Parkinson değil!

ParkinSON değil!

“Parkinson son değil...” Umut veren bu slogan, hastalığa karşı çaresiz olunmadığını gösteriyor

Hastalık öncesi belirtileri ciddiye almak şart. Koku duyunuzda azalma, uyku bozukluğu, omuz ağrısı ve kabızlık şikâyetleriniz varsa, bunların Parkinson işareti olabileceğini unutmayın

Parkinson genel olarak bir yaşlılık hastalığı olarak bilinse de günümüzde başlangıç yaşının 30’lara kadar inmesi dikkat çekici bulunuyor. Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Elibol, “Parkinson bir yaşlılık hastalığı değildir” cümlesiyle bu gerçeğin altını bir kez daha çiziyor. 100 bin civarında olan Parkinson’lu hasta sayısının, 2030 yılında iki katına çıkacağı öngörüsü ise hastalıkla ilgili en çarpıcı veriyi oluşturuyor. Doğru tedavi, sağlıklı beslenme, özgün fizyoterapi yöntemleri ve egzersizler, Parkinson hastalarının 10-15 yıl işlerinin başında kalabildiğini gösteriyor. En önemli şeyin erken teşhis ve doğru tedaviyle kontrol altına alınması olduğunu belirten Prof. Dr. Elibol, yavaş ilerleyen hastalığın her aşaması için oldukça etkin ilaçlara ve cerrahi tedavi fırsatına sahip olduklarını söylüyor.

100 HASTANIN 70’İ TİTRİYOR
Titremenin, Parkinson hastalığının en sık görülen belirtisi olduğu ve hastaların yüzde 70’inde bu belirtiye rastlandığı belirtiliyor. Titremenin tipik olarak bir elde başladığı (tek taraflı) ve dinlenme halinde daha çok görüldüğü dikkat çekiyor. Kişi, amaca dönük bir hareket başlattığında ya da dikkatini titreyen vücuduna çevirdiğinde titreme azalıp kaybolsa da yürürken tekrar belirginleşiyor. Dr. Elibol, “Zaman içinde titremenin şiddeti artış gösteriyor ve en sonunda da vücudun karşı bölgesine geçiyor” diyor.

BELİRTİLERİ NELER?
Hastalık, kendisini çok sinsi belirtilerle belli ediyor. En başında şunlar var:
* Sıklıkla titreme
* Hareketlerde yavaşlama (Yürümede yavaşlama, el yazısında küçülme, göz kırpmada azalma vb.)
* Kaslarda katılık

OMUZ AĞRISI ÖNC BELİRTİ
Prof. Dr. Elibol, Parkinson’la ilgili önemli bir uyarıda bulunarak “Hastalık bizim karşımıza gelmeden 6-7 yıl önce uyku bozuklukları, depresyon, koku duyusunda azalma, kaygı bozukluğu, kabızlık ve omuz ağrısı ile başlıyor” diyor. Bunlara yıllar sonra titreme veya hareketlerde yavaşlama ekleniyor ve bir nöroloji uzmanına başvurulduğunda çoğu kez ciddi bir gecikme söz konusu oluyor.

YÜZ İFADESİ DONUKLAŞIR
Önemli belirtilerden biri olan hareketlerde yavaşlama ise tutulan vücut bölgesinde tekrarlayan hareketlerle, çabuk yorulma, ses tonunda azalma, yüz ifadesinde donuklaşma, cansız bakma, yürürken ayak sürüme ve aksama, kol sallayamama gibi işaretlerle kendisini gösteriyor.

HABERTÜRK
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın