> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tevhid ve Kelam İlmi > Giriş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Giriş  (Okunma Sayısı 1953 defa)
01 Nisan 2010, 16:52:40
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 01 Nisan 2010, 16:52:40 »



Giriş


1- Kelâm İlminin Tarifi
2- Kelâm İlminin Mevzuu
3- Kelâm İlminin Mesâilî (Meseleleri)
4- Kelâm İlminin Fayda Ve Gayesi
5- Kelâm İlminin Mertebesi
6 -Kelâm İlmi Denmesinin Sebepleri



Öğrenmek istenen herhangi bir ilmin ihtiva ettiği esas ines´e-leleri incelemeye başlamadan önce, evvelâ o ilmin tarifini, mevzuu-nun ve mes´elelerinin ne olduğunu, faydasını, gayesini ve diğer ilim­ler arasındaki yerini bilmek ve Öğrenmek gerekir. Aksi halde insan, nasıl olduğunu bilmediği meçhul bir şeye yönelmek ve onu arzula­mak gibi doğru ve mâkul olmayan bir duruma düşer. O halde, her şeyden önce, o ilmin tarifim, mevzuunu ve mes´elelerini öğrenmek, fayda, gaye ve mertebesi hakkında fikir edinmek en tabiî bir yol­dur. Esas mes´elelerden önce bunları öğrenmek, insana çok şeyler kazandırır. Meselâ :

i Kelâm ilminin tarifini yapmak, mevzuunu bilmek ve temas et­tiği mes´eleleri Öğrenmek, bu ilim hakkında insana toplu bir fikir Verir. Onu diğer ilimlerden ayırır ve bizi bilinmeyen bir şeye yönel­mek gibi mâkul ve makbul olmayan halden ve gözü kapalı durum­dan kurtarır. Nasıl bir ilimle meşgul olacağımızı öğretir.

Fayda ve gayesini bilmek, diğer ilimler arasındaki yerini, de­rece ve mertebesini öğrenmek ise; bizi bu ilmi elde etmeğe teşvik eder, ona ilgimizi ve önem vermemizi sağlar, bu ilmi niçin tahsil et­memiz gerektiğinin sırrını öğretir, nasıl bir sonuca varacağımızı anlatır.

Bu bakımdan, yukarıda sözü geçen hususlar, her ilimde ince­lenip ön plânda anlatılan bir «Mukaddime» yani «Giriş» olarak kabul edilmiştir [1]

Bu sebeple, biz de burada aynı metodu takip edecek, daha son­ra, îlm-i Kelâma niçin bu isim verildiğini ve nasıl doğup geliştiğini beyan edeceğiz. [2]

1- Kelâm İlminin Tarifi

Kelâm ilmi; incelediği ana konular, veya hedef olarak tayin olunan (ve seçilen) gayesi itibariyle olmak üzere, iki türlü tarif olu­nur. Bu tarifler yardımıyla insan. Kelâm ilmi hakkında toplu bir bilgi edinir ve nasıl bir ilimle meşgul olacağını öğrenir. Aynı zaman­da bu ilim-, tarifi ve kendine mahsus özellikleriyle diğer ilimlerden az çok ayrılmış (temayüz etmiş) olur.

îşte bu sebebden; «tarif´in, diğer hususlardan Önce incelenmek üzere başa alınması, Kelâm bilginleri arasında gerekli görülmüş ve âdet haline gelmiştir.

a) Kelâm İlminin, Mevzuu İtibariyle Tarifi :

«Kelâm ilmi; Allahu Teâlâ´nın Yüce Zâtından, ilâhî Sıfatların­dan, Peygamberlerden ve Peygamberlikle ilgili mes´elelerden ve mebde´ (başlangıç) ve meâd (son buluş ve dönüş) itibariyle varlık­ların (kâinattaki yaratıkların) hallerinden İslâm kanun ve esasla­rına göre bahseden bir ilimdir.»

Görüldüğü üzere bu tarif vasıtasıyla Kelâm ilminin ne gibi mes´elelerle uğraştığı ve bize neler öğreteceği hususunda toplu bir fikir sahibi olduk. Böylece mutlak bir meçhule (bilinmeyene) yö­nelmekten kurtulduk. Aynı zamanda, tarifin ihtiva ettiği «fasıl» hükmünde olan kayıtlarla, bu ilmi, diğer ilimlerden ve Felsefeden ayıran özellikler hakkında ilk bilgiyi elde ettik. Bu bilgi yardımı ile, Kelâm ilminin tetkik sahasına girenleri ve bu saha dışında ka-îanlan tasavvur edip anlayabilme imkânını bulduk.

