> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Vehbe Zuhayli - Usul > İcma
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İcma  (Okunma Sayısı 1050 defa)
02 Mart 2010, 01:47:13
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 02 Mart 2010, 01:47:13 »



İcma


ÜÇÜNCÜ DELİL
İCMÂ


İcmânın Tarifi


İcmâ lügatta ya bir şeye azmetme manasınadır. Meselâ "filan şu iş üzerine icmâ etti" demek ona azmetti karar verdi manasına gelir. "Siz de ortaklarınızla beraber yapacağınıza icmâ edin. (Yunus: 10/71) ayetindeki icmâ da azmedin, karar verin manasınadır. Veya ittifak manasınadır. Meselâ: "Bir topluluk şuna icmâ etti" demek "onun üzerinde ittifak ettiler" manasına gelir.

Usülcülerin ıstılahında icmâ: "Ümmet-i Muhammed´den müctehidlerin Peygamberin vefatından sonra her hangi bir asırda bir şer´î hüküm üzerinde ittifak etmeleridir." Yani icmâda mutlaka her hangi bir şey üzerinde ittifak vardır. Ayrıca bu ittifakın mutlaka ictihad ehliyetini hâiz müctehidler tarafından yapılmış olması lazımdır. Dolayısıyle avamdan kişilerin ve şer´î hüküm istinbâtında ehil olmayanların sözüne itibar edilmez. Mevcut bütün müctehidlerin çoğunluğunun ititfakı bağlayıcı bir icmâ sayılmaz. Yine sadece Medine halkının veya Mekke ve Medine halkının veya Basra ve Küfe halkının veya Ebubekir ve Ömer´in ittifakı veya yalnız dört halifenin veya Âli Beyt´in (Hz. Ali, Fatma, oğulları Hasan ve Hüseyin) ittifakları icmâ sayılmaz.

Yine müctehidlerin ümmet-i Muhammed´den olması şarttır. Buna göre başka dinlerden olanların ittifakı şer´î bir icmâ sayılmaz. Çünkü şeriatin delil­lerinde icmâ, hatadan masum olduğu sabit olan ümmet-i Muhammed´e aittir.

Yine Rasûlullah hayatta iken icmâ vaki olmaz. Çünkü eğer Rasûlullah icmâ edenlere katılmışsa o taktirde bu hüküm icmâ ile değil sünnetle sabit ol­muş demektir. Onlara muhalefet ederse onların ittifakı düşer geçersiz olur.

Yine icmâ ancak vacib, haram, sahih, fasid gibi şer´î bir hüküm üzerinde olur. Buna göre meselâ "Fe harfi takib içindir" gibi lügatla ilgili bir şey veya bu âlemin sonradan var olması gibi aklî bir şey veya mükelleflerin fiilleri ile ilgisi olmayıp örf ve âdetten kaynaklanan harp gibi halkın işlerinin düzenlenmesi gibi dünyevî bir şey üzerindeki ittifak icmâ sayılmaz.



İcmânm Rükün ve Şartları



"Rükün" kelimesinin gerçek manasıyle icmânın sadece bir rüknü vardır o da "müctehidlerin ittifakı"dır. Aralarında ittifak hasıl olmadıkça icmâ oluşmaz.

İcmânın altı şartı vardır:


1 - İcmâda yer alan müctehidlerin sayısı ikiden fazla olmalıdır. Bir müc-tehidle icmâ gerçekleşmez, çünkü "ittifak" m manası birkaç âlim arasında ta­savvur edilebilir. Herhangi bir asırda sadece bir veya iki müctehidin bulun­muşsa şer´an icmâ oluşmaz.

2- Şer´î hüküm üzerinde bütün müctehidlerin ittifakı hasıl olmalıdır. Do-layısıyle muhalefet edenlerin sayısı ne kadar az, ittifak edenlerin sayısı da ne kadar çok olursa olsun müctehidlerin çoğunun ittifakı icmâ sayılmaz. Çünkü icmâda Daru´l-İslam´ın bütün müctehidlerinin ittifakı lazımdır. Müctehid olma­yanların sözü muteber değildir.

3- Hâdise meydana geldiği esnada islâm âleminin çeşitli bölgelerinde bu­lunan bütün müctehidlerin ittifakı olmalıdır. Hicaz veya Mekke-Medine veya Mısır veya Irak gibi muayyen bir bölgedeki müctehidlerin ittifakı icmâ sayıl­mayacağı gibi meselâ sadece "Âli Beyt´in ittifakı da icmâ sayılmaz.

4- İster sözle ister fiille olsun, ister bir arada ister ayrı yerlerde bulunsun­lar ittifak müctehidlerin herbirinin hadise hakkında açıkça görüş beyan etmeleri suretiyle meydana gelmiş olmalıdır.

5- Bu ittifakın, adalet sıfatını taşıyan ve bid´atlardan uzak duran ictihad ehlinden sadır olması lazımdır. Çünkü icmânın hüccet oluşuna delâlet eden nasslar bunu göstermektedir.

"Adalet sıfatı" cumhura göre şarttır. Çünkü icmânın hükmü ancak müc­tehidin şehâdet ehliyetini haiz olmasıyle bağlayıcı olur, şehadet ehliyeti de "Sizden, iki âdil kişiyi şahit tutun" (Talak: 65/2) ayetinde sarahaten ifade edil­diği gibi ancak adalet sıfatını haiz kişilerde olur.

"Müctehid bidatlerdan bütünüyle uzak olmalıdır" şartına gelince: Eğer bid´at kişiyi küfre düşürecek cinsten ise onu kabul eden gayrimüslimdir. Küfre götürecek cinsten değil ama insanları ona davet ediyorsa, bu delilsiz batıl taassubu sebebiyle adalet sıfatı düşer ve bu ümmetin icmâında onun sözü alınmaz. Bu sebebten Hz. Ebubekir ve Hz.Ömer´in halifeliği hususundaki icmâda Râfizîlerin muhalefetine itibar edilmez. Aynı şekilde Hz. Ali´nin halifeliği konusunda da Havâric´in muhalefeti dikkate alınmaz.

6- İcmâ edenlerin, icmâlarında nasdan veya kıyastan şer´î bir müstenede (dayanağa) dayanmaları şarttır. Çünkü müstened bulmadan fetva vermek hatadır ve din babında ilimsiz söz söylemektir. Bu da "Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme." (İsra: 17/36) ayetiyle nehyedilmiştir. Ayrıca icmâ edenlerin sadece akıllarına dayanarak şer´î hükümler ortaya koymaları caiz değildir.



İcmânın Müstenedi



İcmânın müstenedi müctehidlerin üzerinde icmâ ettikleri meselede dayan­dıkları delildir. Yukarıda da geçtiği gibi bu icmâda mutlaka bulunmalıdır[1]. Müstenedsiz icmâ tahakkuk edecek olsaydı bu, Rasûlullah´tan sonra bir din ortaya koymaya kapı açardı ki bu da batıldır. Sonra ittifakı gerektirecek ve görüşleri birleştirecek bir sebep bulunmadan müctehidler arasında ittifakın meydana gelmesi de âdeten çok uzakdır. Onların görüşlerini birleştiren, dinin sınırlarını aşmalarına mani olan da işte bu müsteneddir. İcmânın müstenedi ya nastır veya kıyastır.

İlham, dinî hususlarda delil olmaz, çünkü din peygamberden alınır, pey­gamber bizzat kendisi de din hakkında konuşmamıştır. O halde ümmetin delilsiz zaten konuşmaması lazım gelir. Delilsiz veya sırf akılla, arzu ve hevese göre hüküm vermek bid´at ve dalâlet erbabının işidir.

Âlimlerin çoğuna göre müstened ya Kur´andan veya mütevâtir sünnetten kat´î bir delil olur, bu takdirde icmâ onu takviye ve teyid eder veya zannî bir delil olur ki bu da haber-i vahid ve kıyasdır. Bu takdirde icmâ ile verilen hüküm zan mertebesinden kat´ıyyet ve yakîn mertebesine yükselir.

Masâlih-i mürsele de icmâya müstened olabilir. Maslahat değişirse icmâya muhalefet etmek ve yeni maslahata münasib yeni bir hüküm vermek caizdir. Buna dair delil şudur: Sahabe asrında câri olan hüküm "tesîr (fiyatların devlet tarafından tesbiti) caiz değildir." şeklinde olduğu halde Medine´nin "yedi fa-kihi" bunun cevazına fetva vermişlerdir. Asıl şer´î hüküm, Hâşim oğullarına zekat helâl değildir şeklinde olduğu halde Beytülmal değişince İmam Malik ve İmam Ebu Hanife bunun cevazına dair fetva vermişlerdir. Mezhep imamları "insanların haklan zayi olmasın" maslahatına binâen eşler ile usûl ve fürûun birbirleri lehinde şahitlik yapmalarını men etmişlerdir. Halbuki sahabe arasında bu caiz idi.

Müstenedi masalih-i mürsele olan icmâya başka misaller de verilebilir: Beytülmale devamlı bir gelir kaynağı olması, ordu, kaleler, nehirler, köprüler, hakimler, valiler ve muhtaçlar gibi umumun maslahatına olan cihetlere harcan­ması; hiç kimseyi ayırt etmeden geçmiş ve gelecek bütün müslümanların bir hakkı olarak kalması için Hz. Ömer zamanında ashab-ı kiramın silah zoruyle fethedilen arazinin taksim edilmeyip bu araziye "haraç" (topraktan kalkandan belirli oranlarda alınan vergi) konulması üzerinde icmâ etmeleri, Kur´an-ı Ker-îm´in bir mushafta toplanması, bilhassa mescidden uzak oturanların cumayı kaçırmamaları gayesiyle namaz vaktini insanlara duyurmak için Hz. Osman zamanında cuma namazı için üçüncü bir ezanın ilave edilmesi üzerinde icmâ etmeleri... İşte sahabenin buradaki müstenedi maslahattır yani işin Hz.

Peygamber (s.a.), Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer zamanında olduğu gibi devam etmesi halinde gelebilecek mefsedeti defetmektir.

İcmâ, meydana gelen bir olay üzerinde olabileceği gibi herhangi bir nas-sın tevil veya tefsiri veya nassın hükmünün ta´lili üzerinde de olabilir.



İcmâmn Hüccet Oluşu



Bir mesele hakkında müctehidlerin tamamının görüşlerinin bir hüküm üzerinde ittifak etmesi suretiyle yukarıda matlup olduğu şekilde icmâ meydana gelirse bu hüküm bağlayıcı olur, uyulması vacibdir, muhalefeti caiz olmaz. Daha sonra herhangi bir asırda âlimler onu bozamaz. Çünkü artık o şer´î hü­küm, ne muhalefete ne de neshe mecal bırakmayacak şekilde kat´î bir hüküm olmuş, Kur´an ve Sünnet gibi icmâdan da yakînî bir şekilde maksad hasıl ol­muştur.

Ancak icmâ delili kat´î olursa, icmâ müstakil bir hüccet olmaz, belki o delili takviye etmiş olur. Eğer icmâ delili zannî olursa icmâ müstakil bir delil olur, yani sadece icmâyı delil almak kâfidir, icmâmn müstenedi olan delili araştırmaya hacet yoktur. Bu icmâ kendi başına şer´î hüküm koyuyor manasına gelmez. Çünkü gerçek manada teşri (hüküm koyma) kaynağı dindir.

îcmâ, âlimlerin çoğuna göre kat´î bir hüccettir. Öyle ki eğer icmâ bize te­vatür yoluyle nakledilmişse muhalefet eden tekfîr edilir veya dalâlette veya bid´at içinde olduğu kabul edilir1. Ama bize âhad yolla gelmişse veya sükûtî icmâ ise bu, o hüküm hakkında kat´iyyet değil zan ifade eder.

Âmidî, Cüveynî, İsnevî ve İbni Hâcib gibi bazı âlimler nazarında da icmâyı inkâr eden tekfir edilmez. Ancak beş vakit namaz, tevhid inancı, peygamberlik gibi hak arasında meşhur zarûrat-ı diniyyeden bir şey olursa inkâr eden tekfir edilir. Veya kişi icmâyı ve icmâ edenlerin doğruluğunu kabul ettikten sonra icmâ ettikleri hükmü inkâr ederse yine tekfir edilir. Çünkü bu inkar ve tekzip dini tekzibe götürür. Kim dini tekzip ederse kâfir olur.



İcmâmn hüccet oluşuna Kur´an ve Sünnetten deliller:[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İcma
« Posted on: 26 Nisan 2024, 03:33:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İcma rüya tabiri,İcma mekke canlı, İcma kabe canlı yayın, İcma Üç boyutlu kuran oku İcma kuran ı kerim, İcma peygamber kıssaları,İcma ilitam ders soruları, İcmaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes