๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 03 Ekim 2009, 15:34:02



Konu Başlığı: Böbrek Taşı Genetik Mi?
Gönderen: Eflaki üzerinde 03 Ekim 2009, 15:34:02
Radyo 7'de yayınlanan Eda'yla Gün Ortası'na konuk olan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Bilal Görçin, böbrek hastalıkları, diyaliz ve böbrek nakli konusunda bilgi verdi.

(http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/107701.jpg)

İstanbul’da 104,6 Frekansıyla yayın yapan Radyo 7’nin sevilen programcılarından Eda Çelebi’nin hazırlayıp sunduğu Eda’yla Gün Ortası programının bugünkü konuğu İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin oldu. Böbrek hastalıkları ve böbrek yetmezliği konularının konuşulduğu programda diyaliz, böbrek nakli yöntemleri hakkında bilgi verildi.
 
 
EDA: Böbreğin vücuttaki görevi nedir?
Bilal Görçin: Kalbin bir günde gönderdiği kanın zararlı kısmını vücuttan atar. Vücudun su ve elektrolit dengesinin sağlanması, sodyum potasyum durumunun ihtiyaca göre vücuda alınması gibi başlıca görevleri vardır. Bunun dışında tansiyonu ayarlayan hormonların salgılanıp dengede tutulması ve kan yapıcı hormonların barındırılması gibi işlevleri vardır. Bu sebeple böbrek yetmezliği olan kişilerde kansızlıkta meydana gelir. Kemikler üzerinde de etkisi olduğu bilinen böbreklerin burada aktarmaya vaktimizi yetmeyeceği birçok görevi olduğunu söylemek mümkün.
 
EDA: Tek böbrekli olmanın zararı var mıdır?
Bilal Görçin: Dünyada organ nakli, böbrek nakli ile başlamıştır. Bunun temel nedeni, insanın tek böbrekle yaşamını hiçbir sıkıntı olmadan idare ettirebilmesidir. Böbrekte ya da böbreği etkileyecek diğer organlarda bir sıkıntı olmadığı müddetçe tek böbrekle 150-200 yıl yaşanılabilir. Tek böbrekli olmak eksiklik ya da çok büyük bir hastalık değildir. İşte bütün bu nedenlerden dolayı böbrek nakli, kişilerde çok rahat yapılabilen bir operasyon olmuştur. Böbreği veren kişide, alan kişide tek böbrekle hayatını kolaylıkla sürdürebilir.
 
EDA: Böbrek işlevini kaybettiğinde karşılaşılacak güçlükler nelerdir?
Bilal Görçin: Bu belirtiler iki şekilde oluşur. İlk aşamada hasta bazı durumları fark ederek bize başvurur. İkinci aşamada ise yaptığımız tetkikler sonucu elde ettiğimiz bulgulardır. Öncelikle hastada ağızda kuruluk, gece çok sık idrara gitme durumu, kansızlık sebebiyle yorgunluk hissi meydana gelir. Daha ilerleyen aşamalarda ise hastanın tansiyonu yükselir ve baş ağrısı, dönme olur. Vücutta şişlikler, elektrolitlere bağlı halsizlik durumları, çabuk yorulmada belirtiler arasındadır. Doktorun saptadığı bulgular ise özellikle genç yaşlarda olan kişilerde görülen yüksek tansiyon, kan düşüklüğü.
 
EDA: Böbrek hastalıklarında kimler risk altında?
Bilal Görçin: Böbrek hastalarında sadece böbrek taşı genetik olarak aktarılır, diğer aile bireylerinde olması sebep kabul edilir. Böbrek yetmezliği genel olarak ırsi gelişmez. Ancak politistik böbrek yetmezliğinde genetik faktörler rol oynar. Ebeveynlerden birinde bu hastalık varsa çocuklarda da görülme durumu oldukça fazladır.
 
EDA: Böbrek yetmezliği kalıcı- geçici olarak guruplara ayrılabilir mi?
Bilal Görçin: Böbrek yetmezliğininakut ve kronik böbrek yetmezliği olarak iki çeşidi vardır. Akut böbrek yetmezliğinde, böbrekler ani olarak günler içerisinde işlevini kaybeder. Genellikle daha önce böbrek hastalığı olmayıp, tansiyon, şeker rahatsızlıkları olan kişilerde görülür. Ciddi kanama, ishal gibi sıvı kayıplarıyla başlayan bir hastalıktır. Kalıcı olarak hasar bırakmaz. Kronik böbrek yetmezliğinde ise aylar içerisinde bozulma olur ve kesin tedavisi oldukça güçtür. Her iki böbrek küçülmeye ve işlevini yerine getirememeye başlar. İlerleyen evrelerde ise hasta ya nakil ya da diyaliz ile hayata tutunur. İlaçla tedavi, bu hastalıkta hastaya sadece zaman kazandırır. İşlevini kaybeden böbrek eski halini alamaz. Bu evrede hastanın tansiyonu ve şekeri ne kadar iyi giderse yaşam kalitesi o ölçüde artar.
 
EDA: Böbrek yetmezliğinde tedavi diyalize kadar gider mi?
Bilal Görçin: Hasta bize başvurduğunda böbreğin %90ı bozulana kadar diyalizsiz yada yerine koyma bir tedavisiz hayatını idame ettirebilir. Bu süre zarfında dikkatle yapılacak tansiyon ve şeker kontrolü gibi ölçümler önem kazanıyor. Eğer hastanın her iki böbreğinde %90’nın üstünde çalışma kaybı varsa yerine koyma dediğimiz tedavi yöntemlerine başvururuz. Bu yöntemler ise diyaliz ve böbrek nakli olarak iki gurupta toplanabilir. Diyaliz yöntemi; iki şekilde yapılabilir. Birinci olarak hemodiyaliz ( makine diyalizi ) dediğimiz hastalar haftanın 3 günü merkezimize gelir ve 4 saat makinemizde kalarak vücutlarında biriken sıvıyı, zararlı maddeleri atarlar. Son yıllarda hastanın sürekli bir makineye bağlı kalmasını önlemek adına periton diyalizi geliştirilmiştir. Bu yöntemle hastalar kendi diyaliz tedavilerini belirlenen şartlarda kendileri uygular. Nakil şansı olmayan hastalarda uygulanan bu tedaviler yaşam boyu sürdürülmesi gereken yöntemlerdir.
 
EDA: Böbrek nakli nasıl yapılır?
Bilal Görçin: Böbrek nakli hastanın yaşam kalitesini diğer yöntemlerden çok daha fazla arttıran, ekonomik olarak daha az külfeti olan bir yöntemdir. Nakil işleminde iki seçenek vardır. Ya kadavradan böbrek nakledilir ya da aileden birinden böbrek nakli olur.
 
EDA: Böbrek taşını kırma ne kadar doğru bir yöntemdir?
Bilal Görçin: Böbrek taşı ses dalgalarıyla kırılır. Kırılma işlemi esnasında böbreğin çalışan, sağlıklı kısımları hasar görebilir. Bu sebeple fazla önermeyeceğim bir yöntem olduğunu söyleyebilirim. Ancak 7 milimden büyük taşların, idrar borusundan geçemeyeceği ve ağrı yapacağı için kırılması gerekir.
 
EDA: Böbrek taşı neden oluşur?
Bilal Görçin: Böbrek taşı genellikle kalsiyum oksalat taşı dediğimiz taşlardır. İdrarın asit durumuyla ilgili olduğu söylenebilir. Zaten kişi idrarının değişikliğinden anlayabilir. Normalden daha sarı ve asitli oluşu belirtiler arasındadır. Irsi olduğu için ailede bu rahatsızlığı geçiren kişi varsa, diğer aile bireylerinde de görülebilir. Yenilip, içilen şeylerin böbrek taşı yaptığı söylemleri doğru değildir. Böbrek taşı olan kişi bol su içerek ve idrar tutmayarak bu rahatsızlıklarını zaman içerisinde hafifletebilir. Su böbreği çalıştırmasa da koruyucu özelliğe sahiptir. Ne kadar su içilirse taş, kum ve iltihap oluşumu o kadar az seviyelere düşer.
 
EDA: İdrar yolu iltihabı için ne yapılabilir? Böbrek yetmezliğinin belirtisi olabilir mi?
Bilal Görçin: Özellikle çocuk yaşlarda sıkça bu rahatsızlık yaşanıyorsa, gece idrar kaçırma gibi sorunlarla karşılaşılıyorsa önemli bir sorun olan reflü hastalığı belirtisi olabilir. İdrarın, idrar torbasından dışarı gideceğine geri kaçtığı durumlarda oluşan reflü, sık iltihap yolu enfeksiyonu ile meydana gelir. Sene de birkaç kez idrar iltihabı olan çocuklar bu yüzden risk altında sayılır. İşin kötü boyutu ise bu hastalığın ilerleyen dönemlerde böbrek yetmezliğine kadar gidebilmesidir. Bu sebeple, bu tür şikâyeti olan çocukların aileleri, ilerleyen dönemlerde böbrek yetmezliği sıkıntısı ile karşılaşmamak adına gerekli tetkikleri yaptırmalılar. Basit bir ultrason yöntemi ile anlaşılabilecek bu hastalık ilk dönemlerde tehlikesiz iken ilerleyen dönemlerde tehlikeli boyutlara gelebiliyor.