Şimdi bu tarifi ve bahsettiğimiz özellikleri kısaca açıklayalım :

Bu tarife göre, metafizikten (yani tabiat Ötesinden) bahseden ilahiyat Felsefesi ile, Kelâm İlmi´nin konuları arasında bir benze­yiş göze çarpmaktadır. Çünkü İlahiyat Felsefesi de Kelâm îlmi gibi, Cenab-ı Hakk´m Zât ve Sıfatlarından bahseder. Bundan başka, «Müsbet ilimler» dediğimiz Fizik, Kimya, Matematik ve Biyoloji gibi ilimler de, Kelâm ilmi gibi, kâinatta mevcut olan eşyanın hal­lerinden bahsetmektedir.

Ancak Ilm-i Kelâm; felsefeden de, müsbet ilimlerden de, metod ve gaye bakımından tamamiyle ayrılır. Bu ayrılığa, tarifteki «Meb­de´ (başlangıç) ve Meâd (son buluş) itibariyle» ve «İslâm kanun ve esaslarına göre» kayıtları işaret etmektedir.

Kelâm îlmi, birinci kayıtla müsbet ilimlerden, ikinci kayıtla da felsefeden ayrılmaktadır. Çünkü :

Kelâm ilmi; varlıkların hallerinden «Mebde´ ve Meâd itibariy­le» bahseder. Yani kâinatın başlangıcını ve sonunu, nereden geldi­ğini ve nereye gideceğini araştırır. Görülen ve görülmeyen varlık­ların neden ve niçin var edildiğini, var eden Yaratıcının kim oldu­ğunu, hayatın son bulması ile nereye gidileceğini, ikinci bir hayat varsa (ki vardır), oraya nasıl vs niçin dönüleceğini inceler. Bu hu­susları hükme bağlar. Bu hükümlerin mümkün olduğunu akıl yo­luyla ve vahyin yardımıyla «İslâm kanun ve esaslarına göre», yani Kitap ve Sünnet ile sabit olan dînî esaslara uygun olarak inceler. Bu incelemeler esnasındaki gayesi, dînî inançları ortaya koymak, onları korumak ve savunmaktır.

Müsbet ilimler ise, kâinattaki varlıkları, başlangıçlarının ne ol­duğu ve sonuçlarının ne olacağı bakımından incelemez. Görülen ve hissedilen hâdiseleri ve birbiri arasındaki ilişkileri, müşâhade (göz­lem) ve tecrübe (deney) yolu ile inceleyerek, tâbi oldukları ve bağlı bulundukları kanunları keşfe çalışır. Bir şeyi incelerken daima, «Nasıl oluyor?» sualine, onu tecrübeye tâbi tutarak cevap vermeğe çalışır. Her şeyi gözlem ve deney yoluyla tahlil edip, inceler. Elde ettiği neticeye göre, değişmeyen nisbetleri gösteren kanunlar bulup koyar. Gözlem ve deney yoluyla inceleyemediği konuları kendi sa­hası dışında sayar.

Eşyanın aslını, var edilmekteki gayesi, «mebde´ ve meâdmı» (yani başlangıç ve son buluşunu), her şeyin neden ve niçinlerini ise, Felsefe ve Kelâm ilmine bırakır.

Müsbet ilmin çalışmalarının gayesi ise; elde ettiği bu tabiî ka­nunlar vasıtasıyla; yeni yeni keşifler yapmak ve böylece insanlığın ilerlemesine ve maddî yönden refahına hizmet etmektir. Bu yönden müsbet ilimler, hem metod, hem de gaye bakımından Kelâm ilmi´n-den ayrılmaktadır. TarifdeM «Mebde* ve Meâd itibariyle» kaydı, bu ayrılığa işarettir.

Tarifdeki «İslâm kanun ve esaslarına göre» kaydı da, Kelâm İlmini İlahiyat Felsefesinden ayırmakta ve ikincinin konuları da, İlm-i Kelâm´ın inceleme sahası dışında kalmaktadır.

Evet, her ikisi de hemen hemen aynı konularla meşgul olmak­ta, Hak Teâlâ´nm Zât ve Sıfatlarından ve varlıkların hallerinden «Mebde´ ve Meâd» itibariyle bahsetmektedir.

Fakat Kelâm ilmi bu konuları, vahiy yoluyla sabit olan ve ke­sinleşen. İslâm kanununa göre inceler. Kesin olarak bilinen ve din­de zarurî sayılan Islâmî esaslara uymayı bir prensip olarak kabul­lenir. Aklı hatadan vahiy ile muhafaza eder. Metodu budur. Bu se­beple, vardığı neticeler, daima İslâm kanununa ve dînî esaslara uyar. Gayesi ise, dînî inançları delillerle isbat ve onu dâima savun­mak ve korumaktır.

Haîbuki Felsefe; akıldan başka bir esasa tâbi olmaz. Her şeyi daima akıl esaslarına uygun olarak inceler. Vardığı neticenin, yal­nız aklî esaslara ve aklî kanunlara uymasına dikkat eder. Islâmî esaslara uygun olup olmadığına bakmaz. Bu sebeple, felsefî mes´e-leler ve sonuçlar dînî esaslara *bazan aykırı olduğu halde, Kelâm ilmi´nin vardığı neticeler; dînî esaslara, Kitap ve Sünnetle sabit olan kesin hükümlere dâima uygundur. Bundan başka, llnı-i Kelâ­mın gayesi, akideyi isbat ve onu korumak olduğu halde, Felsefe­nin gayesi, bir şeyin aslını bulmak, hakikatına ?akıl yoluyla? ulaşmaktır [3]

Görülüyor ki her ikisinin de konusu hemen hemen aynı olduğu halde, birbirinden metod ve gaye bakımından ayrılmaktadır. Tarif­deki «İslâm nizam ve esaslarına göre» kaydıyla, İlahiyat felsefesi de Kelâm ilmi´nin sahası dışında kalmıştır.

İşte böylece, yukarıdaki tarif bize yalnız Kelâm ilmi hakkında toplu bir bilgi vermiş ve onu diğer ilmilerden ayırmıştır.

b) Kelâm İlmînin Gayesi İtibariyle Tarifi :

«Kelâm ilmi, hüccetleri (yani kesinlik ifade eden delilleri) be­yân ederek, şüpheleri ortadan kaldırmak suretiyle, dînî akideleri isbât hususunda insanı daima tam bir kudret sahibi yapan bir ilim­dir.» [4]

Buradaki dînî akideden maksat, Kitap ve Sünnet ile bildirilen Islâmî inançlardır. Kelâm ilmi, bu dînî inançları, bazan aklî, bazan naklî, çok defa da hem aklî, hem de naklî kesin delillerle isbat eder. Şüpheleri ortadan kaldırmak veya hasmı ilzam etmek, yani sus­turmak suretiyle dînî akîdeleri korur ve onları naklî ve aklî delil­lerle isbat ederek savunur [5]

2 - Kelâm İlminin Mevzuu

Her ilmin olduğu gibi, Kelâm ilminin de kendine mahsus müs­takil bir konusu vardır. Bir ilmin tarifini yaptıktan sonra, herşey-den önce o ilmin mevzuunun ne olduğunu bilmek gerekir. Çünkü ilimler, mevzularma göre ayrılırlar ve biribirlerinden mevzulanyla temayüz ederek seçilir ve ayrı ayrı birer ilim haline gelirler. Mev­zuların ayrılığı, çeşitli ilimleri kolayca anlayıp öğrenmeye yardım eder. Çünkü, incelenecek eşyanın çokluğu, vasıflarının çeşitliliği ve eşyalar arasındaki olay ve nisbetlerin karışıklığı, onları toplu ola­rak anlayıp kavramayı son derece güçleştirmiştir. Bu sebeple; bir­birine benzeyen, aralarında genel münasebet ve alâka bulunan şey­lerle ilgili, mes´eleler toplanarak, diğerlerinden ayrılmış ve müsta­kil bir ilim haline getirilmiştir. İlimleri mevzularma göre ayırmak işte bu zaruretten doğmuştur.

Hülâsa : «Birbiriyle ilgili şeylerle ilişkisi (taalluku) olan mese­lelerin ana konulan, o ilmin mevzuunu teşkil eder. Allah (c.c), Kur´ân, Peygamber ve Âhiret gibi [6] Bu ana konuların herbiri ile ilgili itikad mes´eleleri vardır [7]

Bu münasebetle şu hususu belirtmek isteriz :

Bir ilmin, tarifi vasıtasıyla diğer ilimlerden temayüz ederek seçilmesi, o il...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Giriş
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:40:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Giriş rüya tabiri,Giriş mekke canlı, Giriş kabe canlı yayın, Giriş Üç boyutlu kuran oku Giriş kuran ı kerim, Giriş peygamber kıssaları,Giriş ilitam ders soruları, Girişönlisans arapça,
Logged
04 Ağustos 2019, 13:53:17
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #1 : 04 Ağustos 2019, 13:53:17 »

Esselamu aleyküm Rabbim bizleri ilmi isteyen ve bulanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Ağustos 2019, 14:52:16
Melek Nur Çelik koü

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 298


« Yanıtla #2 : 04 Ağustos 2019, 14:52:16 »

Paylaşım için Allah razı olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
04 Ağustos 2019, 18:31:41
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.948


« Yanıtla #3 : 04 Ağustos 2019, 18:31:41 »

Aleyküm selâm kelâm ilmi çok önemlidir bu ilmi iyi bilmek Allah ı daha iyi tanımamızı sağlar
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

05 Ağustos 2019, 00:31:21
Züleyha

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.439


« Yanıtla #4 : 05 Ağustos 2019, 00:31:21 »

Esselamu aleyküm Rabbim bizleri ilmi isteyen ve bulanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes