> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tavan Arası >  Ahîlik Ahlâkı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ahîlik Ahlâkı  (Okunma Sayısı 1547 defa)
03 Kasım 2011, 20:22:04
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 03 Kasım 2011, 20:22:04 »



Tavan Arası


Haziran 2005 78.SAYI


Akif GÜLER
kaleme aldı, TAVAN ARASI bölümünde yayınlandı.


Ahîlik Ahlâkı

Ahîlik , organizasyon yapısıyla, etkisi, gücü ve yaygınlığıyla, bir benzeri ne daha önce ne de daha sonra ortaya çıkmış bir sivil toplum kuruluşudur. Okul kitaplarında “Anadolu esnaf teşkilatı” olarak geçiştirilir ama Ahîlik yaslandığı ahlâk ve kültürle bu tanımı fersah fersah aşar. Biz şu kadarını söyleyelim, tasavvufun iş hayatına nasıl yansıtılacağını merak edenler, Ahîlik konusunu incelemeliler.

Ahîlik denince akla cömertlik, fedakârlık, güzel ahlâk, estetik, kaliteli iş gelir. Modern yönetim sistemlerinin bile daha yeni farkına vardıkları “erdemlilik eğitimi” Ahîlik sayesinde yüzlerce yıl önce Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yayılmıştı. Üstelik, günümüzün dünyevî kaygılar taşıyan erdemliliğinin çok ötesinde, karşılık beklemeksizin erdemli olmayı şiar edinmişti.

14. yüzyılın meşhur gezgini İbni Batuta Anadolu'yu gezerken Ahî zaviyelerinde konaklamış. Burada gördüğü cömertlik ve sıcaklıktan bahsederken: “Bereket Şam'da, şefkat Rum'da (Anadolu'da) dendiği gerçekmiş. Bunların zaviyesine varan bir yabancı, en çok sevdiği yakınlarından birinin yanına gelmiş gibi olur.” diye yazar.

İbni Batuta'nın Kastamonu çevresinde bir köy Ahî zaviyesi için söyledikleri, bu teşkilatların ne kadar mükemmel hizmet verdiklerini göstermekte:

“Kastamonu'dan yola çıkarak bu çevre köylerin birinde, bu bölgede gördüğüm zaviyelerin en güzellerinden biri olan büyük bir zaviyeye indik. Bunu, Fahreddin adında ulu bir emir yaptırmış. Bu kişi, bu yapı ile içinde oturacağı yoksulların bakım ve gözetilmesi işine oğlunu görevlendirmiş ve köyün gelirini bu zaviyeye vakfetmiş. Zaviyenin karşısında bir hamam yaptırmış, gelip geçenler hiç para ödemeden yıkanırlar. Köyde bir de çarşı kurdurup, gelirini camiye vakfetmiş. Mekke, Medine ya da Şam, Mısır, Irakeyn , Horasan gibi yerlerden gelecek her yoksul için zaviyenin evkâfından bir kat elbise ile, geldiği gün 100 dirhem, ayrılırken 300 dirhem ve zaviyede kaldığı günlerde geçimi için ekmek, et, yağ ile pirinç pilavı ve tatlılar tayin etmiş. Ayrıca Anadolu halkından her fakire 100 dirhem ile üç gün ziyafet takdir etmiş.”

Bunları öğrenince insan düşünmeden edemiyor: Biz sahiden bütün bu teşkilatları kuranların, bu işleri yapanların vârisleri olabilir miyiz?

Hakimliğin Zor Tarafı


Osmanlı'nın faziletli kadılarından Molla Hızır bey'den nakiledilmiştir ki, bir gün bir dost meclisinde kadılık ( hakimlik ) mesleğinden söz açılır. Mecliste bulunanlardan biri der ki:

- Kadılık, iki hasımdan biri büyük yerden olduğu vakit zordur.

Hızır bey cevap verir:

- Hayır, onda ne zorluk var? Belli ki, makam korkusuna büyükler lehine hükmedersin. Esas zor olan, iki taraf da büyüklerden olduğu zamandır.

İbn-i Sina'dan Aforizmalar


- Bir kimse kendisinin ne olduğunu bildikten sonra, kendisini bilmeyenlerin onun hakkında söylemekte oldukları sözlerin hakikatte hiçbir önemi ve etkisi yoktur.

- Sana karşı bir hata eden kimse özür dileyecek olursa, onun özürünü kabulde tereddüt etme.

- Kişinin aklı bol olursa, zamanındaki kıtlıktan ona bir ziyan olmaz.

- İnsan avunur, aldanır; günler ise durmadan geçer, ilerler.

- İlim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder.

- Her insanın sevinmeye ve mahzun olmaya kabiliyeti vardır. Fakat insanların bazısı feraha, bazısı da daima hüzne müsaittir.

- İhtiyarlara hürmet eyle ve onlara gereken saygıyı göstermeyen gençlere darıl.

- Karnını tamamiyle doyurmadan önce yemekten elini çek.

- Eğer tozlar-dumanlar (sıkıntılar, sorunlar) olmasaydı, insanoğlu bin sene yaşardı.

- Kızgınlık çabuk geçerse, hayalde tesiri sürmez ve kin hasıl olmaz.

- Fevkalâde muhtaç olmadıkça hiçbir ilaç ve şurubu içme.

- Bukrat Hekim ne güzel demiştir: İlaç hem temizler, hem fenalık yapar.

- Sırrını herkesten sakın ve bir miktar kuşkulu ol! Çünkü akıllı olmak demek kuşkulu olmak demektir. Eğer sen sırrını saklarsan sır senin esirin olur. Onu açığa vurursan sen onun esiri olursun.

- Bildim ve anladım ki, hiçbir şey bilinmemiş ve hiçbir şey anlaşılmamıştır.

Kutadgu Bilig'den Dil Üzerine Öğütler


Kutadgu Bilig (Saadetli Olma Bilgisi), ilk Türk mesnevisi olarak kabul edilen ve Türkçe'nin en eski kitabî kaynaklarından biri olarak değer kazanan çok önemli bir eserdir. Karahanlı devlet adamı Yusuf Has Hacip tarafından 1069 yılında yazılmıştır. Kitap ilk bakışta bir siyasetname gibi gözükse de, daha çok fertlerin vazife ve sorumluluklarını ele alır. Yani bir ahlâk kitabıdır.

11. yüzyıldan bugüne değerinden hiçbir şey kaybetmeyen aşağıdaki öğütler Kutadgu Bilig'den :

Anlayış ve bilgeye tercüman olan dildir; insanı aydınlatan fasih dilin kıymetini bil. İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur; insanı dil kıymetten düşürür ve dili yüzünden insanın başı gider.

Dil arslandır , bak, eşikte yatar. Ey ev sahibi, dikkat et, senin başını yer. Sözüne dikkat et, başın gitmesin; dilini tut, dişin kırılmasın. Ey dil sahibi, başını gözet. Sen kendi selametini istiyorsan, ağzından yakışıksız bir söz kaçırma. Söz, bilerek söylenirse bilgi sayılır; bilgisizin sözü kendi başını yer.

Çok sözden fazla fayda görmedim; ama söylemek de faydasız değildir. Sözü çok söyleme, sırasında ve az söyle; binlerce söz düğümünü bu bir sözde çöz.

İnsan söz ile yükseldi ve sultan oldu. Çok söz, başı gölge gibi yere serdi. Çok konuşan kimseye bilgi der ki, o gevezelik etti. Söylemezse de bu kez dilsiz der. Dili iyi gözet, başın gözetilmiş olur; sözünü kısa kes, ömrün uzun olur.

Dilin faydası çok olduğu gibi, zararı da çoktur. Dil bazan övülür, bazan da çok sövülür. Mademki böyledir, sözü bilerek söyle; sözün gözsüzlere, körlere göz olsun.

İnsan iki şey ile kendisini ihtiyarlamaktan kurtarır: biri iyi iş, diğeri iyi söz. Bak, insan doğdu, öldü, sözü kaldı. İnsanın kendisi gitti, adı kaldı. Ölümsüz bir hayat dilersen, ey arif, işin ve sözün iyi olsun.

Ey oğul, bir sözümü sana söyledim, bu nasihatleri ben sana verdim. Benden sana gümüş ve altın kalırsa, onları bu öğüde denk tutma. İnsandan insana miras olarak söz kalır; vasiyet edilen sözü tutmanın faydası çoktur.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ahîlik Ahlâkı
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:39:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ahîlik Ahlâkı rüya tabiri, Ahîlik Ahlâkı mekke canlı, Ahîlik Ahlâkı kabe canlı yayın, Ahîlik Ahlâkı Üç boyutlu kuran oku Ahîlik Ahlâkı kuran ı kerim, Ahîlik Ahlâkı peygamber kıssaları, Ahîlik Ahlâkı ilitam ders soruları, Ahîlik Ahlâkıönlisans arapça,
Logged
11 Aralık 2014, 22:17:08
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 11 Aralık 2014, 22:17:08 »

Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan Neslihan abla.Bizlere de ahilik ahlakı versin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes