> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tasavvuf Klasikleri > Tefekkür İbadeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tefekkür İbadeti  (Okunma Sayısı 1273 defa)
20 Ekim 2014, 19:26:26
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« : 20 Ekim 2014, 19:26:26 »



Ebu Talib El-Mekkî k.s., Kûtu’l – Kulûb’den

Ali Kaya | Ağustos 2013 | TASAVVUF KLASİKLERİ   



Tefekkür halindeki kimse yalvarıp yakararak, korkarak, Hakk’a boyun eğerek ve itaat ederek kendisini bütün yasaklardan korusun diye ihlâsla dua eder. Yüce Allah’tan salih amelleri işlemede kendisini muvaffak kılmasını, sevilen faziletleri kendisine lutfetmesini niyaz eder.



Tefekkür İbadeti


Hak yolcusu, günlük ibadetlerinin yanında tefekkür etmeyi de ihmal etmez. Yüce Allah’ın azametini, nimetlerini, insanın hesap ettiği ve edemediği, bildiği ve bilmediği yerlerden O’nun lütuf ve ihsanının kendisine nasıl kesintisiz olarak geldiğini tefekkür eder. Ulaşmış olduğu zahir ve bâtın nimetlere şükretmedeki yetersizliğini düşünür. Aynı zamanda mükellef olduğu itaati yerine getirmede ve nimetlere karşı devamlı şükretmedeki acizliğini düşünür. Yine gelecekte yapmakla vazifeli olduğu emir ve görevleri düşünür.

Ayrıca Yüce Allah’ın onun kusurlarını devamlı nasıl örttüğünü ve kendisine bu şekilde lütufta bulunduğunu tefekkür eder. Yine işlediği ve aşırı gittiği günahlarını göz önüne getirir, ayrıca boş vakitlerini salih amelle değerlendiremediğini düşünür.

Mümin bu tefekkürüyle Yüce Allah’ın mülk alemindeki hakimiyetini ve melekût alemindeki yüce kudretini, bunlardaki ayet ve nimetleri üzerinde düşünür. Yine Allah Tealâ’nın azabını ve O’nun zahir ve bâtın nimetleriyle olan imtihanını hatırlar. Nitekim Yüce Allah’ın: “Onlara Allah’ın eski milletlere olan muamelesini hatırlat.” (İbrahim, 5) ayetinde Allah’ın nimetleri yahut azabının kastedildiği söylenmiştir.

Yine “Felaha ermeniz için Allah’ın nimetlerini anın” (A’raf, 69) ayeti ve “Allah’ın hangi nimetini inkar ediyor, yalanlayabiliyorsunuz?” (Rahman, 16) ayeti bu konuyla ilgilidir. İkinci ayet, “Ey insanlar ve cinler, Allah’ın hangi nimetini yalanlayabilirsiniz?” demektir. Buradaki manalardan hangisini alırsak alalım, hepsinde bir zikir anlamı vardır.

Zikir bir ibadettir. Zikir, zikredeni tefekküre götürür. Tefekkür de havf ve recâya, yani korku ve ümide götürür. Zikir güçlenince müşahede halini alır. Nitekim bir ayette şöyle buyurulmuştur. “Onlar, Allah’ı kıyam halinde zikrederler.” (Âl-i İmran, 191) Sonra ayet “Onlar, semaların ve arzın yaratılışını düşünürler.” (Âl-i İmran, 191) şeklinde devam eder. Daha sonra da “Ey Rabbimiz! Bizi ateş azabından koru.” (Âl-i İmran, 191) duaları yer alır.

Müşahede ise, ancak yakîn derecesine ulaşan bir imanla olur. Yakîn, imanın ruhudur ve en ileri noktasıdır. Müminin asıl yolculuğu işte bu yakîni elde etmesidir.

Bazı alimler “Bir saat tefekkür bir yıllık ibadetten daha hayırlıdır.” (Suyutî, el-Câmiu’s-Sağîr, 5897) haberi hakkında şöyle demişlerdir: “Bu tefekkür, kötülüklerden alıkoyup iyiliklere götüren ve dünyaya aşırı rağbetten ve hırslı olmaktan uzaklaştırıp kanaat ve zühde götüren tefekkürdür.” Yine denilmiştir ki “O, müşahedeyi temin eden ve onu güçlendiren, zikretmeyi, şükretmeyi ve hidayete ermeyi sağlayan bir tefekkürdür.”

Nitekim şu ayetlerde de aynı noktaya dikkat çekiliyor: “Allah size ayetlerini açıklıyor ki, tefekkür edesiniz.” (Bakara, 266) Yani dünya ve ahiret hakkında düşünesiniz. Tefekkür edenler neticede ebedi hayat için çalışır, ona rağbet ederler. Fanî olandan yüz çevirirler.

Yüce Allah, şu ayette “açıklamayı” şükretmeyi gerektirici bir sebep kılmıştır: “Şükredesiniz diye Allah size ayetlerini açıklıyor.” (Maide, 89)

Kul tefekkür durumunda güzel niyetlere bürünür ve Allah’a ve yaratıklarına karşı en güzel amel ve davranışları gerçekleştirmeye azmeder. Veya istiğfarda bulunur. İşlediği ve gelecekte işleyebileceği hataları için tövbesini yeniler.

Yine tefekkür halindeki kimse yalvarıp yakararak, korkarak, Hakk’a boyun eğerek ve itaat ederek kendisini bütün yasaklardan korusun diye ihlâsla dua eder. Yüce Allah’tan salih amelleri işlemede kendisini muvaffak kılmasını, sevilen faziletleri kendisine lutfetmesini niyaz eder. Bu esnada kalbini ve zihnini diğer arzu ve düşüncelerden sıyırır, duasına icabet olunacağına inanır ve ilahî taksime razı olur. Ayrıca bu zamanını iyi ve hayırlı şeyler konuşup, din kardeşlerini Allah yoluna çağırarak, onlara faydalı olarak, onlara ilim öğreterek geçirir.

İşte geçmiş alimlerimizin zikir ve tefekkürleri böyle idi. Zikir ve tefekkür, ibadet ehlinin en faziletli ibadeti idi. Ve bu, Alemlerin Rabbine götüren uzun ve karmaşık olmayan kısa ve öz bir yoldur.

Yukarıda açıkladığımız manalardan hangisine göre hareket edilirse edilsin, Yüce Allah zikredilmiş olur. Fakat bu, maalesef günümüzde pek uygulanmayan bir sünnettir. Buna kim dikkat ederse, bu sünneti ihya etmiş ve faziletini ele geçirmiş olur.

El Emeği


Rivayet edildiğine göre, Rasul-i Ekrem s.a.v. bir sabah Sahabe-i Kiram ile birlikte otururlarken, gücü kuvveti yerinde bir gencin sabah erkenden işe gitmekte olduğunu görürler. Sahabiler;

– Yazık şu gence! Keşke gençliğini ve gücünü Allah yolunda değerlendirseydi, derler. Bunun üzerine Allah Rasulü s.a.v. şöyle buyurur:

– Öyle demeyin! Eğer o genç kendisi için çalışıyorsa, dilenmekten kurtulur ve insanlara muhtaç olmaz. Bu durumdaki kimse de Allah yolunda sayılır. Şayet zayıf düşmüş ana babası için, yahut muhtaç durumdaki ailesinin ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyorsa, bu kimse de Allah yolundadır. Fakat insanlara karşı övünmek ve fazla mal biriktirmek için çalışıyorsa, bu kimse de şeytanın yolundadır!(Taberânî, el-Kebîr, XIX, 129; Heysemî, ez-Zevâid, IV, 325)

İbn Mes‘ud r.a. şöyle der: “Ben ne bir dünya işiyle ne de bir ahiret işiyle uğraşmadan boş duran bir insan gördüğümde ondan nefret ederim!”

İbrahim en-Nehaî rh.a. der ki: “Selefin nazarında, elinin emeği ile geçinen zenaatkâr, tüccardan daha sevimli idi. Tüccar da onlara boş gezen adamdan daha sevimli gelirdi.”

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 20 Ekim 2014, 19:26:57 Gönderen: Rüveyha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tefekkür İbadeti
« Posted on: 24 Nisan 2024, 06:16:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tefekkür İbadeti rüya tabiri,Tefekkür İbadeti mekke canlı, Tefekkür İbadeti kabe canlı yayın, Tefekkür İbadeti Üç boyutlu kuran oku Tefekkür İbadeti kuran ı kerim, Tefekkür İbadeti peygamber kıssaları,Tefekkür İbadeti ilitam ders soruları, Tefekkür İbadetiönlisans arapça,
Logged
21 Ocak 2015, 19:16:30
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 21 Ocak 2015, 19:16:30 »

Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan Rüveyha abla.Rabbime her gün ne kadar şükür etsek azdır.Bizleri kötülüklerden koruyan,hatalarımızı gizleyen,bizlere tövbe için fırsat veren.Rabbim bizleri hak yolda  ibadet eden ,tefekkürü tam olan kullarından eylesin inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes