> Forum > ๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tıp Dünyası >  Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir  (Okunma Sayısı 414 defa)
31 Ağustos 2010, 15:00:09
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 31 Ağustos 2010, 15:00:09 »



   
Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir

Stres testinizin ya da kardiyo-katerizasyon sonuçlarınızın nor­mal çıkması sizde damar sertliği olmadığını göstermez. Damar­larınızın temiz olduğunu öğrendiğiniz günün ertesi kalp krizi geçirebilirsiniz. Bu testler sadece ilerlemiş rahatsızlıkları gös­terir.
Miyokardiyal enfarktüslerin üçte ikisinin sebebi, damar çeperinde pusuya yatmış bekleyen anjiyografinin (kardiyo-katerizasyon) görüş alanı dışındaki kütlesel atheroma yani yağ birikintisidir. Kalp krizlerinin çoğu kardiyologlar tarafın­dan yapılan testlerde görülemeyen bölgelerde meydana gelir. Bu yüzden cerrahi müdahaleler acıyı dindirseler de, gelecekte­ki kalp krizi risklerini düşürmede etkileyici bir kayıtları yoktur.

Sadece güçlü bir risk etmeni kontrolü ile birleşen, katı, beslenme müdahaleleri sizi başınıza gelebilecek kalp krizin­den uzak tutup ilerlemiş rahatsızlığı iyileştirebilir. Hayatta kalmanız sigarayı bırakmak ve dikkatli beslenme sonucu kilo­nuzu, tansiyonunuzu, glikoz, kolesterol ve ensülin seviyenizi düşürmek gibi risk etmeni kontrolüne bağlıdır; kardiyologların ve kalp cerrahının müdahaleleriyle yapılan işlemlere değil. Ancak o zaman tıkanmanın şeklinde yararlı değişiklikler mey­dana gelir ve böylece damar çeperini stabilize edecek damar astarında iyileşme sağlanarak kalp krizi riski memnuniyet verecek ölçüde azalır.

Hem aşırı kilolu olup hem kötü besleniyorken sadece chelation ve ilaçların sizi iyileştirebileceğini düşünüyorsanız kendi­nizi kandırıyorsunuz demektir. Chelation, iddia edildiği gibi, damar sertliğinizi çözmeyecektir. Bu tedavi üzerine yapılan çalışmalar pek etkileyici değildir.26 Diyetini değiştirmeyen kilo kaybetmeyen, ve kolesterolünü düşürmeyen hastalarıı durumu Chelation’a rağmen genellikle kötüye gitmektedir. Bi başka deyişle, değişimler Chelation’a bağlı değildir.

Kalp krizine neden olan nazik tıkanma bölgelerinde, koc man yağlı bir kolesterol merkezi vardır. Sağduyunuzu kullanın; chelation’un koroner damardan çekebileceği yağ, ancak sol kalçanızdan çeke­bileceği kadardır. Chelation araçlarının, özellikle atheromalardaki yağı ayrıştırarak çekebilmesinin bir yolu yoktur.Damarlarımızın içinde şekillenen bu atheromalar, üzerleri lifli bir örtüyle kaplı yağ tümörleridir. Kilonun düşmesine, kalori kısıtlamasına, alınan besinin değerine ve lipidin sıkı bir şekilde düşürülmesine bağlı olarak küçülürler ve çatlamaya karşı daha dayanıklı hale gelirler. Atheromanın küçülüp yok olması konusunda en etkileyici sonuçlara, kişi bütün fazla kilolarını verdikten sonra ulaşılır. Vücut yağları enerji depola­mak için tasarlanmıştır. Atheromaları ortadan kaldırmak daha zordur; onlar vücudun diğer bölgelerindeki yağlar tüketildik­ten sonra çözülür. Neyse ki atheromaları üreten aynı beden onları çözebilme yeteneğine de sahiptir.

Hastalarımın birçoğuna diğer doktorlar tarafından önce anjiyo ya da by-pass olmaları önerilir. Reddettiklerinde benim muayenehaneme yönlendirilirler ve sıkı bir beslenme yönetimi­ni seçerler. Hepsi istinasız başarılı oldular. Neredeyse tüm has­taların göğüs ağrıları giderildi (sadece bir tanesi göğüs semp­tomlarının tekrarlaması üzerine yeniden anjiyoplasti geçirdi); ve bu hastalardan hiçbiri kalp rahatsızlığı dolayısıyla ölmedi.

Tipik hastalarımdan biri John Pawlikowski idi. Onun ben­zeri hastalarla neredeyse her gün karşılaşırım. John’un hika­yesi alışılmadık değildi ama durum kendisi için yine de bir mucizeydi. John bana giderek kötüleşen bir anjin hikayesiyle geldi. Göğüs ağrıları artıyordu. Stres thallium testi çok damarlı bir koroner damar rahatsızlığı olduğunu gösteriyordu. Uygu­lanan kardiyo-katerizasyon sonuçlarına göre, ön soldan inen damarında yüzde 95 daralma ve sol circumflexte tıkanma var­dı; ancak hepsi yüzde 40 kadar bir incelmeye neden olmuştu. Kalp işleyişi normaldi. Kolesterolü 218′di, 67 kiloydu ve iki tane tansiyon ilacı kullanıyordu.

Benim diyetimi uygulamaya başladıktan birkaç hafta sonra John’un göğüs ağrıları dindi, göğüs ağrıları için aldığı nitro­gliserin tabletlerini kullanmayı bıraktı. İki ay içinde 57.5 kiloya düştü altı haftada 9.5 kilo kaybetti. Bugün, yani beş yıl sonra aynı diyeti uygulayarak hala 57 kiloda. İyi durumda, hareketlerinde hiçbir kısıtlama yok ve tansiyonu 128/78 civa­rında. İlaç kullanmıyor ve stres testi normale döndü.

JOHN’UN LABORATUAR RAPORLARI
TARİH 6/6/94 5/5/99 % DEĞİŞİM
Kolesterol 218 161 -26
Trigliserid 140 80 -43
HDL 48 65 35
LDL 144 80 -44
KolesterohHDL oranı 4,7 2,4 -49

Damar açıcı operasyonlar, kan pompalamada düşüşe neden olan üçlü damar rahatsızlığı ya da hasar görmüş (hareketsiz kalmış) bir kalp kası varsa elzem hale gelebilir. Ancak besin değeri yüksek gıdalarla destekli (gerekirse ilaçlı) katı bir bes­lenme terapisinin hastaların büyük bir çoğunluğu için anjiyoplastiden, stent yerleştirmeden ve bypasstan daha iyi sonuçlar vereceği kanısındayım.

Bunu kanıtlayan yeterli sayıda çalışma var mı diye sorula­bilir. Ben de damar açıcı operasyonların, kan pompalamada düşüşe uğramamış, sabit bir hastada daha iyi sonuçlar verdi­ğini gösteren sonuçlar nerede diye sorarım. Damar açıcı ope­rasyonların kalp işleyişi iyi olan hastalara olan faydası ikna edici bir biçimde gösterilememiştir. Ayrıca tersi etkilerin po­tansiyel yararlara göre daha ağır bastığını gösteren kanıtlar mevcuttur. Bu şüpheli sonuçlar, operasyonu reddedip normal (işe yaramaz) diyet tavsiyelerini uygulayan hastalardan elde edilmişlerdir. Sonuçları dikkate alırsak, sıkı bir beslenme yönetimiyle, birçok hastanın damar açıcı operasyonlardan ve cerrahi müdahalelerden uzak durdukları takdirde, düşük bir risk altında olabilecekleri görünüyor. Neyse ki Amerika’da bu fikirde olan tek doktor ben değilim; ama durum sanki öyleymiş gibi görünüyor.
Anjiyoplastiden ya da bypasstan önce sıkı bir beslenme terapisi tavsiyesinde bulunan kardiyologa çok az rastlarsınız. Ve ilaç tedavisi öneren doktorlar, tansiyonunuz 140/90′ın ve kolesterolünüz 200′ün altındaysa memnun olurlar. Bu değerler gerçek bir koruma için yeteri kadar normal değildir.

Gerçek koruma için, toplam kolesterolünüz 150′nin ya da LDL kolesterolünüz 100′ün altına inmedikçe ikna olmayın. Çalışmalar açıkça göstermiştir ki kişinin kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse kalp krizi geçirme riski o kadar fazladır; ter­sine kolesterol düzeyi ne kadar düşükse, kalp krizi geçirme riski de o kadar düşüktür. 200 rakamının sihirli bir tarafı yok­tur kişinin kolesterol düzeyi bu rakamın altına düştükçe kalp krizi riski de düşmeye devam eder. Çin’de ortalama kolesterol düzeyi 127′dir. Framingham Kalp Çalışması kolesterol düzeyi 150′nin altında olanların kalp krizi geçirmediğini gösterir. Aslında kalp krizi geçiren hastaların bir çoğunun kolesterol düzeyi 175 ila 225 civarındadır, bu Amerikalıların genel ortalamasıdır ve ortalama Amerikalı’nın kalp rahatsızlığı vardır. Ortalama biri mi olmak istiyorsunuz, sağlıklı biri mi?

Kalp rahatsızlığı riskinin daha kesin bir ölçümü, düşük yoğunluklu ve yüksek yoğunluklu lipoprotein parçacıklarıyla (LDL,HDL) taşınan kan kolesterollerinin oranını dikkate alır. LDL yüksekse ya da HDL düşükse, kalp rahatsızlığı riski yük­sektir. Yani LDL’nin HDL’ye oranı ya da toplam kolesterolün HDL’ye oranı, kalp hastalığı riski için daha iyi bir ölçüttür. Örneğin, Framingham çalışmasında tipik bir erkekte toplam kolesterolün HDL kolesterolüne oranı 5.0 ve tipik bir kadınınki 4.4′tür.29 Framingham çalışmasında kalp krizi geçirmiş bir kadı­nın toplam kolesterolün HDL kolesterolüne oranı yaklaşık olarak 4.6-6.4 iken, tipik bir erkekte 5.5-6.1 oranlan görülür. Boston Maratonunu koşan doktorların ortalama oranı 3.4′tür. Hastalarım benim önerilerimi takip ederek çarpıcı diye nite­lendirilebilecek oranlara ulaşırlar. Gerçekten sağlıklı bir şekilde yiyecek tüketenlerde toplam kolesterol-HDL oranının 2.0′m al­tında görmek benim için alışılmadık bir şey değildir. Programı uygulayanların çoğu birkaç yıl içinde 3.0′ın altına düşmüştür.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir
« Posted on: 19 Nisan 2024, 10:15:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir rüya tabiri, Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir mekke canlı, Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir kabe canlı yayın, Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir Üç boyutlu kuran oku Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir kuran ı kerim, Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir peygamber kıssaları, Buzdağının çoğu suyun altında gizlidir ilitam ders soruları, Buzdağının çoğu suyun altında gizlidirönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes