> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tevhid ve Kelam İlmi > Önsöz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Önsöz  (Okunma Sayısı 1131 defa)
15 Mart 2010, 14:34:31
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 15 Mart 2010, 14:34:31 »



Önsöz

Rahman ve Rahim olan Allah adiyle

İnşam en şerefli varlık olarak yaratan, bu âlemi ve âlemdeki her türlü yaratığı onun emrine veren ve bizleri îman, îslâm ve akıl nuruyla ziynetlendiren Yüce Allah´a sonsuz hamd ve sena...

Beşeriyeti Tevhîd inancına, hidayet yoluna ve en güzel ahlâka yöneltmek için gönderilen, Peygamberlerin en büyüğü ve sonuncu­su sevgili Peygamberimize, onun nezih aile efradına, fedakâr ve ve­fakâr ashabına ve yolunda yürüyen îmanh ve iyi ahlâklı insanlara sonsuz selâm, sevgi ve saygı...

îslâm, dini, ilâhî vahye dayanan semavî dinlerin sonuncusudur, îslâm; bütün beşeriyeti hidâyete ve doğru yola davet eden, ferd ve cemiyet olarak insanları özel ve sosyal hayatlarında refah ve saa­dete kavuşturan her türlü esasları getiren ve onları en güzel ahlâ­ka yönelten, bunun yollarını öğreten ilâhî bir nizamdır,

îslâm dini, bu dünyayı imâr ve ıslâha memur edilen, bunun için de, âlemdeki bütün varlıklar emrine ve hizmetine verilen insanla­rın, daima yükselip ilerlemesini sağlayan ilâhî nizamı, yani gerçek inançları, iyi ve güzel amel, sosyal adalet ve güzel ahlâk esaslarını getiren en son ve en mükemmel bir din, ilâhî bir yoldur.

îslâm dîninin getirdiği ilâhî gerçekler, akla ve mantığa, hikmet ve burhana dayanır. Çünkü o, dâima akl-ı selime hitabeder ve onu sapık inançlardan koruyarak, hak ve gerçeğe yöneltir. însan aklı­na ve ilmî gelişmelere ışık tutar.

îslâm dini, insan aklım ilâhî nur ile aydınlatan, ona ilim ve ir­fan yolunu açan ve insanı ortaksız ve benzersiz bir tek Allah´a ibaelet ve iyi amel yoluyla nefsini ıslâh edip, onu kemâle ve güzel ah­lâka erdiren, akıl ve irfan, hak ve adalet, ahlâk ve fazilet dînidir. Bu yüce dînîn en büyük kaynağı, ilâhî vahye istinad eden Kur´ân-ı Kerîm´dir. Bu yüce kitap, zamanımıza kadar ilâhî hüviyeti muhafa­za edilen ve beşer sözü karıştırılmayan yegâne hak ve mukaddes kitaptır.

Aslında ilâhî ve mukaddes olduğuna inandığımız Tevrat ve In-cil ise, zamanla tahrif ve tebdil edilmiş ve böylece ilâhî hüviyetini kaybetmiştir. Bu husus, Allah Kelâmı olan Kur´ân´da bildirilmiştir [1] Tevrat ve incil´in hakîkî nüshalarının mevcut olduğunu, bu dinin sâlikleri dahi iddia ve isbat edememektedirler. Dinler Tarihi, Tevrat ve İncil´in çeşitli ve birbirine uymayan nüshaları, bu gerçe­ği isbat etmektedir.

Buna mukabil, İslâm dîninin ilâhî kaynağı olan Kur´ân-ı Ke­rîm, Peygamberimize nasıl ve ne şekilde nazil olmuşsa aynen ve harfiyyen teabit edilmiş, hafızalara nakşedilmiş, Vahiy Kâtipleri tarafından derhal yazılmış, Peygamberimize inzal olunan Allah Ke­lâmı olarak bize kadar aynen ve tevâtüren nakledilmiştir. Bu gün, bütün İslâm âleminde Mukaddes Kitap olarak inanılan ve Allah Ke­lâmı olarak kabul edilen Kur´ân-ı Kerîm, ondört asır önce Peygam­berimize Allâh-u Teâlâ tarafından Cebrail vasıtasiyle vahyolunan Kur´ân´ın aynıdır. Hiç bir kelimesi değiştirilmemiştir. Kıyamete ka­dar ilâhî hüviyetini muhafaza edeceğini yine Allah, Kur´ân´ında ilân etmektedir [2]

Yukarıda kısaca ifadeye çalıştığımız İslâm dîninin Özellikleri, onun ilâhî ve gerçek din olduğuna inanan kimselerin hislerine ve dînî inançlarına dayanan indî ve mesnetsiz sözlerinden ibaret olma­yıp, akla ve vahye dayanan çeşitli Isîâmî ilimlerde, ilmî metodlarla tenkid ve tahlil süzgecinden geçirilerek isbat edilen kesin hakikat-lardır.

Biz bu kitapta, İslâm dîninin bütün yönlerini değil, yalnız îti-kad ve inanç esaslarını, bu esaslarla ilgili Kelâm mes´elelerini ve bunları anlamakta yardımcı olan genel bilgileri beyan etmek, bu inançları isbat eden dînî ve aklî delilleri zikretmek, çeşitli görüşlerin tahlilini yaparak, bunlardan kabule şâyân olanını gerekçesiy­le birlikte? belirtmekle yetineceğiz.

Kitabımıza niçin bn ismi verdiğimize ve ihtiva ettiği bölümle­ri beyana geçmeden önce, şu hususu da hatırlatmak isteriz ki; her i§ bir inancın eseridir. Yani inanç esas, yapılan işler de o esasdan doğan eserlerdir. Yapılan işlerin doğru, iyi ve güzel olması ise, ga­yedir. O halde gerçek ve sağlam inanç, insanı iyi ve güzel işler yap­mağa, dolayisiyle kemâle ve güzel ahlâka ermeğe sevkeder.

Bu kısa ve mantıkî istidlalden de anlaşılacağı üzere, insanın güzel ahlâk sahibi olabilmesi, ilâhî vahye istinad eden îman ve inanç esaslarını bilmesine ve bu esaslara kalbinin bütün samimiyetiyle inanmasına bağlıdır. O halde, îman ve inanç konulan, her şeyden önce gelen, bilinmesi ve benimsenmesi gereken esaslardır. Bu gün dünyayı iki kitleye ayıran ve çeşitli mületleri bir cephede toplayan en kuvvetli sebep, inanç mes´elesi, kısacası Allah´a ve manevî var­lıklara îman veya onları inkâr dâvası değil midir?

İşte bunun içindir ki, bütün ilâhî dinler, îman ve inanç mes´e-lesini herşeyden önce ortaya koymuş, onu ana ve en mühim dâva olarak insanların idrâk ve iz´ânma sunmuştur. Bütün semavî din­ler, insanları tevhîd akidesine çağırmışlar, ortaksiz ve benzersiz bit tek Allah´a ibadete, O´nun elçileri olan Peygamberlerine, ilâhî ka­nunları olan Kitaplarına, ruhanî lâtif yaratıkları olan Meleklerine, ilâhî hikmet ve ezelî takdiri olan Kaza ve Kadere ve nihayet ölümden sonra dirilmeye, ilâhî adaletin tecelli edeceği ikinci ve ebedî bir ha­yatın kurulacağına inanmaya davet etmişlerdir.

Nitekim, semavî dinlerin sonuncusu ve en mükemmeli olan îs-lâm dini, bütün insanları her şeyden önce Tevhîd akidesine davet etmiş, îman ve inanç esasları üzerinde ısrarla durarak, müslüman olabilmek için bütün bu inanç esaslarına tereddütsüz ve kesin olarak inanmanın şart olduğunu bildirmiştir.

Bütün bu açıklamalardan, îman ve itikad mes´elelerinin ne ka­dar önemli ve her müslümanın bilmesi ve inanması gereken konu­lar olduğu ortaya çıkmaktadır. İşte bu sebepledir ki, İslâm bilgin­leri ve düşünürleri İslâm akidesi ve îtikad mes´eleleri üzerinde önem­le durmuşlar, Kur´ân-ı Kerîm´den ve Peygamberlerimize isnadı ke­sin olarak büinen sahih hadislerden çıkardıkları İslâm inançlarını beyan ve müdafaa gayesiyle çok önemli Islâmî bir ilim vücuda ge­tirmişler, bu konuda ciltlerle eserler yazmışlardır. Yüce Allah´ın Zât ve Sıfatlarından, Peygamberlik, Vahiy ve Mucize gibi çok yüce dînî esaslardan bahsetmesi bakımından Islâmî ilimlerin reisi mev­kiinde gördükleri bu ilme, Fıkh-ı Ekber, îîm-i Usûlu´d - Dîn ve tlm-i Tevfaîd gibi çeşitli isimler vermişlerdir. Zamanla gelişen çeşitli fikir ve felsefî cereyanlar karşısında îslâm inançlarını aklî delillerle kuv­vetlendirmek ve aklî metodlarla müdafaa ederek Müslümanların akidelerini korumak gayesiyle gelişen ve îslâm inançlarının bir nevi felsefesini yapan bu ilme «llm-i Kelâm» adını vermişlerdir. Başta «Tevhîd akidesi» olmak üzere, inanmamız gereken gerçek inançla­rı açıklayan ilme, «llm-i Tevhîd» adı verildiği halde, akâid konula­rında ortaya çıkan çeşitli mezheplerin görüşlerini de beyan ve mü­nakaşa ederek, tenkidleri cevaplandırmak ve şüpheleri çürütmek suretiyle İslâm İnançları üzerinde tefekkür yolunu açan ilme de, bilhassa Türkiyemizde «tlm-i Kelâm» adı verilmesi bir nevi ıstılah ve teamül haline gelmiştir. Bu görüşün tabiî bir neticesi olarak, bu ilim, Yüksek islâm Enstitülerimizde «Tevhîd ve Kelâm» adı ile iki ilim halinde mütalâa edilmiştir. Diğer İslâm ülkelerinde ise, llm-i Tevhîd veya llm-i Kelâm veya Akâid adı altında ve bir ilim halinde tedris edilmektedir.

Kasım 1962 de tedrisata başlayan Konya Yüksek İslâm Ensti­tüsünde «Tevhîd ve Kelâm îlmi»nin tarafımdan tedris edilmesi Millî Eğitim Bakanlığınca uygun görülmesi üzerine, bu dersleri Enstitü kürsüsünden takrir etmeğe başladım. Hazırladığım ders notları, tek­sir ettirilerek talebeye dağıtılmakta idi. Bu konudaki neşriyatın son yıllarda pek az olması sebebiyle artan genel ihtiyacı kısmen karşı­lamak maksadiyle ?arzu ve temennilere uyarak bu notları seri makaleler halinde neşretmeye başladım. Böylece notların büyük bir kısmı, bu güne kadar aylık iki Islâmî dergide yayınlandı [3]

Yaptığım İlahiyat tahsilinden sonra, ömrümün altı yılım alan Kelâm, Felsefe ve Mantık üzerindeki ihtisas, çeşitli ilmî etüd ve Üniversite Öğretim Üyeliği pâyesindeki (üstâziyye) Doktora çalış­malarımın verdiği nazarî bilgilerden ve hocalık tecrübelerimden fay­dalanmak suretiyl", her müslümanm bilmesi ve inanması gereken bütün İslâm inançlarını ihtiva eden bir eser vücuda getirmeğe ka­rar verdim. Çünkü bu konuda son yıllarda yeni ve yeterli eserler yazılmadığına- n, böyle bir esere şiddetle ihtiyaç duyulmakta, tale-be-i ilim ve münevver halkımızca aranmaktadır.

3-i Kelâm ve İslâm Felsefesiyle ilgili bütün ana kaynaklara inmek ve bu konularda yazılan Türkçe ve Arapça bütün eserlerden de faydalanmak suretiyle vücuda getirdiğim bu kitaba, «İslâm İnanç­ları ve Felsefesi» adım verdim. Kullandığım «Felsefe» tâbiri, ıstı­lahı mânâdaki mutlak felsefe veya ilahiyat felsefesi olmayıp, mâhi­yet ve muhtevası bakımından bir nevi Islâmî inançların felsefesi sa­yılan îlm-i Kelâm´a örfen verilen bir isimdir. Kitaba verdiğimiz bu yeni isim altında, Tevhîd ve Kelâm ilimlerinin ihtiva ettiği konula-ruı incelendiğine işaret gayesiyle, parantez içinde «Tevhîd ve Ke­lâma kelimelerini yazmayı uygun bulduk.

Başlıbaşma birer kitap mevzuu olan bir çok kelâm konularını bütün teferruatıyla işlemek ciltler dolduracağından ve daha geniş ve uzun zamana ihtiyaç göstereceğinden, kitabın ihtiva etfiği ba­hisler, imkân nisbetinde özlü ve sâde bir dille yazılmış, konunun önemine göre bazı bahisler ölçülü hududlar içinde derinliğine İşlen­meye çalışılmıştır. Her konunun hazırlanmasında faydalanılan ana kaynaklar dip notunda belirtilmiş, ilmî etüd yapmak veya daha ge­niş bilgi almak isteyen okuyucuların faydalanacağı ilmî eserlere işaret edilmiştir. Kitaptan münevver gençliğin de kolayca faydala­nabilmesi için üslûbun sad...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Önsöz
« Posted on: 25 Nisan 2024, 04:10:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Önsöz rüya tabiri,Önsöz mekke canlı, Önsöz kabe canlı yayın, Önsöz Üç boyutlu kuran oku Önsöz kuran ı kerim, Önsöz peygamber kıssaları,Önsöz ilitam ders soruları, Önsözönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes