> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tekfir Meselesi > Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak  (Okunma Sayısı 3382 defa)
27 Ekim 2010, 11:06:14
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 27 Ekim 2010, 11:06:14 »



Büyük Küfür İle Küçük Küfrü Birbirine Karıştırmak


"Küfür" sözü Kur'an'da ve Sünnet'te çokça kulla­nılmakta, ulemanın dilinde dolaşmaktadır. Bu sö­zün, İslam'da çıkmak ve küfre düşmek manası ile bir tek anlamı mı var, yoksa nimete karşı nankörlük ve benzeri gibi diğer anlamları da var mı?

Bu konuda Şeyhü'l-İslam İbn Teymiyye şöyle di­yor: "...Zira tekfir iki türlüdür. Biri, nimete karşı kü­für (nankörlük)'tür. İkincisi, Allah'ı inkar anlamına küfürdür. Şükrün zıddı olan küfür, Allah'ı inkar de­ğil, nimeti inkardır. Şükür kaybolunca, ardından ni­meti inkar gelir. Yoksa Allah'ı inkar değil..."

Gençler burada küfrün lafzına tutunmuş ve hata­ya düşmüşlerdir. Onlar sanki nassın zahirine uyan "Zahiriyye Fukahası" gibidirler. Nitekim Davud ez Zahiri ve İbn Hazm öyle yapıyordu.

Kahire'de gençlerle konuşmam esnasında, onlara dedim ki: Biz kitap ve Sünnetten bazı nasları suna­cağız, karar vermek size düşer. Onlara Cenab-ı Hak'ın Neml süresindeki şu sözünü zikrettim; "Şük­reden, ancak kendisi için şükretmiş olur. Küfr (nan­körlük) edene gelince, o bilsin ki, Rabbim müstağni­dir, çok kerem sahibidir." [163]

Şükrün karşıtı, küfran-ı nimet ve inkardır. Şu ayet te aynı anlamdadır; "...Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, küfrden de (nankörde) bilsin ki, Allah müstağnidir ve her türlü övgüye layıktır." [164]

Bunlardan daha da açığı Nahl süresindeki şu ayeti kerimedir; "... Fakat Allah'ın nimetlerine nan­körlük ettiler."

Sünnete gelince örnekler sayılamayacak kadar çoktur. Onlardan bazı örnekler:

l- "Müslümanın müslümana sövmesi fasıklık, onu öldürmesi ise "küfür"dür.

Cenab-ı Hak da şöyle buyuruyor; "...Eğer mü'minlerden iki grub birbirini öldürürlerse..." aye­te dikkat edilirse, birbirlerini öldürmekle birlikte iman sıfatı her iki grub için de belirtilmiştir. Buna göre, hadiste geçen "küfür" sözünün büyük küfür an­lamına gelmediği ortadadır.

2- "Kim babasından başkasını "baba olarak" iddia ederse, küfre girmiştir."

3- "Hz. Peygamber (s.a..v) kadınlara hitaben şöy­le buyurur;

"Tasadduk ediniz, istiğfarı çoğaltınız. Çünkü ben çoğunuzu cehennemlik olarak gördüm." Bir kadın bunun sebebini sorunca Hz. Peygamber ce­vaben şöyle buyurdu:

"Sizler çok lanet okur, ‘aşir’e küfredersiniz." Hadisteki "aşir" sözü koca anlamına gelmektedir. Hadisin bu bölümü, Müslim'in rivayeti­dir. Diğer rivayette ise bu icmalin tefsiri ve hadisin tamamı vardır. Hadisin diğer kısmı da şöyledir: "Sen onlara sürekli iyilik etsen de, onlar sana; Senden as­la bir hayır görmedim, derler." Bundan daha açık bir ifade olamaz.

Buhari'de varid olan hadisde; "...Onlar Küfreder­ler." diye buyrulmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v)'e;

"Onlar Allahı mı inkar ederler?" diye sorulduğunda;

"Onlar kocalarına karşı nankörlük eder, iyiliği inkar ederler." diye buyurdu.

5- Hz. Peygamber (s.a.v); "Müslüman ile küfür arasındaki ayırıcı çizgi namazı terketmektir." Buhari'nin rivayetinde "şirk" sözü vardır.

6- Beş hadis kitabının rivayet ettiği bir hadiste şöyle buyurulur; "Bizimle onlar arasında bulunan ahid, namazı terketmektir. Onu kim terkederse küf­re girer." Bu hangi terktir? Burada farziyeti kabul­lenmekle birlikte, inkar etmek ve tembellik göster­mek suretiyle terketmek söz konusudur.

7- Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu; "Beş vakit na­mazı, Allah kullarına farz kıldı. Kim bunları (kılmış olarak gelirse ve onlardan haklarını küçümsemeyerek herhangi birşey kaybetmemiş ise, Yüce Allah'ın onu cennetine koyacağına dair sözü vardır. Kim de bunları (kılmış olarak) gelmezse, Allah'ın ona vermiş olduğu bir sözü yoktur. Dilerse onu azaplandırır di­lerse de onu cennetine koyar..." Bu hadisi şerifi Nesai, İbn Hibban ve İmam Malik rivayet etmiştir.

