๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 30 Ekim 2011, 00:54:25



Konu Başlığı: Sağlığımızı koruyalım
Gönderen: Sefil üzerinde 30 Ekim 2011, 00:54:25
Sağlığımızı koruyalım

Havaların soğumasıyla birlikte vücut direnci düşüyor ve hastalıklar kapımızı çalıyor. Bu durum bağışıklık sistemimizi etkiliyor ve vücudumuz hastalıklara karşı korunmasız hale geliyor. Bu durumda yapabileceğimiz tek şey sağlıklı beslenmek ve vücudumuz için gerekli olan vitaminleri almaktır.

Uyku düzeni önemli: Havaların soğuduğu ve vücudumuzun hastalıklara karşı açık hale geldiği şu günlerde uyku düzeninin önemi büyüktür. Uyku dinlenme ihtiyacımızı karşıladığından erken saatlerde yatıp sabah erken kalkmak vücudun savunma sistemini güçlendirecektir.

Spor yapmak: Günün belli bir saatinde yürüyüş ya da spor yapmak sağlımızı korumada etkili bir ilaçtır.

Zamanında doktora gitmek: Toplum olarak her konuda olduğu gibi hastalıklarımızı da ihmal etmeye eğilimliyiz. Ancak, vaktinde yardım almak ve tedavi olmak iyileşme şansımızı arttıracak ve sağlıklı yaşama şansı verecektir.

Sağlıklı beslenmek: Sağlıklı kalmanın ilk şartı kuşkusuz sağlıklı beslenmektir. Bu nedenle beslenme alışkanlığımızı değiştirmeli, meyve ve sebzeye ağırlık vermeliyiz. C vitamini bakımından zengin olan meyveler bağışıklığı güçlendiren önemli kaynaklardan biridir. Sonbaharda manavlarda rahatça bulabileceğimiz, yeşil soğan, roka, kereviz gibi sebzeler zengin c vitamini ihtiva etmektedir.

Stres sağlığımızın düşmanı: Bağışıklık sistemi, savunma hücreleri aracılığıyla çalışıyor. Savunma hücrelerindeki düşüş de sıkıntı yaşatıyor. Stres, depresyon, aşırı yorgunluk, mutsuzluk savunma sistemini düşürüyor. İşte bu yüzden, mümkün olduğunca stresten uzak kalmak gerekiyor. Özellikle sonbaharda görülme sıklığı artan depresyon belirtilerini fark ediyorsanız, hemen bir uzmana başvurmalısınız. Unutmayın, depresyon bağışıklık sistemini derinden etkiliyor.

D vitamini çocukların gelişiminde önemli bir iksirdir. D vitamini eksikliği durumunda, çocukların yürümesi gecikiyor ve kemikleri sağlıksız gelişiyor. D vitamini aynı zamanda çocukların kemik gelişimi açısından oldukça önemlidir. Çocuklarda kemik gelişimi anne karnında başlıyor ve on beş on altı yaşlara kadar devam ediyor. Bu nedenle çocuğun gelişim süresince D vitamini alma gereksinimi vardır.
D vitamini besinler yoluyla alınabilir. Bunun için süt yağı, süt ve süt ürünleri, balık, yumurta sarısı, terayağı, yulaf gibi besinlerde tüketmek gerekir.
Annenin ruh hali çocuğu etkiliyor

Annelik güzel bir duygu olduğu kadar meşakkatli bir iştir. Bir yandan hayatın yükünü sırtlamaya çalışan anne diğer taraftan çocuklarını sevgiyle kuşatmaktadır. Annelerin "benim depresyona girmeye hakkım yok, çünkü çocuklarım var" sözünü sık sık işitirsiniz. Çünkü onlar hayatlarını çocuklarına adamış gizli kahramanlardır. Ama anne ne kadar dirense de, bazen yaşadığı ağır yükün altında ezilebilir. Böyle zamanlarda depresyon kaçınılmaz olur. Annenin duyguları değişir. Suskunlaşır, çocuğuna karşı donuklaşır hayattan kendini çeker, hayatla bağlarını koparır. Kimileri de depresyon durumunda çocuklarına daha yoğun ilgi gösterirler ve yaşadığı sıkıntıları bu şekilde atmaya çalışır. Araştırmalar annenin ruhsal durumunun bebeği etkilediğini ortaya koyuyor. Anneleri, depresif olan beklerin duygularını daha rahat ifade edemediği görülmektedir. Çünkü bu bebeklerin anne ile güvenli ve sağlıklı bir bağ kurma ihtimali düşüktür. Bu çocuklar karamsardır ve hemen öfkelenirler. İleriki yıllarda ise, içedönük ve stresli olurlar.
Annelere tavsiyeler

Çocuklarınızla vakit geçirin. Bu süre içinde onlara dokunun, göz kontağı kurun, çocuğu dinleyin ve anlamaya çalışın.

Kendinizi yetiştirmeye çalışın: Çocuğun gelişim sürecini tanıyabilmek için, eğitimle ilgili yayınları takip edin ve çocuğun hangi dönem hangi özellikleri taşıdığı konusunda bilgi edinin.

Öfke stres durumunda çocuğun yanından uzaklaşın: Gün içinde stresinizi çoçuğa yansıtmamaya çalışın. Böyle durumlarda ortamı terk edin ve sakinleştiğinizden çocukla temas kurun. Kendinize vakit ayırın: Çocukların bakımından arta kalan sürede kendiniz için bir şeyler yapın. Yürüyüş yapın, arkadaşlarınızı ziyaret edin, kitap okuyun...

Çocuğunuzla oyun oynayın: Çocuklar anneyle ortak bir şeyler yapmaktan hoşlanır. Çocuğunuzla seçtiğiniz bir oyunu birlikte oynayın ve kritik yapın.

Yakınlarınızın desteğini alın: Çocuğun eğitimi konusunda, yakınlarınızın desteğini alın ve çocuğunuzu büyük ebeveynleriyle kaynaştırmaya çalışın.
Sadi'den güzel sözler

* Denize düşenin yağmurdan haberi olmaz.

* Çölün kumları ince de olsa tasavvur edilmez ki, dilencilerin gözleri doysun.

* Gecenin ne kadar uzun olduğunu hastalar bilir.

* Seher yelinden gül perişan olur odun perişan olmaz.

* Kurtlar birbirine düştüğünde aralarında koyunlar rahat eder.

* Kusuru kendisine söylenmeyen adam, bilmezlikle ayıbını hüner sanır.

* Öfkesinin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı düşmana ya varır ya varmaz.

* Söylemediğin sürece söze sen hakimsin söylediğinde ise, o sana hakim olur.

* İki şey insanı çileden çıkarır, söylenecek yerde ağız açmamak, susulacak yerde lakırdı etmek.

milli gazete