๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Mayıs 2011, 15:21:36



Konu Başlığı: Kekemelik tedavisine erken başlamak lâzım
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Mayıs 2011, 15:21:36
Kekemelik tedavisine erken başlamak lâzım



Anadolu Sağlık Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Zafer Atasoy, kekeme çocuğun tedavisine ne kadar erken başlanırsa başarı şansının da o derecede arttığını söyledi.
Atasoy, kekelemesi olan çocukların, olmayanlara göre daha fazla davranışsal ve duygusal sorun yaşadıklarını tesbit edildiğini söyledi. Kekelemede ailesel yatkınlıktan söz edilebileceğini, ancak bu değerlendirmenin genetik bir geçiş anlamı içermediğini ifade eden Atasoy “Kekeleme nedeni ile ilgili yapılan çalışmalarda kekelemesi olan ve olamayan çocuklar ve ailelerinin özellikleri arasında belirgin fark görülmedi. Ancak kekelemesi olan çocukların olmayanlara göre daha fazla davranışsal ve duygusal sorun yaşadıkları tesbit edildi. Bu artış kekelemenin nedeni olabileceği gibi sonucu da olabilir.“ dedi.
TİTİZ AİLENİN ÇOCUKLARI KEKEME OLUYOR
Kekelemesi olan çocukların ailelerinin bir kısmında titizlik, düzen, mükemmeliyetçilik gibi özelliklerin yanı sıra baskıcı, aşırı koruyucu olduklarının altını çizen Atasoy, “Kekeme çocuklarda çekingenlik, korkma, titizlik, sıkıntılı olma kişilik özellikleri olarak ön planda. Kekelemenin başlaması sıklıkla ani oluyor. Köpek kovalaması, şahit olunan kavga gibi örseleyici ve yoğun duygusal bir durum sonrasında kekemeliğin ortaya çıkması klinikte sık görülen bir durum” diye konuştu.
KEKEME ÇOCUK SABIRLA DİNLENMELİ CÜMLESİ TAMAMLANMALI
Diğer bütün sağlık sorunlarında olduğu gibi kekelemede de tedaviye ne kadar erken başlanırsa, başarı şansı da o denli arttığını vurgulayan Atasoy şu bilgileri verdi: “Öncelikle çocuğun bozulmuş olan konuşmasını düzeltmek için zorlanmaması gerekiyor. Bunun için konuşması kesilmemeli uyarılarak düzgün konuşması istenmemeli, konuşması dinleyen tarafından tamamlanmamalı. Çocuk düzgün konuşmak ister, ancak başaramadığı için huzursuzluk duyar. Yapılacak uyarılar çocuğu daha büyük gerginlik ve sıkıntı içine sokabilir. Böyle bir uyarı çocuğun kekelemesini arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Sabırla, düzeltmeden, ağzından kelime çalmadan, onun yerine konuşmadan dinlemek tedavi için ön koşuldur. Benzer bir tutumla karşılaşan ve kekelemesine karşın ilişkisini sürdüren çocuk kendisini rahat hissedeceği için konuşması da rahatlar. Kekeleyen çocuğun duygusal olarak rahat bir durum içinde olmadığının unutulmaması gerekiyor.”
2 -6 yaş grubundaki çocukların yüzde 5’inde kekeleme görülebildiğini anlatan Atasoy, kekemeliğe en sık rastlanan yaş grubu ise 3-4 yaş arası olduğunu kaydetti.


Yeni Asya