> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tencere > Gariban Tamircinin Acılı Hayatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gariban Tamircinin Acılı Hayatı  (Okunma Sayısı 842 defa)
21 Temmuz 2011, 10:25:11
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 21 Temmuz 2011, 10:25:11 »



Tencere


Nisan 2010 136.SAYI


Serhat ALBAMYA kaleme aldı, TENCERE bölümünde yayınlandı.

Gariban Tamircinin Acılı Hayatı

Bir ağabeyimiz anlatıyor:

Tatil için eşimin memleketine gitmiştik. Şehirde dolaşırken arabanın tekeri patladı, söküp tamircilerin bulunduğu sokağa götürdüm. Bir kaç dükkan arasında gözüme çarpan en eski, en gariban olanına girdim. “Madem birine para kazandıracağım, gariban olan kazansın..” diye düşündüm.

İçeri girince, karşılaştığım tamircinin tipi, ne kadar isabetli bir karar aldığımı doğrular gibiydi. İş elbisesi yırtık pırtıktı, kendisi de sefaletten çökmüştü. Tamirci tekerle uğraşırken ben de etrafa bakındım. Dükkan da adamın bu halini desteklercesine eski ve perişandı. Adama daha da acıdım ve işini bitirdiği gibi parasını verip “hayırlı işler” diyerek çıktım. Bir garibana yardımcı olmanın huzuru çökmüştü içime. 

Akşam olunca hanımla sahile indik, yürüyorduk. Kimsenin olmadığı sahil şeridinin sessizliğini kıyıdan gelen müzik sesi bozuyordu. Sesin geldiği yere bakınca oranın bir gazino olduğunu anladım. Gümbür gümbür canlı  müzik eşliğinde bir kaç kişi göbek atıyordu. Buraya kadar her şey normaldi ama bir tuhaflık beni olduğum yere mıhladı.
Yemeklerle donatılmış masanın kenarında göbek atan kişi gündüz gittiğim tamirciydi. Hanıma durumu anlatınca güldü ve o tamircinin kasabadaki sayılı zenginlerden olduğunu, birkaç evi ile bir de yazlığının bulunduğunu söyledi. Anlattığına göre sık sık bu gazinoya gelir eğlenirmiş, tamir işini ise hobi olsun diye yapıyormuş.

Bir an adamın dükkanı ve o gariban hali gözümün önüne geldi, sonra kendi saflığımı  düşündüm. Demek ki görünüşe aldanmamak lazım...

Bir Gezginin Günlüğü - 9


Yaşlı adamın isteği üzerine halıların üzerinde toplayacak ufak tefek bir şeyler aradım. Fakat temizlenmesi gereken pek bir şey yoktu. Yaşlı amca bu tertemiz mekanda süpürecek bir şey bulmaya çalışırken yaşadığım zorluğu fark etmiş olacak ki yanıma geldi ve gülerek bir şeyler söylemeye başladı.

Bir yandan süpürgeyle dolanıyordum bir yandan da içerideki heybetli yapıya bakıyordum. Üzerinde çok güzel desenler olan, taç şeklinde bir yapıydı. Benim bu yapıya hayran hayran bakmamı fark eden amca bir şeyler söyledi fakat anlayamadım. Sanki o da içeride süpürecek bir şey olmadığını biliyordu da beni sırf içerisini görmem için davet etmişti.

Yaşlı amcayı anlar gibi yaparak gülümsedim, o da bana “Markete girmek nasip olmaz her kişiye..” gibi bir şey dedi. “Demek buranın adı marketmiş! Bir şey daha öğrendim..” diye sevinerek dışarı çıktım.

Sedat’a bunları anlattığımda yüzünü garip bir hal aldı. Bir yandan gülecek gibi oluyor bir yandan da hayretini gizlemeye çalışıyordu.

– Sende de ne kısmet varmış yahu! diyerek elini omzuma koydu. Sonra da kendini tutamayıp bana sarıldı.

Anladığım kadarıyla bu ülkedeki insanlar mutlu olduklarında bizim insanlarımızdan daha abartılı tepkiler veriyorlar. Sevindikleri zaman bu her hallerinden belli oluyor ve hemen kucaklaşmak, sarılmak istiyorlar. Nedense bu hareketleri hiç yapmacık gelmiyor, samimiyetten olsa gerek. Sedat da böyle biri, gayet samimi. Hatta sadece Sedat değil, bağ evinde ve bu köyde karşılaştığım birçok insan öyle. Genellikle yüzlerinde bir tebessüm var, birbirlerine sürekli selam veriyorlar. Üç beş kişi bir araya gelince hemen sohbete dalıyorlar.

Sedat’ın beni kucaklamasıyla aklımdan böyle şeyler geçti. Bu insanlar, bu köy, bütün bu “tuhaf gibi” olan ama beni nedense hiç rahatsız etmeyen olaylar... Sedat bana sarılmayı bırakıp olduğum yerde biraz beklememi söyledi. Kısa süre sonra da elinde poşetlerle geri döndü. Bağ evindeki arkadaşlarının siparişleriymiş. Poşetlerden birkaçını elinden aldım, yola koyulduk. Köyün girişine doluşmuş otobüslerin yanından geçip boş yolda sakin sakin ilerlemeye başladık. Sedat sanki içinde tutmakta zorlanıyormuş gibi sordu:

– Market’ın içi nasıldı? Güzel miydi? Kokusu nasıldı, anlatsana...

Devam edecek...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gariban Tamircinin Acılı Hayatı
« Posted on: 24 Nisan 2024, 21:59:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gariban Tamircinin Acılı Hayatı rüya tabiri,Gariban Tamircinin Acılı Hayatı mekke canlı, Gariban Tamircinin Acılı Hayatı kabe canlı yayın, Gariban Tamircinin Acılı Hayatı Üç boyutlu kuran oku Gariban Tamircinin Acılı Hayatı kuran ı kerim, Gariban Tamircinin Acılı Hayatı peygamber kıssaları,Gariban Tamircinin Acılı Hayatı ilitam ders soruları, Gariban Tamircinin Acılı Hayatıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes