๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 30 Eylül 2009, 00:19:07



Konu Başlığı: Unutkanlığın Nedenleri Ve Çareler
Gönderen: Eflaki üzerinde 30 Eylül 2009, 00:19:07
Nörolog Prof. Dr. Ayşe Altıntaş unutkanlığın nedenlerini ve tetikleyen hastalıkları anlattı. Altıntaş, alzheimer ve MS hastalığıyla ilgili bilgiler de verdi.

(http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/250220090623114908397.jpg)


İstanbul’da 104,6 Frekansıyla yayın yapan Radyo 7’nin sevilen programcılarından Eda Çelebi’nin hazırlayıp sunduğu Eda’yla Gün Ortası programının dünkü konuğu Nörolog Prof. Dr. Ayşe Altıntaş oldu. Alzheimer ve MS hakkında merak edilenlerin cevaplandığı programda unutkanlığın nedenleri ve tetikleyen hastalıklarla ilgili konuşuldu. 
 
EDA: Alzheimer nasıl bir hastalıktır?

Ayşe Altıntaş: Genellikle 65 yaşında sıkça rastladığımız, yaşlı nüfusta yoğun olarak gördüğümüz bir hastalıktır. Beyni ve sinir sistemini etkileyerek kişilerin yaşamlarına olumsuz etkiler bırakabilir. Hastalar ya da hasta yakınları genellikle unutkanlık, yıllarca gayet normal bir şekilde zorlanmadan yapılan bir işte zorlanılması şikâyetleriyle bize başvuruyor. Hastalığın evreleri olduğu söylenebilir. 65 yaşın altında kişilerde çok nadir rastladığımız bir hastalıktır. 65- 74 yaş arası kişilerde % 5 karşılaşılırken 85 yaş üzerinde bu oran % 50lere kadar çıkabilmektedir. Elimizde ki bilgilerden hanımlarda daha sık rastlandığı ve yaşama ömrü uzadıkça hastalığa yakalananların sayısının arttığı sonucunu çıkarabilmek mümkün. Genellikle geçici unutkanlıklar Alzheimer sayılmazken, günlük yaşamımızı sekteye uğratacak kadar önemli şeylerin dahi unutulması bu hastalığın belirtisi olabilir.
 
EDA: Yoğun iş temposunun tetiklediği söylenebilir mi?
Ayşe Altıntaş: Yoğun dönemlerde,üzüntülü ve stresli olunan dönemlerde, depresyon durumlarında kişi Alzheimer ya da bunama hastalıklarından herhangi birinde görülen belirtileri gösterebilir. Ayırt edilmesi oldukça güç durumlardır. Hastalarımız küçük ya da devamlı unutkanlıkların sadece Alzheimer ile bağlantılı olmadığını unutmalılar. Altında yatan sebeplerin araştırılması oldukça önemlidir.
 
EDA: Neleri beraberinde getirebilir? Altında yatan sorunlar nelerdir?

Ayşe Altıntaş: Tedavi edilebilen bir takım durumlarda aynı Alzheimer gibi bunama tabloları yaratabiliyor. Mesela daha çok vejetaryenlerde görülen B12 vitamin eksikliğinde, mide problemleri sebebiyle vitamin emilimini sağlamayan hastalarda bunama ciddi bir tehlikedir. Böyle durumlarda B12 eksikliği giderildiğinde sorun ortadan kalkabilir. B12 vitamin eksikliği, mide ameliyatı geçirmiş ya da vejetaryen kişilerde sık karşılaşılabilir. Önemli bir hastalıktır ki unutkanlıktan başka felce kadar gidebilecek birçok hastalığı tetikler. Bu sebeple doğal yollar konusunda ısrarcı olmak kişilere büyük zararlar verebilir.  Alzheimer hastalığı, bütün tetkikler yapılmasına rağmen herhangi bir sonuca ulaşılamadıysa akla gelmelidir.
 
EDA: Alzheimer hastalığında beyinde görülen değişiklikler neler oluyor?

Ayşe Altıntaş: Beyin hücrelerinde harabiyet ortaya çıkar. Harabiyet; sinir hücresi nöronların proteinlerin beyne zararlı hale gelip, çoğalmasıyla kendini gösterir.
 
EDA: Her unutkanlık Alzheimer midir?

Ayşe Altıntaş: Her unutkanlık Alzheimer olamaz. Az önce bahsettiğimiz gibi stresli, yoğun ve depresyonlu dönemlerde unutkanlığın sebebi olabilir. Bunun yanı sıra B12 vitamin eksikliği de etkendir. Kansızlık olarak bilinen anemi hastalığında ise hasta kendini çok yorgun ve unutkan hissedebilir. Öncelikle unutkanlığın neden kaynaklandığı tespit edilmelidir. Özellikle unutkanlık şikayeti 65 yaşın altında birindeyse Alzheimer olma durumu oldukça düşüktür.
 
EDA: Alzheimer hastaları nasıl beslenmeli?

Ayşe Altıntaş: Bu hastalıkta özel bir beslenme rejimi yoktur. Ancak ben bütün hastalar için sebze meyve ağırlıklı doğal beslenme yöntemlerini önerebilirim. Fast food kültürünün dışında bir hayat sürmek birçok hastalığı kişiden uzak tutmak adına önemli bir adım olacaktır. Sağlıklı, dengeli beslenmek bu tür hastalıkların en önemli tedbirleri sayılabilir.
 
EDA: Alzheimer hastaları yalnız bırakılabilir mi?

Ayşe Altıntaş: Hastalığın evresine bağlı bir durumdur.Eğer hastalık ileri evrede ise yalnız bırakılması tehlikeli olacaktır. İleri evrede ki hastalar kendi başlarına giyinemeyen, yemek yiyemeyen, hayatını idame ettirmekten aciz hale gelmiş kimselerdir. Bu aşamada hasta tek başına yaşayamayacağı için çevrenin bakımına muhtaç haldedir. Kimi zaman çok sessiz sakin iken çok siniri ve saldırgan bir halede gelebilir. Geçmişten herhangi bir günü saati saatine hatırlarken dün ne yaptığını unutabilir.
 
EDA: Alzheimer hastaları ile nasıl iletişim kuruyorsunuz?

Ayşe Altıntaş: Eğer hastalık ilerlemiş ve yerleşmiş ise iletişim kurmak oldukça zor bir hal alacaktır. Bize getirilen birçok hasta kendi durumunun farkında olmadığı için zorluk çekebiliyoruz. Kimi hastalarımız ise bizi anlamasına rağmen hastalıktan dolayı yardımcı olamıyor.
 
EDA: Bu hastalıkta kesin tedavi var mıdır?

Ayşe Altıntaş: Kesin nedeni bilinmediği için tedavi yöntemi de bilinemiyor. Genetik sebepler, çevresel ya da kişisel faktörler, yüksek tansiyon, yüksek şeker, düzensiz hayat bu hastalığı oluşturabilir. Önüne geçmenin en etkili yolu ise beyni kitap okuyarak, bulmaca çözerek sürekli aktif halde tutmaktır.
 
EDA: Alzheimer hastalığı şüphesi olanlar hangi testlerden geçmeli?

Ayşe Altıntaş: Öncelikle kan testi ile hastalığın ne olduğu tam olarak bilinmeli. Psikolojik olarak hastanın ne durumda olduğu anlaşılmalı. Bütün tetkikler sonucu hasta da herhangi bir bulguya rastlanmadıysa beyin emarı çekilmeli.
 
EDA: Birbirine yakın olarak bilinen Alzheimer ve Parkinson hastalığını birbirinden ayıran nedir?

Ayşe Altıntaş: Birbirinden tamamen farklı iki hastalıktır. Alzheimer değil ancak bunamanın çok özel bir tipinde belirtiler Parkinson hastalığı belirtileri ile benzerlik gösterebiliyor. Parkinson hastalığında istemsiz hareketler � elde ya da başta titreme gibi � hareketlere yavaşlama görülür.
 
EDA: Alzheimer’e yakalanmamak için neler yapılabilir?

Ayşe Altıntaş: Öncelikle sağlıklı bir yaşam sürmek gerekir. Fiziksel ve bedensel egzersizler, doğru beslenme, düzenli bir yaşam oldukça önemlidir.
 
EDA: MS hastalığı nedir? Merkezi sinir sistemi hastalığı da denebilir mi?

Ayşe Altıntaş: MS hastalığı Alzheimer hastalığının aksine daha çok 20�40 yaş arası genç kişilerde görülür. Pek çok değişikşekilde ortaya çıkabilir. Görme bozukluğu, kısmi felçler, vücutta uyuşmalar gibi belirtileri olabilir. Sinir hücrelerinin dışını saran zarın iltihaplanması sonucu sinir hücrelerinin yıkımıyla oluşur. Yıkım en başta oluşmadığı için tedaviyle ya da tedavisiz tamamen iyileşebilir. Ancak ileriki dönemler de tamirat giderek zorlaşır. Hastalığın oluşmasında genetik bir geçiş değil genetik bir yatkınlık vardır diyebiliriz.
 
EDA: Kimler MS hastalığına yakalanır?

Ayşe Altıntaş: 20- 40 yaş arası özellikle bayanlarda görülen bir hastalıktır. 70 milyonluk nüfusta 30�35 bin kişi bu hastalığı yaşar ki bu da çok büyük bir oran değildir. Orta sıklıkta yaşanan bir hastalıktır.
 
EDA: MS hastalığında felç olma riski var mıdır? Sıklıkla gençlerde görülen bir hastalık olduğunu söylediniz. Eğitim durumunu ne kadar etkiler?

Ayşe Altıntaş: Evet bu hastalıkta ataklar ya da ataklar sonrası dönemde felç durumu olabilir. MS hastalığı belirtileri ve kişide bıraktığı izler oldukça farklılık gösterir. Bu sebepten dolayı MS tanısı konan kişinin günlük yaşamında büyük değişiklikler yapmasına gerek yoktur.
 
EDA: Moral bu hastalıkta da çok önemli mi?

Ayşe Altıntaş: Tüm hastalıklar da önemli olan moral, bağışıklık sistemi hastalıklarında daha büyük önem kazanır. Bu sadece kulaktan dolma bir söylenti değildir. Yapılan birçok çalışmada yüksek moralin bağışıklık sistemini büyük ölçüde güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Kişinin sevdiği şeyleri yapması, spor yaparak kendini zinde hissetmesi önemlidir. Hastalık sürekli hatırlanmamalı ancak tamamen unutulmamalıdır da.
 
EDA: Erken yaşta sigaraya başlamak MS hastalığını tetikler mi?

Ayşe Altıntaş: Dolaylı yoldan etkiler ancak tam anlamıyla sebebi değildir. Bilimsel çalışmaların gösterdiği sigaranın MS hastalığını tetiklediği gerçeğidir.
 
EDA: MS hastalığı nelere dikkat etmeliler?

Ayşe Altıntaş: MS hastalığı olanlara sadece bir yasak vardır: SICAK� Güneşin dik açıyla geldiği vakitlerde direkt güneş ışığına maruz kalmasınlar. Kaplıcalar, ılıcalar bu hastalığı olanlara büyük zarar verebilir. Bunun dışında yasakları yoktur.
 
EDA: B12 vitamini içinde barındıran gıdalar nelerdir?

Ayşe Altıntaş: Kırmızı et, baklagiller B12 için zengin yiyeceklerdir. Bazı kişilerde B12 vitamini vücuttan alımı yeterli olmadığı ya da bir hastalık sonucu kullanılamadığı için ilaç yoluyla bu eksik giderilebiliyor.
 
EDA: MS atakları esnasında neler yapılmalı?

Ayşe Altıntaş: Atak denilen kötüleşme hali en azından 24 saat süreli olur. Ellerin kısa süreli, uyuşması gibi belirtiler atak sayılamaz. Böyle bir durumda hemen hekime başvurulmalı. Hastaya yüksek dozda kortizon uygulanır.
 
EDA: Kortizonun yan etkileri var mıdır?

Ayşe Altıntaş: Evet vardır. Mide kanamasına, kemik yıkımına, uzun süreli kullanımda katarakt hastalığına sebep olur. MS hastalığında uygun şartlar sağlanarak bu tedavi uygulandığında hiçbir sorun çıkmayacaktır.
 
EDA: MS hastalarına psikolojik destek verilmeli mi? Önlenebilir bir hastalıktır mıdır?

Ayşe Altıntaş: MS hastalığı daha çok gençlerde görüldüğü için yanlış bilgilendirildiği takdirde yıkıma sebep olabilir. Bu sebeple hasta doğru bilgilendirilip, bütün endişeleri giderilmelidir. Türkiye’de bulunan bazı ilaçlarla yavaşlatılabilir bir hastalıktır.

Haber7