Veteriner hekimlerden sağlıklı kurbanlık için 5 püf nokta

Veteriner hekimlerden sağlıklı kurbanlık için 5 püf nokta!

İstanbul Veteriner Hekimler Odası (İVHO) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, ''Veteriner sağlık raporu olmayan, büyükbaş hayvanlarda küpesiz ve kimlik kartı bulunmayan, gebe olan, dış görünümü canlı olmayan ve salya akıntısı bulunan hayvanların satın alınmaması ve kesilmemesi gerekmektedir'' dedi.

Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurbanlık hayvan seçerken dikkatli olunması gerektiğini belirterek, veteriner sağlık raporu olmayan, büyükbaş hayvanlarda küpesiz ve kimlik kartı bulunmayan, gebe, iştahsızlığı olan, tüyleri karışık ve mat halde olan, bakışları ve dış görünümü canlı olmayan ve gelişimini tamamlamamış genç hayvanların kesilmemesi gerektiğini vurguladı.

Arslan, kesim öncesinde alınması gereken önlemlere ilişkin şunları söyledi:

''Kesim öncesi kurbanlık hayvanları strese sokacak kötü muamelelerden ve hareketlerden kesinlikle kaçınılmalıdır. Kesimden önce stres faktörlerine maruz kalmış, yorgun hayvanlardan elde edilen etler uzun ömürlü olamaz. Kurbanlıklar, veteriner hekim denetimi olan ruhsatlı satış yerlerinden kayıtlı ve sağlık raporu olanlar arasından seçilmelidir. Yardım kuruluşları tarafından organize edilen toplu kesimlerde veteriner hekim kontrolü mutlaka yapılmalı ve bu kesimlerin yapılıp yapılmadığı da araştırılmalıdır. Kesimler modern, resmi ve özel kesimhanelerde yapılmalı ve toplu kesim yerlerinde atık yönetimi etkili şekilde gerçekleştirilmelidir.''

-Kesim sırası ve sonrası-

Kurbanlıkların belediyelerce belirlenmiş teknik ve hijyenik şartlara sahip yerlerde kestirilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, kesim yerinin temiz olup, basınçlı su bulundurmak gerektiğini, hayvanın tutulup yatırılırken işkence edilmemesini, kesim işleminin tecrübeli kişilerce yapılması ve kanın mümkün olduğunca iyi akıtılması gerektiğini belirtti.

Arslan, kesim sonrasına ilişkin de şu bilgileri verdi:

''Kurban etleri, parçalamanın hemen ardından temiz kaplara konulmalı ve serin bir yere alınmalı. Kurbanlık etler henüz kesim sıcaklığında iken buzdolabına poşet içinde büyük parçalar halinde üst üste konulursa, buzdolabı ısısı etin iç kısımlarını soğutmaya yetmez. Bu nedenle etin hava almayan kısımlarında çok kısa sürede bozulma ve kokma meydana gelir. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemelidir. Dondurulmuş et çözündükten sonra tekrar dondurulmamalıdır. Kurban eti uygun ortamlarda saklanmalı, uzun sürede tüketilecekse mutlaka dondurulmalıdır. Gıda maddesi olarak tüketilemeyen kemik, kan, deri, kıllar, boynuz, tırnak gibi kısımlar, işkembe ve bağırsak içerikleri ile bozuk ve yenmeyen organ ve kısımları çevreye atılmamalı ve belediyelerin atık toplama araçlarına verilmelidir.''

-Usulüne uygun kesim yapmayanlara ceza-

Kurban keserken hayvanlara acı vermenin hem dinen, hem de yasalarda doğru bulunmadığına dikkati çeken Arslan, ''5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 12/1. maddesine göre, hayvanların kesilmesi dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate alınarak, hayvanı korkutmadan, ürkütmeden ve en az acı verecek şekilde, hijyenik kurallara ve usulüne uygun olarak bir anda yapılır. Hayvanların kesimi ehliyetli kişilerce yapılması sağlanacaktır. Bu hükümlere aykırı hareket edenlere hayvan başına 738 TL ceza kesilecektir'' diye konuştu.

Arslan, kurban hizmetlerinin Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütülmesine dair yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenlere hayvan başına 1848 TL ceza kesileceğini, 5199 sayılı kanunun 14/A maddesi gereğince hayvanları dövmenin, aç ve susuz bırakmanın ve yormanın cezasının 369 TL olduğunu ve kasapların bir hayvanın kesin olarak öldüğünü tespit etmeden, kesime devam ettikleri takdirde bunun cezasının da 169 TL olduğunu ifade etti.

Geçen yıllarda veteriner hekimlerin gönüllü olarak ya da cüz'i bir miktar karşılığında kesim yerlerinde görev aldıklarını belirten Arslan, kesimhanelerde programsızlığın olduğunu, veteriner hekimlerin görevlerini yapabilmelerinin mümkün olmadığını, aynı anda yüzlerce hayvanın kesildiğini ve buraların çok sıkı denetlenerek çok sayıda veteriner hekimin ilgili kurumlar tarafından görevlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

-Angus cinsi hayvanların kurban yapılması-

Arslan, Türkiye'de çok yağlı olan etler sevilmediği için angus etinin damak zevkimizi karşılamadığını kaydetti.

Angusların ilk yıla göre ülkeye girişinin azaldığını söyleyen Arslan, angusların geçen sene daha çok Meksika, Şili, Arjantin ve Avustralya'dan getirildiğini ve hükümetin bu sene bunu genişleterek şu an Almanya ve Fransa'dan da canlı hayvan ithalatına izin verdiğini aktardı.

Angusların sayısına ilişkin net bir rakamın olmadığını ifade eden Arslan, bunların denetimli ve sağlıklı olarak ülkeye girmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın