> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tencere > Kayda Değer Diyaloglar 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kayda Değer Diyaloglar 2  (Okunma Sayısı 636 defa)
07 Temmuz 2011, 18:22:43
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 07 Temmuz 2011, 18:22:43 »



Kayda Değer Diyaloglar

Şubat 2011 146.SAYI



Serhat ALBAMYA kaleme aldı, TENCERE bölümünde yayınlandı.



Bir abimiz anlatıyor;

“Şehirlerarası otobüste yoldaydık. Otobüs gayet normal bir şekilde ilerlerken acı bir fren sesiyle sarsıldık. Herkes paniğe kapıldı. Otobüs bir süre zikzaklar çizerek ilerledikten sonra toparlanıp durdu. Devrilmekten zor kurtulmuştuk.

Karşı şeritten gelen TIR aniden bizim şeride geçip durmuş, bir an şoka giren bizim şoför kısa sürede durumu toparlayıp, çarpmadan otobüsü durdurmayı başarmıştı.

Şoförümüz otobüsü durdurduktan sonra eli kolu boşalmış bir halde muavinden bir sigara istedi, birkaç derin nefesten sonra:

– Ben bakamıyorum, söyleyin çocuğa bir şey oldu mu, diye seslendi.

Her kafadan çıkan sesten anlaşıldığı kadarıyla mesele karşıdan gelen TIR’ın şerit ihlali değildi. Meğer bütün karmaşanın sebebi aniden yola fırlayan bir çocukmuş.

Şimdi herkes büyük bir endişeyle çocuğa bir şey olup olmadığını merak ediyordu. İnip duruma göz atan muavin, çok şükür güzel cevabı verdi. Çocuğa bir şey olmamıştı.

Fakat TIR devrilmekten zor anda kurtulmuş, yan dönerek bütün yolu kapatmıştı. Herkes iyi haberi duyup derin bir oh çekince arka tarafta oturan bir amcanın sesi duyuldu:

– O çocuk kimin be ya? Söyleyin anası babası sıkı tutuversin!

* * *

Arkadaşlarla muhabbet ediyoruz. Mevzu yeme-içme. Dedim ki:

– Benim en sevmediğim şeylerden biri bana zorla yemek yedirilmesidir. Aç isem sorun değil, oturur hiç seçmeden sofrada ne varsa yerim. Ama tok olmama rağmen birisi zorla yemek yedirmeye çalışırsa o dakikalar benim için ızdıraba dönüşür. İlle bir şey ikram etmek istiyorsan bir bardak su ver, yeter.

Arkadaşlardan birinin tam da bu konuyla konuyla ilgili bir anısı varmış. Anlatınca epeyi güldük. Mesele şu:

Bu arkadaş babaannesine hal hatır sormaya gidiyor, biraz oturup çıkmak niyetinde. Fakat babaannesi ona bir şey ikram etmeden göndermeyi hiç istemiyor. Başlıyor sormaya:

– Yavrum börek var, börek ye.
– Yok babaanneciğim, tokum. Hiç zahmet etme.
– Oldu yavrum, o zaman meyve soyayım da, ye.
– Yok babaanneciğim pek canım istemiyor.
– Yavrum, o zaman az süt ısıtayım iç.
– Yok babaanneciğim hiç yorma kendini.

Bu cevabın ardından torununa bir şey yediremeyeceğini anlayan babaanne torunu afallatan soruyu soruyor;

– Yavrum bir şey yemedin, bari telefonla konuş, aramak istediğin bir yer varsa al da ara bizim evden, hadi...


Dev Yazı Dizisi: Aramızdaki Organizatörler!

Geçenlerde işten çıkıp karşıdan karşıya geçmek için yeşil ışığın yanmasını beklerken, herkes kadar sabırlı davranamayan iki kişi kendini yola attı. Ne kadar büyük bir hata yaptıklarını fark etmeleri ise birkaç saniye sürdü.

Mesele hızla yaklaşan bir araç filan değil, yaşlı bir amcaydı. Susturamayacakları, asla cevap veremeyecekleri, azarlarını sineye çekmek zorunda kalacakları bir amca... Hani çevresindeki her şeyle alakadar olan, her duruma laf atan asabi yaşlı amcalar olur ya, tam öyle!

Daha ikinci adımlarını atmadan başladı gençlerin ardından söylenmeye:

– Piii! Bir de Avrupa Birliği’ne gireceğiz diyorlar! Olmaz efendim olmaz, böyle insanlar varken olmaz! Daha karşıdan karşıya geçmenin adabını bilmiyorlar, bir de  Avrupa Birliği’ne girelim diyorlar!..

Yeşil ışık yandığında amcanın homurdanması hâlâ son bulmamıştı. Hatta ben karşıya geçip dolmuşa binene dek sürdü.

Benim burada takıldığım şey yaşlı amcanın haklı olması ya da gençlerin kural tanımazlığı değil. Benim kafama takılan şey yaşlı amcalarımızın ya da teyzelerimizin çevrelerinde vuku bulan her olaya diledikleri gibi yorumu yapıştırabilme rahatlıkları. İnsanı öyle bir durumda bırakıyorlar ki ne cevap verebiliyorsunuz, ne de haklı olduğunu söyleyip el pençe divan durabiliyorsunuz. Çünkü iki şekilde de azarlamaları son bulmuyor. Ama tabii ki toplum düzeni için olmazsa olmazlardan biridir onlar.

Asabi yaşlı amcaların bitmek bilmeyen yorumlarına daha çocuk yaşta alışırız. Top oyunlarını sevmeyenler daha en başta tavırlarını belli eder, evlerinin civarında olabilecek herhangi bir toplu spor faaliyetini daha gerçekleşmeden engellerler. Sloganları “Keserim topunuzu, oynatmam oyununuzu!” şeklindedir.

Bu türden asabi amcalara zaten hepimiz alışığız ama bir versiyonu var ki evlerden ırak... Bunlar oynanan oyuna karışan amca tipidir. Mesela top oynasanız hiçbir ara pası beğenmez, hiçbir gole hayran kalmaz, hiçbir taktiği kabul etmez. Genellikle çocuklara “O top öyle mi oynanır!” “Ben o golü gözüm kapalı atardım!” “Bak kerataya, nasıl da yedi golü!” gibi yorumlarda bulunur, senelerdir gün yüzüne çıkaramadığı teknik direktör yanını, oturup akşama kadar çekirdek yediği balkonundan gösterir. Neyse, yine de bunlar top oynamaya hiç izin vermeyen asabi amcalardan kat be kat iyidir.

Bir de asabi amcalarımızdan olur olmaz bir şeye kızıp yolda söylene söylene yürüyen versiyonu var ki onlarla karşılaşanların durumu daha vahim. Hızlı geçen bir araba, çöp kurcalayan bir kedi, yüksek sesle bağıran bir simitçi... Çevrede rahatsızlık faktörü olabilecek herhangi bir şey bu amcalarımızın diline dolanmak için yeterlidir. İlk görüşte “Herhalde kulaklığı var, cep telefonu ile birine bir şey anlatıyor!” diye iyimser bir şekilde yaklaşsanız da, daha sonra söylenmesinin sebebinin yarım saat önce yanından hızla geçmiş bir motosiklet olduğunu anlarsınız.

Bu amcalar söylene söylene eve varır, koltuklarına oturur, söylenmeye devam eder. Ta ki teyzemiz “Yine kime söyleniveriyon?” diyene kadar. Unutmayın, asabi amcayı susturabilecek tek etken teyzelerimizdir.

Bu arada bir şey dikkatimi celbetti, bahsettiğim asabi amcalara nedense ne bizim köyde ne de bizim çay ocaklarında hiç rastlamadım. Acaba bizim köyün çorbasını içenin sinirleri mi yatışıyor?

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 07 Temmuz 2011, 18:23:23 Gönderen: Reyyan »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kayda Değer Diyaloglar 2
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:16:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kayda Değer Diyaloglar 2 rüya tabiri,Kayda Değer Diyaloglar 2 mekke canlı, Kayda Değer Diyaloglar 2 kabe canlı yayın, Kayda Değer Diyaloglar 2 Üç boyutlu kuran oku Kayda Değer Diyaloglar 2 kuran ı kerim, Kayda Değer Diyaloglar 2 peygamber kıssaları,Kayda Değer Diyaloglar 2 ilitam ders soruları, Kayda Değer Diyaloglar 2önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes