> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Cuma Vaazı > Vaaz Projeleri > İslamda Tevekkül
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslamda Tevekkül  (Okunma Sayısı 5075 defa)
26 Eylül 2010, 08:04:03
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 26 Eylül 2010, 08:04:03 »



İSLAM’DA TEVEKKÜL



N. Sabri AKIN


I- Konunun Plânı


A-Tevekkülün mahiyeti
B-İslam’ın tevekkül ve kadere bakışı
C-Kur’an’da tevekkül
D-Hadislerde tevekkül
E-Tevekkülün faydaları
F-Tembelliğin zararları

II- Konunun Açılımı ve İşlenişi


Konuya tevekkül kavramı açıklanarak başlanır. Sonra ilgili ayet ve hadisler ışığında tevekkülün dinimizdeki yeri ve önemi açıklanır. Daha sonra tevekkül ile kader konusu mukayeseli olarak Hz. Peygamber’in ve sahabenin hayatından örnekler verilerek canlı bir tablo halinde anlatılır. Tembellik ve kader konusunu yanlış anlamanın sakıncaları ile tevekkülün yararları hadislerden misaller verilerek açıklanır. Kaza ve kader konusu cemaatin anlayabileceği şekilde basit misallerle anlatılır. Sohbetin sonunda özet bilgi verilerek kısa bir dua ile vaaz tamamlanır.

III- Konunun Özet Sunumu

Tevekkül, hedefe ulaşmak için gerekli olan maddi ve manevi sebeplerin hepsine başvurduktan ve yapacak başka bir şey kalmadıktan sonra Allah’a dayanıp güvenmek ve ondan ötesini Allah'a bırakmak demektir.
Tevekkül, Müslümanların kadere olan inançlarının tabii bir sonucudur. Tevekkül eden kişi Allah’a kayıtsız şartsız teslim olmuş kişidir. Tevekkül etmek, tembellik ve miskinlik olmadığı gibi, çalışma ve ilerlemeye engel de değildir. Tevekkül, çalışıp, çabalamak, çalışıp çabalarken Allah'ın bizimle beraber olduğunu hatırdan çıkarmamak ve sonucu Allah'a bırakmaktır.
Kısaca tevekkül, kul olarak bize düşeni yaptıktan sonra sonucu Allah Teâlâ'ya havale etmektir. Kader ise, bizim yaptıklarımızı Cenab-ı Hakk'ın önceden bilip takdir buyurması ve zamanı gelince de, olayın Allah'ın takdirine uygun olarak meydana gelmesidir.
Tevekkül, insanın her işinde Allah'a güvenmesi ve O'na dayanmasıdır. Bu inanç insana güç ve kuvvet verir.
Tevekkül gibi kader de pek çoğumuzun yanlış anladığı konulardan birisidir.   Kader, Allah'ın ezelden ebede kadar meydana gelecek olayların zamanını, yerini ve niteliklerini önceden bilmesi ve takdir etmesidir.
Allah Teâlâ insanları yaratmış, onlara diğer yaratıklardan farklı olarak akıl, irade ve güç vermiştir. İnsan akıl ve iradesi ile iyi olanı seçecek, kötü olandan sakınacaktır. İnsanın bu iyiyi seçme ve kötüden sakınma gücüne "irade-i cüz'iyye'' denir. Bu gücü kullanarak, iyi, kötü, faydalı ve zararlı olandan hangisini seçersek Allah da onu isteğimize uygun olarak yaratır. Seçtiğimiz şey iyi ise sevap kazanırız, kötü ise günah işlemiş oluruz. Ancak, irademizin dışında meydana gelen olaylardan sorumlu olmayız. Dolayısıyla, müslüman irade-i cüziyyesini kullanarak kendisine düşeni yaptıktan sonra sonucu Allah’a havale edecektir.

IV-.Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Ayetler

فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللّهِ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ
“(Ey Muhammed) Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever”
وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى
“İnsan için ancak çalıştığı vardır”
Konu ile ilgili başvurulabilecek diğer ayetler:
Ankebut, 29/58-59; İbrahim, 14/12;  Âl-i İmrân, 3/122, 159, 160; Nisâ, 4/81; Enfâl, 8/2, 49, 60, 61; Hûd, 11/88, 123; Furkân, 25/58; Suarâ, 26/217; Neml, 27/78,79; Ahzâb, 33/3, 48; Mâide, 5/11, 23; İbrahim, 14/11, 12; Talak, 65/2, 3; Tevbe, 9/51; Yûnus, 10/71, 84, 85, 86; Yusuf, 12/67; Mülk, 67/29.

V-.Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Hadisler


عنْ عمرَ رضي اللَّهُ عنه قال : سمعْتُ رَسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقُولُ: « لَوْ أنَّكُمْ تَتَوَكَّلونَ عَلى اللَّهِ حَقَّ تَوَكُّلِهِ لَرَزَقَكُمْ كَماَ يَرْزُقُ الطَّيْرَ ، تَغْدُو خِماَصاً وترُوحُ بِطَاناً»

Ömer İbnü’l–Hattâb radıyalluha anh’den rivayet edildiğine göre “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim” demiştir:
“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler. ”
" قالَ رَجلٌ: ياَ رَسولَ اللّهِ، أعْقِلُهاَ وَأتَوَكَّلُ أوْ أُطْلِقُهاَ وَأتَوَكَّلُ؟ قالَ: اِعْقِلْهَا وَتَوَكَّلْ".
Peygamber efendimizi ziyarete gelen Bedevî: "Deveyi bağlayıp ta mı yoksa salıverip de mi Allah'a tevekkül edeyim'' diye sorunca, Peygamber (s.a.v.) efndimiz: "Deveni bağla da öyle tevekkül et" buyurmuştur . 
"إذاَ سَمِعْتُمْ بِهِ بِأرْضٍ، فَلاَ تَقْدُموُا عَلَيْهِ. وَإذاَ وَقَعَ بِأرْضٍ وَأنْتُمْ بِهاَ، فَلاَ تَخْرُجُوا فِرَارًا مِنْهُ"

"Bir yerde veba olduğunu duyduğunuz vakit, o yere gitmeyin. Bu hastalık bir yerde çıkar, siz de orada bulunursanız, ondan kaçmak için o yerden ayrılmayınız"
عَن أمِّ سَلَمَةَ "أنَّ الْنَّبيَّ صَلَّى اللَّهُ عَليْهِ وسَلَّم كَانَ إذا خرَجَ مِنْ بَيْتِهِ قَالَ: بِسْمِ اللَّهِ تَوَكَّلتُ عَلَى اللَّهِ الَّلهُمَّ إنَّا نَعُوذُ بِكَ مِنْ أنْ نَزِلَّ أوْ نَضِلَّ أوْ نَظْلِمَ أوْ نُظْلَمَ أو نَجْهَلَ أو يُجْهَلَ عَلَيْنَا".
Ümmü Seleme (r.a) anlatıyor. Peygamberimiz (a.s.) evinden çıkarken şöyle dua ederdi. "Allah'ın ismine sığınıyor ve Allah'a tevekkül ediyorum. Allah'ım, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan kaymaktan ve kaydırılmış olmaktan haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlığa uğramaktan sana sığınırım"
عَن ابْن عَبَّاسٍ رضي اللَّهُ عنهما قال : قال رسولُ اللَّه صلى اللَّه عليه وآله وسلم : « عُرِضَتْ عَليَّ الأمَمُ ، فَرَأيْتُ النَّبِيَّ وَمعَه الرُّهيْطُ والنَّبِيَّ ومَعهُ الرَّجُلُ وَالرَّجُلاَنِ ، وَالنَّبِيَّ وَليْسَ مَعهُ أحَدٌ إذْ رُفِعَ لِى سَوادٌ عَظِيمٌ فَظَنَنْتُ أَنَّهُمْ أُمَّتِي ، فَقِيلَ لِى: هَذَا مُوسىَ وَقَوْمُهُ وَلَكِنْ اُنْظُرْ إلىَ الأُفُقِ فَإذاَ سَوادٌ عَظِيمٌ فَقِيلَ لِى اُنْظُرْ إلىَ الأفُقِ الآخَرِ فَإذاَ سَوادٌ عَظِيمٌ فَقِيلَ لِي : هَذِهِ أُمَّتُكَ ، وَمَعَهُمْ سَبْعُونَ أَلْفاً يَدْخُلُونَ الْجَنَّة بِغَيْرِ حِسَابٍ وَلاَ عَذَابٍ » ثُمَّ نَهَضَ فَدَخَلَ مَنْزِلَهُ ، فَخَاضَ النَّاسُ فِي أُولَئِكَ الَّذِينَ يَدْخُلُونَ الْجنَّةَ بِغَيْرِ حِساَبٍ وَلاَ عَذَابٍ ، فَقَالَ بَعْضُهُمْ : فَلَعَلَّهُمْ الَّذِينَ صَحِبُوا رسولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ ، وقَال بَعْضُهُم : فَلعَلَّهُمْ الَّذِينَ وُلِدُوا فِي الإسْلامِ ، فَلَمْ يُشْرِكُوا بِاللَّهِ شَيْئاً وَذَكَرُوا أشْياءَ فَخَرَجَ عَلَيْهمْ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فَقَالَ: «مَا الَّذِي تَخُوضُونَ فِيهِ ؟ » فَأخْبَرُوهُ فَقَالَ : « هُمْ الَّذِينَ لا يَرْقُونَ، وَلا يَسْتَرْقُونَ ، وَلاَ يَتَطَيَّرُونَ ، وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ » فَقَامَ عُكَّاشَةُ بنُ مِحْصَنٍ فَقَالَ : اُدْعُ اللَّهَ أنْ يجْعَلَنِي مِنْهُمْ  فَقَالَ : « أنْتَ مِنْهُمْ » ثُمَّ قَامَ رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ : اُدْعُ اللَّهَ أنْ يَجْعَلَنِي مِنْهُمْ فقال : «سَبَقَكَ بِهَا عُكَّاشَةُ.
Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“(Geçmiş) ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanın–da üç-beş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. Kendi ümmetim sandım. Bana ‘Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, sen ufka bak!’ dediler. Baktım; (çok) büyük bir karaltı. ‘İşte bunlar senin ümmetindir. İçlerinden hesapsız–azabsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır’ dediler. ”
(İbni Abbas diyor ki) Söz buraya gelince Peygamber aleyhisselâm kalkıp evine gitti. Oradaki sahâbîler bu hesapsız–azabsız cennete girecek yetmiş bin kişinin kimler olabileceği hakkında konuşmaya başladılar: Kimileri, “Bunlar peygamberin sohbetinde bulunanlar olmalıdır” derken, kimileri, “Bunlar İslâm geldikten sonra doğup, şirki tanımamış olanlardır” dediler. Daha başka birçok görüş ileri sürenler oldu.
Onlar bu meseleyi tartışırken Peygamber aleyhisselâm çıkageldi.
“Ne hakkında konuşuyorsunuz?” diye sordu.
Hesapsız–azabsız cennete gireceklerin kim oldukları hakkında konuşuyoruz, dediler.
Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:
“Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir” buyurdu.
Ukkâşe İbni Mihsan yerinden fırladı ve:
Beni de onlardan kılması için Allah’a dua et (Yâ Resûlallah)! dedi.
Peygamber aleyhisselâm da:
“Sen onlardansın!” buyurdu. Sonra bir başka kişi daha kalktı ve:
Beni de onlardan kılması için dua buyur, dedi.
Peygamber aleyhisselâm bu defa:
“Fırsatı değerlendirmekte Ukkâşe senden önce davrandı” buyurdu.
عَنْ ابْن عبَّاس رضي اللَّه عنهما أَنَّ رسولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كاَنَ يَقُولُ : «اللَّهُم لَكَ أسْلَمْتُ وَبِكَ آمنْتُ ، وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ ، وَإلَيْكَ أنَبْتُ ، وَبِكَ خاَصَمْتُ . اللَّهمَّ أعُوذُ بِعِزَّتِكَ لاَ إلَهَ إلاَّ أنْتَ أنْ تُضِلَّنِي أنْتَ الْحيُّ الَّذِي لاَ تَمُوتُ ، وَالْجِنُّ وَالإِنْسُ يَمُوتُونَ»

Abdullah İbni Abbas radıyalluha anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle söylemeyi itiyat edinmişti:
“Allah’ım! Sana teslim oldum, ben sana inandım, sana dayandım. Yüzümü gönlümü sana çevirdim,...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslamda Tevekkül
« Posted on: 23 Nisan 2024, 12:32:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslamda Tevekkül rüya tabiri,İslamda Tevekkül mekke canlı, İslamda Tevekkül kabe canlı yayın, İslamda Tevekkül Üç boyutlu kuran oku İslamda Tevekkül kuran ı kerim, İslamda Tevekkül peygamber kıssaları,İslamda Tevekkül ilitam ders soruları, İslamda Tevekkülönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes