilir. "Yoksa kötülük işleyenler, hayatlarında ve ölümlerinde, tam eşit olarak, iman edip salih ameller işleyenlerle kendilerini bir tutacağımızı mı sanırlar? Ne kötü hüküm veriyorlar" (el-Câsiye, 45/21). "Yoksa Biz, iman edip salih ameller işleyenleri, yeryüzünde bozgunculuk, çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yoksa Allah´tan hakkıyla korkanları, günahkârlar gibi mi tutacağız" (Sâd, 38/28).

Hz. Peygamber de, benzer olaylarda akıl metodunun kullanılmasını şu uygulamasıyla göstermiştir. Rivayet edildiğine göre Hz. Ömer (ö. 23/643), Rasûlüllah (s.a.s)´e gelerek; "Ya Rasûlüllah, bugün büyük bir iş yaptım, oruçlu olduğum halde karımı öptüm" demiş; Hz. Peygamber; "Oruçlu iken su ile mazmaza (ağıza su alıp çalkalamak ve sonra suyu dışarı atmak) yapsan ne lâzım gelirdi?" buyurmuş, Hz. Ömer de; "Bir şey gerekmezdi" diye cevap vermiş; bunun üzerine Hz. Peygamber, "O halde orucuna devam et" (Ebû Dâvud, Savm, 33; Dârimî, Savm, 21) buyurmuştur. Bu duruma göre, mazmazanın orucu bozmadığı bilinince, aynı nitelikte olan öpmenin de orucu bozmaması, kıyas metoduyla aklın ulaştığı bir sonuçtur. Böylece, Hz. Peygamber ümmetine, mantık yoluyla, benzer problemleri çözme yolunu göstermiştir. O´nun bu metodu kullandığına dair birçok haber nakledilmiştir. İslâm´ın ilk yıllarında "rey" terimiyle ifade edilen ictihad, Hz. Peygamber, sahabe ve tabiînler devrinde gelişerek ve daha sonra sistematik bir şekil alarak kıyas, istihsan, istislah vb. adlar altında, âyet ve hadislerden hüküm çıkarma vasıtası hâline gelmiştir.

İmam Şâfiî´nin (ö.204/819) yakın arkadaşlarından el-Müzenî (ö.264/877) kıyas hakkında şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (s.a.s)´in asrından günümüze kadar fakihler, din işlerindeki bütün hükümlerde kıyasları kullanmışlar, hakkın benzerinin hak, bâtılın benzerinin de bâtıl olduğunda ittifak (icmâ´) etmişlerdir. Buna göre, kimsenin kıyası inkâr etmesi caiz olmaz; çünkü kıyas, olayları birbirine benzetme ve sonuç olarak ayni hükme bağlama metodudur" (Muhammed Ebû Zehra, Usûlü´l-Fikh, s.220).

Kıyasın Delil (Huccet) Oluşu;


Kıyas, temelde akıl ve mantık metodu olduğu halde, bazı hukukçuların çoğunluktan ayrı görüş öne sürdükleri görülür. İslâm hukukçularının kıyas hakkındaki görüşleri üçe ayrılır:

a)
Kıyasa büyük bir önem vererek onu huccet kabul edenler. Ebû Hanîfe (ö.150/767), imam Şafii (ö.204/ 819), imam Mâlik (ö.179/795) ve bunları izleyenler örnek verilebilir.

b)
Kıyası yetersiz görerek, ona ancak zorunlu hallerde başvuranlar. Buna, Ahmed b. Hanbel (ö.241/855) örnek gösterilebilir.

c)
Kıyası tamamen reddedenler. Zâhirîler ve Şiiler bu gruba girer.

Ayet ve hadislerin sınırlı, hayat olaylarının ise sonsuz olduğu ve her olayın bir hükme bağlanması gerektiği gözönüne alınırsa, bu yeni meseleleri çözmek için kıyasa başvurmaktan başka bir çare olmadığı anlaşılır. Kıyas, bir delil kabul edilmediği takdirde bir çok yeni meseleyi çözmek mümkün olmaz. Nitekim Hz. Ömer, Kadı Ebû Musa el-Eş´arî´ye (ö.44/664) yazdığı ünlü mektubunda; "birbirine benzer şeyleri iyice tanı ve ona göre meseleleri kıyas et." (es-Serahsı, el-Mebsût, Kahire 1324-1331, XVI, 62, 63; İbn Kayyim, İ´lâmü´l Muvakkı´in, Delhî 1313-1314, I, 30) diyerek, kıyasın bir delil olduğunu ifade etmiştir. Ebû Hanîfe´nin üstadı, Hammad b. Ebı Süleyman´ın (ö 120/738) kendisinden fıkıh ilmi aldığı İbrahim en-Nehaî (ö.95/714); "Ben bir hadisi ezberliyorum, sonra da ona yüz şeyi kıyas ediyorum" (Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, s.52) demiştir.

Kıyası delil olarak kabul eden çoğunluk hukukçular Kur´ân ve Sünnete dayanır. Kur´ân´da şöyle buyurulur: "Ey iman edenler, Allah´a itaat edin, Peygamber´e ve sizden olan yöneticilere (ulü´l-emr) itaat edin. Eğer bu şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, Allah´a ve Peygamber´e inanıyorsanız, onu Allah´a ve Peygamber´e havale edin" (en-Nisa, 4/59). Bir şeyi Allah´a ve Peygamber´e havale etmek, Kitap ve Sünnetin amaçlarını tam olarak bilmekle olur. Bu da Kur´an ve Sünnetin illetine dayanır ki, o da kıyastır. Kur´ân, birtakım hükümlerin illetine yer verir. Nitekim, kısas´ın hikmeti zikredilirken; "Kısasta sizin için hayat vardır" (el-Bakara, 2/179) buyurulmuştur. Hz. Peygamber´in, oğulluğu Zeyd bin Hârise´den boşanmış olan Zeyneb (r.anhâ) ile evlenişinin sebebi şöyle açıklanır: "Mademki, Zeyd, Zeyneb´le ilişiğini kesti, onu seninle evlendirdik ki, evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde, onların bu esleriyle evlenmeleri hususunda mü´minlere bir zorluk olmasın" (el-Ahzâb, 33/37).

Sünnet de hükümlerin illetine işaret etmiş ve bir kısım hükümlerin illetlerini açıklamıştır. Meselâ; başkasının evine izinsiz girmeyi yasaklayan âyette şöyle buyurulmuştur: "Ey iman edenler, kendi evlerinizden başka evlere, sahiplerine seslenip selâm vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz, bu sizin için daha iyidir" (en-Nûr, 24/28, 29). Hz. Peygamber burada, başkasının evine girerken izin istemenin illetini; "İzin ancak göz için emredilmiştir" hadisiyle açıklamıştır (Buhârî, Diyât, 23; Libâs, 75).

Hükümlerde kıyasın sübûtu üzerinde ashab-ı kiramın ittifakı (icmâ´) vardır. Meselâ; Hz. Ebû Bekr (ö. 13/634), miras konusunda, ölenin babası bulunmayınca, babanın babasını (dede), baba hükmünde saymıştır. Çünkü, dedede babalık anlamı vardır. İbn Abbas (ö.68/687) da dedeyi oğlun oğluna kıyas etmiştir (Ebû Zehra, a.g.e., 223, 224). Bazı sahabîler Ebû Bekr´e (r.a) bey´at ederken, namaz imamlığı ile Devlet başkanlığını (hilâfet, imâmet-i âmme) Kıyas ederek şöyle demişlerdi: "Peygamber (s.a.s) O´nu din işimizde imam tayin etmiştir. Öyleyse biz O´nu, dünya işimizde niçin imanı tanımayalım ?" (es-Serahsı, Usûl, Kahire 1372-1373, II, 131, 132; İbn Kayyim, İ´lâm, Kahire 1325, 1326, I, 253).

Kıyası Kabul Etmeyenler ve Delilleri:


Kıyası kabul edip etmemenin temelinde hükümlerin illeti problemi yatar. Kıyası kabul edenlere göre, şer´i hükümlerin illetleri, akıl ile kavranabilen anlamları ve bir kısım amaçları v...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kıyas
« Posted on: 25 Nisan 2024, 06:52:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kıyas rüya tabiri,Kıyas mekke canlı, Kıyas kabe canlı yayın, Kıyas Üç boyutlu kuran oku Kıyas kuran ı kerim, Kıyas peygamber kıssaları,Kıyas ilitam ders soruları, Kıyasönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes