> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tencere > Bir de Buradan BAK
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bir de Buradan BAK  (Okunma Sayısı 904 defa)
22 Eylül 2011, 18:10:03
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 22 Eylül 2011, 18:10:03 »



Tencere


Temmuz 2007 103.SAYI


Ferzan TOPATAN kaleme aldı, TENCERE bölümünde yayınlandı.

BİR DE BURADAN BAK!


TV haberlerinde, gazetelerde, havaların giderek ısınmasıyla ilgili hep şöyle yazılar çıkıyor:

“Son 30 yılın en sıcak yazı!”
“Son 25 yılın en sıcak günleri!”

Böyle bir haberi okuyan, dinleyen kimsede anında bir karamsarlık oluşuyor. Kendini baskı altında hissedip, psikolojik olarak bir çöküntüye giriyor. Sırf bu yüzden daha çok terliyor ve bitkin düşüp ayılıp bayılıyor.

Havaların bu küresel ısınma yüzünden her geçen gün daha fazla ısındığı bir gerçek. Yani bundan 5 yıl sonra yaz ayları daha sıcak olacak.
10 yıl sonra daha daha sıcak olacak. Bilim adamları böyle söylüyor.

Eh, madem durum bu, o zaman neden haberleri şu şekilde yapmıyorlar:

“Gelecek 25 yılın en serin yazı!”
“Gelecek 30 yılın en soğuk günleri!”

İnsan böyle bir haber karşısında bir iyimserlik hissine kapılır mı kapılmaz mı? Yalan değil, gerçek. Yalnızca bakış açısı değişti, bardağın dolu kısmından bahsettik.

Kötümserlik bir hastalıktır vesselam.

DAYAK ATMA TUTKUSU


Kurtla tilki, “Ne yapsak da şu tavşanı bir dövsek..” diye düşünüyorlarmış. Aklına bir şey gelmiş tilkinin ve hemen çağırmışlar tavşanı. Sormuşlar, “Sen niye şapka takmıyorsun?” diye. Tavşan şaşırmış, “Abi!” demiş
“Kulaklarım uzun, şapka olmuyor bana.” “Sus!” demişler kurtla tilki; “Terbiyesiz seni! fiuna bak! Hem suçlu hem güçlü. fiapka takmadığı yetmiyor gibi bir de utanmadan konuşuyor!” deyip, yer misin yemez misin, bir temiz dövmüşler tavşanı oracıkta.

Ertesi gün canları yine çekmiş, yine çağırmışlar tavşanı, “Nerde lan senin şapkan?” diye. Zavallı tavşan, “Abi..” demiş; “Şapka olmuyor bana!” “Bak hâlâ cevap veriyor!” deyip bir daha dövmüşler. Gariban tavşan feleğini şaşırmış, kriz yönetememenin şaşkınlığı içinde dönmüş yuvasına.

Bir kaç gün geçmiş. Kurtla tilki demişler ki, “Canımız sıkıldı gel şu tavşanı yine dövelim biz. Ama, demişler, bu kez başka bir bahane bulalım. Diyelim ki git bize bakkaldan sigara al gel. Sigarayı getirdiğinde
bir bakalım. Aldığı sigara uzunsa, niye kısa almadın, kısaysa, niye uzun almadın deyip, öyle dövelim.”

Çağırmışlar tavşanı, “Yürü, bize bakkaldan sigara al gel!” demişler. Tavşan sormuş ama: “Sigara uzun mu, kısa mı olsun?” diye. Kurtla tilki işi bozan böyle bir karşı soru beklemiyormuş. Birbirlerine bakmışlar
bön bön, sonra dönüp tavşana: “Sen şapka takmadın mı hâlâ?” diye girişmişler yeniden...

Etrafta kurtla tilki bu kadar çoğalmışken, şapka uydurmanın anlamsızlığını görün diye yazdık, lazım olur diye...

BAŞKA BİR SINAV!


Biliyorsunuz gençlerin başında ÖSS diye bir sınav var. Lise yıllarında anlatılan bilgilerden hazırlanmış sorular soruluyor bu sınavda.

Benim anlamadığım bazı şeyler var. İnsan bir konuyu anlamamış olabilir. Bu yüzden de bazı sorulara yanlış cevap vermiş olabilir. Ama hangi mantıkla 4 yanlış 1 doğru bilgiyi götürür? Hani bilmemek ayıp değildi?

Bu adamlara göre yanlış bilme hakkın yok. Bilmiyorsan susacaksın. “Yanlış konuşur, yanlış cevap verirsen bildiklerini bilmiyor kabul ederiz!” diyor bu sınav sistemi. Var olan bir şeyi nasıl yok sayarsın sen? Oyun mu oynuyoruz burada!

O zaman hayatın her alanında uygulayalım bunu. Ondan sonra siz görün karmaşayı. Bunu böyle yapacağınıza 4 doğru cevap verenin 1 yanlışını silsenize… Bu çok daha insanî ve ödüllendirerek motive edici bir yöntem olmaz mı?

Bu sınav adam kazanmak istemiyor, başarıyı ödüllendirmiyor. Başarısız olmanız ve kaybetmeniz üzerine yapılan, eleyen bir sistem. Böyle olunca bir üniversite kazansanız bile kazanmış olmaktan çok bir belâdan kurtulduğunuza seviniyorsunuz.

Ben üniversite rektörleri ve dekanlarının, hatta bölüm başkanlarının da ÖSS’ye her sene girmesini öneriyorum. Başarı performansına göre de görevlendirmeleri yapılmalı. Damdan düşmeyen ne anlasın çocuğun halinden?

PARDON, BİR ADRES SORACAKTIM AMA!


Nihat diye bir kardeşimiz şehrin en işlek yerlerinden birinde gazete büfesi işletiyor. Müşterilerin gazete, dergi, sakız, kontör, su, daha soğuk su, daha ılık su gibi taleplerine yetişmek zaten yorucuyken, bir de adres soranlara cevap vermesi gerekiyor.

Adres soranlar öyle bir ilgi alâka bekliyor ki hakikaten çıldırmamak işten değil. Biz, ne büyük sevap işliyorsun, desek de onun yerinde olmak evliya sabrı istiyor, vesselam!

Adres soranlar, karşılarındaki kişiye o gün ilk kez adres soran kendileriymiş gibi davranıyor. Yani sorulan adresi Nihat tebessümle karşılamalı, bu adresi kendisine sorduğu için ona teşekkür etmeli, büfeden çıkıp ona sarılmalı, hatta o adresi bir harita üzerinde gösterip bir de kroki çizmeli, günün anlam ve önemini belirten bir plaket verdikten sonra o adrese birlikte gidip, arkadaşın oraya ulaşıp ulaşmadığından da emin olmalı.

Ama Nihat aynı caddeyi, sokağı, vergi dairesini, eczaneyi o gün 243. sırada soran kişiye olabildiğince kısa bir cevap verecektir: “Sağınızdaki cadde...” “Hemen arkanızdaki vergi dairesi..” “Bir aşağı sokak...”
“Yandaki eczane...” gibi. Ama adres soran bu kısa cevaplardan tatmin olmaz. Bir karşılaşma anı bu kadar mı soğuk ve ilgisiz geçiştirilir? Bu kişiler kendilerinin geçiştirildiği ihtimalini sevmez ve hemen anlamamış pozuyla şöyle derler: “Bu sağımdaki mi?” “Hangi arkamdaki?” “Neresi aşağı?” “Hangi yandaki?” İşte o an Nihat’ın gözleri kayar, bir ya sabır çeker ve “Bilmiyorum dayı!” demez. Parmağıyla o noktayı işaret edip “Aha şurası!” der. “Git, orada bir daha sor.”

İnsanlar seninle konuşmak, bir şeyler paylaşmak istiyor Nihat, sevaba giriyorsun, dedim. Büfeden kaçtı gitti alçak. Al biraz da sen sevaba gir diye. Allah’tan çabuk döndü.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bir de Buradan BAK
« Posted on: 26 Nisan 2024, 09:31:12 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bir de Buradan BAK rüya tabiri,Bir de Buradan BAK mekke canlı, Bir de Buradan BAK kabe canlı yayın, Bir de Buradan BAK Üç boyutlu kuran oku Bir de Buradan BAK kuran ı kerim, Bir de Buradan BAK peygamber kıssaları,Bir de Buradan BAK ilitam ders soruları, Bir de Buradan BAKönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes