Hastane karşısındaki eczaneler kapanabilir

Hastane karşısındaki eczaneler kapanabilir

İstanbul Eczacı Odası, üniversite hastanesinden özel hastanelere kadro transferini engellemek için döner sermaye gelirlerini artırma çabasıyla, ayaktan tedavi gören hastaların “yatan hasta” gibi gösterilerek, bu hastaların sadece hastane eczanesinden ilaç almak zorunda bırakıldığını bildirdi. Bunun sonucu olarak, hastane karşısında bulunun eczanelerin kapanma tehlikesi altında olduğu iddia edildi.

İstanbul Eczacı Odasından yapılan açıklamada, bir yandan sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinde son adım olarak kamu hastanelerinin birleştirilerek işletmelere devredilmesine hazırlanıldığı, bir yandan da Tam Gün Yasası ile birlikte üniversite hastanelerinden deneyimli kadroların özel hastanelere transfer olduğu vurgulandı.

Sağlık alanında bunlar yaşanırken hastane karşısındaki eczanelerin de kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada, “Son olarak İstanbul Tıp Fakültesinde faaliyet gösteren Onkoloji Enstitüsünde ayaktan tedavi gören hastalar ‘yatan hasta’ gibi gösterilerek, bu hastaların ilaçlarının serbest eczanelerden değil hastane eczanesinden karşılanması yoluna gidileceğini öğrenmiş bulunuyoruz. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi tarafından açılan ihaleyle, bu hastaların ilaçları ihale depoları aracılığıyla karşılanacak ve bugüne kadar enstitüden sağlık hizmeti alan hastaların serbest eczanelerden ilaç almasının önü kesilmiş olacak” denildi.

“Günübirlik tedavi gibi gösteriliyor” iddiası

Açıklamada, Tam Gün Yasası’nın sonucu olarak öğretim üyelerinin birer birer üniversitelerden ayrılmak zorunda bırakılmasının, sağlıkta büyük bir kaos doğurduğu dile getirildi. Bu olumsuz tablonun düzeltilmesi için geri adım atmayan Sağlık Bakanlığının, tüm eğitim hastanelerini kendi kaderi ile baş başa bıraktığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“İlgili hastaneler, eğitim kadrolarını ellerinden kaçırmamak için döner sermaye paylarını artıracak bir yöntemi, ayakta ilaç hizmeti sundukları hastaları yatarak tedavi görüyormuş gibi tanımlayan ‘günübirlik tedavi’ hizmetleri içinde gösteren bir yöntemi, uygulamaktan çekinmemektedir.

Bu uygulama, üniversite hastanesinden özel hastanelere kadro transferini engellemek için döner sermaye gelirlerini artırma çabasının bir sonucu olarak ortaya çıkmış ve bu kez de hastane karşısındaki eczanelerin kapanması tehlikesini gündeme getirmiştir.

Dünya üzerinde uygulamalara baktığımızda akılcı sağlık politikaları içerisinde ayakta tedavi hastalarının hem teşhis ve tedavilerinin yapılması hem de aynı sağlık biriminde ilaçlarının karşılanması uygulaması terk edilmiş, rantabl olmayan ve de suistimallere açık bir yöntem olarak değerlendirilmektedir. Hele ki bu birimlerin eczacılık hizmetlerini ticari faaliyet olarak gördükleri ve gelirini döner sermaye yolu ile paylaşmayı hedefledikleri bir çalışma ortamında iyi eczacılık uygulamalarından söz etmek mümkün değildir.”

İhale yöntemiyle tasarruf sağlanmaz

Açıklamada, onkoloji ilaçlarının gelişmiş üretim teknikleri ile çoğu kez yurtdışından ithal edilen pahalı ilaçlar olduğu, bu ilaçların bulunma ve saklama şartlarının takibi diğer ilaçlardan daha büyük bir titiz çalışma ve takibin yapılmasını zorunlu kıldığı anımsatıldı. Bu ilaçların ihale yöntemi ile temininin, ilkesel nedenler dışında, uygulamada da bir dizi sorunu hastalara yaşatacağı ve sağlık bütçesine bir tasarruf sağlamayacağı belirtilen açıklamada, “Sonuç olarak, Tam Gün Yasası nedeniyle yaşanan olumsuzlukları düzeltmek yerine, bu uygulamaların sonuçlarını düzeltmek adına daha büyük bir yanlış uygulama ile bölgedeki serbest eczanelerin çalışma alanlarını daraltmaya kalkmak, mesleğimize yapılan büyük bir saldırı olarak değerlendirilmektedir ve asla kabul edilmeyecektir” denildi.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın