> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tasavvuf Klasikleri > Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur?  (Okunma Sayısı 878 defa)
24 Temmuz 2011, 18:47:12
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 24 Temmuz 2011, 18:47:12 »



Sülemî’nin Risaleleri


Ocak 2010 133.SAYI


Ali KAYA kaleme aldı, TASAVVUF KLASİKLERİ bölümünde yayınlandı.

Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur?

Tasavvuf öyle bir hakikattir ki ne dilin, ne de sözün olmadığı yerde olur (lâf ile tasavvuf olmaz). Tasavvuf, ehil olan kimselere, evliya ve meşayih tarafından gelen bereketlerden, onların adab ve ahlâkının tesirinden meydana gelir. Eğer bir müride mürşidin nazarı tesir eder, ona o nazar sebebiyle bereketler geçerse, bu bereketler onun göğsünü açar, kalbini nurlandırır. Yüce Allah buyurmuştur; “Rabbinin göğsünü İslâm’a açmış olduğu kimse, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir?” (Zümer, 22)

Bunun ne demek olduğu, Hz. Peygamber s.a.v.’den soruldu, şöyle cevap verdi:

– O, kalbe atılan bir nurdur, onunla göğüs açılır, huzura erer.

– Bunun bir belirtisi var mıdır, diye sorunlunca buyurdu ki:

– Gurur evinden uzaklaşmak, ebediyet evine yönelmektir. (Beyhakî, Zühd 974; Ebu Nuaym, Hilye, 9/246)

Bu da dünyaya buğz etmek, onu sevmemek, ondan ve ona yönelenlerden yüz çevirmekle; dünyaya önem vermenin havas (seçkinler) için mekruh, peygamberler için haram olduğunu bilmekle olur.

Şunu iyi bilmelidir ki başlangıcı doğru olanın sonu daha mükemmel olur. Zira son, başa dayanır. Eğer sâlik doğru çalışırsa sağlam sonuca ulaşır. Çünkü hizmeti daha halis olanın müşahedesi daha net olur. Hali daha doğru olanın, veliliği daha yüksek olur. İlmi daha tam olanın işleri Allah’a havalesi daha güzel olur. Marifeti daha sağlam olanın, teslimiyeti daha mükemmel olur.

Hakikate Erme Mertebeleri

Yüce Allah, hakikatlere kavuşma sebeplerini derecelere ayırarak buyurmuştur ki: “Kim Allah’a ve Elçisine itaat ederse, işte onlar Allah’ın nimet verdiği peygamberler, sıddîkler, şehitler ve salihlerle beraberdir. Onlar da ne güzel arkadaştır” (Nisa, 69)

Makamların ve mertebelerin başı salâh mertebesi, sonu da sıddîklik rütbesidir. Nübüvvet ve risalet ise halka mahsus hallerden değildir. Onlar yaratılmışların hallerinden tamamen başkadır. Çünkü peygamberler hallerin en yükseğine sahiptirler. Halk ise o hallerin ancak kenarında gezerler. Salâh makamından sonra şehitlik makamı gelir.

Şehit ve Sıddîk


Zahirde şehit, ancak savaşta öldürülmekle olur. Hakikatte şehit, nefsin şehvetlerini öldürmekle olur. Nefsin hareketleri (görünümü) kalır ama şehvetleri ölür ve o zaman müritlerin edeplerine ve huylarına uyar.

Şehitler makamından sonra sıddîkler makamı gelir. Sıddîklik de mutasavvıfların hallerinden biridir. Sıddîkler makamının en yücesi, gerek emirlerinde, gerek işlerinde Hz. Peygamber s.a.v.’e uymak, hiçbir davranışında onun huyuna aykırı hareket etmemektir. Sâlik, önce Peygamber s.a.v.’in hallerine uymaya çalışır. Bunu gücü yeterse yapar, yetmezse bu dereceden inip onun ahlâkına uymaya çalışır. Yine gücü yetmezse bu dereceden de inip onun adabına uymaya çalışır.

Bu makamların hiçbirine uymaya gücü yetmezse sünnetine uyar. Hiçbir suretle sünnete uymaktan daha aşağı bir hale inmemelidir ve bilmelidir ki nübüvvet makamlarının en aşağısı, velâyet ve tasavvuf makamlarının en yükseğinden üstündür ve ondan tamamen ayrıdır. Çünkü rasuller ve nebiler, hiç aldanma olmayan ve şüphe bulunmayan vahiyle, gaybı müşahede ile, halkın hükümlerini (durumlarını, iç yüzlerini) görmekle kuvvetlendirilmişlerdir. Rasuller ise nebilerin, velilerin, sıddîklerin, şehitlerin ve sâliklerin üstündedirler.

Sûfilerin Edebi

Şekîk Belhî, İbn Mes’ud r.a.’dan Rasulullah s.a.v.’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Beni Allah terbiye etti, terbiyemi güzel yaptı. Sonra bana üstün ahlâkı emrederek ‘affı al, iyiliği emret’ dedi.” (Süyûtî; Sem’ânî; Münavî)

Şerîk, İbn Abdullah’ın şöyle dediği nakledilmiştir: “Hz. Peygamber, kendisine gelen kişinin, sözlerinden çok edebini öğrenmesini severdi.”

Zünnûn Mısrî de şöyle demiş: “Allah İslâm’ı bilgi ile süsledi, terbiye ile yükseltti, takva ile şereflendirdi.”

Nebâcî şöyle dedi: “Terbiye hallerin süsüdür. Terbiye büyüklerle güzel sohbet etmektir.”

Ve şöyle dedi: “Her şeyin bir hizmetçisi vardır. Dinin hizmetçisi de edeptir. Edep hürlerin süsüdür. Edep büyüklerle güzel sohbet, onların sözlerini kabul etmek, büyüklerin terbiyesine ve ahlâkına uymak, onlara saygı göstermek, yaşıtlar ve arkadaşlara güzel ahlâk ile muamele etmek.”

Ziyaret:

Ziyaret birkaç çeşide ayrılır: Yasaklarından sakınmak suretiyle Hac farzını yapmak üzere Allah’ın Evi’ni ziyaret, her hususta şefaatini dilemek üzere Peygamber s.a.v.’in kabrini ziyaret. Yüce Allah buyurdu: “Eğer o nefslerine zulmedenler sana gelip Allah’tan mağfiret dileselerdi, Rasul de onlar için istiğfar etseydi, elbette Allah’ı bağışlayıcı merhamet edici bulurlardı.” Hz. Peygamber s.a.v. de: “Benim kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip olur.” demiştir (Beyhakî; İbn Adî; Münâvî)

Mümin ahirette şefaatine nail olmak, dünyada da o toprakların bereketine ermek için Rasul s.a.v.’in kabrini ziyaret eder. Daima yapılması icap eden ziyaret çeşitleri şunlardır:

İlimlerinden istifade etmek, edepleriyle edeplenmek için evliyayı ziyaret,

Yüce Allah’a yaklaşmak için salih kimseleri ziyaret,

Kendilerine iyilik etmek üzere ana babayı ziyaretle onların feyizlerinden istifade etmek,

Sohbetlerinin bereketlerine ermek için şeyhleri ziyaret,

Haklarını ödemek, kardeşlik ve keremi tazelemek için ihvanı ziyaret,

İbret almak için kabirleri ziyaret.

Muvafakat:

Muvafakat, Hakk’ın emrine aykırı bir davranış doğuracak şeyleri terk etmek demektir.

Muvafakat, muhalefeti terk, günah olmayan işlerinde dostlara yardım etmektir.

Muvafakat, sana azar getirecek, kınanmana yol açacak şeyleri bırakmaktır.

Muvafakat, sırrı, sırra zıt olan şeylerden temizlemektir.

Muvafakat, Hakk’ın arzusu için kendi arzunu terk etmen, doğru yolda gitmen, öğüt uyarınca hareket etmendir.   

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur?
« Posted on: 29 Nisan 2024, 20:10:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur? rüya tabiri,Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur? mekke canlı, Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur? kabe canlı yayın, Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur? Üç boyutlu kuran oku Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur? kuran ı kerim, Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur? peygamber kıssaları,Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur? ilitam ders soruları, Tasavvuf Nasıl Bir Yoldur?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes