> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > Vehbe Zuhayli - Usul > Mükellefin Fiilleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mükellefin Fiilleri  (Okunma Sayısı 2762 defa)
27 Şubat 2010, 00:40:23
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 27 Şubat 2010, 00:40:23 »



Mükellefin Fiilleri

Tarifi


el-Mahkûmü fih veya el-mahkûmü bih adı da verilir. Gerek iktiza, gerek tahyir gerekse vaz´ yoluyle sâri´in hitabı taalluk eden mükellefin fiilidir. Meselâ "Namazı kılın." (Bakar: 2/43) ayetinde fiile taalluk eden bir icab vardır ki, o "namaz kılma" tır ve bu fiili vacib kılmıştır. "Akidleri yerine getirin", (Maide: 1/5) "Ey iman edenler, belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın" (Bakara: 2/282) ayeti kerimeleri de böyledir. "Adam öldürmeyin" (Enam: 6/151) ayet-i kerimesi de bir fiile taalluk eden bir tahrim ifade etmektedir ki o "adam öldürme" dir ve bu fiili haram kılmıştır. "Kendinizin ancak göz yumarak alabileceğiniz bayağı şeyleri vermeye yellenmeyin" (Bakara: 2/267) ayet-i kerimesi de mükellefin fiillerinden birine taalluk eden keraheti ifade etmektedir ki bu malın habis (âdî) olanını infak etmektir. Ayet-i kerime bu fiili mekruh kılmıştır. "Cuma namazı eda edildiği zaman yeryüzüne dağdın" (Cuma: 62/10) ayetinde yer yüzüne dağılmanın mubah olduğu ifade edilliyor ki mükellefin fiili ile ilgilidir. "Sizden kim hasta olur veya yolcu olur (oruç tutamaz) sa başka günler tutsun" (Bakara: 2/184) ayet-i kerimesinde de hitap bir fiile taalluk etmektedir ki bu hastalık ve seferdir. Bu hitab her iki fiili de, oruç tutmamayı mubah kılan sebep kabul etmiştir.

Teklîfî hükümde mahkûmu fih ancak mükellefin kudreti dahilindeki fiil­lerde olur ve onu vacib veya mendub veya haram veya mekruh veya mubah kı­lar. İşte bu sebepten "Teklif ancak fiile olur"[1] demişlerdir. Yani dinin teklîfî hükmü ancak mükellefin fiiline taalluk eder demektir. Haram ve kerahetle mü­kellef olunan şey haram veya mekruh olan fiili işlememektir.

Vaz´î hükümde mahkûmu fîh ise mükellefe ait bir fiil olabileceği gibi mü­kellefe ait olmayıp ona götüren bir sebep de olabilir. Meselâ zeval vaktinde gü­neşin dönmesi mükellefin üzerine namazın farz olması için bir sebebdir. Zira vaz´î hükmün mükellefin fiiline taalluku, onun bir sebep veya şart veya mâni olarak teklîfî hükme taalluku vasıtası ile olur.



Teklifin Şartları


Bir fiil ile teklif = mükellef tutmanın sahih olması için şu üç husus şart kılınmıştır[2]

1 - Bu fiil, mükellef nezdinde malum olmalı, Taki onu bilerek yapması ve taleb edildiği gibi yerine getirebilmesi düşünülebilsin. Rükünleri şartlan ve na­sıl eda edilleceği bilinmedikçe insan namazla mükellef olmaz. Çünkü "Namaz kılın" emri mücmeldir, mutlaka bu mücmelin Rasûlullah tarafından beyan edilmesi lazımdır. Nitekim Rasûlullah (s.a.) da bunu yapmış ve "Namazı benim gibi kılın" buyurmuştur. Zekat, oruç, hac gibi diğer farzlar da böyledir. Nasları mücmeldir. Ancak bunlar beyan edildikten sonra insanın bunlarla mükellef tutulması sahih olur. İşte Allah (c.c.) in de "Sana da Kur´an-ı indirdik ki kendilerine indirileni insanlara beyan edesin" (Nahl: 16/44) ayetinde ifade ettiği gibi Peygamber (s.a.)´in vazifesi budur.

Bu fiilin mükellef nezdinde malum olması, "mükellefin hakikaten bil­mesi," manasına değildir. Maksad onu öğrenme imkânına sahip olması de­mektir. Bunun için onun îslâm beldesinde bulunması yeterlidir. Fukahanın koyduğu şu kaide bunu ifade etmektedir. Dâru´l-İslâmda ahkâmı bilmeme mazereti kabul edilmez.

2- Mükellef Allah (c.c.) m bu fiili taleb ettiğini bilmelidir ki, mükellefin ameli itaat ve Allah´ın emirlerine imtisal sayılsın. Çünkü itaat emre muvafakat­tir, imtisal de emri uyulan bir örnek kabul etme demektir. Yine burada da mak­sad Allah´ın taleb ettiğini bilme imkânıdır, bilfiil bilmesi değildir.

3- Taleb edilen fiil yapılması mümkün olan bir şey olmalıdır ki mükellef onu dilediğinde yapabilsin ve terkedebilsin. Bu şart şu üç neticeyi doğurmaktadır:

a) îster lizâtihî ister ligarihî olsun müstehilî teklif sahih olmaz. Lizâtîhî müstehil zıtları birleştirmek, aynı anda iki ayrı yerde bulunmak gibi varlığı aklen tasavvur edilemeyen şeylerdir. Meselâ bir şeyi aynı anda bîr şahsa hem vacib hem haram kılmak gibi.

Ligayrihî müstehil, aklen varlığı tasavvur edilebilen ancak âdeten vaki olmayan şeylerdir. Meselâ insanın aletsiz uçması, dağı taşıması gibi. Çünkü aklen veya âdeten varlığı tasavvur edilemeyen şeyi mükellefin yapması müm­kün değildir, bu onun vüs´unda (gücü dahilinde) değildir, halbuki teklif vüs´a göredir.

b) Şer´an insanın, başkasının bir fiili yapması veya yapmaması ile mü­kellef tutulması sahih olmaz, çünkü bu onun imkânı dahilinde değildir. Zira bu kişinin = gücü yetmeyeceği şeyle mükellef tutulması demektir. Meselâ bir insan kardeşinin namaz kılması, babasının zekat vermesi, komşusunun hırsızlık

yapmaması ile mükellef tutulmaz. Sadece ona nasihat etme ve emri bilmaruf nehyi anilmünkerle mükellef olur.

c) İnsanın kendisinin iradesiyle olmayan ve onda bir rolü de bulunmayan fıtrî şeylerle onu mükellef tutmak şer´an sahih olmaz. Meselâ utanınca yüzünün kızarması, korkması, sevinmesi, kin tutması, sevmesi, yeme-içme iştihası gibi insanın yaratılışından gelen hususlar bu kabildendir. Çünkü bunlar insanın irade ve ihtiyarına boyun eğmez, onun kudreti haricindedir. Kalbinin, hanımlanndan.birine diğerinden fazla meyletmesi de böyledir.

Zahiri bu gibi şeylerle mükellef kıldığını gösteren bir nas vârid olursa o hükmün zahirî manası alınmaz. Meselâ "ve ancak müslüman olarak ölün." (Âli imran: 3/102) ayetiyle İslâmı teşvik kastedilmektedir. "Böylece elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah´ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenenleri sevmez" (Hadid: 57/23) ayeti ile de hüzün halinde insanların öfkelenmesi sevinç halinde böbürlenip gururlanmak­tan menedilmesi kastedilmektedir. "Hiç biriniz, ben kendisine babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça iman etmiş olmaz" hadisi şerifi ile hakikaten "sevgi" kastedilmiştir. İtaat ve emirlerine uyma kaste­dilmiştir. "Öfkelenme!" hadisinde nehyedilen öfke değildir, çünkü öfkelenme yaratılıştan var olan bir şeydir, insanın kudreti dahilinde değildir. O halde maksad öfkenin sebeplerinden uzak durmak veya gazab halinde iken nefisle mücadele ederek onu intikam almaktan menetmektir. "Allah´ın maktul kulu ol, katil kulu olma" hadisi şerifi de "Başkasına zulmetme, hakkına tecavüz etme" manasınadır, "Sen başkasını öldürme! Başkası seni öldürsün" demek değildir.



Meşakkatli Fiillerle Mükellef Kılma:


Fiilin, mükellefin kudreti dahilinde olmasının şart kılınması, teklifin mü­kellefe meşakkat getirecek hiç bir şey ihtiva etmemesini gerektirmez. Çünkü fi­ilin mükellefin kudreti dahilinde olmasıyle meşakkatli olması arasında bir tena­kuz yoktur. Zira hiç bir teklif meşakkatten hâlî değildir. Ancak Allah (c.c.) bize ihsan etti ve bizden tahammül edilemiyecek meşakkatleri kaldırdı. Buna göre meşakkat mutâd ve gayri mûtad olmak üzere iki kısma ayrılır[3].

1- Mutâd meşakkat: Bu, insanın herhangi bir zarar görmeden tahammül edebileceği meşakkattir. İşte sâri´ bu meşakkati bizden kaldırmamıştır. Zira ha­yatta her amel az-çok meşakkatten hâli değildir. Zâten "teklif" külfet ve meşakkat olan şeyin yapılmasını talep etmektir. Lâkin bu meşakkat tahammül edilebilir cinstendir.

Ancak sâri´in bizi mükellef tuttuğu amelleri koymaktan maksadı bu me­şakkat değildir. Bilakis maksad bu meşakkate terettüp eden maslahatlardır. Me­selâ oruçtan maksadı aç-susuz bırakarak insana elem vermek değildir. Bilakis maksad ruh safiyeti, beden sıhhati ve merhamet duygularının gelişmesidir.

Asıl maksad meşakkat değilse meşakkatleri kastedip onun artmasını is­temek sahîh değildir. Meselâ mescide giden düzgün yolu bırakıp da bozuk yol­dan gitse, bu fiili ile de fazla sevap beklese niyette hata etmiştir, ona sevap yoktur.

2- Gayri mutâd meşakkat: Bu, insanın âdeten tahammül edemiyeceği, tasarruflarını alt-üst edip hayatının düzenini bozan çoğu zaman faydalı amelleri yerine getirmesine mâni olan ağır meşakkattir. Şer´an bunlarla teklif vaki olma­mıştır. Çünkü Allah (c.c.) bizi sıkıntıya ve ağır meşakkate düşürmeyi kasted-memiştir. Meselâ savmi visali, (iftar etmeden ard arda tutulan oruç) her gece teheccüde kalkmayı ve yürüyerek haca gitmeyi emretmemiştir. Nitekim ayet-i kerime ve hadisi şeriflerde buna işaret edilmiştir: "Allah size kolaylık ister, zorluk istemez." (Bakara: 2/185), "Allah sizden hafifletmek ister, çünkü insan zayıf yaratılmıştır." (Nisa: 4/28); "Müsamahakar hanif (Hak din) le gönderildim", "Rasûlullah (s.a.) iki şey arasında serbest bırakıldığı zaman, bir vebal olmazsa mutlaka en kolayım seçmiştir". Seferde namazların kısaltılması, oruç tutmamanın cevazı gibi ruhsatların meşru oluşu... Bütün bunlar "teklifi mâlâyutâk"m vaki olmadığına delildir.İnsanlardan zararı defetmek ve onların vüs´ünde olmayan şeylerle telif olmaması için şer´an böyle bir teklif vaki olmamıştır.

Eğer bu meşakkat amelin kendisinde varsa Allah (c.c.) ruhsatlarla bunu kaldırmış ve ruhsatlarla amel etmeyi teşvik etmiştir: "Allah (c.c.) azimetlerinin yapılmasını sevdiği gibi ruhsatlarının yapılmasını da sever." Amelin kendi­sinde meşakkat olmaz da mükellef isteği ile bunu celbederse Allah (c.c.) bunu nehyetmiş ve haram kılmıştır.

Hadisi şeriflerde varid olan ibadet için ibadet mahalline gitmenin sevap oldu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mükellefin Fiilleri
« Posted on: 20 Nisan 2024, 00:40:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mükellefin Fiilleri rüya tabiri,Mükellefin Fiilleri mekke canlı, Mükellefin Fiilleri kabe canlı yayın, Mükellefin Fiilleri Üç boyutlu kuran oku Mükellefin Fiilleri kuran ı kerim, Mükellefin Fiilleri peygamber kıssaları,Mükellefin Fiilleri ilitam ders soruları, Mükellefin Fiilleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes