๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Tuhfetul Alaiyye => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 04 Ocak 2010, 17:24:48



Konu Başlığı: Tuhfetul Ala'iyye-Önsöz
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 04 Ocak 2010, 17:24:48
ÖNSÖZ  

Zatının özünü kavramakta akılların aciz kaldığı, sıfatlarını tanımada ilim, irfan sahiplerinin hayrete düştüğü, kainatı yoktan var eden; sanatının inceliklerini yarattıklarında açığa çıkaran; insanı yaratan, kainatta kendine halife yaparak ve diğer mahlukatlardan üstün tutarak şereflendiren ve onurlandıran; halifeliğini, kurtuluş ihtiyaçların karşılanışı ve mertebelerin yükselişi için sebep kılarak, katına yükselişin, yakınlığın zirvesine ve en yüce gayelere ermenin merdiveni yapan Allah´a hamd olsun.

Salavatların incileri, selamların cevherleri, duaların en değerlileri,mahlukatın en şereflisi varlıkların en onurlusu, zuhuratının eksiksiz mazharı, iki cihanın yaratılış vesilesi, feyiz ve bereketlerin yayılış nedeni Efendimiz, Velimiz, Muhammed (a.s.v.) ın üzerine olsun.Onun yetiştirmesiyle üstün meziyetlerini kazanan ona arkadaşlık nimetine eren ehli beytine ve sahabelerine olsun.

Dinini ihya, sünnetine uyma, bütün hallerinde yolunu izleme için gayret ve çaba sarf eden; bu gayret ve çabaları nedeniyle Allah ın nimet sofralarını kendilerine mubah kıldığı, ihsanlar lütfettiği, içlerini ve dışlarını en güzel ahlakı ile süslediği, kalplerini nur aşılarıyla nurlandırdığı, hikmetlerin özüyle, sırların cevherleriyle doldurduğu, inayet sürmesiyle basiret gözlerini sürmelediği, marifet ihsanlarını koklattığı, kalplerin gıdasını bahşettiği, gizli ilimlerine haberdar kıldığı ümmetinin velilerine olsun.

Güzel ve örnek ibareleriyle ortaya çıkmış çok kıymetli TUHFETUL ALA'İYYE adını taşıyan bu eser, Pak şeriat'ın sancaklarını her tarafa yayan, tertemiz Nakşibendi Tarikatının adabının koruyucusu, irfan ve yakin madeninden içen, fazilet ve parlak zeka sahibi, muin olan Rabbine son derece muhtaç, Kamil ve Mükemmel Mürşit Kadim ve Kerim olan Allah´a vesilemiz Nakşibendi meşrebinden, Şafi-i Mezhebinden zamanın en büyük alimi uzak yakın meşhur olan, El-Şeyh Alaeddin El-Haznevi´ye aittir. Allah onu sırrına takdis eylesin, ruhunu şad etsin, kabrini nurlandırsın, üzerimize onun ve şuan Şeyh izzeddin ve Eşşeyh Muhammed El Haznevi´den sonra şanı yüce, kadri yüksek ve yaygın, namı heryerde ve bölgede bilinen, kerem sahibi efendimiz, kamil, mürebbi, Şeyhimiz Şeyh Muhammed Mutaa El Haznevi hazretlerinin bereketlerinden yağdırsın, bizi onların makamlarından bolca nasiplenenlerden kılsın. Bu cevher onun malumatlarından sadır olmuştur.

Bu kitap dört bölümden meydana gelmektedir. Ancak tercümeden sonra önsöz (mukaddime) tercüme eden tarafından eklenmiştir.

Birinci bölüm Akaid ile ilgilidir. İkinci bölüm fıkıh ile ilgili imamımız Şafii mezhebinin üzerine işlenmektedir. Üçüncü bölüm Tasavvuf ile ilgilidir. Dördüncü bölüm ise 'Helal ve Haram' hakkındadır.

Okumaya başladığımdan şu günlere kadar, benimle bu kitap arasında ülfet oluşmuştu. Fakat buna güç yetiremeyeceğim düşüncesi ve Arap dili ve edebiyatı ve de Türkçe dili ve edebiyatına vukufiyetimin azlığı nedeniyle bir süre çekindim. Kendimi çok ayıpladım. Kendi kendime şöyle dedim; "sen kim, bu iş kim! Sen ne kervanda, nede o topluluktasın! Diyelim ki seninle onun arasında
bir tanışıklık var, ama sende ifade güzelliği nerede?.."

Şairin söylediği gibi
Çadırlar onların çadırı gibiydi
Fakat çadırların altındakiler onlar değildi!.

Bu son derece zor ve önemli işi, bu yolun yolcularının rehberi,taliplerin eğitmeni, erenlerin öncüsü, şanı yüce, kadri yüksek ve yaygın, namı heryerde ve bölgede bilinen kerem sahibi, Şehidül Harameyn'in göz bebeği efendimiz ve kamil mürebbi El-Şeyh Muhammed Mutaa (ks) Hazretlerinden izin aldıktan sonra karar verdim.

Ancak Ceylan korusu zanederek, aslanlar ormanına daldığımın farkındayım. Okuyuculardan istirhamım gerek çeviri esnasında gerekse matbaadan kaynaklanan hatalardan dolayı kusuruma bakmamaları. Çeviriye kanaat eder ve ondan istifade edersen sana ne mutlu! Aksi halde şübhelendiğin şeyi bırak. şüphelenmediğine bak ve işi ehline bırak. Şüphesiz her yiğidin kendine özgü sözleri ve halleri vardır! sözü darbi meseldir.

Şair şöyle diyor:

Şarkıyı gönülsüz dinleyen
Neşelenmediği için şarkıcıyı kınamasın
Daha önce de söylediğim gibi ben bu işin ehli değilim
Serçelerin kartal sofrasından yediği nerede görülmüştür?
Küçük tanelere alışmış serçe kursağı
Büyük lokmalarla gıdalanan
Kartal kursağına benzemez!.. ve benzemediğini de biliyorum. Başarının ancak Allah´dan olduğunu bilerek diyorum ki Başarım; ancak Allah´ın yardımı iledir. Yalnız Ona dayandım ve yalnız Ona yöneldim (Hud süresi ayet: 88)