Besin intoleransı,     besin alerjisi ve astımda beslenme konusu çok önemli. Genetik faktörler, yaş, beslenme alışkanlıklarının etkili olduğu alerjik reaksiyonlar dikkat edilmezse ölüme davetiye çıkarıyor

Besin alerjisi, herhangi bir besinin tüketilmesine, kokusunun duyulmasına, besinden üretilen herhangi bir ürüne veya bir besin katkı maddesine karşı bağışıklık sisteminin normal olmayan bir yanıt vermesidir. Besin intoleransı ve besin alerjisi bazen benzer bulgular vermekle birlikte aslında birbirlerinden farklıdır. Besin intoleransı bağışıklık sistemini etkilemez. Besin alerjilerinde bağışıklık sistemi anormal tepki verir.

HER COĞRAFYADA FARKLI GELİŞİYOR

Alerjik reaksiyonların görülme sıklığı, genetik faktörler, yaş beslenme alışkanlıkları ve yaşanan coğrafyaya göre farklılık gösterir. Besin alerjilerinin yüzde 90’ı süt, yumurta, buğday, soya, yer fıstığı, ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlara karşı gelişir. Genel olarak yetişkinlerin yüzde1.4-2.4’ünde, üç yaş altındaki çocukların yüzde 6’sında, atopik dermatit tanısı alan çocukların yüzde 35’inde ve astımlı çocukların yüzde 6-8’inde besin alerjisi görülmektedir. Çocuklar en çok; inek sütü, yumurta, balık, yağlı tohumlar, buğday ve meyveler, yetişkinlerde ise; meyveler, yağlı tohumlar, balık, kabuklu küçük deniz canlıları alerjiye neden olur. Birçok çocukta besin alerjileri yetişkinlikte devam etmez.

EN ÇOK CEVİZ DOKUNUYOR

Fındık, ceviz, badem, yer fıstığı gibi kuru yemişlerin yanı sıra balık ve kabuklu küçük deniz canlılarının alerjileri yaşam boyu sürebilir. Görülme sıklığın değerlendirildiği bir meta analiz çalışmada belirlenen besin alerjisi ve hassasiyeti oranı süt için yaklaşık yüzde 1.2-17, yağlı tohumlar ve balık için yüzde 0.2 ve kabuklu deniz canlıları için yüzde 0-10 gibi çok düşük oranlarda saptanmı