๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Mayıs 2011, 17:28:12



Konu Başlığı: Karbonhidrat bağımlılığı riskli
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Mayıs 2011, 17:28:12
Karbonhidrat bağımlılığı riskli


Diyet yapmayı zorlaştıran durumlardan biri de karbonhidrat bağımlılığı.


Yemeklerden sonra aşırı miktarda insülin salgılanırken, kişilerin hem kilo vermesi zorlaşıyor, hem de tip 2 diyabet riski ortaya çıkıyor.

İşte kilo vermeyi zorlaştıran durumlardan bir tanesi: Karbonhidrat bağımlılığı. Bu durum, karbonhidrat bakımından zengin yiyecekler tüketildiğinde, insülin hormonunun aşırı salgılanması sonucu ortaya çıkan dengesizlikten kaynaklanmaktadır. İnsülin hormonu, vücudun; şeker, nişasta ve diğer yiyecekleri enerjiye çevirmesi için kullanılan hormondur. İnsülin (açlık hormonu olarak da adlandırılır), diğer birçok görevinin yanı sıra, vücuda yemek yemesi gerektiğinin; yedikten sonra ise yiyeceklerin yağ olarak depolanması gerektiğinin sinyalini verir. Karbonhidrat tüketildiğinde; önce insülin yükselip, sonrasında kan şekeri düşer. Bu da genellikle daha fazla yemek yeme, bazı kişilerde ise ağırlıklı olarak karbonhidrat tüketme isteği doğurur. Aşırı miktarda salgılanan insülin; fazla ve çok sık yeme güdüsüne ve alınan besinin yağ olarak depolanması için bünyenin hazır olmasına neden olur.

İNSÜLİNE DİRENÇ GELİŞİYOR


Bu durum için kullanılan bilimsel terim ‘yemek sonrası reaktif hiperinsülinemi’dir. Anlamı ise; yemekten sonra aşırı miktarda insülin salgılanmasıdır. Zaman içinde, hiperinsülinemik kişiler, insüline karşı dirençli hale gelirler. Bu da; kaslarında, sinir sistemlerindeki ve organlarındaki hücreler; kanlarındaki yüksek insülin düzeyine karşı kapalı olmaya başlamasıdır.

DİYABETE YOL AÇIYOR

İnsülin enerjinin (kan şekeri ve glükozun) bu hücrelerin içine girmesini sağlayamaz hale gelir. Bu noktada kişi; rahatsızlık hissi, titreme, şiddetli yeme isteği, baş ağrısı gibi; kan şekerinin düşmesine (hipoglisemi) benzer semptomlar yaşayabilir. Kan şekeri; kaslara, sinir sistemine veya organlara kolay giremediği için, yiyeceklerde gelen enerjinin çoğu, yağ hücrelerine yönelir ve bunun sonucunda da kolaylıkla kilo alımı görülür. İşte işin korkunç noktası da budur. Ve insüline karşı direnci olan kişiler bu nedenle de kolayca kilo veremezler. Zaman içinde; her ne kadar yüksek insülin düzeyi devam ederken, yağ hücreleri bile kendini dışarıya kapatabilir. Bu durumda, glükoz kan içine hapsolur, bunun sonucunda da “Yetişkin Yaşta Başlayan Şeker Hastalığı (Tip 2 Diyabet)” diye bilinen durum gerçekleşir.


Star