๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 06 Şubat 2012, 17:44:45



Konu Başlığı: Sezaryan kesintileri
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 06 Şubat 2012, 17:44:45
Sezaryan kesintileri

1- Bilindiği gibi, ülkemizde sezaryen oranlarının yüksek olduğu gerekçe gösterilerek ilk kez C/S operasyonu ile doğum yapan gebelerin oranı normal doğuranların %15'ini geçerse hekimin performans gelirinden %20'ye dek kesinti yapılmaktadır. *Her hastanenin donanımı farklı olduğundan, bazı hastanelerde yoğun bakım bulunduğundan, daha riskli ve C/S gereken hastalar başvurmakta veya 112 aracılığıyla getirilebilmektedir.

*Küçük sayılar üzerinden aylık hesap yapıldığından istatistiki hatalar yapılmaktadır.

*Hasta lehine sezaryen kararı vermek gerektiğinde hekim zorlanmaktadır.

*Sezaryen için verilen puan zaten hayli düşük olduğundan bu düşüklüğe rağmen C/S yapan hekim zaten bir fedakarlıkta bulunmaktadır. Buna bir de %20 kesinti eklemek hekimi, anne ve bebek hayatını kurtardığı için cezalandırmak demektir.

*Hekimin yasal yetkisi olan tedavi seçeneğini belirleme yetkisi ceza puanı tehdidi ile elinden alınmaktadır.

*İstenirse her hasta dosyası tek tek incelenerek gereksiz sezaryen yapan hekimler varsa ortaya çıkartılabilecekken, kararları için hekimi cezalandırmak pek çok hataya davetiye çıkartmaktır. Hastalar bekletilebilir, sevkedilebilir, başka hekimlere veya hastanelere gitmesi için ikna edilebilir.  Bundan da anne ve bebekler zarar görür.

*Gerekirse ilk sezaryenlerden hiç puan verilmemesi bile kabul edilebilir bir uygulamadır. Böylece en azından yaptığımız işin manevi hazzını yaşamaya devam ederiz. Ancak bir de cebimizden para alınması insanın çalışma arzusunu yok etmektedir.

*Genellikle her nöbetimde tekrarlanan ve son nöbetimdeki olgular şöyledir:
1 eski seksiyo sezaryen ameliyat edilmiştir. 1 makat geliş ilk gebelik preeklampsi sezaryene alınmıştır. 1 kordon sarkması olgusu sezaryene alınmıştır. 3 hasta da normal doğum yapmıştır. 

*Bir önceki nöbetimde de bir 34 haftalık preeklamptik gebe 112 aracılığıyla yoğun bakım ünitemiz olduğu için başka bir hastaneden hastanemize getirilmiş ve sezaryen yapılmıştır. Uterus dekolmanı olan bir ilk gebelik olgusuna sezaryen yapılmıştır. Doğum sayısı ise 2 dir.

Örnekler bu şekilde çoğaltıldığında hep hekim aleyhine sonuç doğurduğu görülecektir. Ayrıca, komplikasyon gelişmemiş preklampsiler dahi çevre hastanelerde ameliyat edilmemekte başka hastanelere sevkedilmektedir. Bazen de 25 yıllık tecrübe ile bir hastayı muayene ettiğimizde daha doğumun başında sezaryen öngörmekte iken, kesinti yapılır korkusu ile ısrarla normal doğum eylemini denemek zorunda kalmamız ve anne ve bebeği tehlikeye atmamız sorunu gündeme gelmektedir. Özetle, primer sezaryen kesintileriniz: Bilimsel dayanaktan yoksundur. Sezaryenlerin nerelerde ve kimler tarafından fazla yapıldığı veya istendiği araştırılmalıdır. Bu kesintileranne ve bebek sağlığına zararlıdır. Hekimlerin meslek motivasyonunu düşürmektedir. İstatistik bilimine aykırıdır. Hakka aykırıdır. Ayrıca hekimin emeği ile kazanılan ve hastaneye girdi yapılan doğum ameliyat ücretinin dolaylı olarak başkalarınca alınması anlamına geldiğinden ahlaki olarak da biçimsizdir. Her ne kadar laik bir ülkede yaşıyor isek de söylemeden geçemeyeceğim: Ben hakkımı yiyenlere helal etmiyorum. Bu yüzden endikasyonların incelenmesi gereksiz sezaryen yapanlar varsa bunlara işlem yapılması ( eğitim veya kesinti) uygulaması getirilmeli ve primer sezaryen kesintisinden acilen vazgeçilmeli, yapılmış olan kesintiler iade edilmelidir.

2- Cerrahi işlem puanının az olduğu gerekçesiyle puan kesintisi yapılması ikinci garabettir. Bir hastalığın hem cerrahi hem tıbbi tedavi seçenekleri olduğunda cerrahi işlem yapmaya hekimler zorlanmaktadır. Örneği miyomu olan bir olguya ameliyat da yapabilriiniz, tıbbi tedaviyi de seçebilirsiniz. İdrar kaçırmaya ilaç da verebilir ameliyat da yapabilrisiniz. Yumurtalık kistlerini kanser açısından değerlendirmek kaydıyla ameliyat da edebilir sadece takip de edebilirsiniz. Dış gebeliklerin bir kısmına ilaç tedavisi yapabilirsiniz. Bu yüzden saldırgan cerrahi bir yaklaşımın arzu edilmemesi gerekirken, bunun teşvik ediliyor olmasını anlamak da mümkün değildir. Öte yandan hastalar bazı hekimlere bazı alanlarda özelleştiği için başvurabilir, bu da hekimler arasında yanlış değerlendirmeler yapılmasına yol açabilmektedir. Bu uygulamadan acilen vazgeçilmesini hak sağlığı açısından acilen ve şiddetle önerir ve talep ederim.

3- Hekimlerin puanlarının büyük kısmı poliklinik işlemlerinden gelmektedir. Oysa 4 branş hekimleri hastanelerde yaklaşık 5'er nöbet tutmaktadır. 5 gün de bunun iznini kullandığında 10 gün poliklinik yapamamaktadır. Bu yüzden performansta adaletsizlik kaçınılmaz olmaktadır.  Nöbet tutan hekimlere nöbet sayısı kadar ek puan verilmesi belki bu konudaki adaletsizliği azaltabilecektir. Zaten primer sezaryenlerin hemen tamamı tutulan nöbetlerde Kadın Doğum hekimlerince yapılmaktadır. Yani nöbetler nedeniyle poliklik performansından mahrum kalırken bir yandan da primer sezaryen kesintilerine maruz kalmak kaçınılmaz olmaktadır.

4- Hiperemezis gravidarum, düşük tehdidi, plasenta prevya, erken doğum tehlikesi, preeklampsi gibi hastalıklarda cerrahi işlem yapılmadığından bu hastaların hastanede tıbbi tedavilerine performans puanı verilmemekteyken, aynı hastayı dahiliye hekimi yatırıp izlerse günlük vizit puanı alabilmektedir. Bu da adil olmayan bir diğer uygulamanızdır.  Emekliliği haketmiş ve kısa süre sonra emekli olacak olan bir hekimin bu konulardaki samimi görüşlerinin tarafınızdan incelenmesini ve Sayın Bakan'ın da bu konuda bilgilendirilmesini arz ederim.

Saygılarımla.   

Dr.M.U
.