Namazı terkeden herkes kafir olduğuna göre cen­nete nasıl girer? Onun ebedi olarak ateşte kalanlar­dan olması düşünülür mü? Biz 5, 6, 7 nolu hadisleri birlikte düşününce, namazı inkar edenin, kafir ola­cağını söyleme imkanına kavuşmuş oluruz. Ki, bura­da büyük küfür söz konusudur. Farziyetini kabullen­mekle birlikte tembellik gösteren kişiye gelince o kendisini dinden ve imandan çıkarmayan bir küfür-küçük küfür içindedir. Bu konuyla ilgili olarak İbn Teymiyye şöyle diyor: "Kitap ve Sünnetin delaletiyle Ehl-i Sünnet ve'1-Cemaat'in görüşü şu şekilde kesinleşmiştir. Ehl-i Sünnet, kıble ehlinden hiçbir kimse­yi bir günah sebebiyle tekfir etmez. Yine işlediği bir amel sebebiyle kişiyi İslam'ın dışına atmazlar. Ne var ki; o amel içki içme, çalma ve zina gibi yasaklanmış bir fiil olmalı ve imanın terkini içermemeli... Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve öldükten sonra dirilme gibi Allah'ın inanılmasını emrettiği şeyleri terk eden kişiyi küfre sokar. Teva­tür yoluyla sabit olan apaçık farzların farziyetine inanmamak ve yine tevatür yoluyla sabit olan ha­ramların helallığına inanmak sebebiyle kişi küfre gi­rer. Eğer sen günahlar, emredileni terketmek yasak­lananı da yapmak şeklinde iki kısma ayrılır dersen cevabım şu olur:

Kul kendisine emredileni terkettiği takdirde, ya emredilenin farz olduğuna inanır veya inanmaz. Eğer farziyetine inanır, yapmayı terkederse farzın tümünü terketmemiş olur. Aksine bir kısmını yerine getirmiş olur ki, o da inanmasıdır. Bir kısmını da terk etmiş olur ki, o da amelidir. Haram kılınan şey de böyledir. Kişi haramı işlediği vakit ya onun haramlığma inanır veya inanmaz. Eğer haramlığına inanarak işlerse, farzı yapmak ve haramı işlemek gi­bi ikisini bir araya getirmiş olur ve böylece hem iyi­liği hem de kötülüğü olur. Söz ancak tevatür yoluyla sübut bulmuş şeylerin haramlığına ve farziyetine inanmayı terketmek suretiyle mazur sayılmayacak konular hakkındadır. Bir özrü sebebiyle bilmediği veya tevil etmesi yüzünden terkettiği ya da işlediği fiile gelince, bunu işleyen kişi kafir olmaz. Hükümle­re inanmamanın küfür olduğuna ve sadece haramı işlemenin küfür sayılmayacağına gelince, bu kendi mevzusunda karar bağlanmıştır. Allah'ın kitabında­ki şu ayeti kerime buna delil teşkil etmektedir; "...Eğer onlar tevbe eder, namazlarını kılar ve zekatı verirlerse sizin din kardeşlerinizdir..." [165]

Onlara iman etmek ittifakla istenmiştir; fiilin terki konusunda tartışma vardır. Cenab-ı Hakk'ın şu sözü de onun gibidir; "...Yol bakımından gidebilenle­rin o evi haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır..." Haccın farziyetine inanmamak ve onu terketmek küfürdür. Bu ayette kastedilen mananın farziyetine inanmak ve onu işlemek olması gerekir. Nitekim, seleften bazıları şöyle demiştir: Haccı iyilik olarak görmeyen ve terkinin de günah olmayacağına inanan kişinin durumu budur. Yalnızca terketmeye gelince, bunda ihtilaf vardır. Ebu Bürde b. Neyyar Hadisi de bunlardan biridir. Hz. Peygamber (s.a.v) onu babasının karısı (üvey anası) ile evlenen kişiye gönderdi ve boynunu vurmasını, malının beşte birini almasını emretti. Malın beşte birini almak, o kişinin fasık değil kafir olduğuna delalet etmektedir. Onun küfre düşmesi Allah ve Rasulü'nün haram kıldığını haram kılmaması sebebiyledir. Hz. Ömer, Hz. Ali ve diğer sahabilerin yaptığı da böyledir. Kudame b. Ab­dullah şarap içtiği vakit -ki o Bedir savaşına katıl­mıştı- şarabın nefsini ıslah etmiş mü'minlere mubah olduğu şeklinde tevil etmişti. Gerekçesi de şu ayeti kerime idi; "İman eden ve iyi işler yapanlara, hak­kıyla sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyla sakınıp yaptıklarını, ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde (haram kılınma­dan önce) tattıklarından dolayı günah yoktur." [166]

Sahabe-i kiram, ısrar ederse öldürüleceğine, tev­be ederse kırbaçlanacağına ittifak ettiler. O da tevbe etti. Bunun üzerine kırbaçlandı. Günahlara gelince, Kur’an'da hırsızın elinin kesilmesi, zaninin sopalan­ması cezası vardır. Kur'an, onların küfrüne hükmetmemiştir. İki gruptan biri diğerine saldırmakla bir­likte birbirlerini öldürmeleri de aynı şekildedir. Fa­kat iman ve kardeşlik her iki grup için de geçerlidir. Cana kıydığından ötürü kendisine kısas gereken ka­tili de Kur'an "kardeş" olarak nitelendirmektedir. Bu konuda Cenab-ı Hak şöyle buyurur; "...Ancak kim kardeşi tarafından affedilirse..." [167]

Cenab-ı Hak katili (kardeş) olarak isimlendirdi. Buhari ve Müslim'de Ebu Zer hadisi yer almaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v) ona Cebrail'den naklen şöyle buyurdu: "La ilahe illallah diyen cennete girer. Zina etse de, çalsa da ve şarab içse de...” Hem de Ebu Zerr'in burnu yerde sürtülse de..."

Sahih hadis kitaplarında, ehl-i kebaire şefaat hakkındaki Ebu Said ve diğerlerinin rivayet ettikle­ri hadisler yer almaktadır. Hadis şöyle; "Kimin kal­binde zerre ağırlığınca iman varsa, kimin kalbinde zerre ağırlığınca iman varsa ateşten çıkar."

Yukarıdan beri zikrettiğimiz bu naslar imanla birlikte büyük günah işleyenin küfre girmeyeceğine delil teşkil ettiği gibi, Haricilerden bir grup bid'atçinin düşüncelerinin aksine şefaat sayesinde cehen­nemden çıkacağına, delalet etmektedir. Mutezile şe­faat konusunda ihtilaf halindedir. Yine bu naslar, büyük günah işleyenleri cehennemden çıkaran ima­nın emredilen hasene (iyilik) olduğuna ve hiçbir gü­nahın ona engel olmayacağına delalet etmektedir."

Başka bir yerde İbn Teymiyye şöyle diyor: "Bun­dan dolayı selef uleması, itikadi kitaplarında; biz kıble ehlinden hiçbir kimseyi günahı sebebiyle tekfir etmeyiz. Yine hiçbir kişiyi amelinden dolayı İs­lam'dan çıkarmayız, diyorlar."

Gençlerin düştüğü hatalardan biri de iki küfrü birbirine karşıtırmaktır. Aynı şekilde onlar, küçük günah olan fisk ile küfrü, zulüm ile küfrü birbirine karıştırıyorlar. Onlar, bunların tümüne "şirk" mana­sını veya benzerini vermekteler.

Fakat Kur'an ve Sünneti inceleyenler böyle olma­dığın...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak
« Posted on: 19 Nisan 2024, 21:22:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak rüya tabiri,Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak mekke canlı, Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak kabe canlı yayın, Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak Üç boyutlu kuran oku Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak kuran ı kerim, Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak peygamber kıssaları,Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamak ilitam ders soruları, Büyük küfürle küçük küfrü karıştırmamakönlisans arapça,
Logged
31 Ocak 2014, 21:17:14
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #1 : 31 Ocak 2014, 21:17:14 »

SELAMÜNALEYKÜM;
Küfürlü olmayalım, çok günah bir davranıştır.
"Küfür" sözü Kur'an'da ve Sünnet'te çokça kulla­nılmakta, ulemanın dilinde dolaşmaktadır. Bu sö­zün, İslam'da çıkmak ve küfre düşmek manası ile bir tek anlamı mı var, yoksa nimete karşı nankörlük ve benzeri gibi diğer anlamları da var mı?

Bu konuda Şeyhü'l-İslam İbn Teymiyye şöyle di­yor: "...Zira tekfir iki türlüdür. Biri, nimete karşı kü­für (nankörlük)'tür. İkincisi, ALLAH'ı inkar anlamına küfürdür. Şükrün zıddı olan küfür, ALLAH'ı inkar de­ğil, nimeti inkardır. Şükür kaybolunca, ardından ni­meti inkar gelir. Yoksa ALLAH'ı inkar değil..."
  :)
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Şubat 2014, 23:35:43
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 16 Şubat 2014, 23:35:43 »

Allah bizi büyük küfürden de ,küçük küfürden de korusun inşallah.Lanet etmek küfürmüş cehennemle cezalandırılıyormuş.Allah korusun bizi.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Mayıs 2021, 01:19:36
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #3 : 22 Mayıs 2021, 01:19:36 »

Esselamü aleyküm. Rabb'im bizleri razı olmadığı sözler söylemekten herzaman sakınanlardan eylesin inşaAllah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

24 Mayıs 2021, 15:40:16
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #4 : 24 Mayıs 2021, 15:40:16 »

Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes