> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tencere > Kim bunlar?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kim bunlar?  (Okunma Sayısı 1045 defa)
21 Ağustos 2011, 09:50:36
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 21 Ağustos 2011, 09:50:36 »



Tencere


Mart 2009 123.SAYI


Serhat ALBAMYA kaleme aldı, TENCERE bölümünde yayınlandı.

Herkese selamlar. Ben Serhat Albamya. Adımın böyle değişik olmasına bakmayın, Ferzan Topatan benim abim. Biliyorsunuz abim bir süredir Tencere’de yazamıyor. İşleri çok yoğun, bir türlü fırsat bulamıyor. Eminim onu özlemişsinizdir, fakat onun yerine ben geldim. İnşallah beni de seversiniz. Bundan böyle hem onun selamını iletmek, hem de kendi hikâyelerimi size anlatmak için burada olacağım.

Haydi bismillah...


Kim bunlar?


Abimin vesilesiyle yola gelmemin üzerinden çok zaman geçti. O zamanlar üniversite ikinci sınıfa yeni geçmiştim. İlk sene okuduğum şehirde yabancılık çekmemek için kaldığım teyzemlerin evinden ayrılmış, kendime kalacak yeni bir yer arıyordum.

Abim sürekli arayıp “Serhat ne oldu, kalacak bir yer bulabildin mi? Bak okulların açılmasına az kaldı, elini çabuk tutup sana verdiğim adrese bir uğra..” diyerek aylardır bahsettiği yurda gitmemi söylüyordu. “Bak orada güzel arkadaşlar var, sana yardımcı olurlar, sen de onları seversin zaten..” diye de ısrar ediyordu.

Başkalarıyla aynı odada kalmak, onlarla eşyalarımı paylaşmak, onların düzenine uymak bana hiç cazip gelmediği için çeşitli bahanelerle abimi oyalıyordum. “Tamam abi, haftaya gidip bakarım, oldu abi, tam gidecektim bir işim çıktı..” derken yaz tatilini de bitirmiştim.

Okulun açılmasına az bir zaman kala tekrar yola koyuldum. Apartmanların pencerelerine baka baka kalacak bir yer arıyordum. Binanın birinde aradığım yazıyı fark ettim: “Öğrenciye Kiralık Odalar”

Bu tam da aradığım şey, bir oda bana yeter de artar bile diyerek içeri girdim. Orta yaşlı bir abi bana buranın apart olduğunu yani odamı, mutfağımı, çamaşır makinesini başkalarıyla paylaşmam gerekeceğini söyledi. Olsun,  fiyatı da çok değildi. Kısa sürede kararımı verip döneceğimi söyleyip oradan ayrıldım.

Artık başka bir yere bakmama gerek olmadığını düşünüyordum, çünkü burası benim için gayet uygundu. Fakat birden “Ya Serhat, gidip şu abinin aylardır bahsettiği yurda da bir baksan, hiç değilse sorduğu zaman baktım da beğenmedim dersin!” dedim ve üzerinde adres yazılı kartı çıkarıp başladım yurdu aramaya.

Yurdu bulup içeri girdiğimde birkaç yaşlı amca ranza taşıyor, bir yandan orta yaşlı bir abi çay dağıtıyor, köşede dedemin birisi de tütün sarıp kendisini dinleyenlere heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Kartta yazan ismi sorunca oradaki arkadaşlardan biri, “Siz şuraya oturun, hemen gelir.” dedi.

Beklerken kendi kendime “Yahu ben nereye geldim böyle, nasıl öğrenci yurduysa, öğrenci hariç her şey var kardeşim!” diye söyleniyordum. Bunları düşünürken karşı odadan çıkan bir abi ayakkabılarını giyip bana doğru geldi. “Selamün aleyküm, hoşgeldin.” dedi. Ben de “aleykümselam” dedim, keyifsiz bir şekilde “Yurdunuz nasıl bir yer diye bakmak için gelmiştim.” diye karşılık verdim. Gülümsedi, sonra da “Yurdumuz bu gördüğün işte, burada kalmak istersen bazı kurallara da uyman gerekir.” dedi.

Nasıl yani, nerden çıktı şimdi bu? Teyzemlerde kalırken tek kural vardı, o da akşam eve dönmek. Neyse abimizi dinleyeyim de şu kurallar neymiş öğrenelim dedim:

“Çevre sakinlerini rahatsız etmek yok!” E, zaten böyle bir şeyi normalde de yapmam. “Yurtta kalanlar kişisel temizliğe dikkat etmeli.” Çok şükür pis dolaşmamaya dikkat ederim. “Yüksek sesle müzik dinlemek yasak, mümkünse kulaklıkla müzik dinlenmeli.” Zaten ben de hep kulaklıkla müzik dinlerim. “Yurdun düzeni için haftada bir gün temizlik günü olarak belirlenecek, kalan herkes haftada bir gün nöbetçilik yapacak.” Hmm, galiba az sonra bana askeri üniformayı verecekler!

Ben bunları düşünürken karşımdaki abi bana “Bu kurallar senin için de uygunsa yurtta kalabilirsin.” dedi. “Olur tabi neden olmasın..” dedim ama zaten bir yer bulmuş olmama rağmen neden bu cevabı böyle kolayca verdiğimi daha yeni anlıyorum.

Ne oldu, nasıl oldu da kendimi okul açılmadan bir gece önce bu yurtta buldum? Birkaç gün kendime “Ben nerdeyim, ben ne diye buraya geldim?” diye sorular sorsam da, az bir zaman sonra buradaki arkadaşlarla gayet iyi anlaştık. İzmirli Mehmet, Adıyamanlı Onur, Trabzonlu Nihat hepsiyle kısa zamanda can ciğer kuzu sarması olmuştuk.

Bir süre geçtikten sonra da yurt yönetiminden bir duyuru geldi: “Kurban bayramında dileyen ilk gün kalıp kesimhanede hizmet edebilir.” Ne?!

Bayramın en önemli günü, ilk gününde neden öğrenciler memleketine gitmeyip kesimhaneye gitsin ki? Bu merakla memlekete gitmeyip orada kaldım. Bayram sabahı gittiğimiz kesimhanedeki kalabalık çok farklıydı. Öyle bir muhabbet ortamı vardı ki... Etler havada uçuşuyor, bir sürü insan sanki lunaparka gelmiş gibi güle oynaya işin bir ucundan tutuyor ve kimse kimsenin eğlencesini bozmuyordu. Heyecanla “Ben ne yapayım?” dedikten sonra elime verilen bıçakla başladım gelen parçaları ikiye, üçe bölmeye. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Kurbanlık hayvanlar geliyor, kesiliyor, parçalanıyor, tartılıyordu.

Birden “küt” diye bir ses duydum, sonra da alnını elleriyle kapatan bir adam... Büyükbaş bir hayvan onu kesim alanına getirmeye çalışan adamı tekmelemişti anlaşılan. Adamı hemen karşıdaki küçük bir barakaya götürdüler, biz de işimize devam ettik.

Etleri taşı, kemikleri ayır, parçaları tart derken ikindi vakti gelmiş geçiyordu. Abdest alıp namaz kılmak için ben de küçük barakaya gittim. İçeri girip abdest sırasında beklerken etrafı incelemeye başladım. Yerlerde eski halılar, yeni kesilmiş etler ve ortalıkta aynı dilde konuşan bir sürü insan vardı. Birden salonda yemek masasında oturan adam dikkatimi çekti, ineğin birkaç saat önce tekme attığı adamcağızdı. Alnındaki morluk dışında gayet iyiymiş gibi görünüyordu. Sonra, ben ona bakarken karşısına biri gelip oturdu ve elini gösterip; “Eti keserken elime bıçak girdi.” deyince adamcağız alnındaki yarabandını söküp adamın yaralı parmağına yapıştırıverdi.

Bu hali görünce öylece kalakaldım. Yaşadığımız dünyada insanın bireyselleşmesi, bencilleşmesi filan gibi okuyup ezberlediğim bir sürü şey bir kez daha göremediğim bir çöp bidonuna boca oldu.

Şimdi kendime tekrar soruyorum: “Ben nasıl insanların içindeyim?”

Bir porsiyon seçmen pusulası


Geçenlerde Sabahattin abi ile birlikte akşam yemeği için dışarı çıktık. Her zaman gittiğimiz bir yer olan lokantaya girdik, kendimize göre bir köşe beğenip sipariş vermek için garsonu beklemeye başladık. Fakat ortamda garip bir gerilim vardı. Karşı masada dört beş adam oturmuş bize bakıyordu ve ortada garson namına hiç kimse yoktu. Karşıdaki siyah takım elbiseli tipler bize garip bakışlar atmaya devam ederken Sabahattin abi dayanamayıp “Yemek yok mu, garson gelmeyecek mi?” diye sordu. Tipler önce birbirine baktı, sonra da “Yok, dediler, burası artık “x” partisinin seçim bürosu!” Soramadık tabii, madem burası artık seçim bürosu, salonun ortasındaki koca buzdolabı neyin nesi? Niye hâlâ lokanta tabelası var. Neyse, şaşkınlığımız geçene kadar oturduk, sonra yemek için başka bir yer aradık. Bu arada Sabahattin abi birşeyler homurdandı ama ne dedi duyamadım.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kim bunlar?
« Posted on: 27 Nisan 2024, 00:16:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kim bunlar? rüya tabiri,Kim bunlar? mekke canlı, Kim bunlar? kabe canlı yayın, Kim bunlar? Üç boyutlu kuran oku Kim bunlar? kuran ı kerim, Kim bunlar? peygamber kıssaları,Kim bunlar? ilitam ders soruları, Kim bunlar?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes