๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Tıp Dünyası => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 10 Ekim 2010, 00:04:11



Konu Başlığı: Bebeği anne sütünden mahrum etmeyin
Gönderen: Sefil üzerinde 10 Ekim 2010, 00:04:11
Bebeği, anne sütünden mahrum etmeyin!

Sağlıklı Yaşamı Destekleme Derneği (SAYMER) Başkanı Mediva Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Nimet İğci, doğumdan 2 yaşına kadar anne sütünden mahrum bırakılan bebeklerin, ileriki yaşlarda kronik hastalıklarla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Anne adaylarının sütünün yetmeyeceğini düşünerek mamalara yönelmesinin yapılan en büyük yanlış olduğunu ifade eden Dr. İğci, sağlıklı bir yaşam için bebeklerin en az 1 yaşına kadar emzirme yoluyla anne sütü alması gerektiğini kaydetti.
Tüm dünyada 1-8 Ekim tarihleri arası kutlanan Emzirme ve Anne Sütü Haftası sebebiyle Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Nimet İğci, anne sütünün önemi ve emzirmenin faydalarını vurgulayarak, bunların önündeki engellere dikkat çekti. SAYMER ve Mediva Hastanesi olarak bu iki konuda toplumu bilinçlendirmeye çalıştıklarını dile getiren Dr. İğci, Kur'an-ı Kerim'de de anne sütünün emredildiğini bildirdi. Dr. İğci, ''En mükemmel varlık olan insanın ilk ve en özel yakıtı anne sütüdür. Tabiri caizse uzay aracına traktör mazotu konmamalıdır. Bu anlamda Bakara, Talak, Aszab ve Nisa surelerinde 2 yaşına kadar anne sütü verilmesi, bulunamadığında da sütanne aranması emrediliyor. Hz. Muhammed (S.A.V) ise 'Bebeğe verilecek en hayırlı sütün kendi annesinin sütüdür' buyurmaktadır. Bilim çevreleri de en iyi bebek besininin anne sütü, en iyi beslenme şeklinin ise emzirme olduğunda hem fikirdir." dedi.

Yapılan araştırmalara göre anne sütünün 1 yaşına kadar bebeğe tek başına yettiğini, uygun ek gıdalarla 2 yaşına kadar emzirilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Mehmet Nimet İğci, "Anne sütü ve emzirmenin teşvik edilmesi biz sağlık çalışanlarının sorumluluğunu artırdığını düşünmekteyiz. Genellikle anne sütü yetmez diye bir endişe var ki bu tamamen yersizdir. Halbuki bebek ne kadar süt isterse anne de o kadar süt imal eder. Bu da annenin hormonlarının uyarılması, annenin fizyolojik olarak emzirmeye hazırlanması, bebeğin uygun şekilde emzirilmesi ile olur. Bebeğin küçük, iri hatta dördüz olması da bu kaideyi bozmaz. Anne sütünün yetip yetmediği konusunda objektif en geçerli kriter ise bebeğin kilo almasıdır. Yeterli kilo alıyorsa anne sütü yeterlidir demektir. Yeterli kadar kilo almayan bebeklerde ilk önce annenin emzirme şekli ve yöntemi gözden geçirilmeli, eğer annenin başka bir rahatsızlığı yok ise bir yerde yapıyor demektir.'' değerlendirmesinde bulundu.

Günümüzde emzirme ve anne sütünün önünde, annenin emzirme konusundaki eğitimsizliği, mama firmalarının propaganda çalışmaları ve uygulayıcı tedbirleri ile sağlık elemanlarının emzirme konusundaki engellere karşın çok çabuk pes etmeleri gibi engeller bulunduğunu hatırlatan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. İğci, şunları söyledi: ''Emzirme konusunda anneyi eğitmek, bunların önündeki engelleri kaldırmak yerine falancı mamadan 3 kaşık şu kadar suya koyup 3 saatte bir besleyin şeklinde olayın en kolayına kaçmalarıdır. İşte bu dönemde bebeğe yapılacak en büyük kötülük anne sütü varken yerine başka gıdanın verilmesidir. Piyasada satılan mamaların hiç birisi gerçekte anne sütü değil. Bunların hepsi konserve inek sütüdür. Anne sütünün yetmemesi konusundaki endişeler yersizdir. Emzirmenin önünde engeller kaldırılmalıdır. Bunun için annelerin eğitilmesi, emzirmeye hazırlanması, uygun tekniğin öğretilmesi ve bu konudaki özgüvenlerinin artırılması gerekmektedir. Anne sütü yerine mama verilirse uzun vadede yüksek tansiyon, şeker hastalığı, astım. Egzama, obezite, kroner kalp rahatsızlıkları gibi arızalar ortaya çıkabilmektedir.''


FATİH YALÇINER