๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: zahdem üzerinde 21 Nisan 2010, 00:53:20



Konu Başlığı: Türkiye, doğru nefes almayı bilmiyor!
Gönderen: zahdem üzerinde 21 Nisan 2010, 00:53:20
(http://www.timeturk.com/images/news/200420100755320752491_2.jpg)

Büyük şehirlerde yoğun trafik, egzoz dumanı, gürültü ve koşuşturmaya maruz kalan insanların mutsuzluğunun ve sıkıntısının, doğru nefes alıp vermemelerinden kaynaklandığı belirtiliyor.


Büyük şehirlerde yoğun trafik, egzoz dumanı, gürültü ve koşuşturmaya maruz kalan insanların mutsuzluğunun ve sıkıntısının, doğru nefes alıp vermemelerinden kaynaklandığı belirtiliyor.

Özellikle oturarak çalışanların kendini sürekli yorgun hissetmesi, sinirli ve verimsiz olmasının ana sebeplerinden biri olarak, yeterli oksijen almamaları gösteriliyor. İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Ali Kadri Çırak, endüstrileşmiş ve şehirleşmiş toplumlarda yaşayan insanların büyük çoğunluğunun, akciğerlerinin dörtte, hattâ beşte birini kullandığının saptandığını söyledi. Akciğerin bütününü kullanmanın doğru olduğunu belirten Başhekim Çırak, "Solunum, beyin sapındaki bir merkez tarafından kandaki oksijen ve karbondioksit dengesine göre bütünüyle otonom olarak yürütülen bir dürtüdür. Farkında olmasak da nefes alırız. Nasıl nefes alınması gerektiğini öğrenmek saçma gelebilir ancak bir yönüyle de solunum, nefesimizi istediğimiz zaman tutacağımız ve istediğimiz zaman alacağımız, irademizle yönlendirebileceğimiz bir faaliyettir." dedi. Çırak, eğitim ve egzersizle solunumu kontrol altına almanın mümkün olabileceğini söyledi.

Alışkanlıkların zaman içinde ve farkında olunmadan doğru nefes almayı kişiye unutturabileceğini anlatan Uzm. Dr. Çırak, Dünya Sağlık Örgütü'nün doğru nefes almanın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini kabul ettiğini hatırlatıyor. Çırak'ın verdiği bilgilere göre obezite, alkol ve sigara kullanımı bu bozuklukları tetikler. Böyle insanlar güne kötü başlar. Fasit döngüde bağışıklık sistemleri de zayıflar ve rahatsızlıklar artarak devam eder. Beynin, diğer organlara göre daha çok oksijene ihtiyacı vardır. Yeterli oksijen alınmazsa zihin bulanıklığı, olumsuz düşünce ve depresyon, ardından da işitme ve görme bozuklukları başlar. Yaşlılar ve damar tıkanıklığı olanlar, beyinlerine yeterli oksijen gitmediğinden genellikle olumsuz ve depresif olur. Akut bir dolaşım bozukluğunun kalbe giden oksijeni durdurması kalp krizine, beyne giden oksijeni durdurması ise beyin kanamasına yol açar.

Doğru nefes nasıl alınır?

Doğru nefes ağır, derin ve sessiz olmalı. Nefes, yavaş olarak burundan alınmalı. Çünkü hava, burundaki koruyucu kıl tabakasından ve kıvrımlı yollardan geçerken süzülmüş olur. Zararlı partiküllerin ve mikropların karşılaştığı ilk savunmayı burun oluşturur. Ayrıca ağızdan alınmaya göre daha uzun bir yol kat edileceğinden dış ortamdan alınan hava, alt solunum yollarına ulaşana kadar hem vücut sıcaklığına erişmiş olur hem de nemlenir.

Solunum egzersizi nasıl yapılır?

1 - Nefes alma egzersizine başlamadan önce sağ avucunuzu göbeğinizin hemen altına, sol elinizi göğsünüzün üstüne koyun ve gözlerinizi kapatın.

2 - Nefes almadan önce akciğerlerinizdeki havayı zorlamadan boşaltın. Bunu yaparken nefes kendiliğinden çıkmalıdır. Fazladan kas gücü kullanılmamasına dikkat edilmelidir.

3 - Akciğer kapasitenizi hayali olarak ikiye bölün ve "Biiir", "İkiii" diye içinizden sayarak akciğerinizin tamamını havayla doldurun. Kısa bir süre bekleyin ve tekrar sayarak nefesinizi, aldığınızın iki katı kadar sürede boşaltın.

4 - Sağ eliniz göğüs kemiklerinizin, hareketli bir köprü gibi yana doğru açıldığını hissetmeli. Yeni bir nefes almadan önce 2 saniye bekleyin.

5- Egzersizi tekrarlayıncaya kadar mutlaka en az dört beş normal nefes alın, çünkü derin nefes almaya devam edilmesi halinde alkoloz gelişeceğinden baş dönmesi ortaya çıkabilir.