๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 12 Kasım 2010, 00:42:18



Konu Başlığı: Müzikle tedâvi
Gönderen: Sefil üzerinde 12 Kasım 2010, 00:42:18
Müzikle tedâvi, psikiyatri hastalarına olumlu etki yapıyor

OKMEYDANI Devlet Hastanesi Onkolog Servisi doktorlarından Tayfun Hancılar, erken teşhiste kanserin iyileşebilir bir hastalık olduğunu söyledi. Profesyonel müzik yaparak san'atçı kimliğini de sürdüren Dr. Tayfun Hancılar, hayata inanan hastaların tedavilerinde daha başarılı sonuçlar alındığını belirterek, "Hastaların eve kapanmasını, işini bırakmasını doğru bulmuyorum.

Bunlar tedaviyi olumsuz etkiliyor. İnançlı ve morali yüksek, hayata bağlı kişilerin tedavilerinin de kesinlikle daha iyi bir durumda olduğunu görüyoruz" dedi. Dr. Hancılar sorularımızı şöyle cevaplandırdı:

Diğer branşlara göre sizin işiniz daha sıkıntılı ve zor gürünüyor.

Tıpta en zor hastalıklardan biriyle uğraşıyorsunuz. Çünkü tedavisi mümkün olan bir hastalık bile olsa, belli koşullarda yani erken teşhiste kanser iyileşebilir bir hastalık artık. Zamanında teşhis edebilirseniz, iyi bir tedavi uygularsınız. Fakat buna rağmen sonuçta bir insanın kanser olduğunu bilmesi dahi hayat dengesini bozduğu için bugün hastalarımızın hemen hepsi baştan bir travma yaşarlar. O yüzden iyi de olsalar, kötü de olsalar bir takım zorluklar yaşarlar. Halbuki midenizde ülser vardır, tedavi olursunuz, iyileşirsiniz, herşey biter. Hayatınıza normal devam edersiniz. Kanserli bir hastanın hayatında tamamen normale dönmesi çok kolay bir iş değildir. O yüzden biz genelde hüzünlü hastalarla uğraşmaya alışkınızdır.

Nedense toplumda bu tip hastalara kanser oldu yerine "amansız hastalığa" yakalandı deniliyor. Bu doğru bir ifade mi?

Hiç alâkası yok. Hastalık amansız değil, eskisi gibi değil. Bugün artık birçok kanser türünde ciddî tedavi aşamaları kaydedildi. Amansız hastalık lâfı bence daha moral bozucu bir lâf. Artık bildiğim kadar basın bile bunu çok fazla kullanmıyor. Direkt olarak akciğer kanseri, gırtlak kanseri gibi tabirler kullanıyor. Doğrusu da bu.

Tedaviden önce psikolojik destek alınmasını tavsiye ediyor musunuz?

Ben hastalarıma genel olarak bunu öneriyorum. Ne kadar güçlü olursanız olun, böyle bir hastalıkta ayakta durmak pey kolay değil. İmkânları elveriyorsa mutlaka, ama mutlaka psikolojik destek almaları gerektiğini düşünüyorum.

Çevrenin tavrı nasıl olmalı? Sık ziyaret etmek hastayı olumsuz etkiliyor mu?

Hayır. Kanseri sonuçta başka bir hastalık gibi düşünmek lâzım. Ancak hastayı çok sıkboğaz edip de canından bezdirmenin bir âlemi yok.

Tedaviden sonuç alınması için moral faktörü de önemli görünüyor.

Tabi, kanser tedavisinde moral de çok ciddî bir etken. Yaşamınızı aynı şekilde devam ettirmek lâzım. Daha önce gittiğiniz yerlere gitmek, görüştüğünüz arkadaşlarınızla görüşmek, yaşamınızı mümkün olduğunca sürdürmeye çalışmak lâzım. O yüzden eve kapanmak, işi bırakmak bu tip şeyler çok doğru değil. Tam tersine tedaviyi olumsuz etkiliyor.

Kemoterapi tedavinin en önemli unsuru. Ancak bazı hastalar moral açısından saçlarının dökülmemesi için daha düşük dozda verilmesini istiyor. Böyle bir uygulama tedavide aynı sonucu sağlıyor mu?

Açıkçası ben saç dökülmesiyle ilgili öyle zannedildiği kadar büyük bir muhalefet görmedim hastalarda. Çünkü sonuçta hasta gördüğü bu tedaviyle uzun yıllar kazanacağını biliyorsa, yaşamını çok daha rahat götürebileceğine inanıyorsa, artık eskisi gibi hareket edeceğine dair çok büyük bir tepki görmüyorum. Kemoterapiyi reddetme anlamında söylüyorum. Bu konuda bir sıkıntımız yok diyebilirim.

Tedavide doktorunuza inanmak önemli.

Doktorunuza inanıyorsanız, yaşama inanıyorsanız ve yaşama ne kadar bağlanıyorsanız bizim için o kadar avantaj oluyor. O yüzden inançlı ve morali yüksek, hayata bağlı kişilerin tedavilerinin de, sonuçlarının da kesinlikle daha iyi bir durumda olduğunu görüyoruz.

İnanç faktörünü unutmamak lâzım.

Herkesin bir inancı var. Kimseyi inancından ötürü eleştirmek mümkün değil. Sonuçta, en azından yaşama inanan insanlar daha başarılı oluyor.

Başarılı bir tedavi sonrası evine gönderdiğiniz hastalar sizde nasıl bir duygu meydana getiriyor?

Doktorluğun aslında temel nedeni, sizin yaptığınız işin size bir anlamda moral vermesi. Doktor iyileştirdiği hasta ile moral buluyor.

Doktorluğunuz yanında sanatçı kimliğiniz de var. Klipleriniz TV kanallarında gösteriliyor. Müzik ilgisi nereden geliyor?

Çok eskiden beri var, yeni bir şey değil. 1987'den beri yaptığım bir şey. Şimdiye kadar iki albüm yaptım. Müzik bende tıpla birlikte başladı. 87'de doktor oldum, 87'de de müziğe başladım.

Hastalarınız sanatçı kişiliğinizi biliyor mu?

Biliyorlar. Doktorluğumun yanında müzik yapmamı seviyorlar. Arada CD'lerimizi alanlar oluyor, konserlerimize gelenler oluyor. Bu konuda bir problem yaşamıyorum.

Hastalara müzikli tedavi de uygulanıyor. Faydasına inanıyor musunuz?

Bizim hastanede yok. Cerrahpaşa Hastanesinde bir topluluk var. Faydası yönünde pek bilgim yok. Ancak mutlaka bir etkisi vardır. Ama sadece psikiyatri hastalar için olabilir.

Bazı doktor sanatçılar müziği doktorluğa tercih ediyor? Siz ikisini bir arada mı yürüteceksiniz?

Her ikisini birlikte yürütüyorum. Benim için bir problem yok. Sabah hastanede çalışıyorum, akşam da özel bir yerde müzik yapıyorum. Günde en az 40 hastaya bakıyorum. Kâğıt üzerinde doktor değilim.

EROL DOYRAN