> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tavan Arası >  Saadetnameden Hikmetler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Saadetnameden Hikmetler  (Okunma Sayısı 839 defa)
15 Ekim 2011, 05:52:21
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 15 Ekim 2011, 05:52:21 »



Tavan Arası


Eylül 2006 93.SAYI


Akif GÜLER
kaleme aldı, TAVAN ARASI bölümünde yayınlandı.


Saadetname'den Hikmetler


Hakkında günümüze ulaşan bilgiler arasında bazı tutarsızlıklar olmasına rağmen, 11. asrın büyük üstatlarından biri de İranlı Nâsır-ı Hüsrev’dir.

Nâsır-ı Hüsrev yalnızca İslâm dünyasına ait eserleri değil, Hint, Yunan ve Babil medeniyetlerine ait kitapları da okumuş, Zebur, Tevrat ve İncil’i orijinalinden okumak için dillerini öğrenmiş; tıp, siyaset ve iktisat ilimleriyle meşgul olmuştur.

“Saadetname” adlı kitabı, onun ahlâk üzerine yazdığı ve klasikler arasında sayılan bir eserdir. Küçük hacimli bu eser, diğer klasikler gibi irfanımıza yön veren ve etkisi hâlâ süren hikmetlerden oluşmaktadır. Bu hikmetler mesnevi tarzında kaleme alınmış, otuz kısa bölümden oluşur. İşte bu eserden bazı beyitler:

“Ey gönül! Öğüdümü dinle ve ona bağlan. Sana tövbe etmek, yaşlılara da öğüt vermek düşer. Eğer küçük düşmek istemezsen, sonunda zillete sebep olacak bir iş yapma!

Kıyamet gününde yüzünü utanç ve pişmanlıkla kızartacak bir şey yapma! Allah’ın rızası iyilikte olduğuna göre, hangi iş iyilik etmekten daha iyidir?

Dertlilerin gönüllerini hoş et, geçirmiş olduğun üzüntülü günleri aklına getir. Çaresizlerin halini unutma! Mademki sende bir cevher var, öyleyse din bilgisi edinmeye çalış!

Arkadaşlığın insan nefsi üzerinde bir tesiri vardır, öyleyse iyi adamlarla arkadaş ol! Eğer doğru iş yapan bir insansan, kalbini de doğru tut! Çünkü kurtuluş doğru ve yerinde işler yapmakla mümkün olur. Öğretmeninden iyi öğüt dinle ve iyilikten sana bir kötülük gelirse o zaman benim yakama yapış.

Akraban da olsa kaba cahille ilgini kes! Çünkü vereceği sıkıntı, sağlayacağı huzurdan fazla olur. Bilgisiz ve görgüsüz kimseden gece bile kaç ve arkana dönüp bakma! Sana sağlayacağı sayısız faydalarla gönlünü avutma, eğlenme, çünkü onun yüz faydası bir tek zararını karşılayamaz.”

Mani Benim Ezberim


Mani, Türk halk şiirinin en küçük nazım şekli. Duyguları yalın bir şekilde ifade ederek, örfün diğer kuşaklara aktarılmasını sağlayan özlü dörtlüklerden oluşuyor. Konuları sınırsız olmasına rağmen en belirgin özelliği ise sık sık yârdan yani sevgiliden söz edilmesi.

İşte size meslekleri karşılaştırıp yârin işine gönderme de yapan birkaç mani:

Araba gelir taşlıktan
Dingil çıktı başlıktan
İstanbul memurları
Yürüyemez açlıktan

Bugün günlerden pazar
Kâtipler yazı yazar
Gidin sorun kâtibe
Hep ayrılık mı yazar?

Bugün hava bulutlu
Terzilere ne mutlu
Terzi kızı görünce
Vazifeyi unuttu

Çiftçilerin edası
Cepte yoktur parası
Gitmeyin kızlar çiftçiye
Çıkaramaz traktör parası

Denizin dibi mermer
Elimi soksam terler
Benim bir yarim var
Hem kahveci hem berber

Hastane yolları
Paket taşı olmalı
Bir insanın sevdiği
Başöğretmen olmalı

Mandaları karaman
Kaybolursan aramam
Ben bir esnaf kızıyım
Çiftçilere yaramam

Sevdiğim bir sporcudur
Hücumları durdurur
Her şeye veda etti
Kalan bir can borcudur

Susurluk çayırları
Çal asker boruları
Yarime giydirmişler
Öğretmen urbaları

Lale'nin Hazin Öyküsü


Lale, resmi tarihin hışmına uğrayan güzelim çiçek. Adını pek de iyi anılmayan bir devire verdiğinden adeta gözden düştü, güzelliği görmezden gelindi.

Halbuki lale, sadece Osmanlı’nın gerileme devrinde öne çıkan bir çiçek değil; bütün bir Osmanlı tarihinin hatta Selçuklu’nun estetik mührüydü. Bugün sadece bahçe çiçekçilerinin tarhlarını ve bulvarların kaldırımlarını süslüyor. “Laleler Ülkesi” diye anılan ülke biz değiliz artık, Hollanda... Oysa lale ülkesi bizdik, oralara bizden gitmişti. Lalenin hikayesi Osmanlı’nın hikayesine ne kadar benzer. Öncesi ihtişam, sonrası unutulmak!

Lale, İslâm medeniyetinin adeta sembolü. Mermere, ahşaba, çiniye ve kaftana işlenen güzellik ve zerafet. “Nedir laleyi böylesine has kılan?” diye sorarsanız, şöyle cevap veriyor işin erbabı: Lale, ‘lâm’, ‘elif’ ve ‘he’ harfleriyle yazılır. Yani varlığının güzelliğini âlemin her yanında tecelli ettirmiş Allah’ın adıyla aynı harflerle. Hilal kelimesi de böyle. Bu sebeple yerde lale, gökte hilal O’nun “cemal” tecellisinin birer sembolü olarak sevilmiş, her yere türlü şekillerde nakşedilmiş.

Lale devrinin şairlerinden Remzi Efendi laleye duyulan sevginin ezeli olduğunu şu dizelerle anlatır:

“Laleye pîr-i sabâdan bu nefes şimdi değil / Ezelîdir bu hevâ vü heves şimdi değil.”

Yani “Laleye saba rüzgârının ettiği nefes yeni değildir. Laleye duyulan bu arzu ve heves ezeldendir.”

Lalenin hazin sonunu ise hiç kimse Üstad Ahmet Hamdi Tanpınar kadar içli anlatamadı. Kendi döneminde bile artık lale kültüründen ne kadar uzaklaşıldığını bir makalesinde Üstad şu şekilde dile getiriyor:

“Lalenin zevkteki yeri kayboldu. O artık hiçbir şeyin sembolü değildir. Ne şair onun renginde sevgilisinin yanağının rengini hatırlıyor, ne nakkaş çiniye, mermere, yahut parmaklığın iyi dövülmüş madenden dantelasına onun birlik işaretini, bir ‘lam elif’in bükülüşü ile Allah’tan gayrı her mevcudun varlığını ortadan kaldıran sessiz belagatini geçirmeye çalışıyor; ne de yazı ustası, eski lam’ların kavsinden onun şeffaf fanusunu tutuşturuyor. Lale şimdi zevk dediğimiz terkibin dışında, arkasından tanrısı çekilmiş herhangi bir şekil gibi sadece bir çiçek olarak mevcuttur…”

Tanpınar, bunun bir medeniyetin artık hatıralarda kalmasından kaynaklandığını vurguluyor ve devamında, “Üslup bir kültüre ve medeniyete aittir. Lale bir üslup motifi idi...” diyor.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Saadetnameden Hikmetler
« Posted on: 18 Nisan 2024, 20:48:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Saadetnameden Hikmetler rüya tabiri, Saadetnameden Hikmetler mekke canlı, Saadetnameden Hikmetler kabe canlı yayın, Saadetnameden Hikmetler Üç boyutlu kuran oku Saadetnameden Hikmetler kuran ı kerim, Saadetnameden Hikmetler peygamber kıssaları, Saadetnameden Hikmetler ilitam ders soruları, Saadetnameden Hikmetlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes